KOMİSYON KONUŞMASI

EROL KATIRCIOĞLU (İstanbul) - Teşekkür ederim Sayın Başkan.

(AK PARTİ ve CHP sıraları arasında karşılıklı laf atmalar)

BAŞKAN CEVDET YILMAZ - Sayın Katırcıoğlu'na söz verdim. Lütfen hatibi dinleyelim. Lütfen...

EROL KATIRCIOĞLU (İstanbul) - Teşekkür ederim Sayın Başkan.

Değerli milletvekili arkadaşlarım, değerli...

UĞUR AYDEMİR (Manisa) - Danışmanlar...

GARO PAYLAN (Diyarbakır) - Uğur Bey, ne oluyor ya?

UĞUR AYDEMİR (Manisa) - Danışmanlarla alakalı bir karar alınmıştı.

GARO PAYLAN (Diyarbakır) - Başkana söyle onu ya.

BAŞKAN CEVDET YILMAZ - Uğur Bey, müsaade ederseniz, söz verdim ben Sayın Katırcıoğlu'na. Lütfen...

UĞUR AYDEMİR (Manisa) - Bizim danışmanlar içeri alınmıyor kardeşim.

BAŞKAN CEVDET YILMAZ - Uğur Bey...

GARO PAYLAN (Diyarbakır) - Bunu Başkana sor ya!

UĞUR AYDEMİR (Manisa) - Başkana soruyorum zaten ben de.

GARO PAYLAN (Diyarbakır) - Başkana sor.

BAŞKAN CEVDET YILMAZ - Ben hepsine cevap vereceğim.

Uğur Bey, topluca cevap vereceğim, topluca cevap vereceğim, merak etmeyin.

Buyurun Sayın Katırcıoğlu.

İLHAMİ ÖZCAN AYGUN (Tekirdağ) - Otur yerine!

UĞUR AYDEMİR (Manisa) - İtiraz edildiği zaman...

(AK PARTİ, CHP ve HDP sıraları arasında karşılıklı laf atmalar)

BAŞKAN CEVDET YILMAZ - Uğur Bey, rica ediyorum. Uğur Bey, göremiyorum sizi, arkadaşlarımız var, rica ediyorum. Ben topluca cevap vereceğim bütün eleştirilere.

UĞUR AYDEMİR (Manisa) - Danışmanlar...

İLHAMİ ÖZCAN AYGUN (Tekirdağ) - Sen misin Plan ve Bütçe Başkanı!

BAŞKAN CEVDET YILMAZ - Buyurun Sayın Katırcıoğlu.

(AK PARTİ ve CHP sıraları arasında karşılıklı laf atmalar)

CAVİT ARI (Antalya) - Oradan ne konuşuyorsun ya, sen kimsin!

AHMET KILIÇ (Bursa) - Sen buraya...

(AK PARTİ ve CHP sıraları arasında karşılıklı laf atmalar)

EROL KATIRCIOĞLU (İstanbul) - Arkadaşlar...

BAŞKAN CEVDET YILMAZ - Bütün bu hususlarda...

UĞUR AYDEMİR (Manisa) - Sayın Başkan...

BAŞKAN CEVDET YILMAZ - Değerli arkadaşlar, Uğur Bey; bütün bu hususlarda gruplarla konuştuğumuz hususları oylarınıza sunacağız. (Gürültüler)

Bir saniye, bir şey söyleyeyim. Birazdan hem eleştirilere cevap vereceğim hem de sizin oylarınıza usule ilişkin birçok hususu içeren bir teklifi sunacağım. Orada oylarımızla bunları netleştirmiş olacağız.

UĞUR AYDEMİR (Manisa) - Sayın Başkanım, teşekkür ediyorum bütün uyarılarınıza. İsmen uyarıyorsunuz beni ama ben hiç müdahale etmeden karşı taraftaki arkadaşlar benim konuşmama müdahil oldular. Ben yan taraftaki bir arkadaşımla konuşuyordum. Kimseyi de ilgilendirmez kiminle konuştuğum. Sayın Arı niye müdahale etti bana?

BAŞKAN CEVDET YILMAZ - Ben sizi görmediğim için tam anlayamadım olayı, kusura bakmayın.

UĞUR AYDEMİR (Manisa) - Karşı tarafa da ismen seslenirseniz daha da...

BAŞKAN CEVDET YILMAZ - Eyvallah, tamam, teşekkür ediyorum.

UĞUR AYDEMİR (Manisa) - Karşı taraf laf atıyor, karşı tarafa söylemiyorsunuz...

BAŞKAN CEVDET YILMAZ - Herkesi uyarıyorum, yeri geldiğinde herkesi uyarıyorum ama dikkat ederim, daha dikkatli olalım.

Buyurun Sayın Katırcıoğlu.

EROL KATIRCIOĞLU (İstanbul) - Evet, teşekkür ederim Sayın Başkan.

(AK PARTİ, CHP ve HDP sıraları arasında karşılıklı laf atmalar)

EROL KATIRCIOĞLU (İstanbul) - Değerli arkadaşlar, lütfen...

Hay Allah'ım Ya Rabb'im!

BAŞKAN CEVDET YILMAZ - Arkadaşlar, hatibi dinleyelim lütfen.

EROL KATIRCIOĞLU (İstanbul) - Değerli arkadaşlar, Değerli Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay ve diğer bürokratlar, basın emekçileri; hepinizi saygıyla selamlıyorum.

Şimdi, açılan usul tartışmasında söylenebilecek şeylerden belki de daha genel bir şey söylemek lazım gelir diye düşünerek şunları söylemek istiyorum sizlere: Şimdi, hepiniz biliyorsunuz, esasında, vergi kaçağı meselesi Türkiye gibi ülkelerde çok yaygın bir mesele yani insanlarımız aslında vergi vermek istemiyorlar doğal olarak, böyle bir sosyolojik vaka var. Bu vakanın temel sebebi, bence, devlet ile toplum arasındaki ilişkinin çok yukarıdan kurulmuş bir ilişki olması itibarıyla öyle olmuş. Yani insanlar, devleti yukarıda bir organ olarak görerek aslında, devleti vergileriyle var eden bir halk olduğu gerçeğini bizim gibi ülkelerde çok fazla realize...

CAVİT ARI (Antalya) - Ne kafa sallıyorsun ya, ne kafa sallıyorsun! Tehdit mi ediyorsun oradan?

AHMET KILIÇ (Bursa) - Hayır, size...

YAŞAR KIRKPINAR (İzmir) - Bizimle konuşuyor ya.

CAVİT ARI (Antalya) - Ne kafa sallıyorsun tehdit eder gibi! (Gürültüler)

BAŞKAN CEVDET YILMAZ - Sayın Cavit Arı, düzenimizi bozmayın, lütfen, rica ediyorum sizden.

CAVİT ARI (Antalya) - Bana kafa sallıyor, tehdit mi ediyor beni?

BAŞKAN CEVDET YILMAZ - Değerli arkadaşlar, lütfen... Hepimiz olgun insanlarız, lütfen...

Sayın Katırcıoğlu, buyurun lütfen.

EROL KATIRCIOĞLU (İstanbul) - Evet, değerli arkadaşlar...

CAVİT ARI (Antalya) - Hayır, bana...

İBRAHİM AYDEMİR (Erzurum) - Bu gergin hâl niye?

BAŞKAN CEVDET YILMAZ - Bakın, konuşmacının düzenini bozmuş olduk. Lütfen... Müsaade edelim.

Buyurun Sayın Katırcıoğlu, tamamlayalım.

SALİH CORA (Trabzon) - Başkasıyla görüşüyor, siz üzerinize alınıyorsunuz.

(AK PARTİ ve CHP sıraları arasında karşılıklı laf atmalar)

EROL KATIRCIOĞLU (İstanbul) - Değerli arkadaşlar, artık yeter, bir lafımı bitireyim, ondan sonra devam edin isterseniz.

BAŞKAN CEVDET YILMAZ - Evet, buyurun lütfen.

EROL KATIRCIOĞLU (İstanbul) - Değerli arkadaşlar, yani özetle şunu söylemek istiyorum: Vergi kaçağı meselesi bizim ciddiye almamız gereken bir mesele, dolayısıyla da vergi yapılması ve bütçenin oluşması sürecinin daha şeffaf olması, daha saydam olması ve toplum tarafından daha görülebilir olması esasında vergi kaçağını önlemekte yararlı bir etki üretecektir diye düşünüyorum. Çünkü kabul edin ki Türkiye'de... Mesela, Amerika'da, vergi ödeyen vatandaş doğrudan doğruya vergisini konu ederek devletle bir ilişki kuruyor, bizde böyle değil. Yani bizde, gerçekten, vergi bilinci yeteri kadar gelişmiş değil. Dolayısıyla da yani bu Meclisin, bu momentte mi olur, başka bir momentte mi olur, nasıl olur bilmiyorum ama bu meseleyi şeffaflaştırması lazım. Yani insanlarımızın şunu anlamaları lazım: Devlet harcamaları uzaydan gelmiyor, devlet harcamaları kendi ceplerinden geliyor. Dolayısıyla da vergi bilinci yüksek olursa en azından devleti kontrol etmek bakımından... Devletin, en azından, bazı harcamalarını denetlemek bakımından kendinin yetkili olduğunun bilincine ulaşmış olması lazım.

Şimdi, biz "Buna gerek yok, bu usul tartışması gereksiz." diyebiliriz ama doğrusunu isterseniz, bir yerden baktığımızda çok gerekli olduğunu da kabul etmeniz lazım. Yani insanlarımızın, bütçe sürecinin kendisiyle çok yakından ilgili bir süreç olduğunu hissetmesi lazım, biz bunu sağlayabiliriz. Yani teknik sebepler nedir bilmiyorum ama arkadaşım Garo Paylan'ın önerdiği biçimde bir yayının olmasında... Biliyorum, bazı sakıncalar olabilir yani şunları daha önceki yıllarda konuştuk, onun için de hatırlıyorum "Burası çok fazla şov alanına döner." gibi eleştirileriniz olabilir ama kabul edin ki sonuçta eğer burayı kasti olarak şov alanı hâline getirenler var ise halkımız bunu değerlendirecektir zaten. Dolayısıyla da benim de önerim -arkadaşımın önerisini desteklemek bakımından tekrar etmekte yarar var- gerçekten bütçe yapım süreci daha şeffaf olmalıdır, toplumun bir biçimde bilgilenmesini daha fazla artırmamız lazımdır. Bunun asıl sebebi de yine bütçenin en önemli kaynağı olan vergilerin toplum tarafından gerçekten daha iyi anlaşılmasını sağlamak olmalıdır diye düşünüyorum.

Hepinize teşekkür ediyorum.