| Komisyon Adı | : | (10 / 4413, 4430, 4431, 4432, 4433, 4434, 4435, 4436, 4437, 4438) Esas Numaralı Meclis Araştırma Komisyonu |
| Konu | : | Tarım ve Orman Bakanlığı Balıkçılık ve Su Ürünleri Genel Müdürü Mustafa Altuğ Atalay'ın, küresel ısınma, Marmara Denizi'nde balıkçılığın durumu ve müsilaj sorununa yönelik olarak Bakanlık olarak yaptıkları çalışmalar hakkında sunumu. |
| Dönemi | : | 27 |
| Yasama Yılı | : | 5 |
| Tarih | : | 20 .10.2021 |
EMİNE GÜLİZAR EMECAN (İstanbul) - Teşekkür ederim.
Teşekkür ediyoruz öncelikle sunumunuz için. Ben, Sayın Rıdvan Turan Vekilimin kaçak avcılıkla ilgili sorusuna bir ek yapmak istiyorum, özellikle midye yetiştiriciliğiyle ilgili. Ben, İstanbul Milletvekiliyim, sahile yakın bir yerde oturuyorum İstanbul'da da, sahilde olabiliyorum. Yani kendi gözümle de görüyorum kaçak şekilde midye çıkarıldığını, özellikle balıkçı barınaklarından, iskelelerin ayaklarından, şuradan buradan çıkarılıyor, başka şekilde de yapıldığını biliyoruz, bunların satıldığı yerler de belli. Yine kayıtlara geçmesin, ben size sunumdan sonra bunu soracağım, söyleyeceğim de hatta ve oradan satılan midyelerin, midye restoranlarına satıldığını da biliyorum, bu konuda denetim yapmadığınızı mı düşünmek lazım? Yani İstanbul'da ya da İstanbul ölçeğinde Marmara'da o zaman kaçak midye yetiştiriciliği ile ilgili yeterli denetimler yapılamıyor, hâlâ herkesin, benim bilebildiğim yerde kaçak midye satılıyorsa. Bu insanların masasına, tabağına geliyorsa sizin Bakanlığınızın yetiştirilen kültür midyeleri denetiminizden geçiyor, sağlığa zararlı ise diyorsunuz ki "Satışa çıkmıyor." Hiçbir denetimden geçmeden vatandaşın tabağına geliyor bu midye. Yani sağlığı açısından da çok önemli, anladığım kadarıyla orada bir denetim eksikliği var. Birinci sorum bu. Yani bu konuda söyleyeceğiniz bir şey var mı?
İkincisi de, Sayın Murat Kul'un bahsettiği bir sistem vardı, erken uyarı sistemiyle ilgili soruma, TAGEM'in bir projesinden bahsetmişti, siz de bahsettiniz TAGEM'in projesinden. Bahsettiğiniz sistem, bu güdümlü proje sistemi, aynı şey mi yani aynı şeyi mi söylüyorsunuz? Eğer, gerçekten siz erken bir tarihte bu müsilajı tespit ettiyseniz, eğer bu bir uyarı olarak alınmış olsaydı Çevre ve Şehircilik Bakanlığı Tarafından, müsilaj bütün Marmara Denizi'ni kaplamadan önce önlemler alınmaya başlanmış olsa idi bugün belki bu sıkıntıları yaşamıyor olacaktık. Alınabilir miydi o dönemde, sizin bu uyarılarınız erken uyarı olarak değerlendirilip bir eyleme geçilebilir miydi? Bunu da yöntemi kullanma açısından da biraz test amaçlı olarak da soruyorum, biraz da yani ben bir ihmal edilmişlik, birimler arası koordinasyon eksikliği olarak da yorumluyorum bunu.
Teşekkür ederim.
TARIM VE ORMAN BAKANLIĞI BALIKÇILIK VE SU ÜRÜNLERİ GENEL MÜDÜRÜ DR. MUSTAFA ALTUĞ ATALAY - Sayın Vekilim, birinci olarak, midye denetimlerinde tekneyle mi yapıyorlar bu avcılığı yoksa kıyıdan dalıp...
EMİNE GÜLİZAR EMECAN (İstanbul) - Kıyıdan. Tekneyle yapılanı benim görmem mümkün değil, ben ancak kıyıdan yapılanları...
TARIM VE ORMAN BAKANLIĞI BALIKÇILIK VE SU ÜRÜNLERİ GENEL MÜDÜRÜ DR. MUSTAFA ALTUĞ ATALAY - Eskiden tekneyleydi, aleni gelip, toplayıp teknelerle alıp götürüyorlardı.
EMİNE GÜLİZAR EMECAN (İstanbul) - Belki o da vardır yani bilmiyorum.
TARIM VE ORMAN BAKANLIĞI BALIKÇILIK VE SU ÜRÜNLERİ GENEL MÜDÜRÜ DR. MUSTAFA ALTUĞ ATALAY - Şimdi, o teknelere el koyduğumuz için yani devamlı... Şimdi, kıyıdan geliyorlar, apar topar topluyorlar, hemen çuvallara doldurup arabaya atıp kaçıp gidiyorlar. Bunu da engelleyeceğiz fakat...
EMİNE GÜLİZAR EMECAN (İstanbul) - Satıldığı yerler belli diyorum. Bakın, bunların satıldığı yerler belli yani gittiği yer.
DENİZ ÜRÜNLERİ AVCILARI ÜRETİCİLERİ MERKEZ BİRLİĞİ BAŞKAN YARDIMCISI MURAT KUL - Tarabya ve Sarıyer.
EMİNE GÜLİZAR EMECAN (İstanbul) - Yani siz söylediniz ben demedim ama.
DENİZ ÜRÜNLERİ AVCILARI ÜRETİCİLERİ MERKEZ BİRLİĞİ BAŞKAN YARDIMCISI MURAT KUL - Orada oturuyorum çünkü.
EMİNE GÜLİZAR EMECAN (İstanbul) - Evet, Rumelikavağı, biliyorum yani.
TARIM VE ORMAN BAKANLIĞI BALIKÇILIK VE SU ÜRÜNLERİ GENEL MÜDÜRÜ DR. MUSTAFA ALTUĞ ATALAY - Kurumlar arası görev dağılımı vardır Sayın Vekilim, benim denizden çıktıktan sonra yetkim bitiyor ama ben ilgili yerlere söyleyeceğim onları da. Lakin artık eskisi kadar avcılık yapamıyorlar yani toplayıcılık yapamıyorlar. Onda da el koyduğumuz bir dolu şnorkeller, dalış malzemeleri, hepsi... Böyle çok uzun değil, istiyorsanız son bir ayın denetiminde el konulan listesini de size şey yapayım, kestiğimiz cezalar... Bu konuda hani mütevazı olmayayım Sayın Vekilim. Gerekli denetimi yapıyoruz ama para ettiği sürece bu kaçak avcılık devam edecek. Bunu engellemenin tek yolu yetiştiricilik; midye yetiştiriciliği artacak, onun için de teşvik veriyoruz. Her türlü analizi, kontrollü yapılmış, midye çiftliklerinden alınmış, Sayın Vekilimin de söylediği gibi etiketli, "Bu çiftlikten yetiştirilmiş midyedir." şekline getirmemiz lazım, adım adım bu da oluyor. Söylemedim ama şu gün itibarıyla Marmara'da 45 bin tonluk yetiştiricilik izni verdik, 15 bin tonluk faaliyete geçti. Balıkçılarımız kızıyorlar bize "Bunları veriyorsunuz." diye ama yapmak zorundayız.
DENİZ ÜRÜNLERİ AVCILARI ÜRETİCİLERİ MERKEZ BİRLİĞİ ÇANAKKALE-TEKİRDAĞ BÖLGE BİRLİĞİ BAŞKANI NACİ KARABİBER - Ona kızmıyoruz efendim, av sahamıza yapıyorlar.
DENİZ ÜRÜNLERİ AVCILARI ÜRETİCİLERİ MERKEZ BİRLİĞİ BAŞKAN YARDIMCISI MURAT KUL - Av sahamıza yapmasınlar da nereye yaparlarsa yapsınlar.
TARIM VE ORMAN BAKANLIĞI BALIKÇILIK VE SU ÜRÜNLERİ GENEL MÜDÜRÜ MUSTAFA ALTUĞ ATALAY - Biraz önce de söyledi balıkçılarımız, bir kısmını memnun ettiğimiz zaman diğer bir kısmının rızasını alamıyoruz yani ama optimize ediyoruz. Kaçak midye avcılığını tamamen bitirmek mümkün değil alternatifini geliştirmediğimiz sürece. Alternatifi de çok hızlı bir şekilde gelişiyor. O projenin yapıcısı, şu anda temsilcisi de var, TAGEM IFISH Projesi, müşterisi de benim yani hem bütçe olarak hem Avrupa Birliği kaynaklı TAGEM'le bizim aramızda doğrudan bir ilişki vardır, en rahat çalıştığımız, ortak çalıştığımız bir Genel Müdürlüktür. O projenin yapıcısı TAGEM'dir, kullanıcısı da Balıkçılık Genel Müdürlüğüdür, beraber yürütülen bir proje.
Peki, bu erken uyarıları biz fark ettik, gerekli tedbirleri almakla engelleyebilir miydik? Ben müsaade ederseniz bu sefer Genel Müdür olarak değil, doktora, hatta doçentliğe yakın bir seviyede olduğum için bilim insanı olarak cevap vereyim. Engelleyemezdik çünkü bu ekolojik bir sistemdi yani 3 tane unsur sayabiliriz müsilajın olması... Hem denizle ilgili biri olarak hem de akademik olarak bu konuda çalışmış biri olarak söylüyorum. Bir, iklim değişikliği yani suyun ısınması; ikinci olarak akıntı durumu yani Marmara suyunun tam hızla boşalmamış olması; üçüncü olarak da bu kadar besin elementi geliyor, kirlilik. 3 unsur birden birleştiği zaman müsilaj oluştu. Burada, son anda durduracağınız kirliliğin etkisi değiştiremezdi bir şeyi, Marmara birden boşalmadığı sürece veya normal rutininde boşalmadığı zaman, su sıcaklığı rutinin üzerinde olduğu zaman gene müsilaj karşımıza alınır.
"Bu kadar çalışmaya rağmen yani devletin bütün kurumları, belediyeler, sizler çalışmasına rağmen bu sene müsilaj oluşabilir mi?" Oluşabilir ama şu günkü şartlara bakıldığı zaman hava soğudu, biraz daha az gözüküyor bunun riski ama geçen seneki gibi olsaydı... Geçen sene kasım ayının ortasında Karadeniz'de sıcaklık 20 derecenin üzerindeydi, su sıcaklığı, dolayısıyla oradan gelen su da sıcaktı. Bir an önce deniz suyunun soğuması lazım zaten yeterli bir besin elementi yani azot ve fosfor var. Eğer aynı şartlar oluşursa gene müsilaj oluşur. İnsanoğlunun kısa sürede temizlemeyle veya şeyle yapabileceği bir önlem yok buna, uzun süreli tedbirler almamız gerekiyor, benim görüşüm bu ama bunu akademik kimliğimle söyledim, Genel Müdür olarak söylemedim.
EMİNE GÜLİZAR EMECAN (İstanbul) - Orada, "Müsilajın oluşması engellenebilir mi?" şeklinde değil de sorum, oluşmaya başladığı anda yani yüzeyde daha azken, işte, daha geçirimliliği tamamen kapatmadan önce daha erken önlem alınıp toplanabilir miydi? Toplandığı zaman bu kadar zarar vermeyebilirdi denizlere, balıklara yani bu yapılamaz mıydı? Şimdi, mesela yeniden bir müsilaj bekleniyor, erken bir şekilde, erken bir tarihte, oluşmaya başladığı anda "Evet, müsilaj oluşmaya başladı ve geliyor, önlemimizi alalım, işte toplama sistemimizi kuralım, işte toplamaya başlayalım." denildiğinde... Sonuçta denizin dibine çökmeden, belki denizin dibindeki deniz çayırlarının üzerine, istiridyelerin üzerine çökmeden alınması gibi bir önlem alınabilir miydi? Yani sorum oluşmasıyla ilgili değil de bu anlamdaydı.
TARIM VE ORMAN BAKANLIĞI BALIKÇILIK VE SU ÜRÜNLERİ GENEL MÜDÜRÜ MUSTAFA ALTUĞ ATALAY - Sayın Vekilim, yine belki Genel Müdürlüğümün üzerinde bir cevap vereceğim ama bence bu deprem gibi bir şeydi, tedbirler alınabilirdi ama olacaktı ve hani muhakkak şartlar oluşmuştu. Toplanan da yaklaşık 20 bin metreküp, aslında denizde bir damla yani ne kadar toplarsanız toplayın onu insanoğlunun toplamasıyla... Siz yüzeydeki topluyorsunuz ama biz -hani takip ettiğimiz için- denizdeki, dipteki görüntüleri de haftalık olarak takip ettik dönemsel olarak, toplamakla bitecek gibi bir şey değildi Sayın Vekilim yani dolayısıyla erken tedbir alsaydık da üç beş sene öncesinden tedbir almaya başlamamız gerekirdi. İnşallah üç beş sene sonrasına etkili olur bugün aldığımız tedbirler.
EMİNE GÜLİZAR EMECAN (İstanbul) - Evet, teşekkür ederiz.
Bunları özellikle soruyoruz hani söylenen bazı şeyleri test etmek amaçlı, karşılaştırmak amaçlı, kayıtlara girsin diye.
TARIM VE ORMAN BAKANLIĞI BALIKÇILIK VE SU ÜRÜNLERİ GENEL MÜDÜRÜ MUSTAFA ALTUĞ ATALAY - Ben teşekkür ederim.
BAŞKAN MUSTAFA DEMİR - Peki, teşekkür ediyoruz.