KOMİSYON KONUŞMASI

BÜLENT KUŞOĞLU (Ankara) - Teşekkür ederim Sayın Başkan.

Sayın Başkan, değerli milletvekili arkadaşlarım, Sayın Cumhurbaşkanı Yardımcım, değerli bürokratlar, değerli basın mensupları; hepinizi saygıyla selamlıyorum.

Bütçe görüşmelerimizin hayırlı uğurlu olmasını diliyorum ülkemiz adına.

Biliyorsunuz, bütçe ve kesin hesap kanunları demokrasilerde dikkate alınması gereken en önemli kanunlardır; çok önemliler, bunların önemini anlatmama gerek yok. Bütçe süreçleri bundan önceki dönemlerde de yetersizdi, eksikti; yalnız, Cumhurbaşkanlığı hükûmet sisteminde bu süreç neredeyse tamamen anlamsız bir hâle geldi. Bu iddiamızın sebebi, geçen yıl olduğu gibi Cumhurbaşkanlığı programını bugün almamız değil ya da Cumhurbaşkanlığı yıllık programını, ekonomik hedefler ve yatırımları bugün almamız değil; onun haricinde Cumhurbaşkanımızın bütçeyle ilgili tek bir açıklama yapmaması da değil -hâlbuki, biliyorsunuz, 50 milyon liralık bir temeli bile Sayın Cumhurbaşkanı atıyor ama 1 trilyon 751 milyar liralık bütçeyle ilgili hiçbir açıklama yapmadı Sayın Cumhurbaşkanı- tüm bunlar değil, Türkiye Büyük Millet Meclisinden geçmesinin zorunlu olmaması da değil ancak bütçe ve kesin hesapla ilgili saptadığımız birçok usulsüzlük ve eksiklik böyle bir ifade kullanmamın gerekçesidir.

Bütçe ve kesin hesap kanunlarının istismar edildiğini söyleyeceğim. Bunun gerekçesi de şudur: Genel uygunluk bildiriminde bu dönemde yedek ödenek kullanımı 96,5 milyara çıkmış, ödeneküstü gider 94-95 milyarı bulmuş. Şimdi bunların kanuna uygun olduğunu söylüyoruz, bütçe kanununa uygun diyoruz ancak bunlar hukuka aykırı; yedek ödenek kullanımı, ödeneküstü gider kanuna uygun ama hukuka aykırıdır, bütçe ve bütçe hakkı kavramlarına aykırıdır. Yani Meclisin verdiği hakkı tutup da bürokrasinin fazla fazla 90 küsur, 100 milyar lira fazla kullanıyor olabilmesi bütçe hakkına, millet iradesine aykırıdır.

Bütçe kanunu, kesin hesap kanunu bilgilendirme amaçlı değildir, biz burada bürokrasiyle birlikte bilgilenmek için oturmuyoruz. Burada lafzıyla, ruhuyla uyulması gereken bir kanun var, onun için buradayız; maalesef buna dikkat edilmiyor.

Bazı konulara, mesela hizmet içi eğitime önem verilmediği de Sayıştay raporlarıyla tekrar bu yıl da ispatlanmış. Şöyle bir örnek vereyim: Faaliyet Genel Değerlendirme Raporu'nda -Faaliyet Genel Değerlendirme Raporu'ndan aldım bunları- 300 civarında değerlendirilen kurum var, bunlarla ilgili bazı bilgiler var. Bakın, mesela yönetmelikle öngörülen tüm başlıklarla ilgili bilgileri içerecek şekilde hazırlanmamış, neredeyse yarısı bu şekilde hazırlanmamış. Hemen arkasından, bakın, 3'üncü tablo 300 küsur kamu kurumunun temel mali tablolara yer vermeyen kamu idaresi sayısını gösteriyor; Sayın Cumhurbaşkanı Yardımcım, temel mali tablolara yer vermeyen kamu idaresi sayısı 219, temel mali tablolara yer vermiyor, bu, Sayıştay raporunda yer alıyor.

Yine, bütçe uygulama sonuçlarının raporlanmasıyla ilgili değerlendirmeye bakıyorsunuz, bütçe hedef ve gerçekleştirmeleri arasında arzu edilen bilgileri yapmayan kamu idaresi sayısı oldukça fazla. Bunlar kamu, özel sektör değil, özel sektör bundan daha fazla riayet eder.

Performans bilgilerinin değerlendirilmesiyle ilgili olarak da yine yarıya yakını bunu yerine getirmemiş.

Şimdi, Sayıştayın yani millet iradesinin, Türkiye Büyük Millet Meclisinin değerlendirmeleri de dikkate alınmıyor, bunların gereği de yapılmıyor. Bununla ne demek istiyorum? Sayıştayın Dış Denetim Genel Değerlendirme Raporu'nda 56'ncı sayfaya, 57'nci sayfaya bakın, orada kamu-özel iş birlikleriyle ilgili olarak bir ibare var. Bu, 2019'da da vardı, 2020 kesin hesabının içinde de var, diyor ki: "Kamu-özel iş birlikleriyle ilgili gereken yapılmıyor, kayıtları aktarılmıyor." Bu, aslında bir soruşturma sebebidir; ne geçen yıl ne bu yıl hiçbir şey yapılmadı bunlarla ilgili olarak maalesef.

Yine, benzer bir konu -örnek veriyorum, bunlar örnektir- Karayolları Genel Müdürlüğü 2020 yılı Sayıştay Denetim Raporu'ndan... Mesela bulgulardan bir tanesi diyor ki: "Açık ihaleyle yapılması için yeterli süre bulunan işin, Kamu İhale Kanunu'nun 21/b maddesi uyarınca pazarlık usulüyle ihale edilmesi..." Geçen yıl da evvelki yıl da buna benzer bir yığın tenkit vardı Sayıştay tarafından, hiçbir şey yapılmadı. Bu yıl da var, ne yapılacağını göreceğiz. İdarece daha düşük bedelle yaptırılabilecek imalatın yüksek bedelle yaptırılması mesela, hiçbir şey yapılmıyor. Araç kiralama ihalelerine ilişkin tespitler var, hiçbir şey yapılmıyor. Sayıştay raporlarında buna benzer o kadar çok konu var ki maalesef hiçbiri yerine getirilmiyor.

Ve bütçenin istismarı ısrarla devam ettiriliyor Sayın Cumhurbaşkanı Yardımcım. Nedir? Bakın, 2022'yle ilgili E Cetveli'nde sunduğunuz 9, 13, 14, 15, 34, 52, 56'ncı maddelerle toplam 13 fon kuruluyor, bütçe içerisinde fon kuruluyor. Fonlar bütçe mantığına aykırı uygulamalardır, bunlar yanlış. Her sene bunlar yapılıyor, bu sene artırılmış vaziyette maalesef.

Şimdi, yine, E Cetveli'nden gideyim. E Cetveli'nde Varlık Fonuyla ilgili bir madde var, madde 5 diyor ki: "Varlık Fonuna bağlı kuruluşlara bütçeden ödenek aktarılır." Varlık Fonu bütçeye destek olmak, devlete destek olmak için kurulmuştu. Şimdi, bütçeden Varlık Fonuna para aktarıyoruz, bunu da E Cetveli'ne koyuyoruz; bu da hatalıdır, bu da Anayasa'ya aykırıdır aslında. Burada olmaması lazım, en azından burada olmaması gerekirdi.

Bakın, 7'nci madde... Burada da aynı şekilde bütçe kanununda olmaması gereken, Gelir Vergisi Kanunu'nda olması gereken istisna bütçe kanununda var.

Yine, 16'ncı maddede Strateji ve Bütçe Başkanlığına yetki veriyor, burada olmaması gereken bir düzenleme yapılıyor.

21'inci maddede sınır ve tavan getirilmeden bir düzenleme yapılıyor; bütçe mantığına aykırıdır.

22'nci maddede "gelir vergisi tevkifatı yapılmaksızın" deniliyor; bu, yanlış; bu, Gelir Vergisi Kanunu'nda düzenlenmesi gereken bir husus.

36'ncı madde... Tamam, yabancı devlet başkanları ve beraberindeki heyetlerin konaklama, ulaştırma, organizasyon giderleri yapılıyor bütçeden ama doğrudan Dışişleri Bakanlığı bütçesinden yapılması gerekiyor, neden E Cetveli'nde yer alıyor bu düzenleme?

E Cetveli 45'inci maddede, burada bir uyanıklık yapılmış. Normalde belediyelere bütçeden ödenek aktarılmaz Sayın Cumhurbaşkanı Yardımcım ama işaret edilen maddeyle burada buna istisna getiriliyor, bütçe kanunuyla kanuna istisna getiriliyor; belediyelere bütçe kanunuyla keyfî aktarım yapılması sağlanıyor, istediğiniz belediyeye aktarım yapabileceksiniz. Bu, istismardır, bütçe kanunuyla yapılması doğru bir iş değildir, takdir edersiniz.

Keza, 48'inci madde Taşıt Kanunu askıya alınıyor. Neden bütçe kanunuyla bu düzenleme yapılıyor da ilgili kanunda, Taşıt Kanunu'nda yapılmıyor?

52'de, yine, burada Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığının belediyelere fon aktarması sağlanıyor bu şekilde ve bunun esasları da belli değil. Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı istediği gibi para aktarabilecek.

Şimdi, bu 55'inci maddede devlet memurlarından, çalışanların bütçelerinden zar zor aktardığı paralarla sınava girmesi sağlanıyor; çok büyük paralar ödeniyor, o fonlar birçok yere dağıtılıyor. Bunun bütçeye konması gerekir, bütçeye ödenek konması gerekir bunun için. Neden memura bu kadar yükleniyoruz? Birçoğu sınava giremiyor.

64'üncü maddesi var yine E Cetveli'nin. Burada da 5018 sayılı Kanun'un 29'uncu maddesinin askıya alınması söz konusu. Normal bütçe usulleriyle karşılanması uygun olması gereken, 5018'i istismar edilerek yapılıyor.

Şimdi, 2022 bütçesinde şimdiden başarısızlığı getirecek hedefler ve tahminler var Sayın Cumhurbaşkanı Yardımcım, değerli arkadaşlar; bu tahminler önemli, siz de bazılarını biliyorsunuz. Ortalama dolar kuru 9,27 alınmış, bugün dolar kuru 9,50'nin üzerinde biliyorsunuz, gelecek yıl için 9,27 alınmış. Enflasyon yüzde 9,8 alınmış, bu sene yüzde 20'nin üzerinde olacak; bu hedefin de tutturulması daha başlamadan mümkün değil. Büyüme yüzde 5 alınmış, onun için 1 trilyon 400 milyarlık bir yatırım yapılması lazım, özel sektörün 5,6 sabit sermaye yatırımı yapması lazım. Brent petrol varili 68,3 dolar olarak alınmış, 85 dolar bugün hatırladığım kadarıyla.

Şimdi, bazı sorularım ve önerilerim olacak Sayın Cumhurbaşkanı Yardımcım, değerli arkadaşlar; not alabilirse arkadaşlarımız memnun olurum, tekrar sormak istemiyorum.

T Cetveli'yle toplam olarak 226 taşıtın hibe yoluyla alınması öngörülmüş, hibe yoluyla 226 taşıt nasıl alınıyor? Nasıl uygulanıyor bu? Nasıl mümkün olabiliyor? Nereden alınacak?

İ Cetveli'yle Devlet İhale Kanunu'nun 45'inci maddesi kapsamında Hazineye ait taşınmazların satışında 10 milyon lira olarak Çevre ve Şehircilik Bakanlığına verilen yetkinin 20 katına kadar artırımı öngörülüyor. Yani, bu bütçe kanununa normal, mutat, mantıklı bir artırım değil 20 kat.

H Cetveli... Değerli arkadaşlar, bu H Cetveli harcırahlarla, devlet memurlarına verilen harcırahlarla ilgili. Bakın, arazi üzerinde çalışanlara verilecek tazminatlar -hepsini almadım, ilk bölüm de önemli ama- 22 lira 70 kuruş yani bu H Cetvelinin değişmesi lazım, bu rakamların değişmesi lazım, Türkiye Cumhuriyeti için ayıptır. Bunlar ciddiye aldığımız konular ama bu şekilde 22 lira 70 kuruş harcırah devlet memuruna verilmez, bunların değişmesi lazım, farklı bir mantalite olması lazım.

Şimdi, biliyorsunuz Merkez Bankası PPK kararıyla ihracatı teşvik ediyoruz diye düşük faiz yüksek döviz politikası uygulanıyor, Türk lirası düşük tutuluyor ve ihracat teşvik edilecek deniliyor. 2020'de 717 milyarlık bir gayrisafi yurt içi hasılamız vardı; bu sene 700 milyarın altına düşecek. 2021'de 700 milyarın altına düşecek; 2022'de 600 milyar civarında bir ekonomi olacağız. 230-231 milyar dolarlık bir ihracat hedefi gerçekçi midir sizce?

Göç İdaresi Başkanlığı'nın -bakın, 2013'te kurulmuş- sürekli olarak ödenekleri artıyor; yıl içerisinde de bu başlangıç ödeneğinin dışında tamamlama ödenekleri veriliyor. Anormal bir artış var, bu sene 4,5 milyar ödenek konmuş, bunların AB fonlarıyla karşılanması gerekmiyor muydu? Yanlış dış politikanın ceremesini vatandaş mı ödeyecek?

Yine, bütçe açığı, gördüğünüz gibi burada tespit ettiğimiz üzere, faiz harcamalarıyla bağlantılı, faiz harcamalarının denetim altına alınması lazım. Bu sene 240 milyarlık bir faiz harcaması var, yüzde 33'lük bir artış öngörülmüş. Bu yüzde 33'lük faiz harcaması artışıyla bütçe açığının artması normal değil midir? Yani nasıl bir bütçe mantığı kullandınız burada?

Yine, biliyorsunuz geçen hafta Mali Eylem Görev Gücünün, FATF'nin bir kararı çıktı; Türkiye'yi suçladılar, gri listeye aldılar. Bu bütçe döneminde FATF kararlarının gerekçeleri telafi edilecek midir? Burada gerekçelerini de yazdım, biliyorsunuz siz de.

Şöyle bir durum var: 2020'de kâr amacı gütmeyen kuruluşlara 3,2 milyar ödenek ayrılmış ve dernek ve birliklere 968 milyon lira ödenmiş, 968 milyon; 2021'de, içinde bulunduğumuz yılda 3,8 milyar. Dernek ve birlikler için şimdiye kadar 538 milyon ödeme yapılmış geçen ay, ağustos itibarıyla yanlış hatırlamıyorsam. Dernek ve birliklere devlet bütçesinden 2020 ve 2021'de ödenen bu rakamlar hangi dernek ve birliklere ödenmiştir? Bunların listesini istiyoruz.

Yine "Dünya Adalet Projesi" adlı kuruluş hukuk devleti indeksi düzenlemiş. Buna göre Türkiye 139 ülke arasında 117'nci sırada, geçen yıla göre de 10 sıra kötüleşmiş. Bu bütçe döneminde durumun iyileşmesi için, hukuk düzenimizin iyileşmesi için ne tedbirler alındı acaba maddi olarak ya da proje olarak?

Yine, Türkiye 1990'da dünyanın en büyük 20 ekonomisi arasına girmişti ve 99'da da G20 ülkeleri arasına katılmıştı. Şimdi 21'inci sırada yani 20 ülkenin dışına düştü, bu avantajımızı kaybettik. Bunu düzeltmek için hangi tedbirleri alıyoruz bu bütçeyle, 2022 bütçesiyle?

Yolsuzlukla mücadele birimi var Avrupa Birliğinin, GRECO. Burada tavsiyeler var. GRECO'nun Dördüncü Tur Değerlendirme Raporu'nda yer alan 22 tavsiyeden 3 tanesini tatmin edici şekilde yerine getirmiş veya ilgilenmiş olduğu sonucuna varmış GRECO, Avrupa Birliği. "Geri kalan tavsiyelerden 9'unu kısmen yerine getirmiş, 10 tanesini de yerine getirmemiştir." diyor. Bunların düzeltilmesi için hangi önlemler alınmıştır Sayın Cumhurbaşkanı Yardımcım?

Şimdi, 2022 Yılı Bütçe Kanun Teklifi'ne göre vergi harcaması yani almaktan vazgeçilen vergi istisna ve muafiyetlerle 336 milyar lira, sizin bütçede var bu. "336 milyar lirayı almaktan vazgeçtik." diyorsunuz. Bu vazgeçilen vergilerin çoğu sermaye kazançları ile üst gelir gruplarına ait avantajlar tanıyor. Yine, 2022 bütçesine göre sosyal harcamalara yani alt gelir gruplarına da 104 milyar lira ödüyorsunuz. Bunlar nasıl tespit edildi? Yani üst gelir gruplarına 336 milyar, en az 300 milyar civarında sermaye kazançları teşvik ediliyor, alt gelir grupları 104 milyar. Peki, orta direk nasıl desteklenecek bu şartlar altında? Ortak direği nasıl yok ediyorsunuz?

2022 bütçesi sonuç olarak, kısaca şöyle ifade edilebilir: Sayın Cumhurbaşkanı Yardımcım, personel giderleri sosyal güvenliğe harcanacaklar dâhil 494 milyar lira. Cari transferler de yani kamu personeline ödediğimiz o 500 milyarın dışında 658 milyar; defter, kâğıt, kalem, yakacak, devlet binalarının aydınlatılması, ısıtılmasına da 658 milyar lira gidecek. Faize de 240 milyar gidecek. Toplam 1,392... 1 trilyon 400 milyar yapıyor, bütçe açığı da 278 milyar. İşte, bütçemiz bu, "bütçe" dediğimiz konu bu. Burada vatandaş yok. Kamu personeline 500 milyar, 658 milyar kamunun yakacak, ısıtma, aydınlatma gideri, kira gideri vesaire ve bütçe açığıyla beraber...

BAŞKAN CEVDET YILMAZ - Sayın Kuşoğlu, sürenizi uzatıyorum. Grup sözcülerimize biraz daha esnek davranıyoruz bu süreçte, ilk sunumlarda.

Buyurun lütfen.

BÜLENT KUŞOĞLU (Ankara) - Sayın Cumhurbaşkanı Yardımcım, sonuç olarak bütçe gerçekten çok önemli bir konu, en önemli kanun baştan da belirtiğim gibi. Bu konuyla ilgili yeterli ihtimam gösterilmiyor maalesef, Sayın Cumhurbaşkanımız bu konuyla ilgilenmiyor hiç. Bu konuyla ilgili denetim aşamasında ise maalesef gerekleri yerine getirilmiyor. Önemli yolsuzluklar olan konular... Karayolları Genel Müdürlüğü; Sayıştay raporundan okudum bazı maddeleri, diğerlerini, görüyorsunuz büyük sıkıntılar söz konusu; cevap verilmiyor, dikkate alınmıyor, her sene aynı konular gündeme geliyor tekrar tekrar ve bunların hiç birinin gereği yerine getirilmiyor. Bu, bizim bütçeyi, kesin hesabı, millet iradesini dikkate almadığımız anlamına geliyor. Bu, devlet kurumlarının yıpratılması anlamına geliyor maalesef, kurumlaşmanın yok edilmesi anlamına geliyor. Onun için bu konuların önemsenmesi, gereğinin yapılması lazım. Biz bu konuları her sene dile getiriyoruz, bu yıl da dile getirmeye devam edeceğiz ama lütfen, sizin bu konularla ilgili daha hassas olmanızı rica ediyoruz.

Bütçelerimizin hayırlı olmasını diliyorum.

Teşekkür ediyorum Sayın Başkanım.