| Komisyon Adı | : | PLAN VE BÜTÇE KOMİSYONU |
| Konu | : | 2022 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu Teklifi (1/283) ile 2020 Yılı Merkezi Yönetim Kesin Hesap Kanunu Teklifi'nin (1/282) ve Sayıştay tezkereleri |
| Dönemi | : | 27 |
| Yasama Yılı | : | 5 |
| Tarih | : | 26 .10.2021 |
GÖKAN ZEYBEK (İstanbul) - Teşekkür ederim Sayın Başkanım.
Türkiye'de büyüme modeli 2007 yılından sonra gerçekten patinaja başladı, 2013'ten sonra bu daha da belirginleşti, 2014 yılından itibaren ise tek kişilik vesayet rejiminin etkisiyle birlikte verileri görmeye başlıyoruz. Şimdi, bakın, son, 2022 yılı bütçesiyle ilgili değerlendirme yaparken, sayın yetkililer, son üç yıl içinde toplam gayrisafi millî hasıladan ücretlilerin aldığı pay yüzde 36'dan yüzde 32'ye düşmüş yani iktidarınız döneminde ülkedeki gelişmeleri anlatıyorsunuz ama burada ücretlilerle ilgili kısma bakıldığı zaman yüzde 36'dan 32'ye daralma var. Enflasyon rakamları, ücretlileri en fazla etkileyen enflasyon yüzde 20'ler seviyesine gelmiş, üstelik son aylarda Üretici Fiyat Endekslerindeki artış oranları yüzde 45'lerin üzerinde; bunun, baz etkisiyle önümüzdeki yılın enflasyonuna da çok ciddi bir zarar getireceği açık.
Sayın Cumhurbaşkanı Yardımcısına sormak istiyorum: Orta vadeli programı gelip burada Meclise sundunuz. Sizin, orta vadeli programdan önce 2023 yılı hedefleriniz neydi? Millî geliri 2 trilyon dolara çıkaracaktınız, şimdi 925 milyar dolar olarak öngörüyorsunuz. Oysa 2021 yılında Türkiye millî gelir açısından bakıldığı zaman 700 milyar doların biraz üzerinde ve 2021 yılında biz G20'nin de dışına düşecek kadar ekonomik olarak geriliyoruz. Kişi başına millî gelir için öngördüğünüz 25 bin dolarlık hedeften sapılmış, şimdi artık 7-8 bin dolarlar seviyesinde. İhracatla ilgili 500 milyar dolarlık öngörünüzden ise tamamen uzaklaşılmış, neredeyse onun yarısı oranında. Peki, bunlar olurken ne gerçekleşti? Burada arkadaşlar rakamlar veriyorlar. Türkiye'de 9 milyonun üzerinde gerçek işsiz var, iş aramaktan vazgeçenleri de kattığımızda işsizlik rakamları yüzde 22'ler seviyesine ulaşıyor.
Geçmişle ilgili bir kıyaslama yapıyorsunuz değerli arkadaşlar. Bizim elimizde de Merkez Bankasının, Hazinenin rakamları var. Türkiye'yi cumhuriyet dönemi boyunca yirmi yıllık periyotlar açısından incelediğimizde, sizin döneminizi bir yirmi yıl alalım, sizden önceki yirmi yılı baz alalım. Türkiye'nin 1985 ile 2002 arasında gayrisafi yurt içi hasılası dolar cinsinden 3,4 oranında artmış, sizin döneminizde bu 3,01 ve 1985 ile 2002 arasında Amerika'daki enflasyon rakamları son derece düşük, son yirmi yıl içinde Amerika'nın enflasyonunun yani doların kendi ülkesindeki değer kaybını da yüksek olarak aldığımızda siz o koalisyon dönemleri, o kriz dönemlerindeki verilerin bile çok uzağındasınız. Peki, 1985 ile 2002 arasında kişi başına dolar cinsinden artış ne kadar olmuş? 2,7. Sizin döneminizde ne kadar artmış? 2,5. Gelelim son dört yıla, öyle ya, tek adam rejimiyle yöneltildiğimiz son dört yıl. Sizin dağıttığınız kitapçık üzerinden okuyorum arkadaşlar; bu, sizin dağıttığınız kitapçık: 2002 ile 2017 yılı arasında faiz dışı gelirlerde fazla veren bütçeyi 2017'den beri sürekli olarak faiz dışı açık veren hâle getirdiniz. Öyle ki, sadece bu yıl içinde ödeyeceğiniz faiz 250 milyar TL. Sizin 10 milyon köylüye vereceğiniz toplam tarımsal destek 25 milyar, Ramazan Bayramı ve Kurban Bayramı'nda emekliye vereceğiniz toplam ikramiye 25 milyar; bir avuç tefeciye ödeyeceğiniz toplam faiz ise 250 milyar. 1 trilyon 700 milyarlık gelir bütçesinin içinde yüzde 16 ila 18 arasındaki bir gideri doğrudan faize ayırmışsınız. Faize karşı olan bir düşünceden gelen sizler açısından, bundan daha vahim, bundan daha aciz duruma düşecek bir durum oluşabilir mi? Necmettin Erbakan'ın kemikleri sızlıyor size öğrettiği bu faiz politikalarından vazgeçmeyle ilgili, görünen o ki onun da çok uzağındasınız.
Şimdi, 2022'yle ilgili öngördüğünüz rakamların gerçekleşme ihtimali, değerli arkadaşlar, yok gözüküyor. Eğer bu hataları sürdürürseniz, bu bütçeyi yandaşa ve 5'li müteahhide...
BAŞKAN CEVDET YILMAZ - Gökan Bey, süreniz doldu. Son bir cümle alalım.
GÖKAN ZEYBEK (İstanbul) - Tamamlıyorum Sayın Başkanım.
...ödeyeceğiniz KÖİ projelerine kaynak aktararak ve döviz cinsinden bedelleri de bütçeye ek yük olarak getirirseniz, endişem odur ki 2023 yılında biz burada 300 milyarın üzerindeki bir borç faizini konuşur hâle geliriz.
Teşekkür ediyorum.