| Komisyon Adı | : | PLAN VE BÜTÇE KOMİSYONU |
| Konu | : | 2022 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu Teklifi (1/283) ile 2020 Yılı Merkezi Yönetim Kesin Hesap Kanunu Teklifi'nin (1/282) ve Sayıştay tezkereleri |
| Dönemi | : | 27 |
| Yasama Yılı | : | 5 |
| Tarih | : | 26 .10.2021 |
SALİH CORA (Trabzon) - Sayın Başkanım, çok Kıymetli Cumhurbaşkanı Yardımcım, değerli bürokratlar, basınımızın güzide temsilcileri, Komisyonumuzun kıymetli üyeleri; hepinizi saygıyla selamlıyorum.
Bugün burada yeniden bir merkezî yönetim bütçesini yapmak üzere bir araya gelmiş bulunmaktayız. Çok şükür ki şununla gurur duyuyoruz: AK PARTİ iktidarları döneminde, bugün 20'nci bütçemizi yapmanın mutluluğunu yaşıyoruz. Bize 20 kez bütçe yapma imkânı veren aziz milletimize medyunuşükranlarımızı sunuyoruz.
Değerli arkadaşlar, AK PARTİ kurulduğu günden bu yana "İnsanı yaşat ki devlet yaşasın." ilkesiyle, şiarıyla politika geliştirmekte, bunu her daim de milletimize hissettirmektedir. O yüzden de bütçelerimiz hep milletin bütçesi olarak ortaya çıkmıştır. Merkezî yönetim bütçesinin daha öncelerden yüzde 43,2'si faiz giderlerine ayrılmaktayken bu oran şimdi yüzde 8,4'lere kadar düşmüştür. Bunun anlamı şudur: Milletten toplanan vergiler millete yatırım ve hizmet olarak geri dönmektedir. Bu şekilde Türkiye her geçen gün, her alanda büyümeye devam etmektedir, kalkınmaya devam etmektedir.
Bugün, salgına rağmen dünyada en hızlı ve pozitif yönde büyüyen 2'nci ülke konumundayız. Bütçe gelirlerimiz şu anda, yapılan çalışma sonucunda 1 trilyon 472 milyar olarak öngörülmektedir. Bu bütçeyle sağlıktan eğitime, ulaştırmadan savunma sanayisine kadar, sosyal yardımlardan gençlik ve spora kadar, AR-GE'den diğer bütün alanlara kadar milletimizin olduğu her yerde milletimizin bütçesi olarak kendini göstermektedir. Milletimizin bütçesinden gelecek yıl inşallah, 147 milyar 596 milyon TL yatırımlara kaynak aktaracağız.
Yine, bu bütçede en büyük payı eğitime ayıracağız, eğitime niye bu kadar bütçe ayırıyoruz? Çünkü çocuklarımız daha iyi şartlarda eğitim görsün ve daha iyi şartlarda geleceklerini planlasınlar diye. İşte, bunun sonucunda şu anda okullaşma oranı ortaöğretimlerde yüzde 51'lerden yüzde 88'lere kadar varmış ve herkesin eğitim hakkından eşit bir şekilde istifade etmesinin önü açılmış oldu. Bugün bütün okullarımızda artık ücretsiz ders kitabı dağıtmaya devam etmekteyiz. Her ilde artık bir üniversitemiz vardır. Yükseköğretimde okuyan her bir öğrencimize şu an altı yüz ellişer TL burs vermekteyiz. Sonuç olarak eğitimde bugün itibarıyla PISA sıralamasında her geçen gün yükselen bir grafiğimiz vardır.
Değerli arkadaşlar, bugün ülkemizin her bir tarafında spor tesisleriyle sporun altyapısına büyük yatırımlar yapıyorsak, modern tesisler inşa ediyorsak, işte bizim bu bütçeden kültüre de sanata da spora da pay ayırmamızdan kaynaklanıyor. İşte bugün eğer biz sanata, kültüre, tarihimizin değerlerine bütçe ayırmamış olsaydık UNESCO Dünya Mirası Listesi'ne giren o tarihî eserler gün yüzüne çıkmamış olacaktı.
Pandemiye rağmen ülkemiz çok ciddi derecede turist ağırlamıştır. Düşünün, her yerde seyahat kısıtlamasının olduğu bir dönemde Türkiye turizmde önemli bir atılım gerçekleştirmiş ve bu yıl 25 milyon turist Türkiye'mize geldi ve 20 milyar dolar turizmden gelir beklentimiz vardır.
Sayın milletvekilleri, bu ülke çok büyük badireler atlatmış, çok büyük zorluklardan geçmiştir. Belki biz Sanayi Devrimi'ni yakalayamadık, bir yüksek teknolojiye sahip olamadık yıllarca, hep bunu hayal ettik ama ilk kez bir şeyin ucundan tutunabildik. İmkânlarımızı ve potansiyelimizi zorlayarak yazılım teknolojisinin bir kenarından tutmuş olduk. Artık biz İHA'larımızla, SİHA'larımızla, savunma sanayisinde, her alanda çok önemli bir teknolojiye ulaşmış bulunmaktayız. Bu, ezberleri bozmaktadır, denklemleri altüst etmektedir. Savunma sanayisinde millîlik oranı şu anda yüzde 80'lere kadar ulaşmıştır. Tabii bundan rahatsız olan bir kesim vardır. Savunma sanayisinde yaptığımız başarılı hamleleri hiçbir şekilde tebrik etmeyen, takdir etmeyen konuşmalara burada rastladık. Türkiye'nin Karabağ'da elde ettiği zaferi görmezden gelenler vardır. Bugün, Libya'yla sağladığımız mutabakatta savunma sanayimizin ortaya koyduğu potansiyelin bizi ne derece rahatlattığını hepimiz biliyoruz. Bugün, terörle mücadelede yine savunma sanayisindeki kazanımlarımız çok ciddi derecede fayda vermiştir. Ama bunlara baktığımızda, maalesef ki bu başarıları görmezden gelip, bunları es geçip nerede olumsuz bir parametre var oradan yola çıkarak iktidarı eleştirme gayreti içerisinde olduğunuzu gözlemlemekteyiz. Tabii ki bunları tebrik etmeye dilinizin varmadığını çok iyi bir şekilde biliyoruz.
Değerli arkadaşlar, eğer biz bu bütçeden, milletimizin bütçesinden bu ülkenin zeki çocuklarına AR-GE'deki harcamaları 25 kat artırmamış olsaydık, onlara bu imkânı sunmamış olsaydık bu teknolojiye erişmemiz mümkün olmazdı, şu an Küresel Yenilik Endeksi'nde 10 basamak ilerlemiş olamazdık.
Değerli milletvekilleri, "Halk içinde muteber bir nesne yok devlet gibi / Olmaya devlet cihanda bir nefes sıhhat gibi." Bunun en güzel örneklerini bugün sağlıktaki dönüşümde görmekteyiz. Bugün, güzel ülkemiz, sağlık alanında yapılan reform niteliğindeki hizmet ve yatırımlarla tüm dünyada örnek olarak gösterilmektedir. Sağlıktaki bu dönüşüm nasıl gerçekleşti? İşte bu milletimizin desteğiyle beraber gerçekleşti. Herkesi genel sağlık sigortası kapsamına dâhil ettik. Hâlen pandemi sürecindeyiz, hiçbir vatandaşımız hastane kapılarında rehin tutulmamaktadır, hiçbir hastamız koğuş tipi odalarda balık istifi bir metotla tedavi görmemektedir. Eğer biz milletin bütçesinden sağlığa gerekli payı ayırmamış olsaydık dünyanın bir ucundaki vatandaşımızı ambulans uçakla ülkemize getirebilir miydik?
Değerli milletvekilleri, siz hiç "koruyucu aile" kavramını hatırlıyor musunuz geçmişte? Engellilere evde bakım desteği diye bir uygulamadan haberiniz var mıydı? Ödeme güçlüğü çeken vatandaşlarımızın sağlık prim giderleri ne zamandır ödeniyor? Öğrenci harçları ne zamandır alınmıyor? Tüm bunlar IMF heyetlerinin hazırladığı bütçelerle değil, milletin bütçesiyle ödeniyor. Birleşmiş Milletler Kalkınma Programı verilerine göre, önceden ülkemiz orta insani gelişme seviyesindeyken milletin bütçesiyle milletimize sağladığımız imkânlarla bugün aynı kurumun verilerine göre yüksek insani gelişme seviyesine ulaştık.
Türkiye bugün -az önce farklı açıklamalar oldu ama- tarımda net ihracatçı bir ülke konumuna gelmiştir. Dünya Bankası tarımsal hasıla verilerine göre 47 milyar dolarla Avrupa'da 1'inci sırada, dünyada ilk 10 ülke arasında yer almaktayız. Eğer bu millet, sizin çok beğendiğiniz, milletimizin hatırlamak dahi istemediği CHP döneminin esareti altında olsaydı hangi tarım ürününe alan bazlı destekleme verilecekti? Fındık hâlen orman ürünü olarak değerlendirilmeye devam edecekti. Bugün tüm zor şartlar altında dahi fındık üreticimizin, çay üreticimizin yanında olmaya devam ediyoruz. Milletin bütçesinden ayırdığımız payla TMO üzerinden müdahale alımlarıyla fındık üreticimizin mağdur edilmesine müsaade etmiyoruz ve fındık üreticimizin yanında oluyoruz.
Yine, aynı şekilde bizim AK PARTİ iktidarları döneminde âdeta ulaşım alanında da çağ atladık. Havaalanı sayısını 26'dan 56'ya çıkardık. Bugün 127 ülkede 333 noktayla hava yolu bağlantısı kurulmaktadır. Yine aynı şekilde -az önce milletvekili arkadaşımız da ifade etti- Türkiye'nin her bir tarafını bölünmüş yol ağlarıyla beraber erişilebilir hâle getirdik; 6.101 kilometre olan bölünmüş yol ağını 28.300 kilometreye kadar ulaştırdık. Türkiye'de daha önce araç sayısı 8 milyon civarındaydı, şu anda 20 milyon civarında; bu şu anlama gelmektedir: Türkiye'de şu anda 3 kişiden 1'i araç sahibidir. Şu anda Türkiye'de 3 kişiden 2 kişi konut sahibidir. Bunun Türkiye'nin, esasında vatandaşımızın gelişmişlik düzeyinin, refah düzeyinin bir açıklaması olarak da değerlendirilmesi gerekiyor.
Değerli arkadaşlar, son olarak şunları ifade etmek istiyorum ki biz çok zor şartlarda, bütün sıkıntılara rağmen büyük bir aşama katettik. Özellikle dünyada bu salgının etkisinin devam ettiği bir dönemde, üretim çarklarının tahrip edildiği, seyahat kısıtlamalarının olduğu bir dönemde, vergi primlerinin ötelendiği bir süreçte her zaman vatandaşımızın yanında yer aldık. Gerek kısa çalışma ödenekleriyle gerek diğer desteklerimizle beraber, doğrudan desteklerle beraber her zaman vatandaşımızın yanında yer aldık. Milletimizin yine umudu, milletimizin yine ümidi AK PARTİ'dir. Bize 20 kez bütçe yapma yetkisi veren milletimizin yine aynı şekilde bizden yana desteği her geçen gün devam etmektedir. Biz de sokaktayız, biz de sahadayız, sürekli dolaşıyoruz, elbette sıkıntılı alanlar vardır, zor alanlar vardır, dünya küresel bir krizle karşı karşıya kaldı ve bu Türkiye'yi de elbette ki etkiledi. Ama şunu ifade etmek istiyorum ki: Türkiye bütün tedbirlerini almış, hâlen ayaktadır; bugün memurunun maaşını ödemek için IMF kapılarında dolaşmamaktadır, bugün emeklinin maaşını ödemek için herhangi bir fondaki parayı bozup emekli maaşını ödememektedir. Yine, Türkiye her yönüyle gelişmeye, kalkınmaya devam etmektedir. Önümüzdeki yıl inşallah bu zorlu sürecin geride kalacağını, bütün yatırımlarımıza devam edeceğimizi ve ülkemizin, milletimizin yanında yer almaya devam edeceğimizi ifade etmek istiyorum.
Ben bu duygularla, hazırlanan bütçenin ülkemize, milletimize hayırlı ve uğurlu olmasını diliyorum. Emeği geçen herkese teşekkürlerimi sunuyorum.