TURAN AYDOĞAN (İstanbul) - Teşekkür ediyorum Sayın Başkanım.

Bütün hazıruna hoş geldiniz diyorum, Meclis Başkanımıza da hoş geldiniz diyorum ayrıca, özellikle.

Sayın Başkanım, siyaset hukuka müdahil olmamalı ama siyasetin hukukun bağımsız ve tarafsız karar verebilmesini sağlayacak iklimi yaratacak şekilde kararlı duruşlar göstermesi gerekir. Burada Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanı olarak duruşlarınız sorgulandı ve hukuksal tartışmalar yapıldı, bunlardan 2 tanesi çok önemli. 2 milletvekili, sizin döneminizde milletvekilliği görevinin kesintiye uğramasına neden olan uygulamalarla karşı karşıya kaldılar ve kanaatimce ağır anayasal ihlallerle karşı karşıya kaldılar. Bunu söylerken de bu ülkenin en yüksek mahkemesinin ısrarla vermiş olduğu bir kararı dayanak göstererek söylüyorum, umarım ısrarcı olmazsınız bu konuyla alakalı. Zatıalinizin uygulaması, aslında Grup Başkan Vekilimizin "ayaklı gladyatör" dediği mahkeme hâkimlerini de cesaretlendirerek, yargı bağımsızlığı önünde önce yürütmenin, sonra da Türkiye Büyük Millet Meclisinin en üst mercisi olarak sizin gösterdiğiniz tavırlarla hukuka halel gelmesine neden oldu. Ne oldu? Bir hukukçu olarak ben de altını çizerek söyleyeyim: Önce geçici 20'nci maddeyi siz kalıcı bir madde olarak yorumladınız. Hâlbuki adı üzerinde "geçici madde"; yürürlüğe girdiği andan itibaren işlevini tamamlamış, o tarihe kadar olan ihlallere uygulanması gereken bir maddeydi. Hukukçu olarak bunu tartışacak durumda kalmadık artık, Yüksek Mahkeme kararıyla karşınıza geldi bu.

İkincisi, Anayasa'nın 83'üncü maddesinin bütün hükümlerini ihlal ettiniz yapmış olduğunuz yorumlarla beraber. Önce, tekrar seçilen bir milletvekilinin dokunulmazlığının düşürülmeden yargılamasına devam edilemeyeceğine dair tarafınıza çok çeşitli akademik görüşler verilmiş olmasına rağmen, görüş açıklayarak bunun yolunu açtınız. Sonra, seçilmiş bir milletvekili yasamayla ilgili işlevini seçilmiş olduğu dönem sonuna kadar tamamlaması gerekirken -ki Engin Alan örneği vardır bu Parlamentoda, sizden önceki Meclis Başkanlarının uyguladığı- 2 milletvekilinde bunun da önünü kaldırarak milletvekillerinin hukukuna halel getirdiniz.

Şimdi bunlara, çok derin tartışmalara girmeyeceğim; zatıaliniz isterse gireriz tabii ki, bütün hukukçular gireriz. Ama Anayasa Mahkemesi size, sizin kendi sözlerinizle cevap verdi en son kararında. Burada zatıailinizi zora düşürmek ya da nezaket dışı bir ifade olarak söylemiyorum. Sizin bu geçici 20'nci madde konulurken bir konuşmanız var burada "...Anayasa'nın 83'üncü maddesinin ikinci fıkrasının birinci cümlesi hükmünün uygulanmaz denildiği, Anayasa'nın 83'üncü maddesini dördüncü fıkrasının varlığını sürdürdüğü, tekrar seçilen milletvekili hakkında soruşturma ve kovuşturma yapılmasının Meclisin dokunulmazlığı yeniden kaldırmasına bağlı olduğu..." diyorsunuz, bu ifadeler size ait. Zatıailiniz o tarihte öyle düşündünüz, sonra böyle düşündünüz; sizi yargılayacak hadde değilim.

TBMM BAŞKANI MUSTAFA ŞENTOP - Genel Kurulda bunu tekrarladım.

TURAN AYDOĞAN (İstanbul) - Ben sadece hukukçu olarak bu tartışmayı dile getiriyorum. Şimdi, bunun gibi Meclis hukukunu korumayan birçok uygulama zatıalinizin döneminde hayata geçti. Milletvekillerine cevap vermeyen yürütmeyi arkadaşlar saydılar. Zorlayabilirdiniz, Meclisin inisiyatifini ayağa kaldırabilirdiniz, güçlü hâle getirebilirdiniz. Ama sizin döneminizde başka bir şey daha oluyor, ben size söyleyeyim: Milletvekili olarak bizlerin vermiş olduğu hiçbir yasa teklifi yasalaşmıyor. Bakın, rakamlar burada: Adalet ve Kalkınma Partisi Grubunun verdiği 290 yasanın 172'si hayata geçiyor, yasa teklifi yasalaşıyor; CHP'nin 2.530 yasa teklifinden sıfır; HDP'nin 292 yasa teklifinden sıfır; MHP'nin iktidar ortağınızın 282 yasa teklifinden sıfır, İYİ Partinin 254'ünden sıfır; diğer 22, sıfır. Bu nasıl bir Meclistir?

Ben 23 Nisanda özellikle yoksul çocuklarla ilgili devletin el atması gerektiği yönünde bir kanun teklifini Meclise indirdim ve sonra da dedim ki: "Ya, bizim getirmemizden huylanıyorsunuz, hoşlanmıyorsunuz; siz getirin, bunu beraber yapalım." Bu kadar duyarsız bir Meclis yapısı yönetiyorsunuz. Bunun temeli, nedeni de şudur: Bu yasalar bu Mecliste yapılmıyor. Komisyonlarda arkadaşlarımızla görüşüyoruz, diyorlar ki: "Külliyeden geliyor; noktasına, virgülüne dokunamıyoruz." Bu Meclis inisiyatifli olmak zorundadır ve sizlere rağmen inisiyatifli olmak zorundadır. Her ne kadar bu uygulamalarla Meclis inisiyatifine zarar vermeye kalksanız bile biz burada parlamenterler olarak kendi hukukumuza da sahip çıkmaya devam edeceğiz, bu önerilerle gelmeye devam edeceğiz.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

TURAN AYDOĞAN (İstanbul) - Sayın Başkanım, bana ek süre...

BAŞKAN CEVDET YILMAZ - Teşekkür ediyorum.

Süreniz doldu.

Herkese aynı davranmak durumundayım.

TURAN AYDOĞAN (İstanbul) - Zatıaliniz bilir, tamam.

BAŞKAN CEVDET YILMAZ - Teşekkür ediyorum.

TURAN AYDOĞAN (İstanbul) - Ben teşekkür ediyorum