KOMİSYON KONUŞMASI

MAHMUT CELADET GAYDALI (Bitlis) - Teşekkür ederim Sayın Başkan.

Hepinizi saygıyla selamlıyorum.

Ben de enerji konusunda birkaç başlığa değineceğim. Başta kayıp kaçak meselesi. Şimdi, Keban Barajı 1965'te devreye girdi yani 1960'lı yıllarda ve üretilen enerjinin büyük bir kısmı, yüzde 80'i, hatta daha büyük bir kısmı Marmara Bölgesi'ne ve İstanbul'a nakledildi; aşağı yukarı 1.300-1.400 kilometre mesafe. Şimdi, kayıp, teknik bir mesele ve kalite kontrolüyle giderilebilir. Bu kayıplara etki eden şeyler, enerji nakil hatlarının uzaklığı, kullanılan malzemenin kalitesi, imalat hatası ve işletme hatalarından oluşan şeyler. Bunlar tamamen teknik olduğu için teknik bir denetimle, kalite kontrolüyle bunlar elimine edilebilir.

Kaçak hususuna geldiğimiz zamansa bu, hırsızlık ve çalmadır. Bu nerede oluyor? Sanayide oluyor, evsel kullanımda oluyor, tarım amaçlı sulama için oluyor. Bugünkü teknolojiyle açık, şeffaf, net ve samimi davranılırsa bırakın il bazında, hatta mahalle bazında bile bu kaçakları tespit etmemiz mümkündür. Ne yazık ki AKP Hükûmeti algı operasyonuyla "Kaçak kullanım Kürt illerinde kullanılıyor." mesajı vermeye çalışıyor.

Şimdi, ben bir anımı sizinle paylaşmak istiyorum: 90'lı yılların sonlarında -ben de bu grubun içindeydim- Ender Gül Genel Müdürdü, Daire Başkanı Fatih Bey -onu da parantez içinde söyleyeyim- Eskişehirli bir elektrik mühendisi kardeşimizdi, bir anısını anlattı. Fatih Bey'in anlattığı İstanbul'a sanayi araştırması için, elektrikteki kaçakları araştırmak için İstanbul'a gönderiliyor. On günde bugünkü parayla 10 milyon liralık kaçak buluyor sanayide ve üstten bir talimat gönderiliyor "Çok güzel iş yaptın, tamam bırak gel." deniyor. O dönemde Kürt illerinde kullanılan toplam enerji, üretimin sadece yüzde 5'i. Bunun yarısı ödeniyor diye düşündüğümüz zaman bile, bütün genel üretimde o illerde kaçak yüzde 2,5; bunu da dünya standartlarında kayıplar yüzde 7 olarak kabul edilirse... Fatih Bey "Keşke bu illerimize bedava elektrik versek oradaki insanlara da bunu minnet olarak sunsak." demişti.

Şimdi, Kürtçede güzel bir laf var "..."( ) Türkçesi şu: Atlıları tutun yayalar zaten bizdendir. Bu da ";Zenginlere sahip çık, fakirler zaten bizdendir." mantığıdır; bu da tam sizin şeyinize oturuyor.

Rüzgâr enerjisine gelince, ben burada Sayın Bakana teşekkür etmek istiyorum çünkü soru önergelerinde ben sormuştum "Bizim illerimizde niçin rüzgar enerjisi yapılmıyor?" diye, bana gelen cevap da şu: "Sizin dağlarınızda yeteri kadar rüzgâr olmadığı için yapmıyoruz." ama bu gidişimde Bitlis-Van arasında Kuskunkıran tepelerinde 8-10 tane ünitenin kurulduğunu gördüm, inşallah devamı gelir. Bir de Van-Tatvan arasında, Rahva Ovası'nda bir ünite de oraya kurulmuş. Süphan Dağı'nın etekleri olsun, Nemrut Dağı'nda olsun bundan faydalanmak mümkün Sayın Bakanım, bunu geliştirirseniz memnun oluruz.

Güneş enerjisi ve HES'lerin konumu hakkında da biraz konuşmak istiyorum. Ziraat alanlarının yok olması ve nebati toprağa bile sahip çıkılamaması durumu var. İki yüz yılda 1 santim oluşan bir tabaka heba ediliyor. "Güvenlik barajı" adı altında hiçbir hizmet görmeyen barajlar, ekolojik dengeyi tamamen bozuyor. Bir de "Tüketici korunuyor, kesintisiz ve kaliteli enerji temin ediyoruz." diye bir genel müdürümüz burada açıklama yaptı. Şimdi, Bitlis'in Mutki köylerine kışın haftada bir gün ancak elektrik geliyor. Acaba siz oradakileri vatandaş saymıyor musunuz? Sadece haftada bir gün elektrik gidiyor, bu nasıl bir mantalite anlamadık tabii.

Bir de bizim illerimizde sayaçlar direklere monte edilmeye başlandı. Peki, kullanıcı, saatin doğru veya yanlış okuduğunu nasıl denetleyecek, o da mı direğe tırmanacak? Bu son derece absürt bir durum.

BAŞKAN CEVDET YILMAZ - Tamamlarsanız, süreniz bitti.

MAHMUT CELADET GAYDALI (Bitlis) - Evet, bir köyde 1 kişi yanlış yaparsa 7-8 köy nasıl cezalandırılıyor?

Sondaj faaliyetlerine gelince... Gemiler ağır bakıma mı alındı? Millî ve yerli olduğu iddia edilen personelin, yüzde 90'ı yabancı olan sondaj ekibine ne oldu? Dövizle maaş alan bu personel senelik izne mi çıkarıldı?

BAŞKAN CEVDET YILMAZ - Teşekkür ediyorum.

MAHMUT CELADET GAYDALI (Bitlis) - Bitmek üzere.

Klasik olarak, bir yatırım kendisini on yılda amorti ederse ekonomiktir. Bu sektöre bugüne kadar para yatıp durdu. Bunun ne zaman "payback" yani geri dönüşü olacak? 99 kuyu kazıldığı iddia edildi. Peki, bunların hiçbirinde hidrokarbon emaresine rastlanmadı mı Sayın Bakanım?

Teşekkürler.