KOMİSYON KONUŞMASI

EDNAN ARSLAN (İzmir) - Sayın Başkanım, teşekkür ediyorum.

Önemli bir Bakanlığın bütçesini konuşuyoruz. Ben öncelikle hayırlı olmasını diliyorum. Yani beşikten mezara kadar herkesi ilgilendiren bir bütçe aslında bu. 46 milyon elektrik abonesi, 17 milyondan fazla doğal gaz abonesi, 25 milyondan fazla aracı ilgilendiren bir Bakanlığı ve o Bakanlığın bütçesini konuşuyoruz.

On dokuz yıldır iktidardasınız, 2003 yılından bu yana geldiğimiz nokta: Son zamlar hariç elektrikte yüzde 475, doğal gazda yüzde 474, benzinde yüzde 380, motorinde yüzde 502, mutfak tüpünde yüzde 670 zam gördük. Son bir yılda 4 kişilik bir aile 230 kilovatsaat elektrik kullansın, 300 metreküp doğal gaz kullansın ve ayda sadece 50 litre benzin alsın; faturası 220 lira zamlandı, faturası 220 lira zamlandı. G20 ülkeleri arasında elektriği en pahalı kullanan 3'üncü ülkeyiz, OECD verilerine göre ise enerji fiyatlarına en çok zam yapan ülke konumundayız.

Bakın, şu elimde bir fatura var, bunu herkes biliyordur herhâlde. Şimdi, ilginç bir şey bu faturanın hikâyesi. Aslında bunun içinde çok şey var ama torba faturayla aslında bu faturanın içinde hiçbir şey göremiyoruz. Şimdi, bir de Sayın Bakanım, şöyle bir şey gördünüz mü? Bunu da sizin dağıtım şirketleri vatandaşa veriyor. Yani şu fatura geldiğinde ben ilk endeks, son endeks, bir şekilde kendi kullandığım enerjinin bedelini görüyorum, ne kadar kullandığımı görüyorum ama Güneydoğu'da, Viranşehir'de vatandaşın biri -çok sayıda vatandaş var- ellerimize tutuşturdu bunları. Üstlerine rakamlar yazmışlar, üstünde de bir hesap numarası var "Gidin bunları bankalardan ödeyin." diyorlar. Ya, sonuç itibarıyla bu, mali değeri olan bir fiş yani biz bunları giderlerimizde fatura olarak kullanıyoruz, muhasebecimize veriyoruz, muhasebeleşiyor. Yani bu nedir, ben anlayamadım; bu bir.

İkincisi, bu kâğıt önemli bir kâğıt; bu kâğıt 6 kuruş, bu kâğıdın değeri 6 kuruş. Adam geliyor, bunu kesiyor, veriyor bize, 6 kuruş. Ya, Sayın Bakanım, biz yemek yediğimiz bir lokantaya gittiğimizde -bu bir bildirim, fiş, fatura- fatura alıyor muyuz, fiş alıyor muyuz? Alıyoruz. Markete gidip alışveriş yaptığımızda fiş, fatura alıyor muyuz? Alıyoruz. E, peki, onun için bir para ödüyor muyuz? Yaklaşık 400 milyon adet basıldığını düşünelim bundan, yıllık 24-25 milyon lira vatandaşın cebinden çıkıp şirketlerin cebine giren bir para var burada, bu kağıtta; çok değerli, çok kıymetli bu kâğıt.

Bir başka konu kayıp kaçak. Sayın Bakan herhâlde "Kayıp kaçakta biz iyi durumdayız." demiş. Benim elimde veriler var, pek de öyle olduğunu göstermiyor. Almanya'da yüzde 4,5, Macaristan'da yüzde 7, Gürcistan'da yüzde 6,5, bizde kayıp kaçak yüzde 13'ler civarında Sayın Bakanım. Bir de şöyle değerlendirelim kayıp kaçağın ne kadar büyük olup olmadığını: Hidroelektriği çıkardığımız zaman bizim toplam yenilenebilir enerjiden elde ettiğimiz pay yüzde 16-17, kayıp kaçak yüzde 13 yani biz bir şekliyle güneşten, rüzgârdan elde ettiğimiz enerjiyi burada kayıp kaçak olarak kaybediyoruz.

Süremiz kısıtlı, birçok şeyi söylemek lazım. Mesela bu enerji fonuyla ilgili Sayıştayın bulmuş olduğu bir bulgu var. Sayın Bakanım, size bunu Nisan 2021'de sormuştum, demiştim ki: "Bu enerji fonu nedir, nasıl tahsil ediliyor, nereye gidiyor bu paralar, nereye yatıyor?" diye. Sizin cevabınız aynen şu: "Bu elektrik faturalarında yer alan pay ve vergiler konusunda Bakanlığımızın herhangi bir yetkisi bulunmamaktadır." yazıyor. Yani biz tarifeleri belirleriz ama bu, TRT payıdır, enerji payıdır, işte, ne pay varsa ne fon varsa orada onlar bizimle ilgili değil. Peki, kiminle ilgili efendim? Burada da Sayıştay diyor ki: "Bakanlığın bankadaki hesaplarına yatırılmadı." Yani o zaman Sayıştay da bu konuya yanlış yerden bakıyor ve sizin verdiğiniz cevapta da "Bizim herhangi bir yetkimiz bulunmaktadır." yazıyor.

Bir başka şey açma kapama bedelleri. Ya, bu dağıtım şirketleri dağıtım şirketi midir, istihbarat kurumu mudur, belli değil. Ne sorsak "ticari sır" ne sorsak cevap alamıyoruz. En son aldığımız bir cevapta, 4 tane dağıtım şirketi bize veri verdi, bu açma kapama bedellerinde geçen yıl -bizim yaptığımız kabaca hesapla- 500 milyon TL bu dağıtım şirketlerinin cebine para giriyor. Ya, insanlar zaten faturasını ödeyemiyor, bir de buradan açma kapama bedeli üzerinden para alıyorsunuz. Teşekkür etmek istiyorum; geçen yıl uyardık 37,3'ten 20'ye düştü, bu düşebilir Sayın Bakanım.

BAŞKAN CEVDET YILMAZ - Ben de size teşekkür ediyorum süreniz doldu.

EDNAN ARSLAN (İzmir) - Bir dakika daha Sayın Başkanım. Ya, önemli bir şey...

BAŞKAN CEVDET YILMAZ - Bir dakika veremeyiz. Bakın, 41'inci konuşmacısınız. Kırk bir kere maşallah, 41'inci konuşmacısınız, daha konuşacak arkadaşlarımız var. Lütfen son cümlenizi alayım.

EDNAN ARSLAN (İzmir) - Yani insicamımız bozuldu Sayın Başkanım, ne söyleyelim.

BAŞKAN CEVDET YILMAZ - Bitti süreniz zaten.

EDNAN ARSLAN (İzmir) - Peki, tamam.

Yani şu şeylerle ilgili Sayın Bakanım, özellikle ilgilenmenizi bekliyoruz.