KOMİSYON KONUŞMASI

BÜLENT KUŞOĞLU (Ankara) - Sayın Başkanım, değerli milletvekili arkadaşlarım, Sayın Bakanım, değerli bürokratlar, değerli basın mensupları; hepinizi saygıyla selamlıyorum.

Bu ilerleyen saatte ben de mümkün olduğunca tekrardan kaçınarak bazı konulara işaret etmek istiyorum. Sayın Bakanım, siz sunumunuzda kesin hesaba pek girmediniz. Halbuki 2020 yılıyla ilgili olarak da epey bir harcamanız vardı, Sayıştayın da bu konuda güzel tespitleri var. Mesela Bakanlığınızla ilgili olarak hem 2019'da hem de 2020'de yaptığı bir eleştiri var: Nihai tüketiciye elektrik enerjisi satışı yapan lisans sahibi tüzel kişiler tarafından tüketicilerden tahsil edilen ve Bakanlığın bankadaki hesaplarına yatırılması gereken elektrik enerjisi fonunun -bu fon daha sonra biliyorsunuz katkı payı ödemesine dönüştürüldü, fon değil şu anda, elektrik enerjisi fonu değil- bazı şirketlerce eksik yatırılması ve hiç yatırılmaması. Bu iki yıldan beri bu eleştiri yapılıyor, bununla ilgili herhangi bir cevap vermediniz, çözüm de bulmadınız bununla ilgili olarak. Şimdi burada raporda çok ayrıntılı olarak verilmiş: 2019'da elektrik satışı yaptığı bildirilen şirket sayısı 174 Sayın Bakan. 174 şirketin 70'i, burada rakamlar var, hiç ödeme yapmayan şirket sayısı 41, eksik gecikmeli ödeme yapanlar 15, iç tüketim nedeniyle itiraz eden şirket sayısı 12, başka grup şirketlerince ödendiği için itiraz eden şirket sayısı da 2. Şimdi, 174 şirketin 104'ü ödeme yapıyor ve bunlardan 2019'da 831 milyon liralık bir gelir sağlanıyor, bunu tespit etmişsiniz ancak 70 şirket ödeme yapmıyor yani 104 şirketten 831 milyon lira tahsil edildiğine göre 70 şirketten de en azından 500 milyon liralık bir tahsilat yapılması gerekiyordu, bu eksik kalmış. Üstelik bu 2019'da olan hadise, 2020'de 1 milyar liraya çıkmış bu rakam, yüzde 1'lik bir katkı payı bu. Bunun da 2020'de en azından 700-800 milyon lira olması lazım. Şimdi bunu tutmuşsunuz -Bakanlık olarak- Maliye Bakanlığına bildirmişsiniz, "Vergi denetim elemanları bunları tespit etsin." demişsiniz. Yani siz özel sektörü bilen birisiniz. Özel sektörle, bir anonim şirketle, dağıtım şirketleriyle sözleşme yapılıyor. Bu şirketlerin ne kadar tahsilat yaptığı belli, birçoğu da SPK'ye kayıtlı, mali tablolarını yayımlıyorlar. Onlardan aşağı yukarı rakamlar belli, yüzde 1'in esas alınacağı rakam da belli, oradan bunlar belli edilebilir, sizin müfettişleriniz de bu incelemeyi yapabilir. "Maliye Bakanlığına bildirdik..." Maliye Bakanlığının da denetim elemanları gerekli görecek, işlerinin güçlerinin yoğun olduğunu zaten söylüyorlar, fırsat bulacaklar Enerji Bakanlığının işine bakacaklar. Tabii ki iki seneden beri bunlar yapılmamış, bürokraside bunlar çok anormal işler değil maalesef, ancak sizin doğrudan kendi müfettişlerinizle bu incelemeyi yaptırmanız, mali tabloları olan bu şirketleri inceletmeniz mümkün. Ya da bu şirketlerle sözleşme yaparken bununla ilgili bir madde koyun. Bunu bağımsız denetçi kuruluşlara fatura ettirip onlar tarafından incelenmesini sağlamanız da mümkün. Önemli meblağlar, 1 milyar 2020 için, maalesef tahsil yapılamamış. Ve bununla ilgili olarak da Bakanlığınızın kesin hesabında da giderler var, gelir olarak da hiç konmamış yani tahsil edilenlerle ilgili olarak da bilgi yok kesin hesapla ilgili. Yani siz özel sektörde hiç gördünüz mü Sayın Bakanım gelirlerin olmadığı bir mali tablo? Böyle şeylerin olmaması lazım, bu, bakanlık adına güzel bir hadise değil maalesef.

Onun haricinde, yine güzel bir rapor da TENMAK'la ilgili var. TENMAK 2018'de, bu Cumhurbaşkanlığı hükûmet sistemine geçildiğinde kurulmuş. Siz de biliyorsunuz bir AR-GE kuruluşu olarak, üst kurum olarak kurulmuş. Burada, Sayıştay raporunda da anlatılmış. Birçok kurumun, araştırma kurumunun da üst kuruluşu aynı zamanda. Şimdi bu Kurumun yapması gereken çok önemli işler var. O işlerle ilgili olarak Sayıştayın 2 tane bulgusu var; çok güzel, çok yerinde. Bunların özellikle kayıtlara geçmesini ve tüm arkadaşlarımızın özellikle bilmesini arzu ediyorum.

Şimdi, bulgulardan biri: "Elektron hızlandırıcıları ile baca gazı ve kanalizasyon sularının arıtılması konusunda başlatılan çalışmaların tamamlanmamış olması." Şimdi, bununla ilgili ayrıntılı bilgi var, çok da güzel eleştiriler var. Sonuç olarak diyor ki: "Dünyada yapılan çalışmalarla kolay işletilebilir, endüstriyel ölçekte kullanılabilir ve mali açıdan konvansiyonel yöntemlerle rekabet edebilir olduğu vurgulanan elektron ışın ile baca gazı temizleme ve atık su arıtma projesi kapsamında projelerin planlanmasından sonuçlanmasına kadar her süreci yazılı olarak kurum hafızası kapsamında raporlayarak stratejik amaç olarak yeniden değerlendirilmesinin yararlı olacağı kanaatine varılmıştır." Sayın Bakanım, sizin özellikle bu raporları okumanız, bu eleştirileri de dikkate almanız lazım.

Bir de, yine, üretilen radyoizotop ve farmasötiklerin pazarlanamaması konusu var. Tıpta kullanılıyor bunlar, çok önemli. Biz bunları ithal ediyoruz. Çok iyi bir yatırım yapmışsınız, bunları kendiniz üretiyorsunuz ancak bunları Devlet Malzeme Ofisinin internet sitesine koyup pazarlamak mümkün değil; bunları özel sektör satın alıyor devlete satıyor, hastanelere satıyor, gıda sanayisinde kullanılıyor. Bunlar özel sektörle iş birliği yapılarak tanıtım-pazarlama faaliyetleriyle yapılacak. Devlet Malzemenin sitesine konularak bunların satılması mümkün değil ki, madem böyle bir iş yaptınız bunun da devam etmesi lazım. Sayıştay raporu bu konuda gayet iyi.

Yine, EPDK'yle ilgili olarak da güzel bir rapor düzenlenmiş; toplam 4 eleştiri var, öneriler de var eleştirilerle beraber, onlara girmeyeceğim vaktim yetmediği için. Ama şu doğal gazla Doğu Akdeniz'le ilgili olarak 2016 bütçe görüşmeleri sırasında benim sorduğum bir soru vardı, o zamanki Sayın Bakana dedim ki: Bu Doğu Akdeniz'le ilgili olarak doğal gaz var ve bunlarla ilgili olarak da İsrail, Güney Kıbrıs, Yunanlılar, Mısırlılar iş birliği yapıyorlar, neden biz yokuz Bakanlık olarak? Sayın Bakanın cevabı şu: "'Ciddi bir rezerv var.' diyorsunuz, orada ciddi bir rezerv yok." Bu, Sayın Bakanın kişisel görüşü değildir, Bakanlık görüşüdür. Bakanlığın bunu atlamasını anlayamıyorum. Bakanlığın bu konuda bir çalışma yapmayıp bu konuda "Orada ciddi bir rezerv yoktur." demesini gerçekten anlayamıyorum. "Büyük bir ihtimalle, henüz birden fazla farklı resmî otoritenin onayladığı büyük bir rezervden bahsedilmiyor. Muhtemelen birçok..." Bahsedilmese de oranın ne kadar önemli olduğu hep arkadaşlarımız tarafından anlatılıyor. Doğu Akdeniz çok önemli Türkiye için, rezerv olsun olmasın. Rezerv olması çok daha önemli ama maalesef, Bakanlığınız 2016 bütçe görüşmelerinde böyle bir cevap veriyor ki ben 2011'den beri her sene sorarım, her sene ya kaçamak cevap verilir ya da cevap verilmezdi. Bu verilen cevap Bakanlığın Doğu Akdeniz'i çok küçümsediğini maalesef gösteriyor. 2016 bütçe görüşmelerinde de bu net olarak var.

Sayın Bakanım bir de ilave olarak şunu sormak isterim: Şimdi sunumunuzda da gösterdiniz, akaryakıt fiyatlarında, enerji fiyatlarında önemli bir yükselme var son yıllarda, son zamanlarda. Bu, tabii, istikrarsızlık yaratıyor. Peki, bununla ilgili stratejiniz nedir? Bu, sadece Bakanlığın değil ama önemli ölçüde bir maliyet artışı da yaratıyor Türkiye'de.

BAŞKAN CEVDET YILMAZ - Sayın Kuşoğlu, toparlarsanız sevinirim.

BÜLENT KUŞOĞLU (Ankara) - Teşekkür ederim.

Maliyet artışlarına Türkiye katlanacak mı yoksa bunu bir fırsat bilip birçok konuda -ki biz ihracatımızı artırmayı da hedefliyoruz, ürün, özellikle yatırımda, imalat sanayisinde daha düşük maliyetle üretim yapmak istiyoruz- destekleyerek daha rekabetçi bir Türkiye mi oluşturmaya çalışacağız? Bununla ilgili -hükûmet de yok ama artık- genel görüşü nedir iktidarın, bunu öğrenmek isterim.

Çok teşekkür ediyorum.

BAŞKAN CEVDET YILMAZ - Evet, çok teşekkür ediyorum.

BÜLENT KUŞOĞLU (Ankara) - Bütçelerinizin hayırlı olmasını diliyorum.

Bir de TENMAK'la ilgili olarak yapılan yeni bir iş var, demin de belirttiğim gibi, birçok kurum bunun altında birleştirildi; bu, faydalı oldu mu? Sayıştay raporuna göre bir şeyler yapılıyor ama pazarlanamıyor, satılamıyor, tamamlanamamış işler var. Bunun nasıl bir sonucu oldu, sizin görüşünüz bu konuyla ilgili olarak nedir, TENMAK'la ilgili olarak? Buna benzer organizasyonların devam etmesi olumlu mudur, değil midir öğrenmek isterim.

Çok teşekkür ederim.