| Komisyon Adı | : | PLAN VE BÜTÇE KOMİSYONU |
| Konu | : | 2022 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu Teklifi (1/283) ve 2020 Yılı Merkezi Yönetim Kesin Hesap Kanunu Teklifi (1/282) ile Sayıştay tezkereleri a) Millî Eğitim Bakanlığı b)Yükseköğretim Kurulu c)Ölçme, Seçme ve Yerleştirme Merkezi Başkanlığı ç) Yükseköğretim Kalite Kurulu d) Üniversiteler |
| Dönemi | : | 27 |
| Yasama Yılı | : | 5 |
| Tarih | : | 02 .11.2021 |
HÜSEYİN ÖRS (Trabzon) - Sayın Başkanım çok teşekkür ederim. Plan ve Bütçe Komisyonunun değerli üyeleri, sizlere de merhabalar demek istiyorum. Sayın Bakanım hoş geldiniz, değerli bürokratlar sizler de hoş geldiniz.
Öncelikle, görüşmekte olduğumuz Millî Eğitim Bakanlığı bütçemizin ülkemize hayırlara vesile olmasını diliyorum, ülkemize hayır getirmesini diliyorum.
Değerli arkadaşlar, Türk yükseköğretim sisteminin yaşadığı sorunlara ilişkin bazı değerlendirmelerde bulunmak istiyorum. Biz, muhalefet olarak sık sık bunları dile getiriyoruz, "Yükseköğretim sistemimizde ciddi yapısal sorunlar var." diyoruz zaten bu sorunları hep beraber yaşıyoruz, bizim çocuklarımız yaşıyor. Baktığımızda bu sorunların bir kısmının ortaöğretimden gelen sorunlar olduğunu da söylemek gerekir. Ben, bugün, burada birazcık yükseköğretimde planlama, mezunların istihdamı, yeni üniversitelerin yetersizliği ve eğitimin kalitesi gibi hususlara değinmek istiyorum.
Değerli arkadaşlar, yükseköğretimde sorunların başında planlanma sorununun geldiğini söylemek istiyorum, planlamada sıkıntımız var. Bu sorun üniversite sayısı, efendim fakülte bölüm sayısı, öğretim üyesi öğrenci sayısı gibi farklı boyutlarda karşımıza gelmektedir.
Şimdi, bakın, yükseköğretimde bugün boş kalan kontenjanların arttığını görüyoruz, birçok lisans ve ön lisans programında boş kontenjanlar artıyor, hele bu yıl için, bu içinde bulunduğumuz yıl için ilginç bir durumla karşı karşıya kaldık. Tercih aşamasında birçok öğrenci yerleştirilmişti, ardından yerleşemeyenler için 1'inci ek kontenjan uygulamasıyla yine yerleştirme yapıldı. Yükseköğretimde 1'inci ek yerleştirme sonuçlarına göre 126. 254 öğrencilik lisans kontenjanı boş kaldı, ön lisansda ise bu sayı 97.677 düzeyindeydi; bu üniversiteler içerisinde baktığımızda Boğaziçi, Hacettepe, ODTÜ gibi üniversitelerimiz de var. 1'inci ek yerleştirmeye rağmen tıp fakültelerinde 317, diş hekimliğinde 237 kişilik boş kontenjan kaldı. Tekrar bir daha bir yerleştirme yapıldı, 2'nci ek yerleştirme sonuçları da açıklandı ve kayıtlar da geçtiğimiz gün, dün, bu ay başı itibarıyla sona erdi. Orada da yani 2'nci ek yerleştirme sonucunda da "Ne kadar boşluk olacak?" diye gerçekten merak etmiyor değilim.
Sayın Bakanım, değerli arkadaşlar; bu boş kontenjanlar ya da öğrencilerin tekrar tekrar sınava girmeleri yükseköğretimde kalite sorununu işaret eden bir durum olarak da değerlendirilmelidir diyorum. Artık gençler bir üniversiteyi değil kaliteli kabul ettikleri bir üniversite ve bölümü okumak istiyorlar. Türkiye'nin en prestijli kabul edilen liselerinden mezun olan çocuklarımızın ilk sınava girdiklerinde yerleşmeyip tekrar sınava girmeleri de bu söylediğimi teyit eder durumdadır.
Değerli arkadaşlar, planlama sürecinde başvuran öğrenci sayısı, kaçıncı kez başvurduğu, yerleşme oranları, boş kalan kontenjanlar, talebin olmadığı bölümler -ki bu çok önemli- ilk kaydını yaptırdıktan sonra diğer dönemlerde kayıt yenilemeyen öğrenci sayıları, efendim kayıt sildirme ve devamsızlık oranlarının göz önüne alınması son derece önemlidir. Sınava giren ve yerleşen öğrencilerin durumlarıyla ilgili bu verilerin ayrıntılı analiz ve farklı açılardan değerlendirilmesi de yapılmalıdır.
Sayın Bakanım, değerli arkadaşlar; mezuniyet ve istihdam ilişkisi yönünden baktığımızda da yükseköğretimde içler acısı bir durumla karşı karşıya olduğumuzu görmekteyiz. Yükseköğretimde meslek edinimini hedefleyen eğitim fakülteleri, mühendislik fakülteleri, teknoloji fakülteleri iktisadi ve idari bilimler fakülteleri, sağlık fakülteleri gibi fakültelerden mezun olanların okudukları bölüm ile istihdam edilebilmeleri arasında ilişkinin son derece zayıf olduğunu görmekteyiz. İşte, atama bekleyen öğretmen sayısı, işsiz iktisat, işletme fakültesi mezunları bunun en tipik örnekleridir. Ülkemizde, üniversite mezunu sayısı her yıl artarken bu mezunların iş gücü piyasasına dâhil olma oranı giderek azalmaktadır. İstatistiklere bakıldığında dünya üniversite mezunu istihdam oranında Avrupa'da sonuncu sırada olduğumuzu görüyoruz. Şimdi, siz "Avrupa, bizi kıskanıyor." diyorsunuz ama "Avrupa bizi kıskanıyor." demekle işsiz gençlerimiz iş bulmuyor. TÜİK'in 2021 Ağustos verilerine göre yükseköğretim mezunlarının istihdama katılma oranı yüzde 66,3 seviyesindedir. O zaman şöyle bakalım: Açıklanan bu oran yükseköğretim mezunlarımızın yüzde 34'ünün işsiz olduğunu işaret etmektedir. Yani iki ya da dört yıllık üniversite mezunu her 100 kişiden 34'ü işsizdir. Üniversiteleri yalnızca binadan ibaret görmeyin derim ben. Yani bina sayısının artırılmasını başarı hikâyesi gibi sunan yükseköğretim politikanızla geldiğimiz noktada bugün her 3 üniversite mezunundan 1'i işsizdir, bu acı gerçekle yüzleşin, yüzleşelim diyorum.
Sayın Bakanım, değerli arkadaşlar; biz, Türkiye Büyük Millet Meclisinde işsiz gençlerin sorunlarını dile getiriyoruz, bu gençlerimizin tarafımıza iletmiş olduğu mağduriyetleri gündeme getiriyoruz. Biz, İYİ Parti olarak başta Genel Başkanımız Sayın Meral Akşener olmak üzere milletvekili arkadaşlarımızla Türkiye'yi ilçe ilçe, il il dolaşıyoruz. Gittiğimiz her yerde gençlerimiz işsizlikten şikâyetçi, gençlerimiz eğitimini aldıkları alanlarda meslek sahibi olmak istiyorlar, bu gençlerimiz atanabilecekleri kadroların ilan edilmesini istiyorlar. Ben de dedim ki, bu gençlerimizin bu taleplerine kulak verin, yandaş medyanız ve trolleriniz vasıtasıyla hayal satmaktan vazgeçin, gençlerimizin umutlarını karartmayın.
Bakın, sizin döneminizde yani AK PARTİ'nin döneminde, iktidar döneminde işsizler içindeki üniversite mezunu oranı katlanarak arttı. 2002'de işsizler içindeki üniversite mezunu oranı yüzde 10,8 iken, 2020'de bu oran yüzde 23,5'e çıkmıştır. 100 binlerce İİBF mezunu işsiz gencimiz var, atanamayan öğretmenlerimiz var. Özellikle, öğretmen ihtiyaçlarıyla mezun ve mezun olacak öğrenci sayısı arasındaki uçurum kaygı verici boyutlara ulaşmıştır. İş arayan mühendislerimiz, hemşirelerimiz, sağlıkçılarımız, teknisyenlerimiz, teknikerlerimiz var, laborantlarımız var; onları ötekileştirmeden dinleyin, taleplerini ciddiye alın, biraz empati yapın çünkü bu çocuklar bizim çocuklarımız diyorum.
Sayın Bakanım, seçim bölgem Trabzon'la ilgili de bir iki hususu sizlere iletmek istiyorum. Bizim Trabzon'un çok güzel bir beldesi var, Çukurçayır beldesi, siz de master ve doktora yaptığınız dönemlerden bilirsiniz diye düşünüyorum. Bu mahalle çok yakın bir zamana kadar geçmişte mesire yeriydi ama çok yakın bir zamanda hızlı bir kentleşme oldu. Biz, buraya ilkokuldayken pikniğe giderdik, şimdi ise hızla büyüyen, nüfusu 50-60 binleri aşan bir şehir merkezi oldu. Bu mahallemizde yaşayanlar okul yetersizliğinden şikâyetçidirler Sayın Bakanım. Mahallemizde 2 ilkokul, 1 ortaokul, 1 de imam-hatip ortaokulu var. Bu okullardaki derslik sayıları ve kontenjanlar mahallenin ihtiyacını karşılamaktan uzak Sayın Bakanım. Mahalleli der ki "Bizim bu mahallemize bir lise yapılsın." Çünkü mahallede lise yok yani 50-60 bin nüfuslu bir mahallede -bir mahalle demeyelim, şehir merkezinde- lisemiz yok. Mahallenin çocuklarının büyük bir kısmı okul servisleriyle başka yerlerdeki okullara gitmek zorunda kalıyorlar. Zaten o yolu biliyorsunuzdur, Boztepe'ye çıkan yolu Sayın Bakanım, trafik orada oldukça sıkışıyor, okul servislerinden dolayı 50-60 bin nüfuslu mahalleye giriş çıkışlar zor oluyor. Bizim talebimiz, mahallemizin talebi bir lisedir. Ben de Çukurçayır Mahallesi'ndeki vatandaşlarım adına -ben onların vekiliyim, asil olan onlar- lise talebini size iletmek istedim, hazır bürokratlarınız da buradayken en kısa zamanda, sizin görev süreniz içerisinde bu lisemiz açılırsa çok memnun oluruz, gerçekten mahallemizin bu noktada isteği var.
Son bir husus, yine Trabzon'la ilgili: Trabzon'da altın işiyle ilgili imalat atölyeleri, hasır atölyeleri, perakende satış, sarrafiye, pırlanta ve benzeri tamir atölyelerinde çalışacak ara eleman ihtiyacını karşılayan Zübeyde Hanım Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi Kuyumculuk Teknolojisi Bölümü 2020-2021 eğitim öğretim yılında kapatıldı Sayın Bakanım. Trabzon Kuyumcu ve Saatçileri Esnaf ve Sanatkârlar Odasının kapatılan bu bölümün malzemeleri ve öğretmenleriyle başka bir okulda açılması yönünde bir talepleri var.
BAŞKAN CEVDET YILMAZ - Teşekkür ediyorum Hüseyin Bey.
HÜSEYİN ÖRS (Trabzon) - Çok özür dilerim, bitiriyorum cümlemi Sayın Başkanım.
Coğrafi işaretli Trabzon telkâri ve hasırı ile Trabzon kazaziyesinin yaşatılması için çok önemli olan ara eleman ihtiyacını karşılayan bu bölümün tekrar açılmasının da önemini burada dile getirmek istiyorum.
Dinlediğiniz için çok teşekkür ediyor, bütçemizin tekrar hayırlı olmasını diliyorum.