| Komisyon Adı | : | PLAN VE BÜTÇE KOMİSYONU |
| Konu | : | 2022 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu Teklifi (1/283) ve 2020 Yılı Merkezi Yönetim Kesin Hesap Kanunu Teklifi (1/282) ile Sayıştay tezkereleri a) Millî Eğitim Bakanlığı b)Yükseköğretim Kurulu c)Ölçme, Seçme ve Yerleştirme Merkezi Başkanlığı ç) Yükseköğretim Kalite Kurulu d) Üniversiteler |
| Dönemi | : | 27 |
| Yasama Yılı | : | 5 |
| Tarih | : | 02 .11.2021 |
MUSTAFA KALAYCI (Konya) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri, Sayın Bakan, Saygıdeğer YÖK Başkanı, Bakanlığımızın ve kurumlarımızın değerli temsilcileri, sayın basın mensupları; hepinizi saygıyla selamlıyorum.
Millî Eğitim Bakanımıza ve YÖK Başkanımıza görevlerinin hayırlı olmasını diliyor, başarılı çalışmalar temenni ediyorum.
Özellikle mesleki ve teknik eğitim konusundaki görüş ve önerilerimizi dile getireceğim. Bu konuya büyük önem veren, bütçe sunuş konuşmasında da bakış açısını ortaya koyan Millî Eğitim Bakanımıza teşekkür ediyor, kendisini kutluyorum.
Ülkemizde eğitim-istihdam ilişkisinin kurulamaması en önemli sorunlarımızdan biridir. Ekonominin ihtiyacı olan ara insan gücünün yetiştirilmesi amacıyla örgün ve yaygın mesleki teknik eğitime ve beceri kazandırıcı eğitime ağırlık verilmesi, eğitim programlarının meslek standardına dayalı olarak yeniden düzenlenmesi, istihdam edilebilirliği artıran mesleki eğitimin ortaöğretim içindeki payının yükseltilmesi büyük önem arz etmektedir.
11 Ekim 2021 günü Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan, Mesleki Eğitimde 1.000 Okul Projesi ve 50 AR-GE merkezi açılış töreninde mesleki eğitim konusunda önemli açıklamalarda bulunmuştur. Proje kapsamında bin okula bir yılda 1 milyar lira yatırım, bin kütüphane, 10 bin akıllı tahta, bin fizik laboratuvarı kurulmuş, mevcut atölyelerin altyapısı güçlendirilmiştir. 24 ilde mesleki ve teknik eğitim okullarında 50 adet AR-GE merkezinin açılışı yapılmıştır.
Mesleki ve teknik eğitimde patent, faydalı model, marka ve tasarım yılı olarak belirlenen 2019-2020 eğitim öğretim yılında 803 patent başvurusundan 188'i tescillenmiştir. 2021 Ekim ayı itibarıyla 198 patent faydalı model tasarımı ve marka tescili alınmıştır. Sayın Cumhurbaşkanımızın mesleki eğitim alan öğrencilerin işveren üzerindeki yükünün kaldırılması ve mesleki eğitim merkezlerine son sınıfta kalfa olarak devam eden öğrencilerimizin aldıkları ücretlerin iyileştirilmesi hususundaki müjdeleri önemli adımlardır. Diğer bir önemli gelişme, lise ve üniversite mezunu gençlerimize istedikleri bir alandaki mesleki eğitim merkezi programını kısa sürede tamamlama ve iş gücü piyasasına süratle geçme imkânının sağlanacak olmasıdır.
Mesleki eğitimin teşvik edilmesi, nitelik ve nicelik olarak iyileştirilmesi konusundaki atılımları oldukça önemli görüyoruz ve Milliyetçi Hareket Partisi olarak mesleki eğitimin teşvik edilmesi ve geliştirilmesi adına atılacak her adımı desteklemeye devam edeceğimizi belirtiyorum. Bu kapsamda bazı önerilerimiz de olacak.
Öncelikle, mesleki eğitimin teşvik edilmesine ve özendirilmesine yönelik âdeta bir millî seferberlik başlatılmalıdır. Millî Eğitim Bakanlığı, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı, Ticaret Bakanlığı, Çalışma Bakanlığı, ticaret ve sanayi odaları, esnaf odaları, sendikalarımız ve konuyla ilgili sivil toplum kuruluşlarının da katılımıyla bu millî bir politika hâline getirilmelidir. Mesleki ve teknik eğitimin ortaöğretim içindeki payı yüzde 35'lerden yüzde 65'lere, 70'lere yükseltilmelidir. Geleneksel çıraklık, kalfalık, ustalık eğitimi veren mesleki eğitim merkezleri teşvik edilerek sayıları artırılmalıdır. Mesleki eğitimin kalitesi artırılmalı, mesleki eğitim merkezleri ile sanayi ve KOBİ'ler arasında sektörel bağ kuran bir yapı oluşturulmalıdır. Meslek okulları ve mesleki eğitim merkezlerirnde sektörün olduğu yerlerde sektörün ihtiyacına göre bir kümelenme sağlanmalıdır.
Öğrencilerin mesleki eğitime yönlendirilmesine ve özendirilmesine ilkokuldan itibaren başlanmalı, mesleki okullar sınavlarda yüksek puanlar alan öğrencilerimizin tercih ettiği okullar hâline getirilmelidir. Mesleki eğitim kurumlarında başarılı öğrencilere burs desteği sağlanmalı, mezunlara istihdamda öncelik verilmelidir. Mesleki ve teknik olarak ortaöğretim kurumları ile meslek yüksekokulları arasında program bütünlüğü sağlanmalı, iş hayatıyla mesleki teknik eğitim arasında ilişki geliştirilmelidir.
Müfredat ve zamanın koşulları göz önüne alınarak meslek liselerinin tüm cihaz ve makinelerinde yenilik yapılmalı, atölyeler ve laboratuvarların modern hâle getirilmesi sürdürülmelidir.
Mesleki eğitim programlarının içeriklerinin belirlenmesinde öğrencilerin rehberlik ve yönlendirilmesinde organize sanayi bölgelerinin ve meslek odalarının etkinliği daha da artırılmalıdır. Meslek lisesine veya mesleki eğitim merkezlerine devam eden gençlerimizi istihdam eden esnaf, zanaatkâr ve işletmelere vergi ve sigorta primi indirimi ile faizsiz kredi verilmesi gibi teşvik ve kolaylıklar sağlanmalı ve sağlananlara da devam edilmelidir. Mesleki eğitim merkezlerini teşvik etmek için 3308 sayılı Mesleki Eğitim Kanunu'nda düzenleme yapılmalıdır, ki Sayın Cumhurbaşkanımız 11 Ekimde bu hususu dile getirmiştir. Mesleki eğitim veren okullar ve eğitim merkezleri sayı ve nitelik itibarıyla artırılmalı, mesleki eğitim veren, teknolojiyle iç içe öğretmenler istihdam edilmelidir.
Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; gençlerimizin beceri, yetenek eğilim ve arzuları istikametinde istediği fakültelere gidebileceği bir yükseköğretim giriş sisteminin getirilmesi artık ertelenemez bir gerekliliktir. Türkiye sınavsız üniversiteye geçişi başarabilecek üniversite zenginliğine ve yeterliliğine sahiptir. Şüphesiz, çoktan seçmeli test sorularıyla Türk gençliğinin karakter ve kabiliyetini değerlendiremeyiz, onları bir nevi yarış atı gibi göremeyiz. Gençlerimizi ve ailelerini endişe ve strese sokan yürürlükteki sınav sistemi yeni baştan ele alınmalı, bu kapsamda okul öncesi süreci de hesaba katan bir eğitim ve öğretim modeliyle her evladımızın ilgi alanına uygun üniversite eğitiminin sınavsız temini sağlanmalıdır. Bununla birlikte, üniversitelerin, ülkemizin ihtiyaç duyduğu insan gücünü yetiştiren, kaynak ve kadrosuyla bilim ve teknoloji üreten araştırmaları teşvik eden, toplumsal gelişmelere öncülük yapan, bilimsel yöntemlerle her meseleye çözüm arayan, bu yönüyle de Türkiye'nin gelecek ümidi olan eğitim öğretim kurumları hâline dönüşmesi amaç olmalıdır. Bugün toplumların üstünlükleri bilim ve teknoloji alanında vardıkları düzeylerle ölçülmektedir. Çağımızın en önemli özelliklerinden biri olan yüksek teknoloji ve bilgi toplumu seviyesine ulaşılmasında insan gücü ve maddi kaynakların akılcı, etkili, verimli ve ekonomik şekilde kullanılmasında ve demokrasimizin gelişip kökleşmesinde en büyük görev üniversitelerimize düşmektedir.
Değerli arkadaşlarım, bugün burada ifade edildi; Boğaziçi Üniversitesi Rektörü kayyum değil, meşru ve hukuki tasarrufla atanmış bilim insanımızdır. Boğaziçi Üniversitesinde yasal ve meşru sınırlar çerçevesinde ataması yapılan rektöre itiraz edenlerin ana dinamiği, provokasyon merkezi, saldırı üssü marjinal örgütlerdir. "Rektör atanması yasal olabilir ama demokratik değil." diyenlerin kendi fikir ve düşüncelerinden başka her görüşe hazımsızlık ve tahammülsüzlük göstermeleri demokrasinin neresiyle bağdaşmaktadır? Rektörün otomobiline yarı çıplak çıkıp üzerinde tepinmek, "Katil polis." demek, polis otolarını taşlamak, esnafa saldırmak ifade ve düşünce hürriyetinin neresine sığmaktadır? Öğrenci başka, terörist başkadır; bunların birbirine karıştırılması felakettir. Öğrencilerimizin haklı, meşru, ahlaki ve hukuki endişelerine kulak vermek elbette görevimizdir; zira, onlar geleceğin Türkiye'sinin mimarları olacaktır fakat terör örgütüyle irtibatı ve iltisakı olanlar öğrenci değil, suçludur. 1970'li yılların başında "Boykot da bir, işgal de bir." diyen meşru devlet ve siyaset adamı hâlâ hafıza kayıtlarımızda mahfuzdur. Sonrasında ise nelerin yaşandığı, nasıl bir felaket tablosunun ortaya çıktığı unutulmamıştır. Türkiye geriye sarmayacak, eskiye dönmeyecektir. Üniversiteler terörün değil, bilimin yuvasıdır, böyle de kalacaktır.
Değerli arkadaşlarım, Bakanlık, YÖK ve üniversitelerimizin 2022 yılı bütçelerinin hayırlı ve bereketli olmasını diliyorum. 2022 yılının, öğretmenlik meslek kanununun çıkarıldığı, öğretmenlere 3600 ek göstergenin verildiği, sözleşmeli öğretmenlerin kadroya alındığı, 2018 yılında ataması yapılamayan 900 civarında ücretli öğretmenin mağduriyetinin giderildiği bir yıl olmasını temenni ediyorum.
Saygılar sunuyorum.