ÖZCAN ÖZEL (Yalova) - Sayın Başkan, Sayın Bakan, değerli arkadaşlar; Genel Başkanımız, bir önceki Millî Eğitim Bakanı Ziya Selçuk hoca için "Başarılı olma ihtimali trilyonda sıfır." demiştir ve yine haklı çıkmıştır. Bizler, Memleket Partisi olarak yeni Bakanımıza hayırlı olsun diyor, akademisyenliğinde ve rektörlüğünde yapmış olduğu başarılı çalışmaları Bakanlığında da yansıtmasını bekliyoruz.

Değerli arkadaşlar, geçtiğimiz yaz açıklanan YKS sonuçları ülkemiz eğitiminin içler acısı hâlini bir kez daha su yüzüne çıkarmıştır. Ne olduğu belli olmayan sığınmacılara 40 milyar dolar harcayanlar, pandemi sürecinde eğitime bir yatırım yapmadıklarından, bu süreçte çocuklarımızın eğitim ve öğretim hayatlarını harcamışlardır. YKS'ye katılan öğrencilerin yüzde 32'si yani bir milyona yakın öğrenci temel yeterlilik testinde alınması gereken 150 puanı alamayıp ikinci oturuma katılma ve tercih yapma hakkını kaybetmiştir. Alan yeterlilik testinde barajı geçenlerin oranı 2021 yılında daha da düşmüştür. 2020 sayısal barajı geçenlerin oranı yüzde 58,60 iken 2021 sayısal barajı geçenlerin oranı yüzde 42,04. 2020 sözel barajı geçenlerin oranı yüzde 83,02 iken 2021 sözel barajı geçenlerin oranı yüzde 60,09. 2020 eşit ağırlık barajı geçenlerin oranı yüzde 73,26 iken 2021 eşit ağırlık barajı geçenlerin oranı yüzde 48,04 olmuştur. Bu üç test şeklinin ortalamasını aldığımızda bir önceki yıla göre yüzde 20 gerileme olduğu gözükmekte, pandemi süresince yetersiz şartlarda bu sınavlara sokulan gençlerimizin gelecek hayalleri yok edilmektedir.

Bununla beraber, sınav barajı bir gecede değiştirilmiş, çocuklarımızın geleceği yine tek adamın iki dudağı arasına sıkıştırılmıştır. Ülkemizde 2020-2021 yılında, ek yerleştirmeler hariç, örgün eğitimde okuyan üniversite öğrencisi sayımız 1 milyon 580 bin 486'dır. Bu sayı yeni öğretim yılında daha da artmakla beraber pandemi sürecinde olabilecek yığılma hesaplanmamış, gerekli tedbirler alınmamıştır. Sayın Bakanın yapmış olduğu açıklamaya göre, başvuran 624 bin öğrenciden 430 bini yerleşmiş, başvuruların üçte 1'i açıkta kalmıştır. 2020-2021 öğretim yılında İstanbul'da KYK yurtlarından yararlanabilecek örgün eğitimde okuyan öğrenci sayısı 150 bin, KYK yatak kapasitesi 25 bindir. Bu durum, Ankara'da 120 bine 27 bin, İzmir'de 73 bine 17 bindir. Her 10 çalışandan 4 tanesinin asgari ücretle ücretlendirildiği yani açlık sınırının altında yaşadığı ülkemizde, aylık ücretinin bir maaş kadar olduğu özel yurtlarda ya da öğrenciyi rant kapısı hâline getiren fahiş fiyatlı kiralık dairelerde de anne babaların evlatlarını okutabilme şansı yoktur.

Geçtiğimiz eylül ayında yaptığımız öğretmen atamalarından birkaç gün sonra ek öğretmen ataması yapılacağını açıkladınız. Mademki ihtiyacın farkındasınız niye birinci atamayla beraber yapmıyorsunuz? Atamaları siyasal şovunuz hâline getirebilmek için hem öğretmenlerimizi hem de öğretmen eksiği olan öğrencilerimizi yarım öğretim yılı daha mağdur ediyorsunuz.

Pandemi sürecinde en önemli konu hijyenken TYP'ye dayalı temizlik personeli alımı vakitli yapılmamış, okullar açıldığında eksik kalmıştır.

Gayrisafi millî hasılada eğitime ayrılan pay Avrupa Birliği ortalaması 4,7; OECD ortalaması 6, Türkiye'de bu oran geçen yıl itibarıyla 2,6'dır. Bu bütçedeki rakamların bir kısmı zorunlu personel giderlerine kullanılmakta, yatırım harcamaları sürekli azalmaktadır. Bütçede rakamlar artmakta ama oranlar düşmektedir. Planlanan bu bütçe, yalnızca zorunlu harcamalara yönelik olup yükün çok büyük bir kısmı veliler üzerine yüklenmektedir.

Bilime değil partiye dayalı sistemden, liyakate değil yandaşlığa dayalı atamadan başarı çıkarmak imkânsızdır. İktidarınızda değişmeyen yegâne unsur tedbirsiz, sorumsuz ve plansız uygulamalarınızdır. Unutmayınız ki bu ülkenin gençleri, yaşanan her şeyi en iyi görenlerdir. Köreltmeye çalıştığınız bu nesil sizden ilk seçimde hesap soracak ve biletinizi kesecektir.

Hepinizi saygıyla selamlıyorum.