KOMİSYON KONUŞMASI

ÇİĞDEM ERDOĞAN ATABEK (Sakarya) - Başkanım, öncelikle çok teşekkür ediyorum.

Hem Türkiye içinde yaptığımız ziyaretler hem de yurt dışına yaptığımız ziyaret ve öncesinde de yine Komisyonumuzda dinlediğimiz bilgiler kapsamında -böyle ziyaretlerle de tamamlanınca- en azından kafamızda oturmayan yerler çok net bir şekilde oturdu. Bu anlamda, Komisyon Başkanımıza, tüm milletvekillerimize ve uzman arkadaşlarımıza çok teşekkür ediyorum.

Biz aslında arkadaşlar arasında da şunu çok konuştuk; yurt dışında bizden farklı ne yapılıyor? Yani mutlaka gidelim ve görelim. Gidip gördüğümüzde, evet, iyi alınabilecek şeyler var ama onların da bizden alabileceği çok önemli çalışmalarımız olduğunu gördüm. Az önce sizin de ifade ettiğiniz, işte, GAMER ya da bizim kendi KADES uygulamamız gibi çok önemli çalışmalar yaptığımızı, kadına yönelik şiddetle mücadele noktasında şimdiye kadar Avrupa'yla bu anlamda yarışacak işler yaptığımızı görmüş olmak çok mutlu etti.

İspanya seyahatimizin çok verimli geçtiği kanaatindeyim. Rapora da eklenmesi açısından birkaç tane önerim olacak. Orada dikkatimi çeken, tabii, ülkeyi otonom bölgeler şeklinde yönetiyorlar; dolayısıyla, bölgesel stratejiler belirlemişler, bölgesel politikalar belirlemişler. Bu anlamda, belki bizim de böyle bir çalışmaya gitmemiz faydalı olabilir, sebebi de şu...

BAŞKAN ÖZNUR ÇALIK - Bir daha söyler misiniz?

ÇİĞDEM ERDOĞAN ATABEK (Sakarya) - İspanya'da otonom bölgeler kadına yönelik şiddetle mücadelede kendi içlerinde, kendi bölgelerine göre strateji üretmişler. Dolayısıyla, biz de ülkemizde bölgesel olarak stratejiler üretebiliriz çünkü İstanbul'da karşılaştığımız sorunlar ile Ankara'da karşılaştığımız sorunlar birbirine benzerken Diyarbakır'da duyduğumuz hikâyeler ya da Antep'te duyduğumuz hikâyeler tamamıyla farklıydı. Dolayısıyla, biz de kendi ülkemiz açısından bölgesel stratejiler, bölgesel mücadele yöntemleri belirlersek faydalı olur diye düşünüyorum. Bu anlamda, saha çalışmaları noktasında farklı bölgelere gitmenin de faydası o ki biz de bunu görebildik.

Bir diğer önerim de şu: Bu sürecin -belki Aile Bakanlığı kapsamında olur ki kuvvetle muhtemel oraya daha yakışacaktır konu itibarıyla- müstakil ele alınması ki müstakil bir başkanlık olabilir ya da tamamıyla bir genel müdürlük şeklinde olabilir ve sadece şiddetle mücadele noktasında ayrı bir birim kurulması şiddetle mücadele stratejimize çok daha ivme katacaktır diye düşünüyorum. Sayın Cumhurbaşkanımızın da söylediği gibi, bu işe "sıfır tolerans" ilkesiyle bakıyoruz ve tam da sıfırlanana kadar mücadele etmeye devam edeceğiz. Müstakil bir genel müdürlüğün -ciddi de bir bütçe gereken bir iş, İspanya'da da bir kez daha gördük- bütçesi de bu anlamda güçlü bir genel müdürlüğün ya da müstakil bir başkanlığın yani bir genel müdürlük statüsüne yakın müstakil bir başkanlığın bu işi, bu mücadeleyi başarılı bir şekilde daha iyi bir noktaya taşıyabileceği kanaatindeyim. Dolayısıyla, böylelikle konunun tam anlamıyla tek bir noktada birleşmiş olması açısından önemli olduğunu düşünüyorum.

Birkaç madde daha var ama arkadaşlar da onları söyleyecektir; dolayısıyla, ben hepsini paylaşmış olmamak adına, özellikle benim açımdan çok önemli olanları sizlerle paylaşmak istedim Başkanım.

Böyle bir Komisyonda görev almış olmak beni gerçekten çok mutlu etti. Bir kadın milletvekili olarak, sizin Başkanlığınızda, böyle de güzel bir ekiple böyle önemli bir konuda çalışmış olmanın büyük bir memnuniyetini duyduğumu da ifade etmek istiyorum. Tüm arkadaşlara da teşekkür ediyorum yol arkadaşlıkları için.