HAYATİ ARKAZ (İstanbul) - Çok teşekkür ederim efendim, sağ olun. Çok nezaketlisiniz, sağ olun.

Öncelikle size çok teşekkür ediyorum bu süreçte. Hakikaten çok faydalı oldu ve çok başarılı çalışmalar yaptınız, çok iyi yönettiniz. Ben gerçekten kalbî teşekkürlerimi bildiriyorum. Milletvekili arkadaşlarıma çok teşekkür ediyorum duyarlılıklarına ve özverilerinden dolayı. Uzman arkadaşlarıma, basın mensuplarına, tüm misafirlere teşekkür ediyorum. Şimdi bir toplantıya gideceğim -arayıp duruyor arkadaşım- o da çok önemli ama ben genel düşüncelerimi bildirmek istiyorum çünkü arkadaşlarım gereken her şeyi söyledi, ben de onları not aldım. Hakikaten çok önemli şeyler söylediler. Kendilerine çok teşekkür ediyorum. Bakanlık, mahkeme...

Ben hekim olduğum için hakikaten kadına şiddet uygulayan insanların psikolojik hasta olduğunu düşünüyorum. Bugün yine gazetede -isim vermeyeceğim- bir haber okudum. Ankara'ya yakın bir ilde kadını çağırıyor evine "Gel yemek yiyelim, sıcak yemek yiyelim, sizi özledim." diyor eşi, 24 bıçaktı herhâlde, orada katlediyor ve öldürüyor yani çok acı bir şey.

BAŞKAN ÖZNUR ÇALIK - Nasıl? Mesaj attı diye mi?

HAYATİ ARKAZ (İstanbul) - Yok, eşi çağırıyor -bunlar ayrılar- "Sıcak yemek yiyelim, seni özledim." diyor. Kadın da inanıp geliyor, yazık. Ondan sonra katlediyor. Yani bu kişilerin ben psikolojik tedavi görmesinden yanayım her şeyden önce ama genel konularda... Doluyuz hepimiz bu konuda. Ben çok üzülüyorum böyle şeylerde, çocuğa şiddet, kadına şiddet. Ya, şiddetin her türlüsü çok yanlış, çok kötü maalesef.

Şimdi bir iki dakika bir şeyler söyleyeyim.

BAŞKAN ÖZNUR ÇALIK - Buyurun Kıymetli Başkanım.

HAYATİ ARKAZ (İstanbul) - Çok teşekkürler, sağ olun.

Kadına şiddet hususunda en temel sorun ve en bariz ayıp, kadının bir insan olduğu gerçeğinin unutuluyor ve umursanmıyor oluşudur. Kadının yok sayıldığı, hor görüldüğü ve dışlandığı toplumlar ilkeldir ve geridir. Ben ilk konuşmamda da buna yakın bir şey söylemiştim, eğitimsizlikten bahsetmiştim maalesef. Bu çok önemli bizim için. Kadınlar şiddete, istismara ve tacize uğramaktadır ki bu dehşet tablosu "İnsanım." diyen vicdan sahibi her kişi için utançtır. Sokak ortasında, adliye önünde, evlerinde ve iş yerlerinde öldürülen kadınlar sadece Türkiye'nin değil, sadece bölge ülkelerinin değil, tüm insanlığın kanayan yarasıdır. Her kadın ve çocuk istismarı, insanlığa ihanettir.

Kadın, ailedir; kadın, annedir; kadın, vatandır; kadın, ülkedir; kadın, toplumun aynasıdır ve kadın, gelecek nesillerin teminatıdır. Kadınlarımızın artan sorunları, şiddete, tacize ve tecavüze maruz kalması, hepimiz açısından ayıptır ve utanç kaynağıdır. Fiziksel, duygusal, psikolojik şiddete uğrayan kadınlarımıza ne diyeceğiz, onlarla nasıl helalleşeceğiz? Kadına yönelik şiddete daha ne kadar tepkisiz kalacağız? Korkudan, tehditten, baskıdan dolayı konuşmaktan çekinen -demin Sayın Kara'nın dediği konu bu- kadın ve çocuklarımızın elinden tutmak, onların derdine derman olmak, insani bir sorumluluk ve vatandaşlık görevidir.

Kadına şiddet, bir istismar suçuna getirilecek cezalar ister tıbbi ve kimyasal, isterse müebbet hapis olsun, en sert şekilde uygulanmalı ve iyi hâl falan dikkate alınmamalıdır. Kadına yönelik şiddeti durdurmalı, katilleri ve şiddet faillerini toplumdan uzaklaştırmalıyız. Hukuki, siyasi, tıbbi, vicdani, ahlaki tedbir ve cezalarla şiddeti kaynağında kurutmalıyız. Kadınlarımızın maruz kaldığı insanlık dışı muamelelerin tamamen yok edilmesi için başta siyasi sorumluluk sahipleri olmak üzere herkes üzerine düşeni eksiksiz yerine getirmelidir. Bilimden sanata, spordan edebiyata, siyasetten ekonomiye kadar hayatın her alanında kadınlar hak ettikleri ve layık oldukları toplumsal yeri almalıdır. Kadınlar yalnızca şiddet konuşurken aklımıza gelmemelidir. Kadınlarımız güçlendikçe millî uyanış yaygınlaşacak, millî direniş, dayanışma Türkiye'yi büyütecektir.

Biz şerefli Türk kadınının her zaman destekçisiyiz, sözcüsü ve yanında duran gücü olmalıyız.

Herkese teşekkür ediyorum, saygılar sunuyorum.

Başta siz olmak üzere hakkınızı helal edin efendim.

Allah hepinizden razı olsun.