KOMİSYON KONUŞMASI

NECDET İPEKYÜZ (Batman) - Sayın Başkan, teşekkür ediyorum.

Değerli Bakan, bürokratlar, basının değerli mensupları, milletvekili arkadaşlar; hepinize saygılarımı sunuyorum.

Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı, gerçekten Türkiye'de, sanayiye de teknolojiye de ihtiyaç var. Sabah da arkadaşlarımızın bir kısmı dile getirdi, dünya birçok şeyi pandemiyle beraber tartışıyor, çözümler bulmaya çalışıyor ve Türkiye'nin de bu konuda ilerleme kaydetmesi lazım. Biz muhalefet ederken de aslında daha iyi olması için bir şeyler söylemeye çalışıyoruz ve öyle de olması lazım. Sanayi ve teknolojinin bir arada olması çok anlamlı ama Türkiye'nin geniş bir coğrafyada gerek Orta Doğu'daki konumu gerek Avrupa'daki konumu ve Türkiye'nin kendi içinde de bölgeler arası eşitsizlik konusunda bir çaba harcaması lazım. Sanayinin bir kısmını haritaya koysanız veya konuşsanız, sokakta bile röportaj yapsak belli bir bölgeye sıkışmış, belli bir bölgeye sıkışınca birçok problemi de bir arada getirebiliyor. Yani uzaydan söz ediyoruz ama uzaydan İstanbul'un fotoğrafı çekilirken Marmara'nın kirliliği de ortaya çıkabiliyor. O nedenle birçok konuyu bir arada ele almaya çalışacağız.

Sayın Bakan gidip geliyorsunuz, bölgede de seviliyorsunuz, özellikle sanayici girişimciler, tekstilciler sizden çok memnun, bir kısmıyla konuştuk çünkü hepsiyle buluştuğunuzda sorunları gerçekten dinliyorsunuz; barışla ilgili sorunları, özgürlükle ilgili sorunları ve diğer konulardaki sıkıntıları siz samimi bir şekilde dinliyorsunuz, konuşuyorsunuz; dinlediğiniz zaman da çözümler konusunda bir çaba harcamaya çalışıyorsunuz. Gerçekten bizim ülkemizde en önemli şey dinleme, birbirini anlama, ötekileştirmeme.

Bakın, size bir şey söyleyeyim, önünüzde oyuncak duruyor ve eve gideceksiniz -espri de olsa bu anlayışınız çok hoş- bunu Diyarbakır Milletvekili Garo Paylan size verdi, muhtemelen basın da kimi zaman farklı şekilde de ele alacak ama bu, sizin hoşgörünüz. Ama Diyarbakır'da Gökyüzü Gözlem Şenlikleri'ne Garo Paylan Diyarbakır Milletvekili olduğu hâlde davet edilmedi. Böyle bir şey olur mu Sayın Bakan? Yani şimdi, Antalya'daki etkinlikten Diyarbakır'a geldik -biraz önce arkadaşımız söyledi- üç bin yıllık bir tarihte Diyarbakır milletvekillerini çağırsanız, gelir gelmez ama orada olsalar, gökyüzü şenliklerini yeryüzündeki şenliğe dönüştürsek ne olurdu, örnek olmaz mıydı? O zaman o demokratik kitle örgütleri, sivil toplum örgütleri, sanayiciler daha da hoşnut olmazlar mıydı? Ne yazık ki o konuda çok çaba harcayan Büyükşehir Belediyesi Eş Başkanı Selçuk Mızraklı cezaevinde, keşke o da orada olmuş olsaydı. Bunu yapmadığımız zaman daha da uzaklaşıyoruz. Bazı şeyleri dile getirmemizin amacı, burada gerçekten daha iyiyi yakalamak için yani sorunları konuşup samimi bir ortamda çözmemiz lazım.

Bakın kalkınma ajansları ilk konuşulduğunda çok anlamlıydı, Türkiye'de birçok il kalkınma ajansı merkezlerini kendi yerlerine çekmek için çaba harcıyordu. Karacadağ Kalkınma Ajansı, Dicle Kalkınma Ajansı; görüştük arkadaşlarla. Zaten belediye başkanları yok, birçoğunda yer almıyor, sivil toplum örgütlerinin gidiş gelişlerinde sıkıntı var, hem vali hem belediye başkanı; aynı şapkayı giyiyor ve kalkınma ajansları giderek sizin Bakanlığın bürosuna dönüştü, Bakanlığın talimatını almadan başka bir şey yapmıyorlar, verdikleri projelerin birçoğu da kamuya gidiyor. Bu, böyle olduğu sürece başarıya ulaşamaz, sonra da "mış" gibi oluyor, o ajanslar özelliğini yitirmiş oluyor. Ama ne olması lazım ? Bunun giderek sivil toplum örgütleriyle, yerel yönetimlerle birleşmesi lazım. Bunu sadece sizin Bakanlığın da değil, bütün iktidarın bu organizasyonu sağlaması lazım.

Siz sabahleyin sunumunuzda ne dediniz? "Büyüme" gerçekten Türkiye'de sanayi açısından... İşte oranları çıkartmışsınız "İngiltere'den sonra, Birleşik Krallık'tan sonra büyüme..." diyorsunuz ama büyüme bütün topluma yansımadığı sürece, bütün toplum bundan yararlanmadığı sürece olmuyor. Ben de başka bir grafik göstereyim Sayın Bakan, geçenlerde de göstermiştik, aynı grafiğin bir benzeri, bakın, aynı şekilde. Bu da Sefalet Endeksi; enflasyonun yüksek olduğu, faizin yüksek olduğu, işsizliğin yüksek olduğu yerlerde... Türkiye aynı yerde, bir taraftan büyüyor ama bir taraftan Türkiye'de tabanının çoğunda sefalet gerçekleşmiş oluyor, işsizlik gerçekleşmiş oluyor. O yüzden koordineli çalışılmadığı sürece burada başarı sağlayamayız.

Bir diğer konu: GAP. Rahmetli Demirel diyordu "GAP'ı kaptırmam." ama Sayın Bakan GAP'ı kaptırmışız biliyor musunuz. Neden? Ben şimdi baktım, arkadaşlarımdan rica ettim, siz de sunmuşsunuz; bu özellikli kurumların bütçelerinin harcamalarına baktığımızda -burada karşıda DAP'tan da, DOKAP'tan da, KOP'tan da arkadaşlarımız var- GAP 9 ile bakıyor; Adıyaman, Batman, Diyarbakır, Antep, Kilis, Mardin, Urfa, Siirt, Şırnak. GAP'a ne kadar bütçe ayrılmış Sayın Bakan? 130 milyon, bu 130 milyonun 38 milyonu personel gideri, mali, cari transferler ve sermaye giderleri gibi rakamlar var. Bunlarla beraber ele aldığımızda GAP'ın yatırım için ayırdığı, sermaye için ayırdığı 58 milyon; yüzde 43'ünü ayırıyor, yüzde 57'si personele ve diğer giderlere gidiyor; hizmet alımı, masa alımı, bilgisayar alımı. GAP'ı kaptırmışsınız. Bakın, diğer kurumlar, DAP'ta öyle değil, DAP'ta yüzde 90'ı yatırımlara gidiyor. KOP'da, Konya Ovası'nda yüzde 90'ı yatırımlara gidiyor. GAP en eski kurum ama çoğunluğu personele gidiyor, sigortaya gidiyor, araç kiralamaya gidiyor. Bu şekilde olduğunda ne oluyor? Biz burada diyoruz ki: "GAP'ta, Türkiye'deki enerjinin yüzde 90'ı üretiliyor." Sulamanın daha birçok aşamasında geri plandayız, o yüzden insanlar DEDAŞ'a borçlu oluyor, tarım geriliyor, insanlar mevsimlik işçi olmak zorunda kalıyor. GAP kurulduğunda neydi? Bölge tarımı artacak, gelişecek, istihdam artacak. Türkiye'de mevsimlik işçi denildiğinde GAP illeri geliyor ama bütün Türkiye'nin enerjisinin yüzde 25'ini onlar karşılıyor, GAP illerindeki üretim karşılıyor.

Bir diğeri Kralkızı Barajı, Dicle Barajı; yaklaşık on yıldan fazladır enerji üretiyor. Sayın Bakan, on yıldır sulaması yapılamıyor; kanallar bitmiş; şimdi kanalların onarımı için tekrar para veriliyor, o topraklar susuz bırakılıyor. Bu olmadığı zaman sanayi de gelişmez, teknoloji de gelişmez. Siz bölgeler arası işsizliği çözemezsiniz. Neden? Türkiye İstatistik Kurumuna göre en fazla işsizliğin olduğu yerler neresi? Batman, Siirt, Şırnak. İstihdam için yine bu iller, yoksulluğa baktığımızda yine bu iller. O zaman GAP soruna çözüm olmamış. Büyürken sefaleti önlememiz lazım, büyürken sefaleti önlemiyorsak olmaz; açsa, perişanlık varsa, işsizlik varsa, yoksulluk varsa bir gelişme sağlayamayız; tarım da geriler.

Teşvikler... Teşvikler evet var, 6'ncı bölge diye tanımlanıyor. Düzce 5'inci bölge. Şimdi, arkadaşlarımız diyecek ki "Düzce 4'üncü bölgedir." Organize sanayide yatırım yaparsanız bir kademe ilerliyorsunuz; 5'inci bölge. Düzce'nin bir yere ihraç yaparken lojistiği nasıl, Diyarbakır, Batman'ın nasıl? En yakın yer Mersin; gidiş gelişi, lojistiği nasıl? Bunu sağlamanız lazım.

Bakın, Tekstilkent, Türkiye'de belki de ilk örnek, oradaki organize sanayi... Sabah da görüştüm, birçoğu sizin ilişkileriniz, Bakan Yardımcılarıyla ilişkileri konusunda pozitif konuştular ama şimdi, siz dediniz ya "Doğal gaza zam geldi." diye yani kumaş, iplik ve boya konusunda fiyatlara yüzde 30'a yakın zam gelmiş ve diyorlar ki: "Böyle olursa biz nasıl kendi kredilerimizi ödeyebileceğiz?" Zaten bir kısmı da kredi bekliyor. Faizler yükselmiş kredi çekemiyorlar bankalardan, düşük faizli kredi yok yüksek faizli; buna da çözüm bulmak lazım. Bu olmadığı zaman ki oradaki çalışanların çoğu da asgari ücretle çalışıyor...

Bir diğeri de sanayinin, teknolojinin gelişmesi için sendikalaşmak lazım, örgütlenmek lazım, sadece sanayiciyi değil, orada çalışanları da korumak lazım, oradaki çalışanları da birçok alanda beslemek lazım. Keşke orada tekstil konusunda meslek yüksekokulları açılsa, diğer kalifiye elemanları yetiştirmek konusunda ama bunlar olmadığında birçok problem beraberinde artıyor.

Bizim burada dile getirdiğimiz şeylerden bir tanesi de Sayın Bakan, sizin Batman gibi, Van gibi, Ağrı gibi, Muş gibi, Şırnak gibi bölgenin en yoksul yerlerine gittiğinizde birçok kesimle buluşmanız lazım.

BAŞKAN CEVDET YILMAZ - Necdet Bey, toparlarsanız, son cümlelerinizi...

NECDET İPEKYÜZ (Batman) - Sanayicilerle buluşurken diğer insanlarla da buluşmaya ihtiyaç var. Çalışmaların devam etmesi lazım ama bölgeler arası eşitsizliği gidermek lazım. GAP konusunda da dediğim gibi tümüyle enerjiye değil, biraz da sosyal açıdan insanlara, işsizlere, yoksullara yönelik çalışma yürütülmesi lazım.

Teşekkür ediyorum.