BAŞKAN CEVDET YILMAZ - Değerli arkadaşlar, 9'uncu Birleşimin Dördüncü Oturumunu açıyorum.

Müsaade ederseniz önce birkaç şey söylemek istiyorum.

TURAN AYDOĞAN (İstanbul) - Başkanım, Sayın Bakan kendisi ifade etsin.

NURHAYAT ALTACA KAYIŞOĞLU (Bursa) - Kendisi söylesin Başkanım.

(Uğultular)

BAŞKAN CEVDET YILMAZ - Değerli arkadaşlar, müsaade eder misiniz... Müsaade eder misiniz değerli arkadaşlar, birkaç şey söylemek istiyorum.

(Uğultular)

BAŞKAN CEVDET YILMAZ - Değerli arkadaşlar, herkes oturursa... Rica ediyorum değerli arkadaşlar, herkes bir oturursa birkaç şey söyleyeceğim, sonra devam ederiz.

Değerli arkadaşlar, burası Plan ve Bütçe Komisyonu. Belli kurallarımız var ve bir gündemimiz var. Ülkemizin bütçesini tartışıyoruz. Üç gündür çok sayıda arkadaşımız söz aldı, değerlendirmeler yaptı, yapmaya da devam edeceğiz. Daha on beş bakanlığımız var, onları da görüşeceğiz.

Demokrasinin gereği olarak değişik partilerimiz var. Her partinin kendine göre bir anlayışı var, politikaları var, öncelikleri var. Her partinin de bir genel başkanı var ve o partiye mensup insanlar şüphesiz ki genel başkanlarına saygı duyarlar, genel başkanlarına hakaret edilmesini de elbette kabul etmezler. Bu, bütün partiler için geçerlidir. Kendi genel başkanımıza hakaret edilmesini istemiyorsak biz de başkalarının genel başkanlarına hakaret etmemeliyiz. Hepimiz bu anlamda üslubumuza, bakışımıza, sözlerimize dikkat etmeliyiz. Bu genel bir anlayış olarak herhâlde hepimizin kabul edeceği bir husustur.

Kişisel anlamda fikirler değişebilir, bazen çok ağır eleştiriler olabilir, duygusal olarak bizi yaralayıcı birtakım ifadeler olabilir; bunu anlıyorum. Heyecanlarımız da olabilir ama hepimiz olgun insanlarız, hepimiz bu milletin seçtiği temsilcileriz. Burada birlikte çalışma becerisini de göstermek durumundayız; birbirimize saygı içinde bu fikirleri ifade etmek durumundayız. Zaman zaman, siyasetin gereği, biraz doz da yükseliyor; bunu da belli oranda bir anlayışla karşılamamız lazım.

İşin özü, biraz, Sayın Abdüllatif Şener'in konuşmasıyla ilgili. Sayın Şener konuşurken ben yoktum, o yüzden pek yorum yapmak istemiyorum ama eminim kendisi söz verdiğimizde görüşü neyse ifade edecektir. "Son söz milletvekilinin" kuralı gereği Sayın Bakan konuşmasını yaptıktan sonra Sayın Şener'e de söz vereceğim. Herhâlde Sayın Şener kendisini en iyi şekilde ifade edecektir, ona da inanıyorum.

Sayın Bakanımızdan da bundan sonraki bölümde, biraz, bu, soru-cevap ve bütçe konularına yoğunlaşmasını istirham ediyorum. Yeterince tartıştık, herkes de fikrini söyledi. Herhâlde, Cumhuriyet Halk Partilileri kastederek o ifadeleri kullanmadı, kendi kişisel durumuyla ilgili bir ifadede bulundu; ona da belki "Gerek yok." diyebiliriz. Tutanaklardan da ona tekrar bir bakalım ama biz hiçbir genel başkana burada hakaret etmiyoruz. Herkesin genel başkanı kendisi için kıymetli, saygın. Hiçbirimizin genel başkanlara hakaret etmek gibi bir niyeti olamaz.

Şimdi Sayın Bakan devam etsin. Bitirince de Sayın Şener'e söz vereceğim, o da kendi fikirlerini ifade edecektir.

Sayın Bakan, buyurun lütfen.