KOMİSYON KONUŞMASI

RAVZA KAVAKCI KAN (İstanbul) - Teşekkür ederim.

Mikrofon açılmadı herhâlde Başkanım.

BAŞKAN HÜSEYİN YAYMAN - Bir dakika, bir daha.

Söz hakkınız engellenemez Başkanım.

RAVZA KAVAKCI KAN (İstanbul) - Teşekkür ederim.

Teşekkür ederiz sunum için.

Ben Facebook ilk çıktığında hatırlıyorum, hiç fotoğraf paylaşmama kararıyla ben o sürece dâhil olmuştum; genç arkadaşlarım ısrarla, böyle bir platform olduğunu, oradan işte eski arkadaşlarınızla birbirinizi...

BAŞKAN HÜSEYİN YAYMAN - Sene kaçtı Başkanım?

RAVZA KAVAKCI KAN (İstanbul) - 2007 idi herhâlde benim ilk duyduğumda, Boğaziçi Üniversitesinde yüksek lisans esnasında sınıf arkadaşlarımdan duymuştum.

Sonradan hesap açtığımda zaten orada birçok fotoğrafımın paylaşılmış olduğunu görmüştüm, arkadaşlarım ortak fotoğrafları paylaşmıştı. Bu manada -biraz kişisel verileri koruma hususundan da bahsettiniz- ben iki şeyi sormak istiyorum bununla alakalı: Bir tanesi, kişisel verilerin ticari kullanımı haricinde, profile göre hedefli politik reklam yapılıyor mu? Bunu sormak istiyorum. İkincisi, hakaretle alakalı. Tabii, toplumun önünde insanlar olarak -siyasetçiler ya da bireysel manada da olabilir- hakaret, tehdit, bununla alakalı birçok şeyle karşılaşıyoruz. Bu manada tabii, hukuki süreç nasıl işliyor? Belki biraz bahsettiniz ama bu sürece de dâhil olan biri olarak şunu da merak ediyorum: Sosyolojik, psikolojik bir araştırma yapılabiliyor mu? Kendi tecrübelerimden şunu gördüm: İnsanlar bir araya geldiklerinde bu dijital alanlarda, biri olumsuz bir davranış yaptığında ondan sonra o kolaylıkla topluluk psikolojisiyle beraber belki, bir nefret suçuna, eylemine, insan hayatını tehdit eder bir hâle gelebiliyor. Âdeta biri bakıyor "O şunu söylemiş, şu hakareti yapmış, görüyorum, arttırıyorum, daha fazlasını söylüyorum." Böyle bir etkileşim neticesinde nasıl bir hâl alıyor yani ne noktada bir şey, hakaret ya da hayati tehdit olarak algılanıyor? Çünkü şunu biliyoruz: Facebook da buna dâhil olmak üzere birçok dijital mecrada sizin hakaret, tehdit olarak kabul ettiğiniz, gördüğünüz ve yayılmasından dolayı toplumsal alanda endişe yaşadığınız hususlar hakaret olarak kabul edilemeyebiliyor ya da bu tehdit olarak görülemeyebiliyor. Bunun kararını kim veriyor, bu tanımlama ne şekilde yapılıyor? Hani hukukun ötesinde bir şey, hukuksal tanımlamalar belli ama bu manada o topluluk kuralları içerisinde kim, ne şekilde, nasıl bir kriterle değerlendiriliyor? Bu manada yasal mercilerin talepleri nasıl karşılanıyor? Mahkeme kararları uygulanıyor mu; doğrudan mı uygulanıyor, yoksa erişim sağlayıcıları birliği aracılığıyla mı uygulanıyor?

Şu an için bunları sormak istiyorum.

Tekrar teşekkür ederim.