| Komisyon Adı | : | PLAN VE BÜTÇE KOMİSYONU |
| Konu | : | 2022 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanun Teklifi (1/283) ve 2020 Yılı Merkezi Yönetim Kesin Hesap Kanun Teklifi (1/282) ile Sayıştay tezkereleri a) Dışişleri Bakanlığı b)Avrupa Birliği Başkanlığı c)Türk Akreditasyon Kurumu ç)Avrupa Birliği Eğitim ve Gençlik Programları Merkezi Başkanlığı (Türkiye Ulusal Ajansı) |
| Dönemi | : | 27 |
| Yasama Yılı | : | 5 |
| Tarih | : | 04 .11.2021 |
İSMAİL FARUK AKSU (İstanbul) - Teşekkür ederim.
Sayın Başkan, Sayın Bakanım, saygıdeğer Komisyon üyeleri, Değerli Bakan Yardımcıları, kıymetli bürokratlar; sizleri saygıyla selamlıyorum.
Sayın Bakanım, sunumunuz için teşekkür ediyorum.
Uluslararası arenadaki gelişmeler dünyanın köklü bir değişim geçirdiğini göstermektedir. Uluslararası politikada siyasi ve ekonomik alanlarda birçok devletin girdiği küresel rekabet sonucu bölgesel rekabet ve gerilimlerin de önü açılmıştır. Konvansiyonel çatışmaların sayısındaki artış, etnik, dinî ve ekonomik temelli uyuşmazlıkların yaygınlaşması, küresel güç mücadelesinin kazandığı yeni boyutlar, göç ve mültecilik olgularında ortaya çıkan trajik örnekler, terörizm ve kitle imha silahları konusunda yaşanan gelişme ve tartışmalar yakın geleceğe ilişkin tahmin ve değerlendirmeleri de güçleştirmektedir.
Türkiye, coğrafyası itibarıyla hiçbir zaman bir sükûnet halkası içinde olmadığı gibi son yıllarda etrafımızda tam bir karmaşa ve belirsizlik hâkimdir. Küresel ve bölgesel rekabet ile yaşanan gerilimler dikkate alındığında, Orta Doğu'da, Doğu Akdeniz'de, Kafkaslarda, Balkanlarda ve Karadeniz'de çeşitli yeni gerilim ve çatışma potansiyeli de devam etmektedir. Bu durum, Türkiye'nin her bakımdan teyakkuz hâlinde olmasını, millî bütünlük ve çıkarlarını önceleyen Ankara merkezli çok yönlü ve çok boyutlu aktif bir dış politika izlenmesini zorunlu kılmaktadır.
Türkiye, milletimizin huzur, güvenlik ve refahının yanı sıra insanlığın huzur ve refahını da amaçlayan bir dış politika izlemektedir. Ülkemiz yaşanan istikrarsızlıkların yarattığı riskleri bertaraf ederek, terör, göç ve sosyoekonomik olumsuzlukların önüne geçerek, millî menfaatlerimizi her şartta temin etmek için bölgesel kararların belirleyici aktörü olmak durumundadır. Bugün Suriye'de, Libya'da, Doğu Akdeniz'de, Kıbrıs'ta, Afganistan'da ve daha birçok alandaki çatışma ve gerilimlere ilişkin çözüm süreçlerinde Türkiye'nin aktif olarak yer alması, uygulanan başarılı politikanın iz düşümü aynı zamanda da bölgesel güç ve küresel aktör olma hedefinin sonucudur. Sayın Bakanım, bu nedenle, zorlu süreçlerde millî menfaatlerimiz doğrultusunda Bakanlık olarak gösterdiğiniz dirayet ve başarı için sizi ve ekibinizi kutluyor, başarılarınızın devamını diliyorum.
Değerli milletvekilleri, Türkiye, Cumhurbaşkanlığı hükûmet sisteminin sağladığı imkânla etkili bir icraya, gelişmeler karşısında daha hızlı refleks gösterebilme kabiliyetine kavuşmuş, bu çerçevede küresel ve bölgesel anlamda belirleyicilik potansiyelini daha etkin kullanmaya başlamıştır. Suriye'deki harekât bölgelerinde terör örgütü PKK/YPG'nin ülkemize yönelik saldırı planları bertaraf etmekle kalmayıp bölgede yaşayan insanların huzur ve güvenliğinin temin edilmesine de gayret edilmiştir.
Partimizin dış politika anlayışının özü; Türkiye'nin millî güvenliğini ve millî çıkarlarını korumak ve geliştirmek, çevremizde barış, huzur, istikrar ve güvenlik kuşağı oluşturmak, başta komşularımız olmak üzere bütün ülkelerle karşılıklı saygı ve menfaate dayalı uzun vadeli dostane ilişkiler kurmak, mevcut sorunları Türkiye'nin hak ve çıkarları korunarak uluslararası hukuk çerçevesinde adil ve kalıcı çözümlere kavuşturmaktır. Ülkemizin yürüttüğü dış politika anlayışı da sahada ve masada güvenlik ve çıkarlarımızın korunması için her türlü tedbiri almayı, diyaloğa kapıyı kapatmamayı ve barışın sağlanabilmesi için caydırıcı gücünü kullanmayı esas almaktadır.
Türkiye'nin diğer devletlerin iç işlerine karışmama, egemenlik haklarına ve toprak bütünlüğüne saygı duyma yönündeki temel politikasına rağmen muhataplarından aynı tavrı göremediği açıktır. Türkiye'nin egemenlik haklarını, Türk milletinin huzur, güvenlik ve refahını hedef alan siyasi, diplomatik ve ekonomik saldırıların arkası kesilmemektedir. Güney sınırımızda bir terör devleti yapılanması girişimi bunlardan biridir. 15 Temmuz hain darbe girişimiyle başarılamayan Türkiye'yi işgal etme girişiminin ekonomik saldırılar üzerinden dizayn edilme çabası da bu kapsamdadır. Son olarak da 18 Ekim 2021 tarihinde ABD'nin Ankara Büyükelçiliği ve diğer 9 ülkenin büyükelçilikleri; uluslararası hukuk ve diplomatik teamülleri çiğneyerek hâlihazırda devam eden bir yargı sürecine müdahil olmayı amaçlayan ve diplomatların görev yaptıkları ülkelerdeki sınırlarını belirleyen sözleşmelere de aykırı olan bir girişimde bulunmuşlardır. Bakanlığınız öncülüğünde devletimizin anında gösterdiği sert tepki Türkiye'nin dış politikadaki aktif ve kararlı tutumunun bir özeti olmuştur. Görülmektedir ki Türkiye, millî tezlerinden ve çıkarlarından ödün vermeden bölgede ve uluslararası arenada gerekli adımları atmakta, meşru güvenlik kaygılarına yönelik tedbirleri almakta, bir insanlık suçu olan terörle mücadele kararlılığını devam ettirmekte, bölge ülkeleri ve uluslararası aktörlerle diyalog ve mutabakatlarını sürdürmektedir.
Milliyetçi Hareket Partisi olarak "Lider Ülke Türkiye" ülkümüzün en önemli unsurlarından biri Türkiye'nin bağımsız, etkili ve sonuç alıcı bir dış politika izlemesidir. İnanıyoruz ki Türkiye her şartta millî menfaatlerini koruma kararlılığıyla politikalarını yürütecek, kime yahut neye göre değil, Ankara merkezli bakışını devam ettirecektir.
Sayın milletvekilleri, Türk milletinin ve bütün insanlığın barış ve mutluluk içinde insanca yaşayacağı bir dünya idealinin, Türkiye merkezli yeni bir medeniyet projesinin hayata geçirilmesiyle mümkün olabileceğini düşünüyoruz. Büyük Atatürk'ün "Ne mutlu Türk'üm diyene!" sözünde anlamını bulan millet gerçeği Türkiye'mizin bağımsız, güçlü ve demokratik bir ülke olarak ilelebet var olmasının da sosyal ve kültürel temeli ve olmazsa olmaz kilit taşıdır. Milleti oluşturan ana gövdeden kimliklerin kaşınarak parçaların kopartılması oluşmuş bir milleti sosyolojik anlamda geriye götürecek, boy ve kabilelere dönüştürecek; ilkel, geri ve ırkçı bir akıbeti doğuracaktır. Türk milletinin en büyük güç kaynağı, tarihin her döneminde koruduğu ve yücelttiği millî birliği ve kardeşliğidir. O sebeple, kim ne söylerse söylesin biz her vatandaşımızı büyük Türk milletinin saygıdeğer bir evladı olarak görmeye sonuna kadar devam edeceğiz.
Sayın Bakanım, sunumunuzda da vurguladığınız gibi son yıllarda yükselen ırkçılık, yabancı düşmanlığı ve İslam karşıtlığından en çok etkilenenler vatandaşlarımız olmuştur. Bakanlığınızın, yabancı düşmanlığı ve ayrımcı uygulamaların doğrudan hedefi olması karşısında vatandaşlarımızın haklarının korunmasında önemli mücadeleler verdiğini memnuniyetle müşahede ediyoruz.
Salgının başlangıcından itibaren, 100 binden fazla vatandaşımızın vatana dönüşünün sağlanması, ayrıca 160 ülkeye yardım yapılması Türkiye'nin insani diplomasi başarısı olmuştur. Esasen, Türkiye, insani yardımda gayrisafi yurt içi hasılaya oranla en cömert ülkedir, ayrıca en fazla sığınmacıya ev sahipliği yapan ülke konumundadır. Suriye'ye dünyadan giden tüm yardımların yüzde 31'ini tek başına ülkemiz yapmaktadır.
Libya'da uygulanan politikamız Libya ve Doğu Akdeniz gelişmelerinde belirleyici olmuştur. Yirmi sekiz yıldır işgal altındaki Türk yurdu Karabağ Ermenistan işgalinden kurtarılmış, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'ndeki kapalı Maraş açılmıştır. Afganistan'daki belirsizlik devam ederken Türkiye, gelişmeleri yakın takip etmekte, Büyükelçiliği açık olan tek NATO ülkesi olarak Afganistan halkına da hizmet ve destek vermektedir.
Ayrıca, diplomasinin önemli bir odağı hâline gelen enerji, ulaştırma ve güçlü bir ekonomi diplomasisi yürütülmektedir.
20 Eylül 2021'de Sayın Cumhurbaşkanımız tarafından açılışı yapılan New York Türk Evi önemli bir eser ve gurur kaynağımız olmuştur. Tüm dost ve kardeş ülkelere, hatta Birleşmiş Milletler çatısı altındaki faaliyetlere de ev sahipliği yapmakta olan Türk Evi, ülkemizin gücünü de gösteren bir eser olmuştur.
Milliyetçi Hareket Partisi olarak, millî menfaatlerimiz doğrultusunda atılacak her adımda sizlerin destekçisi olmaya devam edeceğimizi tekraren ifade etmek istiyorum.
Bu düşüncelerle, Bakanlık ve kurum bütçelerinin ülkemize, milletimize ve kurumlarımıza hayırlı olmasını diliyor, sizleri saygıyla selamlıyorum.