KOMİSYON KONUŞMASI

TURAN AYDOĞAN (İstanbul) - Teşekkür ediyorum Sayın Başkanım.

Sayın Bakanım, hoş geldiniz, ekibinizle beraber hoş geldiniz diyorum.

Şimdi, Sayın Bakanım, adalet ve ekonominin varlığı üretime ve istihdama bağlı; artık bunu, dünyayı bir kez daha teşhis edecek, keşfedecek şekilde söylememize gerek yok. Yani aslında sizin Bakanlık yaptığınız alan Türkiye'nin hem adaletiyle hem de ekonomik yapısıyla doğrudan ilintili, öncelikli bir kurum. Fakat ciddi sorunlarımız var. Mesela iki üç başlıkta baktığımızda, Türkiye Avrupa'daki 32 ülke içerisinde işsizlik oranı en yüksek 3'üncü ülke. Yani bize La Fontaine'den masallar anlatan, tabii, TÜİK'in verileri farklı olabilir ama bağımsız ve tarafsız kuruluşların yapmış olduğu incelemelerde yüzde 12,1 oranıyla en yüksek 3'üncü ülke. Bu bir sosyolojik sorun aynı zamanda, ekonomik mesele bir adalet meselesi.

İkincisi, Sefalet Endeksi'nde Avrupa'da 1'inci sırada. Sefalet Endeksi, işsizlik, enflasyon, faiz oranı ve millî gelir, ekonomik göstergeler üzerinden yapılan bir endeks, burada da 1'inci sırada.

Şimdi, bütün böyle bir tablonun içerisinde İstanbul'da geri dönüşüm işçileri var, kâğıt toplayıcılar. Aylardır İstanbul Valiliğinin emri üzerine orada onların iş yerleri tarumar edildi, çekçekleri ellerinden alındı, bir zulme tabi oldular. Defalarca dile getirmeye çalıştık, çok farklı kurumsal ilişkiler kurmaya çalıştık. Onlar da şehri pirüpak yaparak çöpten ekmeğini çıkarmaya çalışan insanlar yani bu büyük işsizlik ordusunun içerisinde onurlu bir şekilde yaşamak için kendilerine alan arayan insanlar ve sizin Bakanlığınızın yapması gereken de şuydu bana göre: Onlara gerçekten onurlu bir şekilde yaşayabilecekleri şekilde mesleklerini yapabilmenin imkânını sunmak, varsa mesleki eğitimlerini vermek, sosyal güvenliklerini sağlamak ve şehirle entegre olabilecekleri şekilde çalışabilme olanağı sağlamak. Bunu nereden söylüyorum? Anayasa'nın 49'uncu maddesi çalışmanın herkesin hakkı olduğunu söylüyor ve devlete çalışma hayatını geliştirmek, çalışanları ve işsizleri korumak, çalışmayı desteklemek, işsizliği önlemekle ilgili görevler veriyor. Bugün öğrendim ki...

Sayın Bakanım, beni dinler misiniz?

Süremi tutar mısınız?

BAŞKAN CEVDET YILMAZ - Değerli arkadaşlar, Bakanımızı meşgul etmeyelim, bir dinlemesi gerekiyor.

TURAN AYDOĞAN (İstanbul) - Sayın Bakanım, bugün öğrendim ki İstanbul Valisi nihayetinde bu arkadaşlarımızı çağırmış, görüşmek istiyor. Sizden istirhamım şudur: Siz, iş hayatında barışı ve suhuleti sağlamakla yükümlü bir Bakanlıksınız. Sayın Valiyle temasa geçerek, bu işin koordinasyonunda olarak bu kardeşlerimizin sorunları çözülsün. Bu ülkede sorun çözmek hepimizin işi olmalı; burada size bir iş birliği, size bir entegrasyonu teklif ediyorum, takip etmenizi arzu ediyorum.

İkinci bir konu daha var, yine İstanbul'da, İstanbul'da uzun süredir kangrene dönüşmüş olan bir konu daha var: Uzel Makine işçileri; bu konuyu duydunuz mu duymadınız mı bilmiyorum ama duymuşsunuzdur çünkü siz bilim hayatının da içindesiniz, siyasetin de içindesiniz ve Bakanlığınızın da alanında olan bir konu. On dört yıldan beri hakları için mücadele eden bir işçi grubu var. Milyarlarca liralık bir alan, bir fabrika, bir gayrimenkul yıllardır işlevsiz hâlde ve bu işçi kardeşlerimizin de sanıyorum alacakları, bu rakamlar karşısında çok büyük alacaklar değil ve eylem yapıyorlar, çadır kurmuşlar, yıllardır paralarını alamamışlar, birtakım hukuki yolların -konkordatoydu, falandı filandı, iflas masasıydı- hileli bir şekilde hayata sunulmasıyla beraber bu kardeşlerimizi mağdur ediyorlar. Burada sizden ikinci bir istirhamda bulunuyorum, diyorum ki: Az önce Bakanlığınızın yapması gereken işleri saydım, çalışma hayatıyla ilgili barışçıl ortamı sağlamak ve sorunları çözmek de Bakanlığınızın uhdesinde ve görevinde. Bakanlığınızın kurumsal olarak bu ilişkiye müdahalesini talep ediyorum. Burada hakkını alamayan, on dört yıldır hakkından uzak kalmış olan işçiler için -bunlar bu toplumun parçası, bir sosyolojik mesele, bir ekonomik mesele, hukuksal anlamda da mağdur ediliyorlar, sosyolojik olarak da- Bakanlığınızın bu konuyu takibe almasını istirham ediyorum. Zatıaliniz eğer bu konuyu takip edecekseniz -ki edeceğinize inanıyorum- bizlerden de faydalanabilirsiniz; muhalefet milletvekilleri olarak biz bu konularla iç içeyiz, arzu ederseniz, beni de çağırın, bu konularla ilgili Bakanlığınıza yeterli bilgi sunumu yapayım, oradaki kurullarınız ve kuruluşlarınız kanalıyla bu sorunları çözelim diyorum.

Teşekkür ediyorum.