ALİ FAZIL KASAP (Kütahya) - Sayın Bakan, değerli bürokratlar; şimdi, Sayın Bakanım, burada sunumunuzda şöyle bir cümle var: "Sağlığa erişimi kolaylaştırdık." diyorsunuz ama sağlığa erişimi kolaylaştırma değil zorlaştırmışsınız. Şöyle söyleyeyim: Şu anda sizin ikinci ve üçüncü basamak hastanelerde hasta muayene süresi beş dakika ve siz en büyük hizmet alıcısısınız, yüzde 99'a yakın. Neden insanlarımızın beş dakika muayene olmasına izin veriyorsunuz bir hizmet alıcı olarak? Dünya Sağlık Örgütü kriterlerine göre, insani muayene ölçütü yirmi dakikadır ve Sağlık Bakanlığının yayınladığı genelgeyle siz beş dakikada... Bakın, ben bir hekimim, beş dakikada bir hasta soyunacak, giyinecek, bu arada muayene olacak, bu arada derdiyle ilgili gerekli açıklamayı haiz olacak; bu mümkün mü? Neden itiraz etmediniz Sayın Bakan? Siz yüzde 99 hizmet alıcısısınız ve burada, bakın, "Sağlığa erişimi zorlaştırdık." demeniz lazım. Neden? Onu da söyleyeyim. Burada hiç birinci basamak yok. Birinci basamak koymamışsınız; neden, yok mu böyle bir sistem? Birinci basamaktan hizmet almıyor musunuz Sayın Bakanım? Kimse layüsel değildir. Sağlık Bakanlığından hizmet alıyorsunuz, özel hastanelerden hizmet alıyorsunuz. Sayın Bakan, Sağlık Bakanlığı 182 sağlık sisteminden şu anda on beş gün randevu alınamıyor, beş dakikaya rağmen ve siz, Sağlık Bakanlığına bu talepte bulunmuyorsunuz. Benim insanım beş dakikalık muayeneye maruz kalmamalı; siz buna engel olmuyorsunuz.

Sağlık hizmetlerinde yaklaşık 2010'dan 2020'ye kadar -sunumunuzda öyle yazıyor- 5 kat ücret yani ödeme yapmışsınız, ödeme 5 kat artmış ama birinci basamaktan değil, ikinci basamaktan hizmet aldığınız için, özel hastaneden hizmet aldığınız için, aslında, vatandaşa yansıyan 15 kat artış ve onu da kontrol edemiyorsunuz.

Hekimlerin, asistanların İş Kanunu'na aykırı olarak otuz altı saat çalışması sizce caiz mi Sayın Bakan? İş Kanunu'na göre otuz altı saat uygun mu? Bu iş yeri hekimlerinin çalışma şartlarını biliyorsunuz; iş eğitimi ve iş sağlığı güvenliği... Bunun, kurumsal bir yapı altında toplanması gerekiyor. İşveren o olduğu müddetçe farklı uygulamalar çıkabilir.

İzmir'de Covid'den, bir meslek hastalığından dolayı vefat eden bir arkadaşımız vardı. SGK'den bağlanan ücret kızına, şu anda sekiz 843 TL; sizce caiz mi, hakkaniyetli mi Sayın Bakan? 843 lira.

Gelelim SMA Tip 1'e. Sayın Bakanım, SMA Tip 1 hastası Türkiye'de sadece -100 tane civarında- 110 tane; 6 tanesi iki ay içinde öldü. Bunlar için FDA ve EMA'nın da (Avrupa Medikal Ajansı) onayı var, uluslararası literatürde yüzlerce onayı var geri ödeme kapsamına gelmesi için. 100 milyon dolar... Sayın Cumhurbaşkanının kullanmış olduğu uçağın dörtte 1'i, dörtte 1'i; 400 milyon dolar, bu hastalara harcanacak para 100 milyon dolar. Diğerleri değil, Tip 1... Türkiye'de sıkıntılı olan Tip 1 ve Tip 1 için yapılan hiçbir şey yok.

Şimdi, gelelim KİT'lere. Eti Madene bağlı Eti Bor İşletmeleri de dâhil -yemekhane, bilgi işlem personeli, fizyoterapist arkadaşlar defalarca söyledi ama- çok ironik, komedi bir durumunuz da var. Sayın Bakan, söz verilmişti daha önceki bakanlar tarafından halef selef. "4 Aralık jokerleri" diye bir durum var; onları biliyor musunuz Sayın Bakanım? Mağdurlar şu anda, onlarla ilgili çözüm olması gerekiyor.

Engelli istihdamını artırmak için bakın, ABD'de de falan uygulanıyor, Avrupa Birliğinde bazı ülkelerde uygulanan bir sistem var. Siz bu "50 kişiye 3 kişi" 3 engelli istihdamını kullandığınız sürece, bu sayıyı tamamlayamıyorsunuz. Gelin bunu, "15'e 1" yapalım; bu konuda, -ben sizden istirham ediyorum, bu detaylarıyla ilgili sağlık sistemindeki- sizin hizmet alıcı olarak mağdur kaldığınız durumları ve hastaların mağdurluklarını gidermek için her türlü yardıma açığız. Bu konuda, deneyimli arkadaşlarımız var ve ben bu konuda, sağlık konusunda profesyonelim. Size diyorum ki gelin bu beş dakika... Bakın, yanlış anlamayın, yanlış da anlaşılmasın. Bir veterinerin hastasına ayırdığı süreden daha az Sayın Bakanım. Beş dakikayla muayene siz olur musunuz? Ve hizmet alıcı olarak Sağlık Bakanlığını bu konuda zorlamanız gerekiyor. İmkânları var; sistemsizlikten... Birinci basamak bir siyasi tercihtir. Siz onu kullanmıyorsunuz. Birinci basamak şu anda atıldır.

BAŞKAN CEVDET YILMAZ - Sayın Kasap, son cümlenizi alayım.

ALİ FAZIL KASAP (Kütahya) - Son cümlemi söyleyeceğim. Devletin son söz sahibi olduğu yerde, ne söylerseniz söyleyin her şeye inanmayın.

Teşekkür ediyorum.