TURAN AYDOĞAN (İstanbul) - Teşekkür ederim Sayın Başkanım.

Şimdi, arkadaşlar, ısrarla "Bu doğrudur." diyorsunuz da ya, burada bir kötü niyet yok, biz bu yasa teklifi henüz yasa hâline dönmediyse bunu tashih edebilesiniz diye bu eleştirileri getiriyoruz. Anayasa'nın 128'inci maddesi çok açık, diyor ki: "Memurların ve diğer kamu görevlilerinin nitelikleri, atanmaları, görev ve yetkileri, hakları ve yükümlülükleri, aylık ve ödenekleri ve diğer özlük işleri kanunla düzenlenir." Komisyon Başkanımız esasında orayı açmaya çalıştı, Yılmaz Bey size bir soru sordu, "Burada bir yönetmeliğe atıfta bulunuyorsunuz, yol veriyorsunuz, buna gerek var mıydı?" derken aslında bir hukukçu mantığıyla söylemek istediğim şu noktayı sizin önünüze koymaya çalıştı anladığım kadarıyla: Şimdi, burada bir defa, atanacak başmüdürün nasıl atanacağı konusu var. Bakın, yazmışsınız, diyorsunuz ki: "Bir görevlendirme yapılacak, söz konusu icra başmüdürlüğünün..." Bir defa, hangi ölçütlerle, ne şekilde seçileceğini öngörmemişsiniz burada. Fıkranın son cümlesinde de bunu Adalet Bakanlığına bağlamışsınız yönetmelikle. Yukarıda Anayasa diyor ki: "Atanması, görev ve yetkileri kanunla belirlenir." Siz aşağıda "Bir başmüdür içlerinden atanır, nasıl atanacağı yönetmelikle belirlenir, Adalet Bakanı halleder." diyorsunuz. Anayasa'nın bu hükmü açık değil mi? Bir defa, atanması konusunda kanun ofsayta düşüyor burada.

Anlatmaya çalıştığımız şu: Biz bu kanunun ruhuyla alakalı bir sorun taşımıyoruz kendi içimizde ama çıkardığınız kanun Anayasa'ya uygunluk taşısın, burada düzeltebilme şansınız varsa bunu düzeltin diye... Bizim çoğunluğumuz yok böyle bir düzeltmeyle alakalı. Elinizde bir fırsat var ve yaptığınız atamayla ilgili düzenleme, özellikle atamayla ilgili kısmı, yukarıda okuduğum maddeyi hangi hukukçuya okusam benimle aynı düşünür ya. Diyor ki: "Kanunla ataması düzenlenir."

Abdullah Bey, kanunla bunu yönetmeliğe gönderir ve Adalet Bakanının eline bırakırsanız bu, kanunla düzenleme değildir; bu, kanunla ölçüt koyma değildir, kıstas koyma değildir, görevlendireceğiniz kişiyi belirgin hâle getirme değildir; Adalet Bakanına yani yürütmeye buradaki yetkiyi vermektir, kanundan çıkarmaktır ve keyfî bir şeydir.

İkinci kısmı, yine dediniz ki: "Ya, burada işte, icra müdürüyle aynı görevleri yapacak." Hayır, aynı görevleri yapmayacak. Bir defa, adama ayrı bir pozisyon verdiniz siz, "icra başmüdürü" dediniz, artık o, icra müdürüyle aynı görevleri yapmayacak. Başka bir şey söylüyorsunuz burada, diyorsunuz ki: "İcra dairelerinde uyumlu, verimli bir şekilde çalışmayı sağlamak..." Başka bir pozisyon tarif ediyorsunuz, onu artık icra müdürüyle aynı görevleri yapacak diye kanunda tanımlayamazsınız, o zaman ortada bir çelişki var burada. Bir taraftan "İcra müdürüyle aynı görevleri yapacak." diyorsunuz, diğer taraftan da işte, uyumlu, verimli bir çalışmayı tanımlıyorsunuz burada yani icra müdürüne verilmemiş olan bir görevi de ekstradan burada veriyorsunuz. O zaman bu iki ifade birbiriyle çelişir vaziyette. "İcra müdürüyle aynı görevi yapacak." derseniz "başmüdür" diye bir tarif yapmaya gerek olmaz, pozisyon tanımlamaya gerek olmaz. İcra müdürüyle aynı görevi yapacaksa bu, uyumlu, verimli, dairelerin düzenli çalışması icra müdürlerinin görevleri arasında değil. Bu kanunun içerisinde bu anlamda özel bir çelişki var, bunu düzgün hâle getirin, Anayasa'ya uygun hâle getirin diye emek veriyoruz.

Teşekkür ederim.