| Komisyon Adı | : | ADALET KOMİSYONU |
| Konu | : | Tokat Milletvekili Mustafa Arslan ve İstanbul Milletvekili Abdullah Güler ile 37 Milletvekilinin; İcra ve İflas Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun Teklifi(2/3911) |
| Dönemi | : | 27 |
| Yasama Yılı | : | 5 |
| Tarih | : | 05 .11.2021 |
TURAN AYDOĞAN (İstanbul) - Arkadaşlar, alacaklı ve borçlu arasındaki ilişkinin kötü niyete tahavvül edileceği düşüncesindeyseniz alacaklının vazgeçmesi hâlinde borçlunun muvafakatini hüküm olarak koyabilirsiniz daha öncekinde olmamakla beraber, böyle bir niyetiniz varsa bunu yapabilirsiniz. Alacaklının vazgeçmesi aslında, borçlunun satışa devam yönünde iradesini de esas alabilirsiniz. Taraflardan birinin vazgeçmesinin bağlayıcı olmadığı bir ortam yaratmak istiyorsanız bu düzenleme iki şekilde olabilir: Alacaklının vazgeçmesini, borçlunun muvafakatine bağlayabilirsiniz ya da alacaklının vazgeçmesi aslında borçlunun satışa devam edebileceği iradesini koyabilirsiniz, kötü niyete karşı bir engel çıkarmak istiyorsanız. Ama taraflar karşılıklı anlaşıyor, vazgeçiyor, size ne kardeşim ya? O oluşan zararı karşılarlar o ayrı bir madde meselesi yani o ayrı bir şey, maliyet meselesi ama yani adam satıştan vazgeçiyor ve alacaklı borçluyla anlaşmış, kimsenin kimseye bir şey söylediği yok, siz kendi kendinize devam ediyorsunuz. Böyle bir şey doğru olmaz, zaten şu anda kanunda da bunun karşılığı yok ama bunu başka bir yere bağlamak istiyorsanız kötü niyet gördüğünüzde dediğim gibi yapabilirsiniz.
Teşekkür ederim.