ALPAY ANTMEN (Mersin) - Sayın Başkanım, çocukla kişisel ilişki kurulması mahkemenin resen gözeteceği ve protokole bağlı olmayan bir husus yani o nedenle tarafların özellikle velayet konusunda anlaşmaları aile hâkimini bağlamaz. Ama buradaki esas problem, bir "İhtar eder." ya da "İhtar edilebilir."den daha önemli, anneler veya babalar özellikle boşanma davalarında, boşanma davası sürecinde erkekler "Çocuğun velayetini sana vermeyeceğim, çocuğumu sana göstermeyeceğim." diye kadınlar üzerinde baskı kurmaya çalışır ya da boşanma davasından sonra velayeti alan taraf da çocuğu göstermeyerek veya her seferinde problem çıkararak veya çocuğu kaçırarak karşı tarafı cezalandırma veya intikam almaya çalışır. Yani çocuğu biz bir silah olarak, bir intikam aracı olarak kullanıyoruz bu toplumda. Bunun en önemli çözümü aslında eğitim. Bu konuda eğitimimizi tamamlamadıktan sonra binlerce, on binlerce problem olmaya devam edecek fakat burada çocuğun karşı tarafa verilmemesi veya kişisel ilişki kurulmaması hâlinde hemen velayetin değiştirilmesi yerine daha önce kademe kademe bahsedilen alınması belki daha iyi olabilir. "Götürmedi, ihtar etmiştim zaten, velayeti karşı tarafa verdim." de denilebilir çünkü bazı şartlarda -demin sayın vekillerimiz de bahsetti- çocuğun kimle kalacağı, kimle kalmak istediği veyahut da çocuğun bu konudaki görüşü de çok çok önemli. Bu maddeden ve takip edecek 34'üncü maddede de aynı hüküm var hemen hemen, bizim yapmamız gereken altyapısı daha da önemli yani doğrudan doğruya bir velayetin değiştirilmesine gelmeden önce yapılacak işler var. Bunu yapmadan doğrudan doğruya bunu koyarsak aile mahkemelerinin iş yükü kesinlikle ikiye katlanacaktır.

Teşekkür ederim.