RAMAZAN CAN (Kırıkkale) - Evet, Sayın Başkanım, değerli arkadaşlar; vaktinizi fazla almayacağım. Burada çok güzel konuşmalar yapıldı, gerçekten biz de katılmak isteriz fakat bir realite var, bir ihtiyaç var. Bu madde ihtiyaç hâlinde geldi, bir ihtiyaç talebi oldu: "Mahkeme kararında, kişisel ilişki düzenlemesinin gereklerinin yerine getirilmemesi hâlinde, çocuğun menfaatine aykırı olmamak kaydıyla velayetin değiştirilebileceğini ihtar eder." Çocukla kişisel ilişki kuruluyorsa problem yok ama kurulmuyor, bu da kötü niyetli, burada kötü niyete gidiyor.

Dolayısıyla, ikincisi: Çocuk 18 yaş, 16 yaş, 14 yaş, 1 yaş, altı aylık; ya bütün bunları da bir değerlendirmek lazım.

TURAN AYDOĞAN (İstanbul) - Hâkim değerlendirecek onu.

RAMAZAN CAN (Kırıkkale) - Ama bak, velayet kimde? Annede. Babaya karşı bir düşmanlık, hasmane tutum içerisine giriyor; çocuğu o şekilde yetiştirdiğini düşünün, tersi de olabilir. Bu şekilde, babayı düşman olarak tanıyan bir çocuk, ilişki kurulmadığı ve en son merhalede annenin yanında olan çocuk -annenin dolduruşuyla- zaten biz sorduğumuz zaman babasını istemeyecektir ama çocuk açısından da çocuğun menfaati açısından da babanın hakkı ve hukukunu, ikisini bir arada değerlendirmemiz lazım.

TUFAN KÖSE (Çorum) - Babanın dolduruşuyla da anneye kötü davranıyor.

RAMAZAN CAN (Kırıkkale) - Baba ya da anne, netice itibarıyla toplumda temsil edilme anlamında söylüyorum. Yani çocuk büyüdüğü zaman küçüklüğünde yapmış olduğu hadiseler de önüne gelecek. Burada çocuğun menfaatini mahkeme tayin edecektir. Netice itibarıyla burada diyor ki: "Bak, sen kişisel ilişki kurmaya mümkün mertebe..."

TURAN AYDOĞAN (İstanbul) - Akıllı ol diyor.

RAMAZAN CAN (Kırıkkale) - Akıllı ol anlamında değil.

ZÜLEYHA GÜLÜM (İstanbul) - Boşanma aşamasından başlayarak burada bir destek mekanizması kurulmalıdır diyoruz.

RAMAZAN CAN (Kırıkkale) - Arkadaşlar, burada bir tehdit var mı? Şu şekilde tehdit var, "Eğer sen kişisel ilişki kurmaya engel olur isen bir davayla velayeti kaybedebilirsin." diye tehdit var ama asıl amaç burada velayeti değiştirmek değil. Burada kanun koyucunun asıl amacı "Kişisel ilişki kurulmasına yardım et." diyor, "Bizim burada öne çıkaracağımız unsur bu olmalıdır." diyor.

MEHMET RUŞTU TİRYAKİ (Batman) - Yasa koyucu abesle iştigal etmez. O hükmü koyduğunuz anda mahkemelerde uygulanır.

RAMAZAN CAN (Kırıkkale) - Arkadaşlar, diğer taraftan da aynı hatayı yapıyoruz. Anayasa'da pozitif ayrımcılıkta biz "aile" kavramını ihmal ediyoruz. Hep "kadın" hep "kadın" dersek hata ederiz, aile bir kavramdır, kurumsal bir yapıdır, hükmü şahsiyettir. Çocuk, anne babadan müteşekkildir. Biz, burada ayrım tevkifle olayı farklı boyuta götürürüz diye düşünüyorum. Hiçbirimizin niyeti de o değildir, arz ederim.