| Komisyon Adı | : | ADALET KOMİSYONU |
| Konu | : | Tokat Milletvekili Mustafa Arslan ve İstanbul Milletvekili Abdullah Güler ile 37 Milletvekilinin; İcra ve İflas Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun Teklifi(2/3911) |
| Dönemi | : | 27 |
| Yasama Yılı | : | 5 |
| Tarih | : | 05 .11.2021 |
ALPAY ANTMEN (Mersin) - Teşekkür ederim Başkanım.
Bu yasa değişikliğinin en önemli maddelerinden bir tanesi, Adalet Bakanlığında Adli Destek ve Mağdur Hizmetleri Dairesi Başkanlığının kurulması aslında, özellikle mağdur hakları anlamında çok önemli. Fakat bunun konumuzla ilgisi şu: Daha önce aile mahkemelerinin çakılı, belirli uzmanları vardı. Bunların hazırladığı raporlar -avukatlık yapan, aile mahkemelerindeki davaya bakan arkadaşlarımız çok iyi bilir- geniş, kapsamlı, sayfalarca araştırmaya yönelik raporlar hazırlıyorlardı. Daha sonra adli destek ve mağdur hizmetleri müdürlükleri oluşturulup bütün aile mahkemesi uzmanları havuza atıldıktan sonra, bu uzmanlar artık sadece aile mahkemelerinin değil, kendilerinden bilirkişi raporu isteyen hukuk, ceza mahkemelerinin tüm işlerine bakmaya başladılar ve -bugünkü sayıları 1.208 olduğunu söyledi Sayın Daire Başkanı- ben yetiştiklerini zannetmiyorum. Şimdi, bugün, burada biz adli destek ve mağdur hizmetleri müdürlüğüne bir yeni görev yüklüyoruz ve çok büyük bir yük yüklüyoruz ve çocuk teslimini icra ve iflas hukuku sisteminden çıkartıyoruz. Yepyeni bir sistem getirmeye çalışıyoruz ama özellikle adalet sisteminde çalışan bu adli destek ve mali hizmetleri sınıfında çalışan pedagog, psikolog ve sosyal çalışmacıların oluşturduğu Adalet Sistemi Uzmanlar Derneği buraya çağırılmamış durumda.
Değerli Başkan, değerli milletvekilleri; bir konu muhataplarıyla tartışılır, o konuyu bilen yaşayan insanlarla tartışılır, onların görüşleri alınır. Böyle biz oturduğumuz yerden bilmeden her şeye hâkim olacağım düşüncesiyle kanun çıkartamayız. Kanunlar bütün herkesin uyması gereken, bütün toplum katmanlarını bağlayıcı hükümler olduğuna göre herkesin buna katkı vermesi gerekiyor. Biz burada bu kanunu yaparken buna uymuyoruz ve bu kanun eksik, hatalı ve yanlış çıkıyor. Niye ilgililere, muhataplarına danışmadan bu kanunları çıkarıyoruz? Adalet Sistemi Uzmanlar Derneği burada yok, kadın dernekleri yok, çocuk dernekleri yok, uzman hukukçular yok ve biz burada saat ondan beri, yaklaşık on iki saati aşan bir süredir kanun teklifi görüşülüyor. Yine, bir torba yasa. Torba yasanın Anayasa'ya aykırı olduğundan bahsetmeyeceğim, o konuşulmuştur ama özellikle yeni bir sistem getirirken pedagogları, psikologları, sosyal çalışmacıları burada dinlemiyoruz.
Bakın, Adalet Sistemi Uzmanlar Derneği diyor ki: Şu an 7 ila 10 bin civarında dosya var. Bunu Sayın daire başkanlarım, genel müdürlerim bilir, rakamları tam verebilirler çünkü TÜİK'in rakamları biliyorsunuz yok, gerçekçi değil. Ama Adalet Sistemi Uzmanlar Derneği diyor ki: Bu işten parayı kaldırdığınız zaman, harcı kaldırdığınız zaman 10 kat artacak bu işlemler. Çocuk teslimiyle ilgili 70 ila 100 bin civarında dosyaya 1.208 uzmanla bakabilecek miyiz?
Şimdi bakın, devlet adına cebri icrayı sağlık sınıfına devrediyorsunuz. Hukuk bilmiyorlar, sosyal bilimci değiller ve ne yapıyoruz? "Al sen mahkeme kararını uygula, tedbir kararını uygula." Buradaki bütün hukukçular bilir, ilamlı icrada yorum yapılamaz, ilamın her harfin aynı şekilde uygulanması lazım ama biz ne yapacağız? Hiçbiri hayatında hukuk eğitimi almamış kişilere "Git mahkeme kararını uygula." diyeceğiz. Peki, bu pedagoglar, psikologlar, sosyal çalışmacılar pazartesi sabah sekizde mesaiye gelecek, aile mahkemesine bakarken şimdi bütün mahkemelere, savcılıklara bakıyor, keşiflere gidecek, onun dışında bilirkişi raporları yazacak, bir de özellikle hafta sonu, bayramlarda, çocuk teslimi günlerinde ve tatil günlerinde çalıştıracağız. Bu adamlar ne zaman bilirkişi raporu hazırlayacak? Ne zaman SİR ve SAR raporlarını hazırlayacaklar? Şimdi güzel, para vermeyelim, para işini kaldıralım, insanlar çocuklarıyla ücretsiz görüşsün ama ne olacak, nasıl altından kalkacaksınız?
Peki, madde hükmüne baktığımız zaman Adalet Bakanlığınca kurulan adli destek ve mağdur hizmetleri müdürlükleri mahkeme ilamlarını yerine getirecek yani Kıta Avrupası sistemi için düşündüğünüz zaman icra ve iflas hukuku sistemi dışına çıkartıyoruz, sizce doğru mu? Hangi binalarda yapılacak -ilerleyen maddelerde onu ayrıca konuşuruz- ayrı bir bina mı olacak, adliyede mi yapılacak, karakolda mı yapılacak, kafede mi yapılacak? Bunların hepsinin ayrıntılı olarak belirlenmesi gerekiyor
Peki, dedik ki bir şey yok, adli destek ve mağdur hizmetleri müdürlüğü orada kurulmamış. Yazı işleri müdürlüğü bunu idare edecek, yazı işleri müdürüne bu görevi vereceğiz ama en kötüsü ilam ve tedbir kararları müdürlük tarafından görevlendirilen psikolog, pedagog, sosyal çalışmacı, çocuk girişimci, rehber öğretmen gibi uzmanlar, uzmanın bulunmadığı yerlerde ise öğretmen marifetiyle yerine getirilecek. Bunun da listelerini valilik hazırlayacak. Bir, bu insanlar yeterli eğitim almışlar mı? Kendi kariyerleri veya kariyer eğitimleri böyle değil. Onlara neden bir kurs vermeyi düşünmüyorsunuz, bir sertifika vermeyi düşünmüyorsunuz? Bir şeyler yapılıyor ama nasıl yapacağız, Allah'a emanet gidiyoruz.
Peki, valilik bu listeleri nasıl oluşturacak? Gönüllülerden mi oluşturacak, liyakate bakacak mı, adam mı kayıracak? Bir şey yapıyoruz ama inanın sonucu hiç düşünmeden yapılan bir şey. Bunların tamamının aslında burada daha çok tartışılması gerekiyor, belki de bir alt komisyona sevk edilip orada tartışılması gerekiyor. Başta Adalet Sistemi Uzmanları Derneği olmak üzere, çocuk dernekleri, kadın dernekleri bu işle uğraşan uzmanların bulunması gerekiyor. Çok rica ediyorum, bunu ya bir alt komisyona devredelim ya da müstakil bir kanun olarak tekrar hep birlikte ele alalım. Belki üzerine eklemelerle, çıkarmalarla, muhataplarla görüşerek çok daha başarılı bir kanun yaparız. Bu konuda icra iflas sistemini değiştirdiğimiz için belki de tarihe geçecek bir kanun yapılmış olur diyorum. Ama bu şekilde çıkacak olursa 100 bin civarında yeni dosya velayet nedeniyle açılacak dosyalar ve işte, kadına şiddet, kadın cinayetleri psikologların önünde olacak. Psikolog niye karışsın? Bu nedenle ortaya çıkabilecek sorunları düşünmeden, muhataplarıyla, uzmanlarıyla tartışmadan hazırlandığını düşünüyorum bu kanun teklifinin, bu maddenin çıkarılması gerektiği kanısındayım.
Teşekkür ederim.