ALPAY ANTMEN (Mersin) - Teşekkür ederim Sayın Başkan.

37'nci maddenin (2)'nci fıkrasında bir hüküm var: "(2)

Talebi alan müdürlük, her türlü iletişim vasıtasını kullanarak yükümlüyle irtibata geçer; ilam veya tedbir kararında belirtilen gün ve saatte, gün ve saat belirtilmemişse müdürlük tarafından belirlenen gün ve saatte hak sahibine teslim edilmek üzere çocuğun müdürlük tarafından belirlenen yere getirilmesini derhal bildirir."

Şimdi, burada mahkeme kararında olmayan bir hususun müdürlük tarafından tamamlanmasını biz hükme bağlamaya çalışıyoruz. Mahkeme kararları harfiyen yerine getirilmek zorunda yani bir mahkeme kararı uygulanırken yorum dahi yapılamazken biz burada bir müdürlüğe, yazı işleri müdürüne mahkemenin yerine geçerek karar verme yetkisi veriyoruz; bu, çok doğru bir şey değil. Eğer orada hükümde bir eksiklik varsa mahkemede onun tamamlatılması gerekiyor. Aynı şey, (3)'ün (a) bendinde var.

Bir de özellikle 36'ncı maddede yani eklenecek 41/B'de de var. İtiraz süresi bir hafta olarak belirlenmiş. Şimdi "bir hafta" kafa karıştırıcı bir süre. Biz zaten HMK'deki süreleri de... Burada "yedi gün" olarak değiştirilmesinin daha yararlı olacağı görüşündeyim.

Yine, (4)'üncü fıkrada "Çocuk, belirlenen yere getirilmezse hak sahibi hakkında müdürlük tarafından suç duyurusunda bulunulur ve müteakip süreç hakkında yükümlü bilgilendirilir." deniyor. Diğer maddelerde bunu ayrıca konuşacağız, o suç duyurusunun nereye yapılacağı ve ne olacağını. Disiplin hapsiyle cezalandırılacağı hükme bağlanmış. Bu konularda bir açıklık var. Diğer maddelerde onu ayrıca konuşuruz.

(9)'uncu fıkraya bakıyoruz, "Teslim emrinin haksız olduğunu süresi içinde şikayet yoluyla ileri sürebilir." diyor. Hangi sürede? "Süresi içinde" diyor ama hangi sürede? Onu yine -bir hafta mı- bence "yedi gün" gibi bir süreye bağlamak gerekir.

(12)'nci maddede dosyanın işlemden kaldırılmasına karar veriliyor ama buna bir itiraz hakkı yok. Belki sehven kaldırdı, belki suistimal etti; buna da bir itiraz hakkı getirilmesi gerekiyor. İtiraz mercisinin de aile mahkemesi... Yani itiraz süresi, itiraz mercisi, itiraz yolunun bunlarda belirlenmesi gerekiyor.

(13)'üncü fıkrada teknik bir hata olduğunu düşünüyorum, sonuna bakıyoruz: "Hak sahibinin talebiyle yükümlüye doğrudan teslim emri tebliğ edilir." Burada "yeniden" demek maddenin anlamını daha doğru hâle getireceği kanısındayım.

Teşekkür ederim.