ABDULLAH GÜLER (İstanbul) - Evlere yakın oluşturulmuş ve tefrişatı valiliklere bırakılmış mekânlar.

ALPAY ANTMEN (Mersin) - Ankara'da kaç mekân oluşturmayı planlıyorsunuz?

MEHMET RUŞTU TİRYAKİ (Batman) - Yani şimdi, nasıl oluşturuyorsunuz? Bir sürü sorun var. "Okulu yapacağız." diyorsunuz. Okulda boş bir oda olsa bu ülkenin okul ihtiyacı var, derslik ihtiyacı var. Okulu o amaçla açıyorsunuz, "Tefriş edeceğiz." deyip bir tane sınıftaki sıraları, sandalyeleri, masaları her neyse cuma günü akşam boşaltıp pazartesi sabah tekrar sırayı mı koyacaksınız? Nasıl olacak bu? Ya, şunu söylüyorum, bu gerçekten içinde çok boşluk olan bir şey değil mi bu yani?

ABDULLAH GÜLER (İstanbul) - Büyükşehirlerimizde okul en son tercih. Bu belki taşrada, ilçelerde olacak ama bakın, bizim büyükşehirlerde belediyelerimizin, valiliklerimizin, Gençlik Spor Bakanlığının ve diğer bakanlıkların birçok kreş, anaokulu, bakımevi, kültür merkezi, gençlik merkezi, birçok bu manada çocuğun gerçekten o adliye koridorlarında örselenmeden rahat bir ortamda teslim edileceği mekânlar çok yani okul diye hemen aklınıza gelmesin. Yani okul belki bu konuda en son tercihtir.

ALPAY ANTMEN (Mersin) - Bunu Daire Başkanlığının belirlemesi gerekiyor. Bunu mahalli şeye bırakamazsınız. Bunu düzeltin yani.

ABDULLAH GÜLER (İstanbul) - Elbette.

ALPAY ANTMEN (Mersin) - Daire Başkanı da oturmasın kardeşim orada ya!

ABDULLAH GÜLER (İstanbul) - Bakın, bir de bunun yönetmelikte ona uygun özellikte -bugün, nasıl bir diğer yargılama işte duruşma savunmalarında bile çocuk ağır ceza mahkemeleri ve çocuk mahkemelerinde o adliye şeyinin olmaması için bir düzenleme yapıyorsak yine aynı şekilde- bir çip projeyle beraber bir şey geliştirilecek ama bunun bu devreye girme noktasında diğer kamu kurumlarının mutlaka bu mahiyette de desteği ve iş birliği çok önemli. Yani bunu kullanacağız, önemli olan da budur.

ALPAY ANTMEN (Mersin) - Bakın, göçebe bir sistem getiriyorsunuz; bir hafta bir okulda, öbür hafta bir kreşte, diğer hafta valilikte.

ABDULLAH GÜLER (İstanbul) - Hayır, hayır hiç alakası...

ALPAY ANTMEN (Mersin) - Adalet Bakanlığı Ankara için...

ABDULLAH GÜLER (İstanbul) - Ama öyle değil, bir dakika ama öyle değil.

Bakın, Keçiören'de -hemen yoldan çıkalım- bu mahiyette teslim için kaç çocuğumuz var diyelim babaanneden alınacak? Atıyorum 20.

ALPAY ANTMEN (Mersin) - 500.

ABDULLAH GÜLER (İstanbul) - 20 diyelim bu mahiyette. Keçiören'de Keçiören Belediyesinin veya valiliğin bir kreşi, bir anaokulunun bir bölümü bununla ilgili valilik ve belediyeler tarafından teşrif edilecek. Artık orası... Keçiören'de bir çocuk teslimine dair bir ilam geldiğinde artık Keçiören'deki gençlik merkezindeki veya kreşteki veya anaokulundaki belirlenmiş ve teşrifatı yapılmış yerdir artık. Öyle şey değil, "bir hafta bir yer falan" diye bir şey yok artık, orası. Altındağ'da neresi? Yine, aynı şekilde belirlenmiş ve teşrifatı yapılmış yer. Asla, bu böyle her hafta, gezici mahiyette bir şey değil; ya, bunların amacı şu olacak: Yoğunluğuna göre, yükümlülerin herhangi bir şekilde mağdur olmadan veya herhangi bir şekilde yolculuk şeyine katlanma mecburiyeti olmadan rahat bir şekilde getirip çocuğu teslim edeceği merkezi mekânlar oluşturmak. Valilik ve belediye noktasındaki, diğer bakanlığın kamu kuruluşları noktasındaki ifade o.

Bakın, bazen sosyal tesisler oluyor. Yani atıyorum, başka yerlerde olabilir, Antalya'da, bir ilçesinde sosyal tesisler var, birçok kamu kuruluşlarının veya belediyelerin, belki oralar değerlendirilecek. Yani önemli olan o prototiple beraber oluşturulacak mekânların oluşturulmasıdır. Diğer kamu kuruluşlarının ve kamu kurumundakilerin de desteği bu konuda önemli ama tip, proje hep aynı olacak yani öyle gelişigüzel, her hafta bir yerin kullanıldığı mekânlar olmayacak, öyle bir şey yok asla.

ALPAY ANTMEN (Mersin) - Bu yerlerin belirlenmesini müdürlere değil neden Adalet Bakanlığına ya da başsavcılıklara vermiyoruz?

ABDULLAH GÜLER (İstanbul) - Ama bu konuda uzman ve görev yapacak arkadaşlar öncelikle onlar. Elbette başsavcılıklarımızın, Adalet Bakanımızın, diğer görevlilerin bu konularda onlara yardımcı olacak ama görevi yapacak arkadaşların o gözle orayı belirlemesinde çok daha fayda olacaktır.

ALPAY ANTMEN (Mersin) - "Git, kendi yerini belirle." diyeceğiz adamlara.

ABDULLAH GÜLER (İstanbul) - Hayır, yani o iş birliği olacaktır siz merak etmeyin yani.

ALPAY ANTMEN (Mersin) - "Merak etmeyin" ile kanun yapılmaz Abdullah Bey. Çocuk oyuncağı değil, kanun yapıyoruz yani.

ABDULLAH GÜLER (İstanbul) - Çünkü ona uygun, bakın, hem valilik hem belediyelere uygun yerlerin oluşturulması görevi de veriyor; öyle değil, iş birliği var, diğer kamu kuruluşlarıyla beraber her biriyle ilgili iş birliği var. Önemli olan bu mekânların

ALPAY ANTMEN (Mersin) - Tabii, o zaman bu, kanunda yazılır. "Adalet Bakanlığının gözetimi ve denetimi altında bu yerler belirlenir." diyelim o zaman.

ABDULLAH GÜLER (İstanbul) - Fark etmiyor ki bu arkadaşlar kimler, o müdürler kim?

ALPAY ANTMEN (Mersin) - Fark etmiyor diye bir şey olur mu ya?

ABDULLAH GÜLER (İstanbul) - Hayır, hayır aynı müdürler. Adalet Bakanlığımızın bu konudaki görevli arkadaşları.