KOMİSYON KONUŞMASI

TURAN AYDOĞAN (İstanbul) - Bir defa ben hâkimlikle alakalı o hükmün gerçekten değişmesi gerektiğine inanıyorum, onu da söyleyeyim ama böyle çalakalem bir ifadeyle değil, sadece o metni oradan çıkarmakla hallolacak bir konu olmadığını düşünüyorum. Bazı engelli sayılan insanların hâkimlik mesleğini yapabileceğini düşünenlerdenim, orada bir revizyon, bir değişiklik gerektiğini hatta ifade tarzı itibarıyla aşağılayıcı bir ifadenin de olduğunu düşünüyorum ama hâkimlik ve savcılık mesleğiyle ilgili değişecek çok fazla ifade varken böyle çalakalem bir şekilde... Ki bu tarzda getirilmesinin, ifade biçimi itibarıyla sadece böyle getirilmesinin de doğru olduğuna inanmıyorum. Bu hâliyle beraber hâkimlik mesleğini yapamayacak insanlara da kapı açabilir bu ifade. Alelacele, çalakalem bir teklif getiriyorsunuz. Biz engellilerin yaşamın içerisine daha fazla girmesine taraf olan bir partiyiz, pozitif ayrımcılığın gerekli olduğuna da inanan bir partiyiz ve şimdi söyledim, hâkimlik mesleğiyle ilgili bu kadar katı kurallar yerine, bu mesleği gerçekten beyniyle ve fiziksel aktivitesiyle yapabilecek derecede engelli insanların yapması gerektiğine de taraftar olabilecek bir partiyiz ama bu, çalakalem bir kanun teklifi, bu hâliyle gelmemesi gerekir.

Siz bize saygı duymayı becerir misiniz arkadaşlar? Bakın, bizim size saygımız azalmasın. Ben burada şu ifadeyi de kullanabilirim, kullanmak istemiyorum: Elinize kim tutuşturdu bunu bu saatte? Siz İç Tüzük'ün 35'inci maddesini bilmeyen insanlar değilsiniz. Biz burada sabahtan beri hukuksuzluğu tartıştık, geneli üzerinde olan konuşmalarımızda ülkedeki hukuksuzluğu tartıştık; Komisyon üyelerinin hukukuna saygı duymayı beceremezseniz biz de size saygı duymayız. Saatlerce mesai verdik burada, bu mesainin içerisinde bu teklifin iyileştirilmesi için beynimizi koyduk, entelektüel birikimimizi koyduk, mesleğimizin bize kazandırdıklarını koyduk, sosyolojik ihtiyaçları koyduk; bunların hiçbirini kayda değer bulmadınız ki bunların tamamı getirdiğiniz teklifle alakalıydı, tamamı teklif üzerinde tartışmaydı ve önergeydi, tamamını parmak hesabıyla reddettiniz. Şimdi, bu kanunla 35'e göre hiçbir ilgisi olmayacak bir kanun teklifini gece yarısı önümüze getiriyorsunuz, sürelere uymuyorsunuz, bizim hukukumuzu ihlal ediyorsunuz. Bizim hukukumuzu ihlal ederseniz size saygımız azalır. Ben şimdi o teklifin altına imza atan arkadaşları ayıplarım bu saatten sonra. Ayıplanmak istemiyorsanız lütfen bu teklifi geri çekin, geri çekin; böyle bir şeye bu Komisyonu alet edemezsiniz, böyle bir çalışma biçimini bize dayatamazsınız. Bu kadar hukukçunun olduğu yerde hukuk bilmiyormuş gibi getiremezsiniz kardeşim. İç Tüzük'ü okuyun, oradaki şeylere riayet edin, Genel Kurula getirmek istiyorsanız oraya getirin, orada konuşuruz, orada tartışırız. Saygı duyun bize, gecenin bu saatinde bize bu haksızlığı yapamazsınız.

Teşekkür ederim.