KOMİSYON KONUŞMASI

AİLE VE SOSYAL POLİTİKALAR BAKANI AYŞENUR İSLAM (Sakarya) - Teşekkür ederim.

Sayın Başkanım, Plan ve Bütçe Komisyonumuzun çok değerli üyeleri; hepinizi saygıyla selamlıyorum.

Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığının 2015 Mali Yılı Bütçe Tasarısı'nı sunmak ve bu vesileyle de Bakanlık faaliyetleri ve hedefleri hakkında sizlere bilgi vermek üzere huzurunuzda bulunuyoruz.

Şimdi, müsaade ederseniz çalışma arkadaşlarım çok kısaca kendilerini size tanıtsınlar.

BAŞKAN - Buyurun, arkadaşlar kendi isimlerini söyleyerek tanıtsınlar.

(Toplantıya katılan bürokratlar kendilerini tanıttı)

BAŞKAN - Teşekkür ediyoruz.

Sayın Bakanım, buyurun.

AİLE VE SOSYAL POLİTİKALAR BAKANI AYŞENUR İSLAM (Sakarya) - Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı olarak bizim temel amacımız; kadın, erkek, genç, yaşlı, çocuk, engelli, tüm vatandaşlarımızın yaşam kalitesini artırmaktır. Nitekim 2002'den bu yana Hükûmet programlarımızın temel ayaklarından birini sosyal politikalar ve sosyal destekler oluşturuyor. Bakanlığımızın 2011'de yeniden yapılandırılması da bu yönde atılan adımları güçlendirmiş ve daha sağlam bir zeminde daha planlı devam etmesini sağlamıştır.

633 sayılı Kanun Hükmünde Kararname ile Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı bünyesinde sosyal yardımlar, aile, çocuk, kadın, yaşlı, engelli, şehit yakınları ve gazilere yönelik hizmetler tek çatı altında toplanmıştır. Bakanlığımızın çatısı altında bilimsel yöntemlerle, yoksulluk ve yoksunluk tanımlarını yeniden yaparak adil ve hakça paylaşımı esas alan bir hizmet anlayışını önceliyoruz.

633 sayılı Kanun Hükmünde Kararname ile Bakanlığımıza verilen temel görev; toplumların tüm kesimlerinin hak temelli hizmet anlayışı ile her türlü ihmal, istismar ve dışlanmadan korunması ve mağduriyetlerinin giderilmesidir.

Bakanlığımız politika üreten, hizmetlerinde standart oluşturan, izleyen ve denetleyen bir yapıya sahip. Bunun yanı sıra arz odaklı hizmeti, koruyucu ve önleyici yaklaşımı, bütüncül hizmet sunumunu ve disiplinler arası yaklaşımı esas alıyoruz. Bakanlığımız sadece bir hizmet bakanlığı değil, adından da anlaşıldığı gibi bir politika bakanlığı olarak yeniden yapılandırıldı. Bakanlığımızın bir politika bakanlığı olarak teşkilatlanması ile birbiriyle yakın ilişkili olan ancak bağımsız olarak hizmet ifa eden kurumlar hem teşkilat hem de politika çerçevesi bakımından bütünleştirilmiş durumda. Bu bütünlüklü bakış açısıyla Bakanlığın çalışma alanına giren her konunun tüm boyutlarıyla ele alınabilmesinin yanında, karşılaşılan sorunların daha az maliyetle ve daha etkin bir biçimde çözülmesi imkânını da oluşturmuş durumdayız.

Aile odaklı bakış açısı ile kadını, erkeği, çocuğu, yaşlıyı ve engelliyi ilgilendiren her alanda çok boyutlu ve kapsamlı çalışmalarla, eklektik, birbirine entegre olabilen ve değişen şartlara göre farklı uygulama modülleri olan yeni programlar ve yeni projeler geliştirdik ve bunları geliştirmeye devam ediyoruz yani sosyal sorunlara en az sorunların kendisi kadar çok boyutlu yeni çözümler ve modeller üretiyoruz.

Sayın Başkan, değerli Komisyon üyeleri; kapsayıcı, tematik sosyal yardım programlarıyla sosyal harcamalar için ayırdığımız kaynağı gerçek ihtiyaç sahiplerine ulaştırmak için sistematik ve düzenli yardım programlarımızı gerçekleştirmeye devam ediyoruz. Sosyal harcamalarda kullanılan kaynaklarımız sizlerin de bildiği gibi, 2002 yılında 1 milyar 376 milyon lira, 2013 yılı sonunda 21 Milyar 37 milyon lira, 2002-2013 dönemi toplamı ise 115 milyar 562 milyon 297 bin lira, sosyal harcamaların 2014 yılında 26 milyar 561 milyon liraya ulaşacağını bekliyoruz. 2002'den 2014'e sosyal harcamalarda kullanılan kaynak yaklaşık böylece 20 kat artmış durumda. Bu doğrultuda sosyal harcamaların gayrisafi yurtiçi hasılaya oranı 2002 yılında yüzde 0,5'ken 2014 yılında yüzde 1,51'e ulaşması mümkün oluyor.

Dünyada yoksulluğun ölçülmesinde birden çok eşik değer ve bu değerlere karşılık gelen kategori kullanılıyor bildiğiniz gibi. Bu kategoriler çerçevesinde ülkemizde -artık hepinizin bildiği gibi- günde 1 doların altında bir gelirle geçinmek zorunda olan vatandaşımız kalmamış durumda. 2002'de günde 4,3 doların altında harcama yapanların oranı yüzde 30'ken bugün yüzde 2,27'ye gerilemiş durumda. 2002-2012 döneminde kişi başına günlük 2,15 doların altında harcama yapan nüfus oranı ise yüzde 3,04'ten binde 6'ya gerilemiş durumda.

Birleşmiş Milletler Kalkınma Programı 2013 İnsani Gelişmişlik Raporu'nda Türkiye, insani gelişme açığını en hızlı kapatan 9'uncu ülke oldu. OECD'nin 2012 tarihli raporuna göre Türkiye, 2000'li yıllarda gelir dağılımını en ciddiyetle iyileştiren ülkelerden biri kabul ediliyor.

Sayın Başkan, değerli Komisyon üyeleri; sosyal yardımlar hepimizin kabul ettiği gibi bir lütuf değil, insanlık ve vatandaşlık hakkı. Bakanlığımızca yürütülen sosyal yardım programları, Sosyal Yardımlar Genel Müdürlüğümüz bünyesinde birleştirilmiş durumdadır. 2011 yılı Ekim ayında hayata geçirilen Bütünleşik Sosyal Yardım Bilgi Sistemi ile yoksul vatandaşlarımıza yapılan sosyal yardımlara ilişkin tüm işlemler elektronik ortamda yapılıyor ve otomatik olarak da muhasebeleştiriliyor.

2022 sayılı Kanun'a göre verilen yaşlılık ve engelli aylıkları Sosyal Yardımlar Genel Müdürlüğünce yürütülüyor ve 2014 Haziran itibarıyla/ 1,2 milyon kişi bu programdan faydalandı. 2013 Haziranda başlatılan Muhtaç Asker Ailelerine Yardım Programı'mız devam ediyor. 96 bin asker ailesine aylık 250 lira tutarında düzenli yardım yapıldı.

Dünyada az sayıda ülkenin yürütebildiği bütün vatandaşlarımızın sağlık güvencesine kavuşturan genel sağlık sigortası uygulamasına 2012 yılında başladık. Bu önem verdiğimiz bir sosyal yardım uygulaması programı devam ediyor. Böylece yoksul vatandaşlarımızın ücretsiz sağlık hizmeti alması sağlanmış oluyor. Bu kapsamda hane içinde gelir seviyesi brüt, asgari ücretin üçte 1'inden az olan 9,2 milyon kişinin sağlık primleri Bakanlığımız aracılığıyla ödeniyor.

2012 yılı Nisan ayından itibaren Eşi Vefat Eden Kadınlara Düzenli Nakdî Yardım Programı başlattık. 2014 Haziran itibarıyla yaklaşık 285 bin eşi vefat eden kadın aylık 250 lira düzenli nakdî desteğe kavuşmuş oldu. 2012 yılında sosyal yardımların kapsamını genişlettik. Sosyal Güvenlik kapsamında olsalar bile düşük bir düzenli gelirle hayatını idame ettirmek zorunda olan çalışan yoksullar ve başta dul, yetim aylığı alanlar, Tarım BAĞ-KUR'lular ile şehit yakınları, gaziler ve afetten zarar görenlere de Fon Kurulumuzun belirlediği esaslar dâhilinde sosyal yardımlar yapmaya başlamış bulunuyoruz.

Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; sosyal yardımlarda önemli adımlarımızdan biri de sosyal yardım ve istihdam bağlantısını kurmak oldu. Bu sistem sayesinde, sosyal yardım alanlardan çalışabilir durumda bulunanlar İŞKUR'a bildiriliyor. Daha önce yardım alan 48 bin kişi İŞKUR tarafından işe yerleştirilmiş durumda. 96 bin kişi mesleki kurslara başvurmuş, 44 bin vatandaşımıza işsizlik sigortası bağlanmıştır. Ayrıca, gelir getirici proje desteklerinden daha fazla kadınımızın faydalanması için de özendirici tedbirler alınmaktadır.

Sayın Başkan, değerli komisyon üyeleri; sosyal yardımları bilgi ve iletişim çağının bir gereği olarak elektronik ortamın sağladığı kolaylıklarla sunuyoruz. Düzenli yardım ve desteklerden faydalanan vatandaşlarımız için Sosyal Yardım Kartı Projesi'ni hayata geçirdik. Bu kapsamda, 1,7 milyon kişiye yardım kartları teslim edildi. Ödemelerini almaya gidemeyecek durumdaki hak sahipleri için PTT ile iş birliği yaparak konutta ödeme uygulaması başlattık. Sosyal yardımların e-devlet kapısı ile entegrasyonunu tamamladık ve 2014 yılı Ocak ayında kullanıma açtık. Sistemin ilk altı ayında vatandaşlarımız e-devlet kapısı üzerinden toplam 801.184 sorgulama gerçekleştirdi. Sosyal Yardımlar Portalı'nın hazırlıkları tamamlandı, devam eden test aşamasından sonra inşallah, bu yıl sonuna kadar hizmete sunmayı planlıyoruz. Sosyal Yardımlar Portalı üzerinden vatandaşlarımız e-devlet şifrelerini kullanarak sosyal yardım başvurularını yapabilecekler. Ayrıca, Bakanlığımızca Sosyal Yardımlar ve Genel Sağlık Sigortası Gelir Testi Sonuçlarına ilişkin başvuru durumu, hak sahipliği kararı, ödeme tutarları ve diğer bilgilerin sorgulamaları yapılabilecektir. Sosyal yardımların hak temelli yapılması ve istihdam, eğitim gibi şartlara bağlı olarak uygulanmasının yaygınlaşması için asgari gelir desteği modelini de geliştiriyoruz.

"İnsani Gelişmeye Geçiş Stratejisi" adlı ülkemizin ilk ulusal Yoksullukla Mücadele Strateji Belgesi'ni Kalkınma Bakanlığı ile iş birliği içinde hazırlamaktayız.

Sosyal yardım alanını topyekûn düzenleyen temel sosyal yardım yaklaşımı konusunda da çalışmalarımızı süratle devam ettiriyoruz.

Hane muhtaçlığının tespitinde ve makro anlamda yoksullukla mücadele politikalarının belirlenmesinde; hanelerin sosyal şartlarının ve yaşadıkları bölgeye has özelliklerin dikkate alınması önem taşıyor. Bu çerçevede, hazırlıklarını sürdürdüğümüz Sosyal Yardım Karar Destek Sistemi'ni önümüzdeki dönemde hayata geçirmeyi planlıyoruz. Bilhassa, yoğun göç almış büyükşehirlerimizde işsizlik, eğitim ve yoksulluk sorunlarının yoğunlaştığı alanların belirlenmesi ve detaylı analiz edilmesine yönelik olarak sosyal uyum analizlerini başlattık. Önümüzdeki dönem de bu uygulamanın kapsamı genişleteceğiz.

Hanelerin yoksulluk durumlarının iyileştirilmesinden öte, proaktif yaklaşımlarla, sosyal risklerin tespit edilerek ilgili kurumlar tarafından müdahale edilebilmesinin ve sonuçlarının takibinin sağlanması için Vaka Yönlendirme Sistemi'mizi hayata geçiriyoruz. Bu sistemle, vatandaşların ilgili kurumlara ulaşmaya çalışması yerine kurumlar haneye yönlendirilerek verilen hizmetlerin sonuçları takip edilecek.

Sosyal yardımlara tahsis edilen kaynağın kullanımının etkili bir şekilde izlenmesi ve denetlenmesi için Merkezî Denetim Sistemi oluşturma çalışmalarımız da devam ediyor.

Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; toplumsal istikrar ve huzurun sürdürülmesinde, sosyal sorunların çözümünde ve ülkemizin refahının korunmasında aile en önemli unsurlarımızdan biridir. Bu itibarla, ailenin korunması ve güçlendirilmesi temel politikamızdandır. Kendi değerlerimizi ve bize ait sosyal gerçekliği tanımak, analiz ederek bilgi üretmek ve uygun politikaları belirlemek üzere çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Bakanlık olarak, özellikle aile ve sosyal araştırma projeleri ile AR-GE çalışmaları üzerinde hassasiyetle duruyoruz. Son on bir yılda aile konusunda 27 araştırma yapılmış ve sonuçları hem basılı olarak hem de İnternet ortamında paylaşılmıştır.

Beş yılda bir tekrarladığımız Türkiye Ergen Profili ve Türkiye Aile Yapısı araştırmaları ile ülkemizde bu konuda yaşanan değişim ve muhtemel problem alanlarını tespit etmeye çalışıyoruz.

Madde bağımlılığıyla mücadele kapsamında bu yıl 14-19 Yaş Arası Eğitime Devam Eden Gençlerde Madde Kullanımı Araştırmamız devam ediyor.

Aile ve sosyal yapı üzerine devam eden çalışmalarımızdan bir diğeri de Boşanma Nedenleri ve İleri İstatistik Analiz Araştırması.

Yaşlanan nüfusumuz için ihtiyaç duyulan politikalara temel bir araştırma metni oluşturmak üzere, "Türkiye'de Doğurganlık Oranlarının Düşmesi, Potansiyel Etkiler ve Proaktif Sosyal Politika Önerileri" başlıklı çalışmamızı da tamamladık.

Ailelerimize yönelik yaygın eğitim programlarıyla ailelerimizin ihtiyaçlarına cevap vermeye ve sorun çözme kapasitelerini yükseltmeye çalışıyoruz. Evlilik Öncesi Eğitim Programı kapsamında şimdiye kadar 137.601 kişiye eğitim verdik.

Ayrıca, Talim Terbiye Kurulunca onaylı Aile Eğitim Programı kapsamında bugüne kadar 223 bin vatandaşımız aile içi iletişim, hukuk, iktisat, medya okuryazarlığı ve sağlık konularında eğitim aldı.

Pilot uygulamasını değerlendirdiğimiz Aile Sosyal Destek Programı ASDEP Bakanlığımızın arz odaklı hizmet sunum anlayışının belkemiğini oluşturmaktadır. Belki, ilerleyen süreçte ASDEP'le ilgili biraz daha geniş bilgi vermem gerekebilir size arzu ederseniz ama şimdilik ASDEP ile sorun yaşayan tüm dezavantajlı vatandaşlarımıza ulaşmayı, vatandaşlarımızı kamunun kendileri için sağladığı imkânlar konusunda bilgilendirip yönlendirerek sorunlarını etkin bir rehberlikle çözmeyi hedeflediğimizi söyleyebilirim. ASDEP'in sağlıklı bir biçimde uygulanabilmesi için bilişim altyapısının hazırlanması çerçevesinde çeşitli modülleri içerecek şekilde tasarlanan Aile Bilgi Sistemi'nin hayata geçirilmesi yönünde çalışmalarımızı sürdürüyoruz. ASDEP projesinin hayata geçmesiyle sosyal yardım ve sosyal hizmete muhtaç tüm vatandaşlarımıza ulaşarak onların sorunlarının çözümlenmesini sağlayacağız. Bu uygulama ile sosyal yardım ve hizmet sunan paydaş kuruluşlarla da daha çok, daha etkin ve koordineli çalışmalar yapmak mümkün hâle gelecek. ASDEP ile Bakanlığımızın temel görevlerinden olan sosyal hizmet ve sosyal yardımların etkinliği ve amaca uygunluğu da izlenip denetlenebilecek.

Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; son günlerde üzücü boyutlarıyla gündemimizi işgal eden madde bağımlılığıyla ve uyuşturucuyla mücadeleye Bakanlık olarak imkânlarımız ölçüsünde katkı sağlıyoruz. Bu çerçevede, Bağımlılık Yapıcı Maddeler ve Bağımlılıkla Mücadele Eylem Planı doğrultusunda bağımlı veya risk altında olan bireylere sosyal rehabilitasyon hizmetlerinin sağlanması konusunda çalışmalarımızı sürdürüyoruz.

Sayın Başkan ve değerli komisyon üyeleri; Resmî Gazete'de yayınlanan Türkiye Afetle Mücadele Planı'nda, Bakanlığımıza ana çözüm ortağı olarak birincil düzeyde Psikososyal Destek Hizmet Grubuyla Ayni Bağış Depo Yönetimi ve Dağıtım Hizmet Grubunun sorumluluğu verildi.

Bu kapsamda gerçekleştirdiğimiz ve önümüzdeki dönemde planladığımız çalışmalardan da çok kısaca bahsetmek istiyorum. Her türlü afet ve acil durum için Bakanlığımız merkezinde ve 81 il müdürlüğümüzde psikososyal müdahale ekipleri oluşturduk.

Suriyeli misafirlerle ilgili psikososyal destek hizmetlerini yerel düzeyde il müdürlüklerimizin koordinatörlüğünde uzman ekiplerimiz tarafından yürütüyoruz.

19 Mart 2014'te Türkiye İstatistik Kurumu Kars Bölge Müdürlüğünde düzenlenen silahlı saldırı sonucunda hayatını kaybedenler ve ailelerine yönelik çalışmalarımız oldu.

Hepinizin bildiği gibi, 13 Mayıstaki Soma Kömür İşletmeleri kömür ocağında meydana kaza sonucunda durumdan etkilenen vatandaşlarımız, işçi ailelerimiz ve yakınlarıyla ilgili AFAD koordinatörlüğünde çok geniş çalışmalarımız oldu. Bu çalışmalarımız hâlen devam ediyor.

Karaman Ermenek'teki kömür faciası yine bu boyutuyla bizim ilgi alanımıza giriyor, orada da bu tür faaliyetlerimizi sürdürüyoruz.

Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; ülkemizin geleceği olan çocuklarımızı her şeyin önünde tutuyor, istikbalimiz için "önce çocuk", çocuklarımız için de "önce aile" diyoruz. Çocuklar için en iyi bakım ortamının aile olduğunu düşünüyoruz. Çocuk politikamızın temel eksenini aile yanında bakım olarak belirlemiş bulunuyoruz.

Bu çerçevede, çocukların kuruluş bakımına alınmadan, sosyal ekonomik desteklerle aile odaklı hizmet modellerinden yararlanmalarını tercih ediyoruz. Kuruluş bakımına almak zorunda kaldığımız çocuklarımız için ise, toplu bakım sistemi yani eski isimleriyle yetiştirme yurtları ve çocuk yuvaları yerine ev tipi bakım modellerine, çocuk evleri ve çocuk evleri sitelerine ya da eski bilindik adıyla sevgi evleri modeline geçtik hepinizin bildiği gibi.

Hizmette dönüşüm kapsamında Bakanlığımızca sağlanan bazı maddi destekler ve hedef kitlemize yönelik sayısal verilerin de bir kısmını sizinle paylaşayım isterim:

Sosyal ekonomik destek hizmeti kapsamında 2014 Eylül ayı itibarıyla 57 bin kişiye yardım sağlanıyor. Bu kapsamda, ailelere ödenen aylık desteğin miktarı ortalama 540 TL'dir. Çocuğun yaşına göre yükselebiliyor veya düşebiliyor. Son on iki yılda ailesinin yanına döndürülen çocuk sayısı 10.350 civarında. 2002 yılında koruyucu aile yanında bakılan çocuk sayımız 520; 2014 yılı Eylül ayı itibarıyla koruyucu aile hizmetinden yararlandırılan çocuk sayısı 3.780; 2002 yılına kadar toplam 6.976 çocuk evlat edindirilmiş, bu sayı 2014 yılı Eylül ayı itibarıyla 13.300'dür. Hizmet dönüşümü kapsamında yurt ve yuvalarımızdaki çocuklarımızın yüzde 90'ı da ev tipi bakım birimlerinde yani çocuk evlerinde, sevgi evlerinde, çocuk evi sitelerinde yaşıyor durumdalar.

Eskiden 20-25 çocuğa 1 bakım elamanı düşmekte iken yani bu hizmet dönüşümü planlanmadan önce, bugün 5 çocuk için 3 bakım elemanı görev yapıyor. Bakanlığımız bünyesinde çocuklarımıza verdiğimiz hizmetler çerçevesinde yeni bir model olarak çocuk destek merkezlerini kurduk; bunu çok önemsiyoruz. Bu kuruluşlarda suça sürüklenen ve suç mağduru olan, madde bağımlısı veya sokak geçmişi olan çocuklarımızın rehabilitasyonunu sağlayacağız. ANKA Programı adını verdik bu programa. Çocuklarımızın bu sayede rehabilitasyon süreçlerinin daha etkili ve başarılı olmasını hedefliyoruz. Şu anda 62 çocuk destek merkezimizde 1.180 çocuğumuz hizmet alıyor ama yıl içinde hizmet alan çocuk sayımız ortalama 7 bin civarında oluyor.

Koruma ve bakım altındaki çocuklarımızın akademik ve sosyal başarılarını artırmak için çalışıyoruz. Bu çerçevede çocuklarımızı Bakanlığımıza ayrılan kontenjan dâhilinde özel okullara ücretsiz olarak gönderiyoruz. Sportif ve kültürel aktivitelere katılmalarını sağlıyoruz. Ücretsiz kreş ve gündüz bakımevlerinden yararlanıyoruz.

Akademik başarılarımız fena değil, burada da birkaç rakam sizinle paylaşmak isterim: 2013-2014 eğitim öğretim yılında 393 çocuğumuz üniversite sınavına girdi, yüzde 67'lik bir başarıyla 264 çocuğumuz bir yükseköğretim kurumuna yerleştirildi. 2014 yılında TEOG sınavına giren 1.211 çocuğumuzdan 1.134'ü Anadolu liselerine veya meslek liselerine yerleşti.

Çocuklarımıza istihdam imkânı sağlıyoruz hepinizin bildiği gibi. Kuruluşlarımızda yetişen ve kamu kurum ve kuruluşlarında istihdam edilen çocuk sayımız 38 bin civarında bugün.

Çocuk haklarının etkin bir şekilde uygulanması için ilgili kurum ve kuruluşların katılımıyla Bakanlığımız koordinatörlüğünde Türkiye Çocuk Hakları Strateji Belgesi'ni hazırladık. Strateji Belgesi'nin hazırlık aşamasında çocukların katkısının sağlanmasına özel bir çaba sarf ettik ve 14 Aralık 2013'te belgemiz yürürlüğe girdi.

Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; kadının insan haklarının ve toplumsal statüsünün korunması, geliştirilmesi, kadına karşı ayrımcılık ile her türlü şiddet ve istismarın önlenmesi Bakanlığımızın öncelikli kadın politikasıdır.

Kadınların istihdama katılımının artırılması, girişimciliğin desteklenmesi ve kadın yoksulluğuyla mücadelede kadınların güçlendirilmesinde önemli. Bunlar da çok önemli stratejilerimiz.

Bakanlık olarak kadınların her alanda desteklenmesi ve güçlendirilmesine yönelik çalışmalarımızı kararlılıkla sürdürüyoruz. Bu çerçevede ilgili bakanlıkların da desteğini alarak yürüttüğümüz faaliyetlerimizden birkaçını özetlemek isterim:

İş ve aile hayatının uyumlulaştırılması, kadın girişimciliğinin geliştirilmesi ve yaygınlaştırılması. Bu kapsamda organize sanayi bölgelerinde kreş sayılarını ilgili kurumlarla birlikte iş birliği sağlayarak artıyoruz. Önümüzdeki süreçte başka iş birlikleri de yaparak, kanunlarda birtakım değişim ve dönüşümlere giderek kreş sayılarının artırılması ve çalışan kadınların hayatının rahatlatılması konusuna devam edeceğiz.

Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; Türkiye'nin çekincesiz olarak imzaladığı ve ilk onaylayan ülke olduğu kadınlara yönelik şiddet ve aile içi şiddetin önlenmesi ve bunlarla mücadeleye ilişkin Avrupa Konseyi Sözleşmesi 1 Ağustos 2014 tarihinde -bildiğiniz gibi- yürürlüğe girdi. İstanbul Sözleşmesi'nin iç hukuka yansıtılması amacıyla Türkiye Büyük Millet Meclisinde onaylandı, Kasım 2011 tarihinden itibaren sözleşme tedbirlerine uygun şekilde 6284 sayılı Ailenin Korunması ve Kadına Karşı Şiddetin Önlenmesine Dair Kanun hazırlandı ve 20 Mart 2012 tarihinde -bildiğiniz gibi- yürürlüğe girdi.

Yasal altyapıyı daha da güçlendirerek, kadına yönelik şiddetle mücadeleyi bir üst seviyeye taşıyan Kanun, getirdiği kapsamlı düzenlemelerle uluslararası alanda da emsal niteliği taşıyor bugün. Bu kapsamda şiddetin önlenmesi ve koruyucu ve önleyici tedbirlerin etkin olarak uygulanmasına yönelik destek ve izleme hizmetlerinin yedi gün yirmi dört saat esasıyla verildiği şiddet önleme ve izleme merkezleri on dört pilot ilde hizmetlerini etkin bir şekilde sunuyor. ŞÖNİM ve kadına yönelik hizmet veren diğer kuruluşlarımızın daha da güçlendirilmesi ve yaygınlaştırılması için çalışmalarımız devam ediyor.

Yine, kanun kapsamında verilen tedbir kararlarının uygulanmasında hâkim kararı ile teknik araç ve yöntemler kullanılabileceği öngörülmüş, bu çerçevede güvenlik butonu uygulaması Adana ve Bursa illerinde başlatılmıştı biliyorsunuz. İki yıllık uygulamanın değerlendirilmesi ve edinilen tecrübeler doğrultusunda şiddetle mücadelenin daha etkin bir hâle getirilebilmesi için Adalet Bakanlığının başarılı bir uygulaması olan denetimli serbestlik modeli üzerine biz çalışmalarımızı devam ettiriyoruz. Bu modeli kendi sistemimize de uygulamayı planlıyoruz. Diğer yanda kadına yönelik şiddetle mücadelede koruyucu ve önleyici hizmetlerin gereği olan kadın konukevleri kapsamında da önemli ilerlemeler kaydetmiş bulunuyoruz.

2002 yılında 8 kadın konukevimiz ve 170 kapasitemiz vardı biliyorsunuz, 2014'te Bakanlığımıza bağlı yeni hizmete açılan kadın konukevleri ve mevcut kadın konukevlerinin kapasite değişiklikleri ile 94 konukevimizde toplam kapasitemiz 2.500 civarında. İzmir-İstanbul'da 2 erkek konukevimiz var. Hâlihazırda sivil toplum kuruluşlarına ait 3 ve yerel yönetimlere bağlı 33 olmak üzere 130 konukevinde 3.350 kapasiteyle hizmet veriyoruz. 2014 ekim sonu itibarıyla 46 bin kadın, 22.947 çocuk olmak üzere toplamda 69 bin kişiye hizmet sunmuş durumdayız.

Bakanlığımız, kadına yönelik şiddetle mücadelenin kapsamlı, eş güdümlü ve bütüncül bir yaklaşım gerektirdiği bilinciyle hareket ediyor. Bu çerçevede kadına yönelik şiddetle mücadeleye ilişkin 2012-2015 yıllarını kapsayan eylem planımızı uygulamaya koyduk. Kadına yönelik şiddetle mücadelenin daha etkin gerçekleştirilmesi için en önemli araçlardan biri de göstergelerin değerlendirilmesi şüphesiz. 2008 yılında ilki gerçekleştirilen Türkiye'de kadına yönelik aile içi şiddet araştırması bu yıl güncellendi; aralık ayında kamuoyuyla bunu paylaşacağız. Ayrıca, 2008 ve 2014 yılı araştırma verileri kullanılarak başta erken yaşta evlilikler olmak üzere çeşitli konularda ileri analizler de yapacağız bu sonuçlara göre. Öte yandan 2014-2016 yılları arasında yürütülecek olan 9 milyon 601 bin avro bütçeyle Aile İçi Şiddetle Mücadele Projesi'yle şiddet mağduru kadınlara sağlanacak destek hizmetlerinin güçlendirilmesinin yanı sıra merkezî ve yerel yönetim ile yerel STK'lar arasında iş birliğinin geliştirilmesini de hedefliyoruz.

Kadına yönelik şiddetle mücadelede temel yasamız olan 6284 sayılı Yasa kapsamında alınan koruyucu ve önleyici tedbir kararlarının şiddet olaylarının önlenmesinde ve şiddet mağdurlarının korunmasındaki etkisinin değerlendirilmesi amacıyla bir de etki analizi çalışması gerçekleştiriyoruz.

Tüm bu çalışmaların sonuçları, Bakanlık olarak, kadına yönelik şiddetle mücadelede ve kadınlarımızın sosyal, ekonomik, kültürel ve siyasal yaşamdaki konumlarının güçlendirilmesinde daha etkin politikalar üretmemizi sağlayacak diye düşünüyoruz.

Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; engelli vatandaşlarımızın hayatın her alanında yer alabilmeleri ve toplumsal hayata katılımlarının önündeki engelleri kaldırmak için "hak temelli" bir bakış açısıyla hizmetlerimize kararlılıkla devam ediyoruz.

Hak temelli yaklaşımımızın öncelikleri: Engellilerimize istihdam hakkının sağlanması, eğitim hakkından her engelli çocuğumuzun yararlanması, hizmetlere erişimde ve sosyal hayata katılımda pozitif ayrımcılığın sağlanmasıdır.

İnsan hakları perspektifiyle hizmet üretirken tıbbi yaklaşımı aşan bir bakış açısıyla, sosyal yaklaşım modeli ve insan odaklı anlayışı esas alıyoruz. Vatandaşlarımızın sosyal hayata katılımları için tüm engellerin ortadan kaldırılması demek olan "erişilebilirliği" evrensel bir insan hakkı olarak görüyoruz.

Engellilerimiz için öncelikli olarak ailelerinin yanında ve bulundukları sosyal ortamda desteklemeyi hedefliyoruz. Engellilerimize evde bakımlarına verdiğimiz desteklerde 2014 yılında çıkardığımız 6518 sayılı Kanun'la yenilikler getirerek aksamaları ortadan kaldırdık.

Bakanlık olarak sunduğumuz hizmeti, sosyal yardım verilmek suretiyle, bakıma muhtaç engellinin evde bakımına destek verilmesi olarak formüle ettik. Böylelikle Bakanlığımızın aile eksenli politikalarını engellilik alanında da gerçekleştirmeye çalıştık. Söz konusu yardımdan faydalanmaya ilişkin gelir kriterini de Bakanlığımızın tüm yardım uygulamaları için belirlediğimiz hane halkı yaklaşımı çerçevesinde yeniden düzenledik.

Gelir kriterine ilişkin hesaplama yapılırken birden fazla bakıma muhtaç engelli bulunan aileler açısından birinci bakıma ihtiyacı olan engelliden sonraki her bakıma ihtiyacı olan engellinin 2 kişi sayılması şeklinde hane lehine bir düzenleme yaptık.

Bugün yaklaşık 450 bin engelli ve yaşlı vatandaşımız için evde bakım ücreti ödenmektedir. 2007 yılına göre bu hizmetten yararlanan engelli sayısı 15 kat, ayrılan bütçe ise 102 kat artırılmıştır. Kuruluşlarımızda bakılan engellilerin daha kaliteli hizmet almaları konusunda günde 3 vardiyanın her birinde 6 engelliye sertifikalı 1 bakım elemanı hizmet vermektedir. 82 yatılı bakım ve rehabilitasyon merkezinde 5.747 engellimize hizmet sunmaktayız. Ayrıca 150 özel bakım merkezi var. Engelli bireylerin, toplumsal yaşama aktif katılımlarını sağlamak için apartman dairesi veya müstakil evlerde bakımlarını da Bakanlık olarak destekliyoruz. 2008'de ilk defa İzmir'de açılan umut evlerimiz yaygınlaştırılarak bugün 78 umut evinde 425 engellimize hizmet sunuyoruz. Ayrıca 20 engelsiz yaşam merkezinin de yapımını tamamlayarak önümüzdeki dönemde hizmete açılmasını planlıyoruz.

Sayın Başkan, değerli komisyon üyeleri; eğitimin engelli vatandaşlarımızın sosyal hayata tam katılımı için vazgeçilmez olduğu gerçeğinden hareketle çalışmalarımıza kararlılıkla devam ediyoruz. 2013 yılı sonu itibarıyla özel eğitim ve rehabilitasyon merkezlerinde öğretim gören öğrencilerin sayısı 2006 yılına oranla yaklaşık 3 kat artış gösterdi. 2013-2014 öğretim yılında kaynaştırma sınıflarında öğrenim gören öğrenci sayısı 2001-2002 öğretim yılına oranla 5 kat arttı. Taşımalı Eğitim Projesi kapsamında okullara taşınan engelli öğrenci sayısında da 7 kat artış var. 2004-2005 eğitim-öğretim yılında taşımalı eğitim hizmetinden faydalanan engelli öğrenci sayısı 6.901 iken 2012-2013 eğitim yılı için bu rakam 47.737.

Eğitimin yanı sıra, engellilerimizin toplumsal hayatta etkin yer almalarını sağlayan en önemli faktörlerden biri de istihdama katılımlarıdır. 2002 yılında 5.777 olan engelli memur sayısı bu konuya gösterdiğimiz özel önemle bugün 34 bin civarında. Kamuda ve özel sektörde engelli kotasında çalışan işçi sayısı 2002'de 45.621, 2014 Ağustos itibarıyla 91.378. Şubat 2014'te yaptığımız Kanun düzenlemesiyle, engelli vatandaşlarımızın iş gücü piyasasına kazandırılmalarını teşvik etmek üzere korumalı iş yerleri için yeni teşvik politikalarını uygulamaya koyduk. 2014 yılında Bakanlık olarak İşe Katıl Hayata Atıl Projesi'yle engellere değil yeteneklere, gruplara değil bireylere odaklanarak engelli bireyin istihdamında destekli istihdam modelini gelişmeye başladık.

Sayın Başkan ve değerli Komisyon üyeleri; yakın gelecekte ülkemizi bekleyen önemli sosyal sorunlardan biri nüfusumuzun yaşlanmasıdır. Ülkemizde refah düzeyinin yükselmesi ve sağlık hizmetlerinin daha düzenli ve sistemli hâle dönüşmesi yaşam kalitesini ve ortalama yaşam süresini artırıyor. Nüfus yaşlanmasında doğurganlık oranının azalmasının da elbette payı vardır. Nüfus projeksiyonlarına göre, 2050 yılında ülkemizin nüfusunun yaklaşık yüzde 21'inin 65 yaş ve üzerinde olacağı tahmin ediliyor. Bu durum, yaşlanan nüfusun ihtiyaçlarına uygun hizmetlerin bugünden planlanmasını zorunlu hâle getiriyor. Bu nedenle, ihtisaslaşmış kuruluşlara öncelik veriyoruz. Yüksek standartta hizmet veren kuruluşlarımızın sayısını da giderek artırıyoruz. Bu kapsamda "umut evleri" ve "yaşlı yaşam evleri" ile gündüzlü hizmetlerimizi de yaygınlaştırıyoruz. 2002 yılında 262 bin olan engelli maaşı alan kişi sayısı 2 kat artışla 2014 yılında 600 bine ulaştı. Yıllık aktarılan kaynak tutarı ise yaklaşık 2.2 milyar TL'dir. Engelli ve yaşlı maaşı olarak ödenen tutar 2002-2014 döneminde 14 kattan fazla arttı. Yıllık aktarılan kaynak tutarı ise 2,2 milyar Türk lirası.

Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; farklı mevzuatlarda yer alan şehit yakınları ve gazilerle ilgili düzenlemeleri inceleyerek şehit yakını ve gazilerimize sağlanan haklarda birtakım iyileştirmeler yaptık. İstihdam ve ücretsiz seyahat hakkında mevzuat çalışmaları Bakanlığımızca 2014 yılında tamamlanarak verilen hakların uygulanmasına başlandı.

Sayın Cumhurbaşkanımızın katılımıyla 22 Temmuz 2014'te 3.527 kişinin, 2 Ekim 2014'te ise Sayın Başbakanımızın katılımıyla 2.760 kişinin, toplamda ise 6.287 hak sahibinin kamu kurumlarına atamaları yapılarak işe yerleştirildiler. Önümüzdeki dönemde başvuruda bulunan hak sahiplerinin işlemlerini tamamlayarak atamalarına devam edeceğiz. Ayrıca Soma'da meydana gelen maden kazasında hayatını kaybeden sigortalı işçilerimizin birer yakınına da istihdam hakkını sağladık.

Şehit yakınları ve gazilerimizin ücretsiz seyahatlerine ilişkin yeni bir düzenleme yaptık. Bu düzenlemeyle, şehit yakını, gazi, gazi yakını ile harp ve vazife malullerinin, şehir içi toplu taşıma araçları ile demir yolları ve deniz yollarının şehir içi ve şehirler arası hatlarından ücretsiz yararlanmaları için ücretsiz seyahat kartları, müracaat sahiplerinin adreslerine gönderilmeye başlandı. Bu yıl sonuna kadar ve 2015'te müracaat eden hak sahiplerinin kartları adreslerine ulaştırılacaktır.

Sayın Başkan ve değerli milletvekilleri; Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı, 2015 Yılı Bütçe Tasarısı'na göre 6'ncı büyük bütçeye sahip Bakanlıktır. Bakanlığımızın 2015 yılı için tasarıda öngörülen bütçe tutarı 18 milyar 249 milyon 634 bin liradır. Bakanlığımız bütçesinin harcama kalemlerine, bütçe içindeki paylarına ve geçen yıla göre artış oranlarına bakıldığında, 2014'ten 2015'e yüzde 7'lik bir artış öngörülmüştür. Bize tahsis edilen bütçenin etkili, verimli ve mevzuata uygun şekilde kullanımına azami özen göstereceğiz.

Lafı çok uzatmamak ve bana verilen süreyi verimli kullanabilmek için belki biraz hızlı, aceleci ve sıkıcı bir konuşma yaptım. Bunun için sizlerden özür diliyorum.

Sözlerime son verirken sosyal yardım ve hizmetlerin vatandaşlarımıza ulaştırılmasında emeği ve katkısı geçenlere, bu konuda inisiyatif alan kişi ve kuruluşlara, desteklerini esirgemeyen gönüllülerimize ve özellikle parti farkı gözetmeksizin bütün iyi uygulamalarımızı destekleyen Türkiye Büyük Millet Meclisi ve Plan ve Komisyonu üyelerimize ve bütün çalışma arkadaşlarıma teşekkür ediyorum.

2015 yılı bütçemizin ülkemiz için hayırlı olmasını diliyorum. Siz değerli Komisyon üyelerine hizmet sunduğumuz tüm vatandaşlarımız adına teşekkür ediyorum.

Hepinize saygılar sunuyorum.