| Komisyon Adı | : | PLAN VE BÜTÇE KOMİSYONU |
| Konu | : | 2022 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu Teklifi (1/283) ile 2020 Yılı Merkezi Yönetim Kesin Hesap Kanunu Teklifi (1/282) ve Sayıştay tezkereleri a) Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı b) Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı |
| Dönemi | : | 27 |
| Yasama Yılı | : | 5 |
| Tarih | : | 10 .11.2021 |
YASİN ÖZTÜRK (Denizli) - Sayın Başkan, Sayın Bakan, Plan ve Bütçe Komisyonunun kıymetli üyeleri, değerli bürokratlar; hepinizi saygıyla selamlıyorum. Öncelikle, 10 Kasım dolayısıyla da kurucu liderimiz, "Mavi Gözlü Bozkurt"umuz Atatürk'ü de saygıyla yâd ediyorum.
Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığının 2022 bütçesini görüşüyoruz. Sayın Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay, 2022 bütçesi sunum konuşmasında, sosyal harcamalar için ayırdıkları kaynak miktarını 104,2 milyar liraya çıkardıklarını söyleyerek bu tutarın 2022 bütçesinin yaklaşık yüzde 6'sına denk geldiğini ifade etmişti. 104,2 milyarlık tutar için de yapılacak ödemelerin bir kısmı şöyledir: Ödeme gücü olmayan vatandaşlarımızın sağlık prim gideri 23,4 milyar lira, 65 yaş üstü yaşlılarımız, bakıma ihtiyacı olan engelli vatandaşlarımız ve yakınlarına bağlanan aylıklar kapsamında 15,6 milyar lira, engelli vatandaşlarımıza evde bakım destek amacıyla 13,2 milyar lira, yoksul ailelere elektrik tüketim desteği kapsamında 2,4 milyar lira, ekonomik yoksulluk içinde olan çocuk ve gençlerimizin aileleri yanında yetişmelerine imkân sağlayan sosyal ve ekonomik destek ödemeleri için 2,5 milyar lira, koruyucu aile uygulaması kapsamında yaklaşık 295 milyon lira. Ülkemiz, bu kapsamda, Anayasa'da hükme bağlandığı üzere sosyal bir devlettir. Sosyal devletin görevi nedir? Vatandaşın sağlık ve iyilik hâlini geliştirir. Vatandaşını başkalarına bağımlı olmaktan çıkararak kendilerine yeterli hâle getirir. Bireylerin refahı ile yaşadıkları toplumun refahı arasında denge kurar. Yaşlıyı, engelliyi, kadını ve çocuğu korur. Yaşam yarışına gerilerden başlayanlar ile yarışta varış noktasına kendi çabalarıyla ulaşamayacak olanların durumlarındaki eşitsizlikleri düzeltmeye çalışmaktadır. Yani kısa amaç, gereksinim sahibi ve mutlak yoksulluk içinde olup da temel ihtiyaçlarını karşılamayan kişilere sosyal yardım ve sosyal hizmetlerde bulunulmasıdır. Devlet, bu görevleri yetkilendirilen şekliyle Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı üzerinden yerine getirmeye çalışmaktadır. Yalnız, iktidara göre sosyal yardımların payının artması bir başarıdır. Daha çok hane, daha çok yardım almaya başlamıştır. Toprağı bol olsun, propaganda piri Goebbels, bugün yaşasaydı sizi ayakta alkışlardı.
Bakınız, bir iktidar, ancak sosyal yardım alan kişi sayısı azalır ve bununla birlikte dağıtılan yardım miktarı tutar olarak artarsa bununla övünebilir. Ancak, gelinen bu noktada, Bakanlığınızın kurulduğu yıldan bu yana mutlak yoksulluk içinde olan ve temel ihtiyaçlarını dahi karşılayamayan vatandaşlarımızın sayısı artmıştır. Düzenli sosyal yardımlar için başvuran kişi sayısı artmıştır. Geçici yardımlara başvuran kişi sayısı artmıştır. Gıda yardımı için başvuran kişi sayısı artmıştır. Genel sağlık sigortası primi ödenen kişi sayısı 8 milyonun üzerine çıkmıştır. Kömür yardımı için başvuran kişi sayısı artmıştır. Elektrik faturasını ödeyemediği için başvuran kişi sayısı artmıştır. Görevi, aileyi korumak olan Bakanlığınız ne aile bütünlüğünü ne kadını ne çocuğu koruyabilmiştir. Bugün televizyonların gündüz kuşaklarında yer alan programlar, akşam ailenin bir arada olduğu saatlerde izlenen dizilerdeki konular ülkemizdeki yozlaşmanın ekranlarda vücut bulmuş hâline dönüşmüştür. Aile içi eğitim çalışmalarına neredeyse hiç önem vermiyorsunuz. RTÜK üzerinden de olsa bu konulara ilişkin neredeyse hiçbir yaptırımınız yok. Ekonomik sebepler nedeniyle evlilik yaşı yükselmiş, evli kalma süresi kısalmış, boşanma sayısı artmıştır. İntihar sayısı artmıştır. İntihar sebepleri arasında ilk sırayı ekonomik yoksunluk almaktadır. Biyolojik ailesi bakımını üstlenemediği için koruyucu aile yanında büyümek zorunda kalan çocuklarımızın sayısı artmıştır. Kadın cinayetleri artmıştır. Kadın sığınma evlerine başvuran kadın sayısı artmıştır. Ve bunlara ek madde, çocuk ve ergenlerde madde kullanımı, suça yönelme ve ruhsal bozukluklarda artış yaşanmıştır.
BAŞKAN CEVDET YILMAZ - Son cümlelerinizi alalım.
YASİN ÖZTÜRK (Denizli) - Sayın Başkanım, Durmuş Bey'den de bir iki üç dakika bana ekleyebilirseniz, onun da muvafakati...
BAŞKAN CEVDET YILMAZ - Peki, Durmuş Bey'den üç dakika ekliyoruz.
YASİN ÖZTÜRK (Denizli) - Teşekkür ederim.
Böyle bir durumda, yardım yapılan kişi sayısının artması yoksullaşmanın itirafıdır. Yaptığınız yoksullukla mücadele etmek değil, yoksulluğu yönetmektir ve bu yardımları AK PARTİ'si yapıyormuş algısı yaratarak da yoksulluk üzerinden rant devşirmektir, yoksulluğu oya endekslemektir. Buradan, ihtiyaç sahibi vatandaşlarıma seslenmek istiyorum: Size verilen her yardım, AK PARTİ'sinin kasasından değil, Sayın Tayyip Erdoğan'ın cebinden değil, devletin bütçesinden karşılanmaktadır. İhtiyacı olan vatandaş hangi parti iktidarda olursa olsun devletini yanında hissetmeye devam edecektir. Ama asıl hedef vatandaşı devlete muhtaç etmeden kendi kendine yetebilecek duruma getirmektir. Tabii, sosyal yardım bağlanan kişi sayısındaki artışın bir nedeni de ülkedeki yoksullaşma kadar yozlaşma. Sayıştayın, Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığına ilişkin hazırladığı 2020 raporu bu yozlaşmayı gözler önüne sermektedir. Sayıştay, Bakanlığın mali hesaplarına yönelik yaptığı denetimlerde Aile Bakanlığının, Sağlık Bakanlığının, engelli sağlık kurulu raporu veri tabanında kaydı olmayan kişiler için evde bakım ödemesi yaptığını belirlemiştir. Sosyal yardımlara ilişkin ödeme sürecinin kanuna uygun bulunmadığını ve ödeme listelerinde müdahale riski barındırdığını tespit etmiştir. Bakanlığa, gerçek ve tüzel kişiler tarafından yapılan ayni yardım ve bağışların kayıtlarının hatalı yapıldığını tespit etmiştir. 18 yaşını geçmiş ve gerekli şartları taşımayan bazı gençler için de sosyal ve ekonomik destekte bulunulduğunu tespit etmiştir. Sahte ve şüpheli engelli sağlık raporları hakkında gereğinin yerine getirilmesinde gecikmeler olduğunun altını çizmiştir. Ve en önemlisi Sayıştay, bütün bu haksız yardımların Aile ve Sosyal Hizmetler il müdürlükleri tarafından verildiğini raporunda dile getirmiştir. Aile ve Sosyal Hizmetler il müdürlükleri, bulunduğu bölgeye atamayla gelen bürokratlar; gelir testi, engel raporu ve başvuruyla muhtaçlığın tespit edilmesi durumunda yardımların haneye ulaşmasını koordine eden kamu görevlisi. Bir kamu görevlisi, kendi cebinden vermediği sürece haksız bir şekilde yardım dağıtılmasına aracılık ederse görevini kötüye kullanmış olur. Bugün, Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığının bazı il müdürleri yüksek makamdan gelen talimatlar doğrultusunda muhtaçlık kriterini dikkate almadan, ihtiyacı bulunmayan kişilere kılıfına uydurulmuş bir şekilde yardım dağıtmaktadır. İktidar, görüldüğü gibi bir yandan istihdam olanakları yaratmak yerine vatandaşı sosyal yardımlara bağımlı hâle getirmiş, bir yandan da ihtiyacı olmayan kişileri de bu havuzun içine dâhil ederek şaibeli işlerine şaibe eklemiştir.
Bütçenin vatanımıza, milletimize, memleketimize, vatandaşlarımıza hayırlı olmasını temenni ediyorum.