KOMİSYON KONUŞMASI

MEHMET ALİ ÇELEBİ (İzmir) - Teşekkürler Sayın Başkan.

Kıymetli heyetinizi saygıyla selamlıyorum.

Sayıştay raporuyla başlamak istiyorum: Raporun en çarpıcı özelliği söz konusu Bakanlığınızın harcamadan sorumlu birimince açılan banka hesaplarının muhasebe birimlerince takip edilememesi. Bu, Tarım ve Orman Bakanlığında da aynıydı, bir alışkanlık hâline getirilmiş. Burada, finans ve muhasebe yönetiminde başıboşluk var, şeffaf değil ve kaotik bir düzen oluşturulmuş. Bu rapor incelendiğinde, hukuka ve Kamu İhale Kanunu'na aykırı işlemlerin en çok yapıldığı bakanlıklardan bir tanesi sizin Bakanlığınız; bulgu 9,10,12,13 bunları gösteriyor.

Yardımların mevzuatlara dayalı kriterlere göre değil de siyasi kararlara göre şekillendirildiği ve sosyal yardım adı altında doğrudan kontrolsüz sosyal transferler gerçekleştirildiği görülmekte.

Çalışma Bakanlığı verileriyle Sağlık Bakanlığı verileri tutmuyor, Sağlık Bakanlığında engelli kaydı olmayanlara da haksız ödemeler yapıldığı, Sayıştay raporuna girmiş durumda. Engelli aylığı ve engelli yakını aylığı bağlanması noktasında da Bakanlık nezdinde sayısız usulsüzlük örnekleri bulunmuştur; Bulgu 11 (a), (b), 12 bunları göstermektedir. Ayrıca, gerçek ve tüzel kişiler tarafından Bakanlığa sosyal yardım amaçlı yapılan bağış ve yardımların da kayıtları tutulmuyor, bu da Sayıştay raporuna girmiş durumda.

Sosyal yardımlardan yararlanma noktasında "muhtaçlık" kriterini belirlemede de sıkıntılı durumların olduğu Sayıştay raporunda belirtilmiş. Ayrıca, burada, zaten sosyal yardım ödemelerinin gerçek hak sahipleri dışında kişilere de kanunsuzca ödenmesi nedeniyle bütçe açığının oluştuğu da gözümüzün önüne gelmiş durumda.

Şimdi, şehit yakınları ve gazilerle ilgili haklardan bahsetmek istiyorum. Muharip gazilerimizin şeref aylıklarının sosyal güvencelerinin olup olmamasına göre ayırt edilmeden hepsine tam yatması gereklidir diye düşünüyoruz ve bunların da diğer gazilerimiz gibi faizsiz konut kredisinden yararlanmalarını istiyoruz.

Askerlik yasasında bir mutabakat oluşmuştu; şehit ailelerine TOKİ'den hibe ev söz konusu olmuştu, hâlâ sonuçlanmadı, bununla ilgili adım atılmasını bekliyoruz.

Terör gazilerimizin erken emeklilik hakları ellerinden alınmıştı. 2330 sayılı Kanun'un 4'üncü maddesinin (2)'nci fıkrasının son cümlesi metinden çıkarsa onların da mağduriyetleri giderilmiş olacak.

ÖTV'siz araç hakkı, yüzde 90'ın üzerinde sakatlık oranı olan gazilere veriliyor. Bizim, engelli olduğu için değil, gazi olduğu için bu hakkı onlara vermemiz gerekiyor ama yüzde 90'lık bir oran bunu engelliyor.

ÖTV'siz aracı şehitlerimizin eşi veya çocuğu alırsa şehidin anne veya babası alamıyor, bu da ciddi mağduriyet doğuruyor; onlar da alabilmeli. Eşi de alsın, anası babasının da 1 tane alabilme hakkı olsun.

Sorularım var: 15 Temmuz gazileri ile diğer gazilerin aldığı tazminatlar arasında fark var mıdır?

15 Temmuz şehitlerimizin yakınlarının aldığı toplam maaş ile diğer şehit yakınlarının aldığı toplam maaş arasında fark var mıdır?

15 Temmuz şehitlerimizin yakınlarına ödenen tazminat ile diğer şehit yakınlarına ödenen tazminatlar arasında fark var mıdır?

Faizsiz konut kredisi en son kaç oldu? Bunu Çevre ve Şehircilik Bakanıyla koordine edip artıracak mısınız diye sormak istiyorum?

Ayrıca, şehit yakınları ve gazilerimizin sağlık kurumlarından, hiçbir katkı payı alınmadan ve sınırlama olmadan yararlanmalarının önü açılmalıdır diyorum.

Bunun yanında, malul sayılmayan gazilerimiz var, bunlar 20 bine yakın biliyorsunuz; polis, asker, kamu görevlisi. Ciddi bir sorun; kalbinde kurşun var, gazi değil; sırtından girmiş kurşun, akciğerinden çıkmış, gazi olmamış; çatışmada parmaklarını kaybetmiş, gazi sayılmamış, malul sayılmamış; mayına basmış, vücudunda 60 şarapnel parçası var, gazi değil; beyninin içinde 3 roket parçası var, gazi değil, malul sayılmıyor; patlama nedeniyle duyma, görme kaybı yaşıyor, gazi sayılmamış. Bu da çok ciddi bir problem; yıllardır dile getiriyoruz ama bir çözüm üretilmiş değil.

Son olarak da EYT üzerinde durmak istiyorum.

EYT, erken emeklilik değil. Bununla ilgili çalışmalarınızı da merak ediyorum. 1998 yılında işe giren bir işçinin 2023 yılında emekli olması gerekirken, 1999'da çıkan bir yasayla emekliliğinin 2038'e uzaması aslında bunun bir örneği. Bunların sayısı 4 milyon 805 bin 140; belki artmış da olabilir ya da farklı bir değer de olabilir, emekli oluyorlar çünkü her ay. İlk etapta zaten 750 bin-1 milyon arası kişinin emekli olacağı değerlendiriliyor yani bunların hepsinin emekliliği on yıllık bir süreye yayılacak gibi görülmektedir. Bunların aylık bağlanma oranı yüzde 28'ler civarı, bunun artırılmasını talep ediyorlar ancak en önemli mesele burada şudur: Milyonlarca EYT'li o yasa çıkmadan önce sağlık konusunda bir yasa bekliyor, sağlık hakkından yararlanmaları için tedbir alınması...

AİLE VE SOSYAL HİZMETLER BAKANI DERYA YANIK - Çalışma Bakanlığı değiliz. Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı ve Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı olarak ikiye bölündü.

MEHMET ALİ ÇELEBİ (İzmir) - Olsun, söylemiş olayım.

OTURUM BAŞKANI ŞİRİN ÜNAL - Sayın Vekilim, tamamlayalım lütfen.

MEHMET ALİ ÇELEBİ (İzmir) - Bölündünüz, biliyoruz ama söylemiş olalım. En azından diğerleriyle ilgili cevap bekliyoruz. Bu hassasiyetinizi de gördüm, teşekkür ederim, saygılar sunuyorum.