KOMİSYON KONUŞMASI

SİBEL ÖZDEMİR (İstanbul) - Teşekkür ederim Sayın Başkan.

Beş dakikalık söz süresini de süreme ekleyen Komisyon üyemiz Sayın Bekaroğlu'na da teşekkür ediyorum öncelikle.

Tabii, sözlerime başlamadan önce, bugün, bağımsızlık ve egemenliğimizin eşsiz mimarı Ulu Önder'imiz Mustafa Kemal Atatürk'ü ben de saygı ve şükranla anıyorum. Tabii ki seçme seçilme hakkı başta olmak üzere, kadın hakları konusunda çağın çok ilerisindeki devrimlerine ve elbette ki -teminatımız- kurduğu cumhuriyete minnettarız. Bu vurguyu yaparak sözlerime başlamak istedim.

Sayın Bakanın sunumunu sabah çok dikkatlice dinledim. Bütüncül bir politika yaklaşımıyla cümlenize başladınız ama baktığımız zaman, sizin çalışma alanınız içerisinde ve açıkçası diğer tüm politika alanlarını ilgilendiren ve maalesef, bu iktidarın yanlış politikaları ve tercihleri sonrasında ciddi sorunlar yaşayan toplumsal kesimlerimize -işte genç, kadın, çocuk, yaşlı, engelli, dezavantajlı gruplar- tabii siz bunların hepsine aile bütünlüğünü koruma bağlamında bakarak politikaları bu yönde geliştirme şeklinde, odak noktasını böyle yapıyorsunuz ama dediğim gibi, "bütüncül politikalar" derken, ekonomi, kalkınma politikaları, eğitim politikaları, bütçe konusu -değinildi bugün toplumsal cinsiyete dayalı bütçeler- yasalar, uygulamalar, öncelikler, bunların hepsine bütüncül baktığımız zaman ancak bu sorunları çözebiliriz. Ama siz sunumunuzda, sadece, bu alanlardaki sorunları... Bu toplumsal kesimlerin sorunları, var olan sorunları var, derinleşen sorunlar var; proje, program, işte bütüncül çalışmalarla bunu yönetme çabası içerisindesiniz ama bunları yöneten somut bir adım burada göremedik. Hangi bütçeyle hangi temel sorunu çözeceğiz, bu yaklaşımı biz göremedik sunumunuzda.

Kadın istihdamı konusu temel sorun alanlarımızdan bir tanesi ve bunu genç işsizlik, genç istihdam sorunuyla giderek kronikleşen ve yönetemediğimiz bir sürece götürüyoruz. Kadın istihdamı bugün bütün dünyanın tartıştığı, sürdürülebilir kalkınmanın temel unsuru. İşte Birleşmiş Milletler Kadın Birimi var, biliyorsunuz. Sayın Genel Müdürümüz de burada, çok iyi çalışmalar da yapmıştık ama onlar da bile geriye gittik, o çalışmalarda dahi. Kadının istihdamda, yeni istihdam alanlarında değerlendirilmesi, güçlendirilmesi, karar alma birimlerinde yer alması, yönetim kademelerinde yer alması, bütçe konusu, işte buna yönelik yasal uygulamalarla güvence altına almak, buna hiç değinmedik ve bunlar temel sorun alanıyken sadece "İstihdamı biz arttırdık, iş gücüne katılımı arttırdık." diye bir vurgu yapıldı sürekli.

Şimdi, iş gücüne katılma oranı... Siz, verilerle çalışıyorsunuz biliyorum. Orada, istihdam edilen ve işsizleri toplam çalışma çağındaki nüfusa bölüyoruz. Şimdi, bunu hesaplarken bir defa Türkiye'de demografik yapı gereği çalışma çağındaki nüfus hızla artıyor ama buradaki bu hesabı yaparken işsiz tanımı içine mesela iş bulma umudunu kaybedenler katılmıyor, kadınlar arasında ev işi yapanlar katılmıyor yani çocuk bakımı, diğer kayıt dışı olarak görev yapanlar, emekli olup çalışan kadınlar katılmıyor. Yani verinin hesaplanmasında da bir sorun var. Yani bunu bir övgü kaynağı olarak, yüzde 30 sınırına dayanmayı biz makul bir başarı hikâyesi olarak koyamayız ki Avrupa Birliği ülkelerinde kadınların iş gücüne katılma oranı yüzde 50'leri aşmış. Avrupa Birliği ülkelerinin nüfus ve demografik yapısını genç nüfus, kadın nüfus yapısıyla karşılaştırdığımız zaman bizim için bırakın bir başarı, bir vasatlık ortaya çıkıyor.

Avrupa Birliği Türkiye Raporu var, mutlaka sizin çalışma alanınızı ilgilendiren bölümleri incelemişsinizdir. Gençler, kadınlar arasında yüksek seyreden işsizlik; bu, bizde sinyal verici temel bir unsur olarak rapora yansımış. Azalan istihdam, düşük iş gücü hareketliliği, kayıt dışı işlerin yüksek payıyla birlikte temel endişe verici unsur; bakın, bunu tekrar dikkatinize sunuyorum.

Sayın Bakan, 22 milyon kadın iş gücünün dışında, hâlâ kadınların kayıt dışı çalıştırılma oranı yüzde 40'lara dayanmış, yüzde 37. İndekslere bugün çok değinildi, sadece şu indekse vurgu yapmak istiyorum: Kadın-erkek arasındaki ekonomik katılım ve eşit fırsatlar açısından 156 ülke arasında 140... Ya, bunu biz araştıralım. Niye biz bu noktadayız? Sizin bugün bahsettiğiniz o 30 sayfaya yakın program, proje niye bu soruna çözüm üretemiyor? Geçen haftalarda dediniz ki: "Cinsiyet adaletsizliğine karşı mücadele sürdürüyoruz." Şimdi, hangi somut adımlar? Biz bu bütçede görmedik ve bugüne kadar gelen bütün bakanlıkların bütçelerinde de görmedik. Hangi somut politika adımlarını atacaksınız?

Sayın Genel Başkanımız geçen hafta size çok önemli önerilerde bulundu. Şimdi, sayın milletvekilimiz, kadın milletvekillerimiz, Bahar Hanım, buna vurgu yaptı. "Biz, bunların zaten hepsini hayata geçirdik." dedi. Hangisini hayata geçirdiniz? Şu an kendisi yok, hiçbir kadın milletvekili yok şu an AK PARTİ Grubunda. Bize sorular soran ama bizi dinlemeyen kadın vekillere sesleniyorum.

Şimdi, diyoruz ki: "Çalışmak isteyen ev kadınlarına KOBİ'lerde yarı zamanlı kadın istihdamı arttırılsın." Şimdi, bu öneriyi soruyorum Bahar Hanım'a. "Siz gerçekleştirdiniz mi?" Devlet memurluğunda ev kadınlarına pozitif ayrımcılık yapılsın, üst düzey yönetimlerde yüzde 35'ten daha fazla kadın temsiliyeti olan kamu kurumlarının sayısı arttırılsın ve özel sektörde özel teşvik verilsin, bir fon ayıralım bunun için. Kadınlara aile destekleri sigortası sağlayalım. Bunların hangi... Daha en önemlisi, birazdan söyleyeceğim. İstanbul Sözleşmesi'ni geri yürürlüğe koyacağız önerisinde bulunuyoruz. İstanbul Sözleşmesi'ni feshetttiniz. Bahar Hanım yok burada, bu önerileri hatırlatmak istiyorum.

Sayın Bakan, kadın genç işsizliği, bu da ciddi bir sorun. Gerçekten her 3 genç kadından 1'i işsiz, erkeklerde bu 5 rakamıyla karşı karşıyayız, buna da dikkatinizi çekmek istiyorum.

"Engelli işsizler" dediniz. Bakın, 10 bine yakın engelli kadrosu var ve burada hiçbir atama yapılmıyor, boş bunlar. 2015 yılında kamu kurumlarında engellilere uygun fiziki koşulların sağlanmasıyla ilgili bir kanun çıkarmıştık. Nerede kanunun akıbeti? Yani mevcutları zaten uygulamıyorsunuz, yeni bir uygulama da zaten göremedik.

Roman vatandaşlara muhtemelen değinilecek. 66 milyar lira... 35 sayfaya yakın sunum yaptınız, sadece 4 cümle söylediniz. Bakın, bu grup, gerçekten bizim de bölgemizde yaşayan vatandaşlarımız var. Ciddi bir erken yaş evliliği sorunu var burada, eğitim yoksunluğu var, barınma yoksunluğu var, iş istihdam sorunu var, bir çaresizlik sarmalı var. Siz, yılan hikâyesine dönen "Strateji belgesini hayata geçireceğiz." dediniz, işin özü bu.

Doğum izni konusunda kamu ve özel sektör farkı var Sayın Bakan. Bu konuda bakın, bizim de yine Genel Başkanımızın önerileri arasında bu da vardı. Doğum iznine ayrılmış, kanuni süre içerisinde işine dönememiş veya işinden ayrılmak zorunda kalmış kadınların tekrar işine dönmesi konusunda muazzam derecede engellerle karşılaşıyoruz, biz "Bunu aşalım." diyoruz, "Bu istihdam eden kurumlara teşvik verelim." diyoruz, bir öneri olarak ortaya koyuyoruz ve doğum izni konusunda kamu ve özel sektör arasında muazzam bir fark var Sayın Bakan. Kadınların özel sektörde istihdamı... Tabii ki mümkün değil kamuda hepsini istihdam etmek ama özel sektörde bu doğum izni konusundaki adaletsizliğe de son verebiliriz ve istihdam edilmelerinin önündeki temel engel kreş yetersizliği. Kamuda gerekli kreş yok, özel sektördeki kreşlerin de maliyetini biliyorsunuz; bu da muazzam bir engel. Siz bugün belki bu önerileri ortaya koymalıydınız ama bunları ortaya koymadınız, sadece "Yoksulluğu nasıl yönetiyoruz?"u söylediniz. Bunu da tekrar vurgulamak istedim.

Sosyal yardımları küresel bir sorun hâline dönüştürdünüz, küresel bir sorun hâline getirdiniz. Hayır, bu, zaten Türkiye'de pandemi öncesinde de sizin sorumluluk alanınızdaki kesimlerde gerçekten ciddi bir sorun alanıydı ve Covid'le beraber bu daha da çok ortaya çıktı. Verdiğiniz desteklerdeki eşitsizlikler -sürem azalıyor, sayısal rakamlara değinmeyeceğim- gelir eşitsizliği, hane halkları arasındaki servet dağılımı noktasındaki eşitsizlikler; bunları nasıl aşacağız? Bunlarla ilgili de yine bir şey söylemediniz Sayın Bakan.

Asgari ücret konusu da temel sorun alanlarından biri. Şiddet konusuna değineceğim için buradaki değineceklerimi hızlı geçmek istiyorum. Ama şunu bilin: Türkiye'de asgari ücret civarında çalışanların oranı yüzde 57. Bir de şöyle bir sorun oluyor Sayın Bakan: Asgari ücretin altında ücret alanların... Maaşların, ücretlerin -artık bu açlık sınırının altındaki asgari ücrete göre- seviyesi o noktaya düşüyor, bu da ciddi bir sorun ve bu, doğal olarak yoksulluk sınırında ciddi bir sorun olarak karşımıza çıkıyor.

Sayın Bakan -şiddet konusunda- İstanbul Sözleşmesi'nden -çok önemli- insan hakları anlamında -Avrupa Konseyinin- ilk imzacısı olduğumuz, gerçekten önemli bir itibar ve eşik olan bir sözleşmeden biz bir gece yarısı ayrıldık. Peki, neden ayrıldık biz bu sözleşmeden? Gerekçesi nedir, açıklayabilir misiniz? Biz bilmiyoruz, Parlamento olarak onayladığımız bu sözleşmeden bir gece yarısı neden çekildiğimizi bilmiyoruz. Bu konudaki gerekçeyi bize detaylı olarak açıklayabilir misiniz?

Bakın, anlattığınız sunumda, şiddetle ilgili kısımda şiddet mağdurlarına etkin hizmet sunumu... Sayın Bakan, sizin bu bakış açısından çıkmanız lazım. Biz şiddeti nasıl önleyeceğiz? Ne yapacağız biz? "İstatistik, veri araştırmaları yapılıyor." dediniz. Var mı böyle bir veriniz? Neden oluyor bu şiddet vakaları? Arkasındaki ekonomik, sosyal, psikolojik gerekçeler neler? Bunları detaylı ortaya koyup...

OTURUM BAŞKANI ŞİRİN ÜNAL - Sayın Vekilim, tamamlayalım lütfen.

SİBEL ÖZDEMİR (İstanbul) - Otuz saniyem var henüz.

Bakın, bir şiddet komisyonu kurdunuz, şiddet komisyonunun temel gerekçesi İstanbul Sözleşmesi'nden çıkmayı meşrulaştırmak. Gittik konuşacağız, gelen uzmanlara bakıyorsunuz, bırakın şiddeti çözmeyi, kadın evliliğini -eş- çocuk, erken yaş evliliği savunan mı, Medeni Kanun'a aykırı söylemleri olan mı... Siz bu zihniyetle, bu yaklaşımla nasıl çözeceksiniz? Sayın Bakan, birçok sorun alanında araştırma komisyonları kuruldu burada. Hepsinde yasal, çok iyi somut öneriler sundular. Hangi bakanlık bu önerileri dikkate alıyor? "Otizm" demişsiniz burada. Kurduk, komisyon kurduk, yasal öneri getirdik. Şiddet komisyonu...

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

OTURUM BAŞKANI ŞİRİN ÜNAL - Teşekkür ederim Sayın Vekilim.

SİBEL ÖZDEMİR (İstanbul) - Teşekkür ederim.