TURAN AYDOĞAN (İstanbul) - Teşekkür ederim Sayın Başkanım.

Sayın Bakanım, hoş geldiniz, ekibinize de hoş geldiniz diyorum.

Şimdi ben kadından bahsedeceğim, siz diyeceksiniz ki: "Kadın vekiller dururken sen niye bahsediyorsun?" Diyebilirsiniz. Çocuktan bahsedeceğim "Alanın değil, avukatsın." diyebilirsiniz. E, siz de avukatsınız, bu işi güzel yapıyorsunuz diyelim. Şimdi "Kadının adı yok." Diyeceğim, "Klasik söz." diyeceksiniz ama bir gerçeklik var, 2021'in ilk on ayında 296 kadın erkekler tarafından ülkemizde öldürüldü. 1,9 milyon kişinin yüzde 86'sı kadın olmak kaydıyla okuma yazma bilmeme gibi bir sorunumuz var. Kadın istihdam oranı -herhâlde arkadaşlar söylüyorlar- 26, 27, 30'un altında şu anda bu ülkede. Türkiye, Cinsiyet Uçurumu Raporu'nda da 156 ülke arasında 133'üncü sırada. İyi değiliz Sayın Bakanım, önce bunu kabul etmemiz gerekiyor, iyi değiliz.

Bununla alakalı sizin sihirli formülünüz nedir bilmiyorum ama benim bir erkek olarak aklımın erdiğince sihirli formülüm cinsiyete dayalı bir bütçenin yapılması gerektiği yönündeydi. Bununla ilgili bir kanun teklifi verdim. Bizim Parlamentomuzun klasik bir durumu var. Bizler kanun teklifi veriyoruz ama iktidar cenahı bu kanun tekliflerini genelde reddediyor yani bir şekilde Meclise indirebilme şansımız olsa da reddediyor. Ama onlara şöyle bir çağrıda bulunuyoruz: Siz verin, biz destekleyelim. Bu kanun teklifi de böyle bir şey.

Bakın, sihirli formül dediğimiz olay, Sayın Bakanım, içinde çok fazla kelime yok. Fırsat eşitliğiyle alakalı bir kanun teklifi vermek istiyorsanız işin içerisinde "Bütçenin hazırlanması ve uygulanmasında kadın-erkek fırsat eşitliğinin gözetilmesi esastır." diye bir cümleyi 5018 sayılı Kamu Mali Yönetim ve Kontrol Kanunu'nun 13'üncü maddesine ekliyorsunuz, bu sorunun çözümüyle ilgili çok ciddi bir adım atılmış olunuyor. Konuya hassasiyetinizi biliyorum, Bakanlık öncesinden size ilişkin bilgi sahibi olduğumdan dolayı bu çağrıyı size yapıyorum. Parlamentoda her ne kadar bu kanunlar yapılıyor olsa da bürokratların bir şekilde üzerinde çalıştığını, Külliye'den zatıalinizin de içinde bulunduğu Bakanlar Kurulunda değerlendirilerek geldiğini de biliyoruz. Ama size sihirli cümleyi ben söyledim. Ben bu sorumluluğumu burada yerine getiriyorum, halkımızın önünde, Meclisin önünde. Zatıalinizi, ekibinizi, bu alanda çalışanları sadece ve sadece Parlamento içerisinde değil, dışarıdaki sivil toplum örgütleriyle iş birliği içerisinde bu cümleyi kanuna yerleştirmeye davet ediyorum.

Bakın, bu cümle girdikten sonra aslında çok şey kendiliğinden ufak ufak oluşmaya başlayacak. Diyeceksiniz ki "Ya, olur mu?" Olur. Buradan çağrı yapıyorum: Benim kanun teklifimi Parlamentoda reddedecekse etsin arkadaşlar, kendileri benzer içerikte, farklı cümlelerle de getirecekseler büyük bir ihtimalle grubumuz destekleyecektir, bu konuda hassasiyeti var; onlara çağrı yapıyorum. Bir kaza yaşadım, onunla alakalı da bunu söylüyorum -az önce söylediğim gibi, Parlamentoda biz hangi kanun teklifini getirirsek getirelim iktidar cenahından gelmediği sürece geçmiyor- vicdani bir olaydı. 0-6 yaş grubu çocukların afet, salgın hastalık döneminde her türlü acil durumda fakir ve muhtaç olan çocukların 0-6 yaş grubunun temel ihtiyaçlarının fon tarafından, devlet tarafından karşılanması yönünde bir kanun teklifi de vermiştim. O kanun teklifini bir şekilde Genel Kurula kadar indirebildik ama Genel Kurulda yine iktidar oylarıyla reddedildi. Ben şimdi ikinci çağrıyı da buradan yapıyorum: Madem bizim Anayasa'mızın 10'uncu maddesi eşitlik üzerine kurgulanmış ve o eşitliğin pozitif ayrımcılık yapılacak olduğu yerde çocuklar sayılıyor ise yoksul çocukları hiç kimse görmezden gelemez, onları kanuni teminat altına almamız gerekir. 0-6 yaş grubu çocuklarla ilgili iktidar cenahına, Bakanlığınızdan...

BAŞKAN CEVDET YILMAZ - Süreniz dolmuştur, teşekkür ediyorum.

TURAN AYDOĞAN (İstanbul) - İzin verirseniz tamamlayayım bunu cümlemin bütünlüğü açısından.

BAŞKAN CEVDET YILMAZ - Lütfen ama lütfen.

TURAN AYDOĞAN (İstanbul) - ...Bakanlığınızın bürokratlarından bu kanun teklifinin benzerini çalışarak Türkiye Büyük Millet Meclisine getirmelerini talep ediyorum. Çünkü derin yoksulluk yaşayan bir ülkeyiz.

BAŞKAN CEVDET YILMAZ - Teşekkür ediyorum, sağ olun, fikrinizi ifade ettiniz.

TURAN AYDOĞAN (İstanbul) - Teşekkür ederim, sağ olun.