| Komisyon Adı | : | PLAN VE BÜTÇE KOMİSYONU |
| Konu | : | 2022 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu Teklifi (1/283) ile 2020 Yılı Merkezi Yönetim Kesin Hesap Kanunu Teklifi (1/282) ve Sayıştay tezkereleri a) Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı b) Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı |
| Dönemi | : | 27 |
| Yasama Yılı | : | 5 |
| Tarih | : | 10 .11.2021 |
İBRAHİM HALİL ORAL (Ankara) - Sayın Başkan, Sayın Bakanım, kıymetli milletvekilleri ve Bakanlığımızın kıymetli bürokratları...
Sayın Bakanım, yeni görevinizde başarılar diliyorum. Allah millete hayırlı hizmetlere vesile etsin. Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı bütçesi üzerine söz almış bulunuyorum. Komisyonu saygıyla selamlıyorum.
Sözlerime, bugün vefatının 83'üncü yıl dönümünü idrak ettiğimiz Büyük Önder Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ü rahmet ve minnetle anarak başlamak istiyorum. Mücadelesi, fedakârlığı, ileri görüşlülüğü ve fikirleriyle Türk milletinin yolunu aydınlatmaya ebediyen devam edecektir. Yüce Allah büyük gaziye rahmet eylesin, mekânı cennet olsun.
(Uğultular)
BAŞKAN CEVDET YILMAZ - Değerli arkadaşlar, bir sükûnet rica ediyorum. Bir konuşmacımız var, hatibimiz var, dinleyelim lütfen.
Buyurun.
İBRAHİM HALİL ORAL (Ankara) - Saygıdeğer milletvekilleri, Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı, bir türlü karar verilemeyen statüsüyle bu yıl da farklı bir isim ve durumla karşımıza geldi. Aslında, sürekli ad değiştiren, farklı bakanlıklarla birleşip ayrılan bu Bakanlığın hazin hikâyesi AK PARTİ iktidarının aile, sosyal politika ve dezavantajlı gruplar meselelerine bakışını da özetler şekildedir. Bu kafa karışıklığının bir örneği de İstanbul Sözleşmesi meselesidir. Sayın Bakan Derya Hanım -bir "tweet"in de gördüğüm üzere- İstanbul Sözleşmesi'ne dayanarak çıkarılmış 6284 sayılı Kanun'u uygulamakla övünmektesiniz. Madem övünülecek bir işti de neden sözleşmeden yangından mal kaçırır gibi ayrıldınız? Anlaşılan, iktidarın sosyal politikalar alanında fikrî beyin ölümü gerçekleşmiştir. Sosyal politikalarda bu kadar beylik laflar ortaya koyan AK PARTİ'nin özellikle engellilerle alakalı politikalara uygun ne gibi uygulamaları vardır? Genellikle Batı'dan ve zaman zaman da Çin, Japonya ve Güney Kore gibi doğu ülkelerinden model ve mevzuat alan iktidar, ne zaman -sizin tabirinizle- yerli ve millî engelli politikası ortaya koyacaktır?
Bugün, bırakın politikaları, ülkemizde kaç engellinin yaşadığını dahi maalesef bilememekteyiz. 2002'de TÜİK verilerine göre 8 milyon, 2011'de 4,8 milyon, 2020'de -eski Bakan Sayın Selçuk'a göre- 2,5 milyon engelli var. Komedidir bu, insan aklıyla dalga geçmektir. Sadece engellilikten kazanılan haklara dair net tavır koymamak için bu yola başvurulmaktadır; AK PARTİ iktidarı aynı şeyi enflasyonda ve ekonomik verilerde de yapmaktadır.
Sayın Bakan, kıymetli milletvekilleri; engelli vatandaşlarımızla görüştüğümüzde bize her daim feveran etmektedirler. Sayın Bakan Yanık, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanımız da sosyal politikacıdırlar; kendisiyle bu hususlarda bir araya gelip ortak akıl ortaya koymanız doğru olacaktır.
Protezlerin yıpranma süreleriyle alakalı şikâyetler artık ayyuka çıkmıştır. Protezlerin en iyi ihtimalle iki yıl süreyle yeniden ödeme kapsamına girmesi çok büyük bir yanlıştır. Bir cihaz yıprandıysa değiştirilir, bir süre koymak doğru değildir. Engelli vatandaşlarımıza böyle mi değer verilir? Süre koymak bir yana, protez ödeme ücretleri de ayrı bir faciadır. SGK'nin on yıldır -tekrar ediyorum, on yıldır- bir kez artırdığı protez fiyatları, protez ihtiyacı olan vatandaşların farklı yardım ve bağış arayışlarına girmesine sebep olmaktadır. Mesela, kalçada dezartikülasyon protezi için SGK 3.874 Türk lirası ödeme yaparken piyasada fiyatı -şimdi hazırlıklı olun, biraz farlı bir rakam çıkacak karşımıza- 30-35 bin lira civarındadır. Hidrolik dizüstü protez için 12.100 lira SGK tarafından ödenirken piyasa fiyatı 55 ve 58 bin liradır. Ortopedik ayakkabı için SGK 110 lira öderken iş görür ortopedik bir ayakkabı 500 Türk lirasından başlamaktadır. Bu ciddi bir sorundur. Gerekiyorsa SGK'ye ek olarak Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı ayrıca bir bütçe ayırmalı ve bu geri ödemelerde de destek vermelidir.
BAŞKAN CEVDET YILMAZ - Son cümlelerinizi alalım lütfen.
İBRAHİM HALİL ORAL (Ankara) - Sayın Başkanım, benim konuşmalarım biraz gümbürtüye gitti herhâlde konuşmalardan, tartışmalardan. Biraz zaman istiyorum Sayın Hocam.
BAŞKAN CEVDET YILMAZ - Yok, yok Hocam, birkaç cümleyle toparlarsınız siz.
Buyurun.
İBRAHİM HALİL ORAL (Ankara) - EKPSS'yle atamaların sonrasında ya da engelli kontenjanından alımlarda, geçmişte raporu olan vatandaşlarımızdan yeniden rapor istenmektedir.
BAŞKAN CEVDET YILMAZ - Durmuş Bey, iki dakika süresinden veriyor, onu ilave edelim.
İBRAHİM HALİL ORAL (Ankara) - Çok teşekkür ederim Durmuş Bey'e.
BAŞKAN CEVDET YILMAZ - Durmuş Bey bankacı olduğu için hassas.
İBRAHİM HALİL ORAL (Ankara) - Sayın Başkanım, sizin yanınızda vermedi demek ki.
BAŞKAN CEVDET YILMAZ - Bana işaret etti oradan.
Evet, iki dakika ek süre veriyoruz.
İBRAHİM HALİL ORAL (Ankara) - Atanması yapıldıktan sonra ne hikmetse pek çok vatandaşımızın yeni raporlarında engel oranı düşmektedir. Ancak mahkemeye gidilmekte ve mahkeme kararıyla engellilik hakları geri alınmaktadır. Bu mağduriyetlerin de acilen önlenmesi şarttır. Bu hususlarda, misyonu, dezavantajlı kesimler öncelikli olmak üzere tüm toplumu hedefleyen katılımcı anlayışla, adil ve arz odaklı bütünlükçü sosyal politikalar üretmek, uygulamak ve izlemek olan Bakanlığınızın bu konuda öncü olması gerekiyor.
Teşekkür ediyor, Komisyona saygıyla sunuyorum.
BAŞKAN CEVDET YILMAZ - Teşekkür ediyorum.
Durmuş Bey'den de bir dakika almış olduk, iki değil, onu da düzeltelim.
İBRAHİM HALİL ORAL (Ankara) - Ben Durmuş Bey'e kıyamam. Sayın Başkanım, sizden bekliyordum bu bir dakikayı da.