KOMİSYON KONUŞMASI

KANİ BEKO (İzmir) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri, basınımızın ve Bakanlığın saygın temsilcileri; hepinizi sevgi ve saygılarımla selamlıyorum.

Bugün 10 Kasım. Sözlerime başlamadan önce bize bağımsız, demokratik, laik, sosyal hukuk devletini armağan eden Türkiye Cumhuriyeti'nin kurucusu Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ü sevgi, saygı ve özlemle anıyorum.

Sayın Bakan, engelli kuruluşları ve işsiz engelliler adına bizlere ulaşan temsilciler, fiziksel algının ötesinde bir erişilebilir anlayışı için kamuya 10 bin atama ve kamuda engelli kotasının yüzde 6'ya çıkarılmasını talep etmektedirler. Bu dönemde sınava giren sayısı artarken atama sayısı ne yazık ki azalmıştır. Kamuda 7.797 engelli memur açığı bulunmaktayken, sınava giren yaklaşık 200 bin engelli aday vardır. Bu adaylardan eğitim durumları göz önüne alınarak adaletli bir kadro dağılımının sağlanması gerekmektedir. Ayrıca, kamuya tek seferde en az 10 bin atama yapılmasını ve kamuda yüzde 6 kota sağlanmasını talep etmektedirler.

Türkiye'de ciddi bir çocuk ve çocuk hakları sorunu bulunmaktadır. Ülkemizde hâlâ önemli oranlarda çocuk evlilikleri, çocuk işçiliği, mültecilik, çocuk yoksulluğu, ihmal, istismar ve taciz gibi çok sayıda sorun yaşanmaktadır. Üstelik AKP iktidarı döneminde bu sorunlar daha da derinleşmiş ve bu şekilde devam etmektedir. Bu duruma bir de Covid-19 pandemisinin çocuklar üzerindeki etkisini eklediğimizde, toplumun diğer kesimlerine oranla daha acımasız bir tabloyla karşı karşıya kalmaktayız. Üstelik, Türkiye'de çalışma hayatı içerisindeki çocuklar çalışırken iş cinayetlerine kurban gitmeye devam etmektedirler. Ne yazık ki verilere göre 2013'te 59 çocuk, 2014'te 54 çocuk, 2015'te 63 çocuk, 2016'da 56 çocuk, 2017'de 60 çocuk, 2018'de 67 çocuk, 2019'da 67 çocuk, 2020'de 68 çocuk ve 2021'in ilk beş ayında 19 çocuk yani 2013 ve 2021 yılları arasında en az 513 çocuk çalışırken hayatını kaybetmiştir; bu durumu kabul etmek mümkün değildir. Okulda olması gereken çocuklar maalesef tehlikeli ve riskli iş yerlerinde çalışmaya devam etmektedirler. Yapılması gereken bellidir. Her şeyden önce ve ilk etapta çocuk işçiliği derhâl yasaklanmalıdır. Çocuk işçiliğiyle mücadele sağlam bir yasal zemine oturtulmalıdır. Bana göre, ağır yaptırımlarla, sağlıklı bir yasa çıkarılmalıdır. Onurlu insanların yaşadığı saygın bir ülke olarak Türkiye, imzaladığı uluslararası sözleşmelere uymalıdır. Yurttaşın olsun olmasın, çocuk işçiliğini önlemek için tedbirler alınmalı, destek programları yürürlüğe konmalıdır. Çocuklarını ekonomik gerekçelerle zorla çalıştıran ailelere dönük çok geniş kapsamlı politikalar yürürlüğe konmalıdır. Çocuk işçiliği yasaklansın, 4857 sayılı Yasa uygulansın; çocukların iş yerlerinde ölmesine neden olanların da kalbi kurusun.

Bir başka deyişle, pandemi sürecinde çocukların üstün yararı gözetilmemiş, âdeta çocuklar yok sayılmıştır. Bu süreçte birçok çocuk eğitim hakkından mahrum kalmış, uzaktan eğitime dahi katılamamıştır.

Çocuğun eğitim hakkı, ilk olarak 1948 yılında İnsan Haklar Evrensel Bildirgesi'nde "Herkes eğitim hakkına sahiptir." ifadesiyle yer almıştır. Ayrıca, Birleşmiş Milletler Ekonomik, Sosyal ve Kültürel Haklar Uluslararası Sözleşmesi eğitim hakkıyla ilgili en kapsamlı düzenleme olmasına rağmen iktidar bu konuyu yeteri kadar uygulayamamıştır.

Değerli milletvekilleri, geçtiğimiz hafta bütçesini görüştüğümüz Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığının 2022 yılı teklifinde "Türkiye'de çocuk işçiliği" başlığı yer almıştır. Teklifte yer alan bilgiye göre 2020 yılında tespit edilen çocuk işçi sayısı 12.457 olurken, bu sayının 2021 yılının sonunda 27 bin olması öngörülmektedir. Ancak, Haziran 2021 tarihinde yayınlanan "Çocuk İşçilik Yasaklansın!" başlıklı İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği Meclisi Raporu'na göre, Türkiye'de en az 2 milyon çocuk işçi var, üstelik bu sayı yaz aylarında daha da artmakta ve 5 milyona yaklaşmaktadır. Ancak, hemen belirtmeliyim ki çocukların çalıştırılması yani çocuk işçiliği yasaktır, çocuk işçiliği yasaktır, çocuk işçiliğini...

BAŞKAN CEVDET YILMAZ - Süreniz geçmiş, ben farkına varmamışım, kusura bakmayın.

Lütfen, son cümlenizi alalım.

KANİ BEKO (İzmir) - Çocuk işçiliği konusunda açık ve net söylüyorum: 4857 sayılı Yasa'ya göre 15 yaşın altındaki çocukların çalıştırılması tehlikeli ve riskli olmasıyla beraber, Birleşmiş Milletlerin ve...