KOMİSYON KONUŞMASI

EDNAN ARSLAN (İzmir) - Teşekkür ediyorum Sayın Başkan.

Değerli Bakan, değerli milletvekilleri ve değerli bürokratlar; hepinizi sevgi ve saygıyla selamlıyorum.

İzmir depreminin üzerinden bir yıldan biraz fazla bir zaman geçti. Orada hayatlarını kaybedenlere tekrardan, Allah'tan rahmet diliyorum ve İzmir'e tekrar geçmiş olsun dileklerimi iletiyorum.

Sayın Bakanım, deprem olduğunda sizler oradaydınız, bizler oradaydık ve gerçekten güzel bir çalışma yapıldı. Tüm kurumlar el birliğiyle yerelinden geneline demeden yaraları sarmak adına çalıştık ama Sayın Bakanım, süreç içerisinde bazı sıkıntılar ortaya çıkmaya başladı, belki bunu sizlere iletmişlerdir çünkü 2 tane dernek oluştu orada; hem proje alanı içerisinde hem proje alanı dışında kalanlarla ilgili farklı sorunlar ve sıkıntılar var. Mesela bu, biliyorsunuz, 7 tane proje alanımız var artı 1 de rezerv alanı yani toplam 8 tane proje alanımız var ama bu 7 tane proje alanında şöyle bir sorun var: Oradaki kat yüksekliğini düşürdük, dairelerin metrekaresini azalttık -tamam, doğru, yapılabilir- ama proje alanının dışında olan bazı binalar var, atıyorum, ağır hasarlı. Bu ağır hasarlı binaya rezerv alanından yer verdiniz. Bu kişilerin arsası da kendilerinde kaldı. Sonuç itibarıyla hem oradan yer alma hakları var, rezerv alanından -doğrudur, doğru bir uygulamadır- hem de kendi arsaları kendilerinde. Ama bu yıkılan, ölümlerin yaşandığı yerde insanların daireleri küçüldü kaldı ve sadece orası var. Yani oradaki proje mağdurlarına bir an önce yukarıdan, birer tane daha rezerv alanından daire verilmesini talep ediyoruz. Oradaki insanlar da bunu istiyorlar çünkü hem mağdurlar hem metrekareleri düştü yani bir de ekonomik olarak mağdur olmaya başladı bu insanlar.

Bir de biliyorsunuz, orada ağır hasarlı var, orta hasarlı var, hafif hasarlı var proje alanları içerisinde; kimini afet kanunu olan 7269'a göre, kimini 6306'ya göre değerlendirdiniz. Yani orada da aynı proje alanı içerisindeki insanların birtakım evleri resen yıkıldı, onlar da bu anlamıyla mağdur edildi. Ağır hasarlı olanlar, evleri yıkılanlar, afet kanunundan faydalanıyor ama diğer taraftakiler maalesef bu haktan faydalanamıyorlar, onlar kentsel dönüşüme tabi oldular; bu da aralarındaki eşitsizliği bozuyor. Ya, aslında sorun şuradan kaynaklanıyor Sayın Bakanım, siz de çok iyi biliyorsunuz; bir bina ya oturulabilir ya oturulamaz. Yani hasarlı, az hasarlı, çok hasarlı, orta hasarlı; ya, bunlar kafa karıştırıyor. Yani bizim bir an önce mevzuatımızda bunu düzeltmemiz lazım. Yani bir binaya "oturulabilir" ya da "oturulamaz" diyelim; "oturulamaz" dediğimizin hepsini de ilgili kanuna tabi tutalım, afet kanununa, "oturulabilir" dediğimize de zaten vatandaş gitsin, evinde otursun. Yani burada bu tarz bir mağduriyet var, bu mağduriyetin giderilmesini ben talep ediyorum.

Şimdi, bizim Bayraklı ilçemizde oldu bu en büyük yıkım. Belediyenin ciddi sıkıntıları var Sayın Bakanım, siz orada belediyenin vergi borçlarıyla ilgili talimat vermiştiniz çünkü geliri azaldı bu belediyenin. Vergi borçlarına yönelik olarak Çevre, Şehircilik İl Müdürlüğünün ekspertizini yaptığı 33 alanla ilgili "İlgili bakanlıklar bu yerleri alsınlar, vergi borçlarından mahsuplaşsınlar." dendi. Çevre, Şehircilik İl Müdürlüğüyle bu konu çalışıldı, 33 tane dosya Çevre, Şehircilik İl Müdürlüğünün filtresinden geçerek size geldi ama bunların sadece 2 tanesi kabul edildi, geri kalanlarla herhangi bir şekilde mahsuplaşmaya gidilmedi. Yani akıbeti nedir bu dosyaların? Yani oradan o mahsuplaşmayı yapacak mıyız, yapmayacak mıyız? Onu da ben sizden öğrenmek istiyorum.

Tabii, Sayın Bakanım, bu deprem işi insanların psikolojisini bozdu. Bizim de yapmamız gereken ki yapıyoruz da ama sanki bir yerlerde eksik kaldık. Özellikle, bu proje alanı içerisindeki insanların çok daha büyük bir mağduriyet yaşadığını görüyorum; evlerinin metrekareleri azaldı, bir senede imza attılar, ne ödeyeceklerini bilmiyorlar, aynı ada içerisinde az hasarlı bina da yıkıldı, onu da resen yıktık ama onu 6306'ya, 6/A'ya göre kentsel dönüşümle yaptık. Bu krediler, 2 komşunun kendi aralarında bile sorun yaşamasına neden olmaya başladı. Yani "Benim evim, binam sağlamdı, Bakanlık geldi, resen yıktı, benim hiçbir günahım yok, yıkmasalardı evimi, ben ekonomik olarak mağdur oldum." diyorlar. Bakanlığımızın bu konuda bir finans modeli üzerinde çalışmasını ama özellikle proje alanı içerisinde kalan, yıkılmış evi olan kişilere birer konut hakkının daha rezerv alanından tanınmasını talep ediyorum.

Teşekkür ediyorum.