KOMİSYON KONUŞMASI

HASAN BALTACI (Kastamonu) - Teşekkür ediyorum Başkanım.

Öncelikle, Çevre ve Şehircilik Bakanlığımızın 2022 yılı bütçesi hayırlı uğurlu olsun.

Bildiğiniz gibi, 11 Ağustosta belki Türkiye tarihinin ama kesin olarak Kastamonu tarihinin en büyük sel felaketiyle karşı karşıya geldik. Bu sel felaketiyle ilgili nedenleri, sonuçları ve bundan sonra yapılması gerekenlerle ilgili birçok açıklama yaptık ama bunun Meclis çatısı altında derli toplu konuşulabilmesi ve sonuçlarının ortaya konulabilmesi açısından bir araştırma komisyonu kurulması önergesi vermiştik. Eğer o önergemiz AKP ve MHP oylarıyla reddedilmemiş olsaydı, bugün, bu felaketle ilgili konuşmak için çok daha fazla zamanımız olurdu. Ben, bana ayrılan bu beş dakika içerisinde birkaç önemli hususu belirterek bu konuyla ilgili, acil alınması gereken önlemlerle ilgili Sayın Bakanın bilgisine sunmak istiyorum.

Öncelikle, Kastamonu'daki bu felaketten dolayı tam 9 tane ilçemiz zarar gördü; Abana, Azdavay, Bozkurt, Cide, Çatalzeytin, Devrekani, İnebolu, Küre ve Şenpazar ilçelerimiz büyük hasar gördü. Özellikle, 64 insanımızı kaybettiğimiz Bozkurt en büyük hasarı gören ilçelerden bir tanesi. Yalnız, bu ilçelerin 8 tanesi afet bölgesi kapsamına alınırken 1 tanesi, o da Cumhuriyet Halk Partisinin yönetmiş olduğu Cide ilçesi ne yazık ki afet bölgesi kapsamına alınmadı. Sel felaketi dolayısıyla Cide ilçemizin su isale hattı büyük zarar gördü ve zaten borçla devralmış olduğumuz Cide Belediyesinde, su isale hattını onarmak için 2 milyon daha masraf yapmak zorunda kaldık ama devletten bu 2 milyonun karşılığında, bugüne kadar Cide Belediyesine gönderilmiş tek bir kuruş yoktur. Bu haksızlığın bir an önce giderilmesini talep ediyorum.

Bununla birlikte, acil olan birkaç husus var. Bu konularda belirsizlikler var ve yetersizlikler var. Bu belirsizlikler ve yetersizliklerin bir an önce giderilmesi lazım. Nedir bunlar? 3 tane konu var.

Bir tanesi, Abana ve Bozkurt Sanayi Sitesi'yle ilgili belirsizlik.

Diğeri, Bozkurt'ta yapılacak olan yeni konutlarla ilgili, özellikle "Kim, bu konutlara nasıl hak sahibi olacak? Ödemeler nasıl yapılacak?"la ilgili bir belirsizlik.

Bir diğeri: Bozkurt'ta evleri hasar görenlere yapılan yardımların yetersizliğiyle ilgili belirsizliklerin bir an önce giderilmesi gerekiyor. Neden bahsediyorum? Şimdi, vatandaş, yurttaş gelmiş Bozkurt ilçesine, orada bir ev almış. Yirmi yıl, otuz yıl çalışmış. Belki emekli ikramiyesini oraya yatırmış. Yetmemiş, belediyenin iskân verdiği yani "Sen burada güven içerisinde, huzur içerisinde, sağlıklı bir şekilde oturabilirsin." dediği bir evi konut kredisiyle almış. Daha sonra sel felaketiyle karşı karşıya geldiğinde, iskân verilen bu evin maalesef riskli alanda kaldığı tespit edilmiş ve devlet tarafından yıkılmış. Şimdi bu insanlara yeni konutlar yapılacak ama bizim duyduğumuz şu: Bu insanlar bir taraftan, yıkılan evlerinin yani belediyenin iskân verdiği ve sonrasında yıkılan evlerinin kredi borçlarını ödemeye devam edecekler, bir taraftan da Çevre ve Şehircilik Bakanlığının, TOKİ'nin yapmış olduğu yeni konutların önemli bir bölümüne tekrar borçlanarak ev sahibi olacaklar. Şimdi, bu, vicdana sığan bir tutum değil. Sadece Bozkurt için ve yangın bölgesi de dâhil olmak üzere Türkiye'den 996 milyon lira yani 996 trilyon yardım toplandı. Devlet elini hiç cebine atmadan yani yurttaşların ödediği vergiye hiç dokunmadan aslında orada hasar gören iş yerlerini ve konutları ücretsiz yapabilecek imkânlara sahipken insanlar bir taraftan kredi ödeyecekler, bir taraftan da gidecekler, yeni konutlarını önemli bir bölümünü para karşılığında alacaklar.

Bununla birlikte, özellikle sanayi esnafı çok dertli. Niye dertli? Çünkü iş yerlerini kaybettiler. İş yerlerini kaybettikleri için üretim yapamaz durumdalar, gelir elde edemez durumdalar. Şu anda sanayinin yapılmasıyla ilgili belirsizlikler devam ediyor. "Projesi nasıl olacak, hak sahipleri bu projeden nasıl yararlanacak ve ödeme koşulları nasıl olacak?"la ilgili, sanayi esnafı Çevre ve Şehircilik Bakanlığından ve ilgili kurumlardan bir an önce açıklama bekliyor. Sayın Bakan, bizim talebimiz, bu 996 trilyonun son kuruşuna kadar bu sel felaketinde zarar gören insanlarımızın yararına kullanılmasıdır.

Bir diğer husus -hızlı hızlı geçiyorum ama- evleri hasar görenlere 50 bin lira yardım yapıldı ve denildi ki: "Siz bu 50 bin lirayla hem evinizi onarın hem de eşyalarınızı yeniden alın." Ama inşaat maliyetlerinin bugünkü fiyatları dikkate alındığında 50 bin lirayla insanların evlerini onarması mümkün değil. Evlerini onarsa eşyalarını yenilemesi imkânsız. Bugün eşya yardımı yapılmayan birçok insan var.

Ve şunu öğrendim -üzülerek söylüyorum- eşya yardımının...

OTURUM BAŞKANI ABDULLAH NEJAT KOÇER - Sayın Baltacı, lütfen tamamlar mısınız.

HASAN BALTACI (Kastamonu) - Sayın Başkanım, bir dakika, bu çok önemli.

...devlet tarafından değil, hayırseverler tarafından yapıldığı ve geldikçe mağdur olanlara ulaştırılacağı söyleniyor. Evet, hayırseverler başımızın tacı ama bu ülkede bir devlet olduğunu Bozkurtlular hissetmeliler. Eşya yardımı bizzat devlet tarafından yapılmalıdır.

Teşekkür ediyorum.