ALİ FAZIL KASAP (Kütahya) - Sayın Başkan, teşekkür ediyorum.

Sayın Başkan, değerli Komisyon üyeleri, Sayın Bakan, sayın bürokratlar, sayın basın mensupları; hepinizi şahsım ve partim adına saygıyla selamlıyorum.

Sayın Bakan, "Kütahya'yı çevre ve şehircilik yatırımlarıyla kalkındıracağız." diye kendi sosyal medyanızdan da paylaştığınız üzere, 2020 yılının Temmuz ayında bir sosyal medya paylaşımınız var; burada 9 tane projeden bahsetmişsiniz, şu anda bir yılı geçti ve bunlarla ilgili hiçbir ilerleme yok, bir tek millet bahçesi dışında.

Sayın Bakan "Kütahya'yı yatırımlarla kalkındıracağız." diyorsunuz, "Kütahya'yı bir turizm merkezi yapacağız." demişsiniz ama bu zaman zarfında, Kütahya'da 2 tane turizm merkezi olan daha önceki Emet ve Esire Termal Turizm Merkezlerinin turizm merkezi statüsü kaldırıldı. Bu konuda samimi olduğunuza inanıyorum, bu konuda gerekli tedbirleri almanız gerekiyor.

Emet arseniğiyle ilgili çok ciddi bir sıkıntı var -daha önce basına da yansımıştı- yaklaşık 2011 yılında Pamukkale Üniversitesi ve Dumlupınar Üniversitesinin yaptığı araştırmalarda. Demin demişlerdi ki "Hani, insani boyutundan hiç bahsetmiyorsunuz. İnsan öncelikli, insanı yaşatın." kavramları gelmişti. Sayın Bakan, burası çok önemli, özellikle vurgulamak istiyorum: Emet'teki sudaki arsenik oranı Dünya Sağlık Örgütü kriterlerinin kabul ettiği oranın 350 katı üzerinde, bor oranı da bu suda 8 bin kat fazla, Emet'teki çayda ve bu insanlarımız bunu içiyor. Affedersiniz, dünyada hayvanların bile kullanmasının uygun görülmediği suyu yaklaşık yirmi otuz yıldır, kırk yıldır biz insanlarımıza içiriyoruz. Su temin edilmediği gibi bu bor endüstrisinden kaynaklanan su ve toprak kirliliğiyle ilgili nötralizasyon çalışmasını Çevre Bakanlığının hiçbir birimi yapmıyor Sayın Bakan. İnsanlarımızı zehirlemeye devam ediyoruz. Emet, Türkiye'nin en çok kanser oranına sahip olan ilçelerinden birisidir. 27 tane okulu bu pandemi döneminde yık-yap şeklinde yazın yıktınız ve çocuklarımız şu anda pandemiden kırılıyor, Kütahya'da çocuk ölümleri var coronadan dolayı, Covid-19'dan dolayı ve okullar yapılamadı Sayın Bakan.

Sayın Bakan, Türkiye'nin Alplerinden olan bir yer; Avcılar ve Örencik, Tavşanlı ve Simav ilçesine bağlı, Sındırgı'ya kadar, Bursa'ya kadar birçok arazinin sulandığı alanda arsenikli altın madenine "ÇED Olumlu raporu" verdiniz.

Bir de Kütahya'ya geldiğinizde söz verdiğiniz üzere, bakın, kendi sosyal medya paylaşımınızda yer alıyor, diyorsunuz ki: "Frig Vadisi'ni ihya edeceğiz. Frig Vadisi'nde turizm tesisleri açılacak, yürüme alanları açılacak." Bakın, halk orada bir kulübe kurmuş, maden kulübesi. Sayın Bakan, bakabilir misiniz? Bakın, Eskişehir'de Frig Vadisi Turizm Merkezi, Afyon'da turizm merkezi, Kütahya'da maden alanı. Siz ÇED raporunu pozitif verdiniz, olumlu verdiniz buraya, Frig Vadisi'ne verdiniz Sayın Bakan. Frig Uygarlığı'nın olduğu, Kral Midas'ın yaşadığı yere şu anda siz maden ruhsatı verdiniz; "ÇED Olumlu" Frig Vadisi'ni yok mu edeceksiniz, gerçekten burayı, tarihî alanı koruyacak mısınız? Bu çok önemli. Verdiğiniz sözün tam tersini yapıyorlar. Haberiniz inşallah olur bundan sonraki aşamada. Frig Vadisi kalsın diyorum. Bu konu çok önemli.

Yine, aynı şekilde, geçen gündeme gelmişti, Kütahya Haydarlar köyünde Kurtuluş Savaşı'nın geçmiş olduğu arazi var, siperler var, mevziler var ve sizin Bakanlığınıza bağlı birimler buraya maden ruhsatı veriyor, mermer madeni ruhsatı veriyor. Yaklaşık 10 tane ruhsat başvurusu var, 1 tanesi şu anda faaliyette. Diğerleri için de acaba durdurmayı düşünüyor musunuz?

Bu konuda, özellikle, demin Sayın Çelebi söylemişti, "Olumsuz şeylerden bahsediyorsunuz." diye. Sayın Bakan, nasıl bahsetmeyelim? Dünyada insanların içmesi için uygun görülmeyen suyu siz yıllardır içiriyorsunuz insanlara. Affedersiniz, hayvanların bile içmesi uygun olmayan su, sulamada kullanılmayan su, 8 bin kat bor içeriyor. Dünyada bunun örnekleri var; bir Bangladeş'te var, bir Amerika'da var. Bu suyu nötralize edebiliyorlar, detoksifikasyon yapabiliyorlar ama bizim Çevre Bakanlığının bu konuda duyarsız olması kabul edilebilir bir şey değildir. İnsanlarımız kanserden ölüyorlar.

BAŞKAN CEVDET YILMAZ - Teşekkür ediyorum.

ALİ FAZIL KASAP (Kütahya) - Tamam, diyoruz ki: "Bor en stratejik maden." Ama insanlarımızın da bu zulme maruz kalmaması gerekiyor.

Teşekkür ediyorum.