ERHAN USTA (Samsun) - Evet, teşekkür ederim Sayın Başkan.

Sayın Bakanım, hoş geldiniz.

Şimdi, bakın, ben yaklaşık otuz yıldır bu Plan ve Bütçe Komisyonunu takip ediyorum. Uzman yardımcısı olarak ilk girdik Planlamaya, buraya geldik, o günden bu güne değişik pozisyonlarda hep geliyoruz.

Yürütme tarafından yasamanın bu kadar aşağılandığı bir ortamı ben hiç görmedim Sayın Başkan, hiçbir şekilde görmedim. Siz de takip etmişsinizdir. Ben Planlamada bütçe kamu maliyesine baktığım için yani bütün vergi kanunlarında, harcamayla ilgili her şeyde, her bütçe görüşmesinde biz buradaydık, böyle bir şey hiç olmadı. Şimdi, burada, elbette herkes birbirine karşı saygılı olacak ama şu var: Yani Sayın Bakan buraya geliyor... Tabii, elbette, Sayın Bakanımızı tenzih ediyorum, zaten öyle bir şey olmayacaktır bugün ama buraya gelen sayın bakanın bizi dinlemesini bize bir lütuf olarak görmemesi lazım. "On saattir ben sizi dinliyorum arkadaş." Dinleyeceksin tabii ya. Bir yıl boyunca milyarlarca lira para harcıyorsun, bir gün gelip burada hesap veriyorsun. Şimdi, bu hesabı vermekten kaçınmak... Hesap vermek kötü bir şey değil. "Hesap verebilirlik" diyoruz ya, 5018 sayılı Kamu Malî Yönetimi ve Kontrol Kanunu'nda, çağdaş bütün mali yönetim sistemlerinde mali yönetim olmasını... Çağdaş bütün yönetim sisteminde hesap verme vardır yani burada tavır... Bak, ilk gününden itibaren, bu, Fuat Oktay'la birlikte başlamıştır ve düne kadar devam etmiştir Sayın Başkan.

BAŞKAN CEVDET YILMAZ - Evet, teşekkür ediyorum...

ERHAN USTA (Samsun) - Bir saniye efendim, bir saniye...

Burada da Başkanlık Divanı olarak sizin büyük bir sorumluluğunuz olduğunu düşünüyorum.

BAŞKAN CEVDET YILMAZ - Evet, teşekkür ederim, sağ olun.

ERHAN USTA (Samsun) - Çünkü siz bu konuya daha dikkatli yaklaşabilirsiniz, bakanları bu konuda uyarabilirsiniz. Bizim arkadaşlarımızı, bu tarafı bir şey olursa zaten uyarıyorsunuz; burada sorun yok. Bu tarafı zaten uyarıyorsunuz ama bakanlara karşı bu uyarıyı yapmadığınız için iş bu noktaya geliyor. Ya, nedir böyle? Yani hiçbir milletvekilini dinlemeden bir bakanın orada oturması gibi bir şey düşünülebilir mi? Dünyanın hangi parlamentosunda böyle bir şey görülmüş? Yani böyle bir şey olamaz. Ben burada sorumluluğun AK PARTİ Grubunda olduğunu ve özellikle de Sayın Başkan, bu konuda sorumluluğun sizde olduğunu düşünüyorum. Siz daha iyi yönetirseniz aslında bunların hiçbirisiyle biz karşılaşmayız. Burada da yüce Parlamentonun da Gazi Meclisin de biraz daha onurunu, vakarını korumuş oluruz.

Teşekkür ederim.