CEMAL ÖZTÜRK (Giresun) - Sayın Başkanım, değerli arkadaşlar; dün akşamki hararetli tartışmalardan sonra böyle bir usul tartışmasına başlandı. Farkındaysanız, zaman zaman bu hararetli tartışmalar oluyor, zaman zaman uhuletle ve suhuletle geçiyor. Burada önemli olan... Tabii ki bizim burada, Plan ve Bütçe Komisyonunda üye olan arkadaşların sükûneti sağlama görevi var elbette ama özellikle dışarıdan gelen milletvekili arkadaşlarımız burayı âdeta bir gösteri merkezine dönüştürme ihtiyacı hissediyorlar veya dönüştürüyorlar. Bakanlarımız da sabah saat 10.00'dan itibaren gece...

ÜNAL DEMİRTAŞ (Zonguldak) - Yanlış oldu bu Sayın Başkan.

SİBEL ÖZDEMİR (İstanbul) - Bunu kabul etmiyoruz.

BAŞKAN CEVDET YILMAZ - Değerli arkadaşlar, dinleyelim, lütfen.

CEMAL ÖZTÜRK (Giresun) - Sabah ondan itibaren zaman zaman gece ona kadar yani on iki saatlik bir süre orada oturuyorlar.

SİBEL ÖZDEMİR (İstanbul) - İç Tüzük'ü değiştirin o zaman.

CEMAL ÖZTÜRK (Giresun) - Elbette, bizler, bütün milletvekili arkadaşlarımız çoğunlukla dışarı çıkıyor, dinleniyor, hava alıyor ama takdir edersiniz ki bakanlar âdeta orada çakılı gibi o kadar süre dinliyor. Sonra cevap verme sırasında laf atılıyor.

SİBEL ÖZDEMİR (İstanbul) - Bu bir mazeret olamaz!

BAŞKAN CEVDET YILMAZ - Değerli arkadaşlar, bir dinleyelim, lütfen.

MEHMET BEKAROĞLU (İstanbul) - Neyi dinleyelim ya!

CEMAL ÖZTÜRK (Giresun) - Bir saniye, ben görüşlerimi söyleyeyim Bekaroğlu.

BAŞKAN CEVDET YILMAZ - Görüşlerini söylüyor.

CEMAL ÖZTÜRK (Giresun) - İkinci bir husus, bazı arkadaşlar yeni sistemi hâlâ kavrayabilmiş değil.

MEHMET BEKAROĞLU (İstanbul) - Nedir yeni sistem? Parlamentoya hakaret mi?

CEMAL ÖZTÜRK (Giresun) - Milletvekilliğinden gelmeyen bakan arkadaşlarımıza sanki bir memur muamelesi yapıyorlar; bu son derece yanlış. Dün bir arkadaşımız Bakan Bey'e oradan açıkça "Yalan söylüyorsun." ifadesi kullanınca... Yani bu yakışıksız bir ifade, temiz bir dil değil.

Değerli arkadaşlar, Bakanlarımız da seçilmiş Cumhurbaşkanının atadığı bakanlar ve yeminle buraya geliyorlar. Onlar da milletvekilleri kadar anayasal görevlerini yapıyorlar. Dolayısıyla, bunu kabul etmesi lazım bazı arkadaşların, tenzih ediyorum, hepiniz için söylemiyorum tabii. Ama Sayın Lütfi Bey, Hazine ve Maliye Bakanımız, daha önceki, bir önceki Başkanımız bizim. Şimdi, bazı arkadaşlarımızın -yine tırnak içinde söylüyorum- milletvekilliğinden gelmiş bakanlarımıza bakışıyla hani, Cumhurbaşkanımız tarafından görevlendirilmiş bakanlarımıza bakışı farklı olduğundan bu problemler kaynaklanıyor. Âdeta kaldı ki mesela bakanlarımızın...

MEHMET BEKAROĞLU (İstanbul) - Niye...

BAŞKAN CEVDET YILMAZ - Sayın Bekaroğlu, lütfen, rica ediyorum.

CEMAL ÖZTÜRK (Giresun) - ...yanındaki bürokrat arkadaşların orada söz hakları yok. Bürokratlara bir milletvekili açıkça hakaret etti. Yani Twitter'dan, sosyal medyadan topladığı şeylerle itham ediyor. Sayın Bakan da bürokratı, genel müdürü cevap veremediği için onun adına cevap veriyor, verilen cevabı da tahammülle dinlememiz lazım. Elbette siz AK PARTİ Grubundan bu sorumluluğu bekliyorsunuz ama biz de sorumlu muhalefete davet ediyoruz bazı arkadaşları. Sorumlu muhalefet de demokrasinin esasıdır. Dolayısıyla, burada yarısını geçmek üzereyiz görüşmelerin, bugüne kadar öyle böyle hararetli tartışmalar olsa da bir noktaya doğru gidiyoruz. Bundan sonra da inşallah, temiz bir dille, sabırla bakanlarımızı da dinleyelim, cevaplarını versin, beğenmeyebilirsiniz...

GARO PAYLAN (Diyarbakır) - Bakanlar da saygı göstermeli.

CEMAL ÖZTÜRK (Giresun) - Elbette saygı göstermeliler. Sayın Başkan bakanları da zaman zaman bu konuda uyarıyor, ikaz ediyor ama gürültüden anlaşılmıyor ki.

Ben sonuç olarak şunu söylemek istiyorum: Hepimiz sorumluyuz, elbette biz iktidar grubu olarak belki daha fazla sorumlu gibi gözüksek bile arkadaşlar, demokrasilerde muhalefet de iktidarın sorumluluğunu hep birlikte, ülkenin sorumluluğunu üstlenmek gibi bir mecburiyete, bir yükümlülüğe sahiptir. O bakımdan benim de sizden AK PARTİ Grubu adına istirhamım şu: Bilhassa günübirlik gelen arkadaşlarımız, burada yüksek sesle, itham edercesine hem bizim konuşmacıları hem sayın bakanları, Hükûmeti... İşi şova dönüştürdüklerinde sözcü arkadaşlar yani özellikle grupların sözcüleri kendi gruplarını ikaz etsinler. İkaz ederlerse buradaki konuşma veya görüşmeleri daha suhuletle götürebiliriz.

ÜNAL DEMİRTAŞ (Zonguldak) - Sayın Başkan, günübirlik konuşmacı değiliz.

MEHMET BEKAROĞLU (İstanbul) - "Günübirlik" ne demek?

BAŞKAN CEVDET YILMAZ - Teşekkür ediyorum Sayın Öztürk.

CEMAL ÖZTÜRK (Giresun) - Ben hepinize teşekkür ediyorum. Bakın, yine konuşmalar, gürültüler arka taraflardan geliyor, sorun burada.

ÜNAL DEMİRTAŞ (Zonguldak) - Sayın Başkanım, "günübirlik konuşmacı" hiç uygun olmadı.

BAŞKAN CEVDET YILMAZ - Değerli arkadaşlar, aynı şeyi yapıyoruz. Bakın, usulle ilgili tartıştığımız şeyi burada yapıyoruz. Lütfen dinleyelim.

ÜNAL DEMİRTAŞ (Zonguldak) - "Günübirlik konuşmacı" diyor bize ya Başkanım, 600 milletvekilinden biriyiz biz, günübirlik konuşmacı değiliz.

CEMAL ÖZTÜRK (Giresun) - Elbette, milletvekili arkadaşların konuşma hakkı var, ben buna müdahale etmiyorum ama temiz bir dil kullanalım.

BAŞKAN CEVDET YILMAZ - Cemal Bey gayet uygun bir üslupla fikirlerini söylüyor. Katılmayabilirsiniz ama müdahale etme hakkınız yok değerli arkadaşlar, böyle bir şey yok.

CEMAL ÖZTÜRK (Giresun) - Arkadaşlar, ben kimseyi itham etmiyorum, gördüğüm manzarayı yorumluyorum. Buradan görünen manzara o.

MEHMET BEKAROĞLU (İstanbul) - Ya "günübirlik" ne demek ya?

CEMAL ÖZTÜRK (Giresun) - Arkadaşlar, kimse kimseye durduğu yerden yüksek sesle konuşmaz ama bir bakana"Yalan söylüyorsun." ithamı son derece yanlıştır.