MEHMET ALİ ÇELEBİ (İzmir) - Teşekkürler Sayın Başkan, kıymetli heyetinizi saygıyla selamlıyorum.

Millî Savunma Bakanlığımızın kıymetli bürokratları, Sayın Bakan; hoş geldiniz.

Sözleşmeli erlerimiz, uzman çavuşlarımız, astsubaylarımız, binbaşılarımız, sivil memurlarımız; onlarla ilgili özlük haklarını hep söyledim. Bu konularda da en çok kanun teklifi, soru önergesi, araştırma önergesi veren benim. Her şeyin en güzelini hak ediyorlar. Diğer vekillerimiz de sorunları tekrar dile getirdi. Bu konuya hâkimsiziniz. Sorunlarını ve isteklerini takip etmeye devam edeceğiz.

Değerli milletvekilleri, Türkiye kuşatılıyor. Sorularım var, hep beraber düşünelim: Türk Silahlı Kuvvetlerinin en seçkin personeli kumpas davalarla neden FETÖ'cüler eliyle hedef alındı? 15 Temmuz darbesi başarılı olsa ne yaşardık? S-400 alınınca neden bu kadar kıyamet koptu? F-35'ler neden verilmiyor? Suriye'de PKK/PYD'ye 40 bin tır silah neden verildi? Avrupa'nın tek nükleer gücü Fransa neden açıktan "Yunanistan'ı desteliyorum." dedi? 12 mil neden gündemde? Gayriaskerî statüdeki adaları neden silahlandırıyorlar? EGEAAYDAK durumundaki egemenliği devredilmemiş 153 ada, adacık, kayalıklar konusunda neden oldubitti yapmak istiyorlar?

Türkiye, maalesef, ne pahasına olursa olsun iktidarda kalmak isteyenler veya ne pahasına olursa olsun iktidara gelmek isteyenler arasında sıkışmış durumda. Biz Memleket Partisi olarak burada, makuliyeti soğuk kanlı bir şekilde temsil ediyoruz ve 10 önerimiz var:

1) Atatürk yola çıkınca "Vatan bir bütündür, parçalanamaz." demişti. Biz bunu bugün şöyle okuyoruz: "Ana vatan, yavru vatan, mavi vatan, gök vatan bir bütündür; parçalanamaz." diyoruz. Terminolojide denizlerimiz için "mavi vatan" kullanılıyor, semalarımız için de "gök vatan" kullanılmasını öneriyoruz. Bu, uzay egemenlik hakları dâhil hepsini kapsamaktadır. Mavi vatanda geç kaldık, gök vatanda geç kalmayalım diyoruz.

2) Ege Ordusunun adını "Ege-Akdeniz Ordusu" olarak değiştirip mavi vatana verilen önemin gösterilmesini istiyoruz. Akdeniz Bölgesi'nde sahil şeridindeki illerde buna uygun birlik yapılanmasını kuralım, Kıbrıs Deniz Üssü inşaatını da hızlandıralım diyoruz.

3) Anıtkabir'de Ata'nın mezarı etrafında toprak dolu kaplar var. Burada mavi vatan deniz sularını içeren kaplar da 81 vilayet kabı yanına konulmalı ki dünya şunu bilmeli: "Türkler denizcileşiyor. Artık vatanları için kara toprağın yanında mavi denize de gömülmeyi göze aldılar." Bunu önemsiyoruz.

4) Askerî hastaneleri açalım, Millî Savunma Bakanlığına bağlayalım, bu konuda direnmeyelim. Asker yaralanırsa "Emin ellerdeyim." diye hissetsin.

5) Askerî liseleri açalım, harp okullarını Silahlı Kuvvetlere bağlayalım.

6) Ordu siyasetin emrinde olmalıdır, evet ama siyasetin oyuncağı olmamalıdır diyoruz. İlgili-ilgisiz sivillerle doldurulan Yüksek Askeri Şûra yapısını değiştirmeyi teklif ediyoruz.

7) Türk Silahlı Kuvvetlerini afetlerde daha etkin kullanmak için tedbir alalım. Özellikle orman yangınları konusunda Hava Kuvvetlerinin bir filo kurmasını talep ediyoruz, öneriyoruz.

8) Kumpas davalardaki tahribatı giderelim, FETÖ'yle mücadelede kararlılık gösterelim istiyoruz. Bu davalarda hayatlarını kaybedenler niye hâlâ şehit sayılmadı? Merak ediyoruz. Yani biz orada terör saldırısı altında değil miydik? Bunu sormak istiyorum. Hukuku silah olarak kullanmadılar mı? Kullandılar.

9) Aynı şekilde, 15 Temmuz gecesi hiçbir eyleme karışmayan, erinden subayına kadar, fark etmez, askerî personele müebbet verilmesi FETÖ'nün ekmeğine yağ sürüyor. Orada mağdurlar oluştu. FETÖ buradan mağduriyet devşiriyor. Bunu engellemek gerekir. "Suçlu için ceza, masum için özgürlük" demek olan adaleti istiyoruz.

10) Askerî yargı sistemi tekrar kurulmalıdır diyoruz.

Bizim önerilerimiz bunlar.

Tezkere konusuna gelmek istiyorum. Biz açıktan, net olarak "evet" dedik. Memleket Partisi, Atatürk'ün izinde antiemperyalist bir partidir. Millî konularda emperyalistlerin ekmeğine yağ sürmeyeceğiz. Teröriste 40 bin tır silah verilmesine ses çıkarmayıp savunma bütçesine laf edenlerden olmayacağız. "Mavi vatan yayılmacılıktır." demeyeceğiz. Tezkereye "evet" dediğimizde ben iki cümle kurdum. Bir: "Atatürk cumhuriyeti ilelebet yaşayacaktır." Burada "Kürdistan" lafı filan edildi, vatan içinde vatan asla aratmayız. İki: "Kuvayımilliye dimdik ayaktadır:" dedim. Kuvayımilliye nedir? Atatürk'ün tanımıyla: "Kuvayımilliye, namuslu bir insanın yastığının altındaki tabancaya benzer. Namusunu koruması için herhangi bir ümidi kalmadığında hiç olmazsa intihar etmeye yarar." demiştir Mustafa Kemal Atatürk.

BAŞKAN CEVDET YILMAZ - Son cümlelerinizi alalım.

MEHMET ALİ ÇELEBİ (İzmir) - Namusumuzu, topraklarımızı, denizlerimizi, birlik beraberliğimizi, kardeşliğimizi koruyacağız. Kuvayımilliye ruhuyla görevlerinin başında olan kahraman Türk ordusuna sonsuz selam olsun diyorum.

Bütçenin hayırlı olmasını diliyorum.

Saygılarımla...