EROL KATIRCIOĞLU (İstanbul) - Tamam, tamamlayalım Sayın Başkanım.

Şimdi, Orhan arkadaşımız, zehirli bir dil kullanmaktan vesaireden bahsediyorsun. Ya, Allah aşkına, burada...

MEHMET BEKAROĞLU (İstanbul) - Bu arada, dolar 10,5 lira oldu.

EROL KATIRCIOĞLU (İstanbul) - Bir dakika, müsaade edin.

Ben, buraya geldiğimde, Sayın Başkanın yanına gittiğimi sen "Kürsüye baskın." diye niteledin ya "Kürsüye baskın yapıyorsunuz." dedin. Yani bu, o sıradaki durumu anlatan bir cümle miydi? Hiç beklemediğim bir şeyi söylüyorsunuz ya! Yani arkadaşlar kusura bakmayın ama bizi tanımadınız mı bunca zamandır? Biz, burada, niye maraza çıkaralım ya! Biz düşüncelerimizi söylemek istiyoruz ve bunu yaparken de sizle niye kavga edelim biz? Hepinizi tanıyorum ve hepinizle de iyi ilişkilerimiz var. Ben, şimdiye kadar, kimseye kötü bir laf ettim mi sizin cepheden? Etmedim. Var mı şahidi? Yok.

EKREM ÇELEBİ (Ağrı) - Bakana ettin.

EROL KATIRCIOĞLU(İstanbul) - Ya arkadaşım, Bakana ettim evet, Bakana ettim çünkü Bakan terbiyesizlik yapıyordu, ne yapayım? Allah Allah! Arkadaşlar ama...

BAŞKAN CEVDET YILMAZ - Arkadaşlar, artık tamamlamamız gerekiyor, rica ediyorum.

EROL KATIRCIOĞLU(İstanbul) - Cevdet Bey, bir dakika müsaade edin, bir cümle daha söyleyeyim. (AK PARTİ sıralarından gürültüler)

Arkadaşlar, bir dakika müsaade edin.

SALİH CORA (Trabzon) - Sayın Başkan...

BAŞKAN CEVDET YILMAZ - Salih Bey, devam etmemiz gerekiyor rica ediyorum. Artık tamamlayalım.

EROL KATIRCIOĞLU(İstanbul) - O tartışmayı sokmanıza gerek yok, onu ayrıca konuşabiliriz ama benim sizden ricam şu: Burası Plan ve Bütçe Komisyonu arkadaşlar ya Plan Bütçe Komisyonu; belli bir düzeyi olması lazım, biz nelerden konuşuyoruz ya! Bunun için mi geldik buraya biz, bunun için mi zaman ayırıyoruz, sabahın köründe geliyoruz buraya! Yapmayın arkadaşlar, bizim böyle bir niyetimiz yok. Eğer bunu anlamıyorsanız o zaman, sorun, anlatalım. Bizim böyle bir sorunumuz yok ki, burada marazayı niye çıkaralım ki?