MUSTAFA HÜSNÜ BOZKURT (Konya) - Sayın Başkanım, siz daha önce Savunma Sanayi Müsteşar Yardımcılığı da yaptığınız için bilgilisinizdir diye öğrenmek için soruyorum, çünkü Komisyonumuzun diğer üyelerinin millî savunmayla ilgisi sadece yedek subaylık ya da askerî hekimlik düzeyinde.

BAŞKAN - Yok. Var, var, içimizde çok kıymetli arkadaşlar var.

MUSTAFA HÜSNÜ BOZKURT (Konya) - Bir tek Dursun Bey profesyonel olarak alakalı. Ben şunu sormak istiyorum söylediğinizden hareketle: "Savunma sanayisi iş birliği anlaşmaları bunlar." dediniz, yani ürün satmaktan daha ziyade karşılıklı savunma sanayini geliştirmek...

BAŞKAN - Şimdi, "pazarlama" deyince biraz karşı da şey alıyor. Bakın şunu ifade edeyim: En geri kalmış ülke bile "Gelip benim ülkemde mal satın." demiyor, "İş birliği yapalım, ben de burada bir şeyler üreteyim." diyor.

MUSTAFA HÜSNÜ BOZKURT (Konya) - Yok, ben de tam onu soracağım. Yani bu anlaşmalar eğer... Türkiye'de tabii savunma sanayisi ne kadar gelişmiştir bilmiyorum ama özellikle Kıbrıs Harekâtı'ndan sonra...

BAŞKAN - Gelişme aşamasında, iyiye gidiyor, evet.

MUSTAFA HÜSNÜ BOZKURT (Konya) - ...kendi savunma sanayimizi kurma yolunda aşağı yukarı kırk yıldır çok önemli mesafe alındığını biliyorum.

BAŞKAN - Doğru efendim.

MUSTAFA HÜSNÜ BOZKURT (Konya) - Bu anlamda, Gabon gibi, Somali gibi, Ruanda gibi bize göre daha az gelişmiş ülkelerle bu anlaşmaları yaparken, acaba Savunma Sanayi Müsteşarlığımızın bu yolda bir öngörüsü var mı? Yani orada, atıyorum, işte, "Şu alanda bir üretim iş birliği yapabiliriz." veya "Orada şöyle bir fabrika açabiliriz." gibi bir şey var mı? Yoksa, sizin az önce söylediğiniz gibi içi boş bir anlaşma imzalıyoruz, istim arkadan mı gelecek?

BAŞKAN - Efendim, "içi boş" demek doğru olmaz da, şöyle: Savunma Sanayi Müsteşarlığında Uluslararası İşbirliği Dairesi Başkanlığı vardır, tek görevi Türk savunma sanayisi ürünlerinin uluslararası piyasalarda, ortamlarda tanıtılması, pazarlanması; bir ihracat imkânı, bir pazar oluşturulmasıdır. Benzer şekilde, işin politik tarafını, yani askerî-politik tarafını da yürüten Millî Savunma Bakanlığında Savunma Sanayi Dış İlişkiler Dairesi Başkanlığı vardır. Şimdi, iki daire, birisi teknik, yani bizim Savunma Sanayi Müsteşarlığı daha teknik, ürün bazında çalışır; telsiz mi satarız, zırhlı araç mı satarız ya da... Yani ürünleri konuşur, Savunma Bakanlığındaki Daire Başkanlığımız da işin askerî-politik tarafını konuşur ve bunu Genelkurmay Başkanlığı ve Dışişleri Bakanlığıyla koordine ederek yapar, tek başına yapmaz. Dolayısıyla, şimdi bu anlaşma bir çerçeve anlaşması, niyet beyanı; iki ülkenin "Evet, biz iş birliği yapalım..."

Şimdi, bakın, yani sadece silah sistemlerini kastetmiyoruz, bu ülkelerde çok şeye ihtiyaç var. ASELSAN telsiz üretir, çok iyi bir telsiz üreticisidir. Bakın, ASELSAN'ın ürettiği yazılım tabanlı telsizi üreten dünyada 2-3 ülke var, birisi ASELSAN'dır. Yani dolayısıyla, bizim savunma sanayisini geliştirme faaliyetlerimiz uluslararası boyutu olan bir faaliyet, yani sadece kendi iç pazarımız için bunu yapmıyoruz, bu askerî-politik çerçeveyi kuran bir sözleşme bu.

MUSTAFA HÜSNÜ BOZKURT (Konya) - Ben zaten bilgilenmek için sordum yani...