BAŞKAN HÜSEYİN YAYMAN - Biz çok teşekkür ederiz.

Gerçekten çok doyurucu, çok nitelikli bir sunumdu. Ben kendi şahsım adına çok yeni şeyler öğrendim ve aslında Türkiye Büyük Millet Meclisinin bu yasa yapma süreci içerisinde ne kadar hayata dair, Türkiye'nin geleceğine dair konuları ıskaladığımızı ya da ihmal ettiğimizi böylece gördük. Bir anlamda da mutlu oldum. Biz kendi gündemimizle, işlerimizle uğraşırken Türkiye'de böylesine nitelikli çalışmaların olmasını, doğrusu, Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olarak gururla izledim.

En sondan başlayayım; bu siber meslek lisesi çok çok önemli, ben bunu çok çok önemsedim. İkincisi: 65 yaş üstü insanlara dijital okuryazarlık meselesi, Türkiye'de devlet vatandaş dizgesinin aslında paradigma düzeyinde ne kadar değiştiğinin çok önemli göstergesiydi. Algoritma uygulamasıyla, yapay zekâ uygulamasıyla akıllı araçların akıllı yollarda kazalara karışması ve dolayısıyla Ali Taha Bey'in sorduğu sorular ontolojik sorular. Bu sorular sadece Türkiye'nin cevaplamakta zorlandığı sorular değil, dünyanın cevaplamakta zorlandığı sorular. Burada hangi hukuka uyulacak, suç kimde ve muhatap kim olacak soruları...

Son olarak şunu belirtmek isterim: Bütün bu konuşulanlardan çıkarttığım bir kavram seti oldu. Bunları sizlerle paylaşmak istiyorum: "Yapay zekâ", "siber faşizm", "siber vatan", "siber güvenlik", "ırkçılık", "şiddet", "nefret dili", "ötekileştirme", "veri güvenliği", "dijital mühendislik", "yerli teknolojilerin kullanılması", "siber güvenlik", "e-devletin dönüşümü", "dijital Türkiye" ve en sonunda, özellikle bu çocuk kameraları üstünden çocuklarımızın korunması meselesi, bizim için çok yeni bir kavram setiyle karşı karşıya olduğumuzu da ortaya koydu.

Sunumu rica ediyoruz. Bu çok doyurucu bir sunum; keşke herkes bu sunumları alsa. Siz de gidip mesela siyasi partilere anlatın Türkiye'deki bu dönüşüm meselesini çünkü bu politik bir mesele değil, Türkiye'nin geleceğini ilgilendiren ve "dijital Türkiye" kavramı bağlamında bunlar çok nitelikli çalışmalar. Ben gerçekten çok beğendim, teşekkür ediyorum.

Şimdi sorulara geçiyoruz. Soruları üçer üçer -daha önce de yaptık, geçen hafta arkadaşlar da uyarmışlardı- 3 soru alacağız, 3 cevap alacağız.

Değerli milletvekillerim, bu arada şu açıklamayı da yapmak isterim: Biliyorsunuz, bize Facebook ve Instagram gelmişti, onlara sorular sorduk, çok önemli sorulardı. Sorular o kadar önemli ki henüz arkadaşların bu önemli sorulara cevap vermesi konusunda bir gelişme olmadı, bekliyoruz; o soruların hepsinin cevabını Türkiye Büyük Millet Meclisi olarak, Komisyon olarak takip edeceğiz.

Ben, toplantımıza sonradan gelen çok değerli İbrahim Ethem Vekilime, çok değerli Zeynep Hanım'a, çok değerli Ahmet Vekilime de teşekkür ediyorum, iyi ki varsınız arkadaşlar, sağ olun.