| Komisyon Adı | : | PLAN VE BÜTÇE KOMİSYONU |
| Konu | : | 2022 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu Teklifi (1/283) ve 2020 Yılı Merkezi Yönetim Kesin Hesap Kanunu Teklifi (1/282) ile Sayıştay tezkereleri |
| Dönemi | : | 27 |
| Yasama Yılı | : | 5 |
| Tarih | : | 18 .11.2021 |
ERHAN USTA (Samsun) - Çok teşekkür ederim.
Sayın Başkan, değerli arkadaşlar, Sayın Bakan, kurumlarımızın değerli temsilcileri, değerli basın mensupları; ben de hepinizi öncelikle saygıyla selamlarım.
Şimdi, tabii, çok önemli bir Bakanlık, geniş kapsamlı bir Bakanlık. Sürenin yetmesi mümkün değil ama belli başlı konulara odaklanmamız ihtiyacı var. Tabii, çok tartışılan konu kamu-özel İş birliği projeleri Sayın Bakan. Bir defa, öncelikle şunu söylemek lazım. Yani daha doğrusu buna, kamu özel -iş birliği projelerine sistem olarak karşıyız demek gibi bir şeyimiz yok, öyle bir şey söyleyemeyiz. Elbette, kamu-özel iş birliği projeleri çerçevesinde birtakım işler yaptırılabilir. Ha, bunun abartılması, bu portföyün çok büyük olması, toplam yaklaşık -sizin Bakanlığınızın dışında da var çünkü- 154 milyar dolarlık bir portföy olması işin ayrı bir boyutu. Orada elbette, karşı olduğumuz yerler var veya projeye, yatırıma karşı değiliz ancak bunun üzerinden, bunun verimsiz olarak kullanılmasına, efendim, bu milletin parasının birilerinin cebine akmasına yani ülkenin bir anlamda soyulmasına karşıyız. Onu ifade etmem lazım. Dolayısıyla, fizibil olan işler, fizibil olan projeler bütün dünyanın kullandığı bir şeydir yani. Bir şeye bakarsınız, fizibilse yapılır, fizibil olmayan iş yapılmaz. Yani tabii, devletteki birtakım deneyim bilgilerimizi burada kullanacak değilim o anlamda ama yani bunların fizibil olmadığını da -bunların raporlarının birçoğunun fizibilitesi yok zaten doğru düzgün- devlet arşivleri biliyor.
Şimdi, Sayın Bakan, Osmangazi Köprüsü'nü geçen yıl burada kalem kalem anlatmıştım -bugün fırsatım olsa yine anlatacağım- ve size şunu söylemiştim: "Sayın Bakan, bu Osmangazi Köprüsü'yle ilgili -çünkü çok fazla bilgi yok, ticari sır deniliyor. Hakikaten kendimiz çok iyi çalıştık, uzmanlarımız çalıştı. Akademisyenler var, bu konuları çalışan, onlardan faydalandık, derken, şirketlerden bilgi, şuradan, buradan bir hesap ortaya çıkardık. Şimdi, bu hesabı birazdan tekrar konuşacağız- bizim hesabımız bu. Bu hesaba bir itirazınız varsa, benden sonra siz konuşacaksınız, itirazınızı söyleyin. Eğer siz bunu konuşmazsanız biz bunu her yerde anlatacağız." Siz bu hesaba ilişkin hiçbir şey söylemediniz. Hadi benim hesaba söylemediniz, kendiniz de bunun hesabıyla ilgili bir şey söylemediniz. Sadece -hatırlayın, tutanaklarda var, baktırabilirsiniz- 40 bin geçişle ilgili olarak rakamların buraya yaklaştığını ifade eden bir cümle kurdunuz. Onun haricinde herhangi bir şey ifade edilmedi. Şimdi, dolayısıyla, bu konunun konuşulması lazım.
Şimdi, en son -işte üç beş gün önceydi zannediyorum- CNN Türk'te bir programa çıktınız. Orada şunu ifade ediyorsunuz. Bu konuşma metninizde de benzer şey var, o ifade yok ama o anlayış var. Yani "Ulaştırma Bakanlığının, kara yolu, deniz yolu, hava yolu, bütün projelerine böyle bir torba olarak bakılıp, hani bu şekilde değerlendirilsin. Bu şekilde değerlendirilirse bu işten devlet zarar etmiyor." anlamında ifadeleriniz var ve hesaplarınız var. Bir defa, bu doğru bir yaklaşım değil. Her proje müstakildir. Eğer benim bir tane kârlı projem varsa -diyelim ki havaalanı projesi kârlı- yani niye ben öbür zararlıları da orada meşrulaştırayım veya onların fizibil olduğunu iddia edeyim? Böyle bir şey olabilir mi? Kamu mali yönetimi de böyle bir şeyi asla emretmez. Devlet, bütçe sistemi demek. Biri DHMİ'yle ilgili, biri Karayollarıyla ilgili, biri -ne bileyim ben- işte Ulaştırma Bakanlığıyla -ana Bakanlık- ilgili. Yani böyle bir şeyi böyle bir torba anlayışıyla kabul etmek asla mümkün değil. Bunlara toptan bakmak lazım, işte toptanı da şuraya gidiyor. O hesaplara birazdan bakacağız ama bir defa yaklaşımda problem var. Bu, aynı zamanda bir itiraf anlamına geliyor "Evet, sizin iddia ettiğiniz bazı konulardaki yatırımlar fizibil değildi, biz oradan ciddi zarar ediyoruz, oradan ciddi bir kamu zararı var, kamunun kaybı var ama biz bunları şu taraftakilerle telafi edeceğiz." anlayışı... Bu anlayışın hiçbir şekilde kabul edilebilir yanı yoktur Sayın Bakan.
Şimdi -burada da var zannediyorum, ekran görüntüsünü de aldım- bu 2016'dan 2041'e kadar şu şekilde bir tablonuz var, bunun videosunu Twitter hesabınızda da paylaşmışsınız. Burada diyorsunuz ki: 2016- 2041, bu torba anlayışıyla bütün projelerin toplam geliri 38 milyar dolar, ödemeleri 19 milyar dolar, gelir gider farkı da 19 milyar dolar. Dolayısıyla, 19 milyar dolar 2024'te başa baş geliyoruz, 2041'e kadar da kârlı bir şekilde işler gidiyor. Sayın Bakan, yani kusura bakmayın ama bu hesap çok yanlış, çok hatalı bir hesap. Bir tane şeyle bu hesabınızın tamamını çökerteceğim. DHMİ'nin Atatürk Havalimanı'ndan yıllık geliri İstanbul Havalimanı yapılmadan önce 1 milyar dolardı kabaca, 717-750'lere filan çıktı ama önümüzdeki dönemde. Ya, 2041'e kadar 1 milyar dolar -güncelleme filan da yapmıyorum- 22 yılla çarparsanız 22 milyar dolar DHMİ'nin gelir kaybını bu hesaba koymuyorsunuz. Koysanız al sana zarar işte bu proje. Şu iddiamda, bu hesapta bir yanlışlık var mı arkadaşlar? Çünkü bunlar yapılmadan önce yani İstanbul Havalimanı yapılmadan önce ben Atatürk Havalimanı'nı işletiyorum ve DHMİ'nin yıllık kabaca 1 milyar dolar civarında bir geliri var bana. Benim bütçemde bu para gelmiyor, bu para kayıp. Şimdi, kayıplar ve kazançlar hanesini, ikisini aynı anda yazmanız lazım. Al, işte, bitti. Yani diğerlerine girmiyorum. İşte, hesaplara tek tek gireceğiz. Osmangazi Köprüsü'yle ilgili aleni bir yanlış var, böyle bir hesap olmaz, asla böyle bir hesap olmaz. Şimdi, dolayısıyla, eğer hesap yapacaksak böyle yapmak lazım. Torba anlayışına karşıyız ama bir şeyi torbaya koyuyorsak da doğru koymamız gerekir diye düşünüyorum.
Şimdi, zaten şu, diyorsunuz ki: "Bu çok kârlı." Ahmet Hakan da size biraz yol veriyor, ondan sonra "Çok kârlı..." Sayın Bakan hızını alamadı, dedi: "Hepsini de buradan yapmıyoruz, yüzde 20'sini buradan yapıyoruz, yüzde 80'ini devlet bütçesinden yapıyoruz." Ya, çok kârlıysa niye yüzde 80'ini devlet bütçesinden yapıyorsunuz? Elinizi tutan yok zaten, hiçbir sınır da yok, o zaman tamamını buradan yapın, kârlı işler yapalım; öyle bir şey yok.
Bu 2041, tabii, hesap 2041. Bu 2023'ü de gördük biz, 2023'le ilgili çok şey iddia edildi, şimdi 2041. Tabii "Kim öle kim kala 2041'e kadar." deyip bir hesap ortaya konuluyor. O anlamda zaten ayrıca bir problem var.
Bir de şunu söyleyeyim, bakın, biz burada bu meseleleri ele alırken şununla ilgilenmiyoruz: Efendim, burada Hazine garanti kapsamında ne ödeyecek? "Hazine hiçbir şey ödemiyorsa o proje kârlıdır." filan diye bir anlayışı kabul etmiyoruz, bu topluma olan maliyetine bakarak meseleyi irdeliyoruz. Zaten birçoğunun da Hazine garantisi var. Zaten topluma maliyeti makul olsa yani hazineden ödeme çıkmayacak şekilde bir proje olmuş olsa proje zaten fizibil anlamına gelir, topluma maliyeti çok sıkıntılı olmaz, geliri giderini dengeler. Ama bunu da bir anlayış olarak koyalım yani topluma olan maliyeti, benim milletime olan... Bu ister hazineden çıksın ister çıkmasın... Hazineden çıkmış olmasını küçümsediğimden değil yani nihayetinde şu anda bütçenizde 21 milyar TL... Hani "1 lira harcamayacağız, cebimizden 1 lira çıkmayacak." dediğiniz projeler için bu yıl 21 milyar koyuyorsunuz, kur düzeltmesini yaparsak 25 milyara çıkıyor. Toplamda 42,5 milyar konulmuş, sadece sizin projeleriniz değil. Ya, ben bu paralarla bunların hepsini yapardım emin olun. Bunlar peyderpey... Yani şehir hastanelerini filan da uzmanken çok iyi çalışmış birisi olarak söylüyorum.
Diğer bir husus: Bu İstanbul Havalimanı'nda, Sayın Bakanım -şimdi Osmangazi'ye geçeceğiz de istirham ediyorum, şunu bir söyleyin bize ya, bu yazıldı, çizildi, hiçbir şey söylenmedi bununla ilgili, konuşmanızda da yok- pandemiden dolayı, gelir kayıplarından dolayı bir silme mi yaptınız kira gelirlerimizde, erteleme mi yaptınız? Ne kadar oldu? 2020 için ne kadar, 2021 için ne kadar? Hemen bunun bilgisini paylaşırsanız sevinirim.
Şimdi gelelim Osmangazi Köprüsü'ne. Vakit çok hızlı ilerliyor, detay verecektim ama vakit olmayacak. Projenin başladığı, bittiği tarihleri söylemiyorum. Arkadaşlar, bir defa, projede ihaleden sonra 2 tane temel düzeltme yapılıyor. Bu, bir defa -kesin olarak, net olarak- bakın, hangi hukuk devletine giderseniz gidin, ihaleye fesat karıştırmadır. Bunlardan bir tanesi, borç yüklenim anlaşması yapılıyor ihaleden sonra, Hazine kefalet veriyor, borçlarını yükleniyor. E, o zaman belki ben de alacaktım, belki daha ucuz kredi alacak bunu verdiğiniz zaman ve bunun maliyetlerinin girmesi lazım hesaba. Borç yüklenim anlaşması ihaleden sonra olur mu ya? Niye baştan vermediniz madem bu bir ihtiyaçsa? Bir.
İkincisi, 2014'te etap etap kabulün önü açılıyor. Bu ne biliyor musunuz? Biliyorsunuz Osmangazi Köprüsü var, 4 kısım da yol var, 5 etap gibi düşünelim. Deniliyor ki -bakın, bu, ihaleden sonra yapılan bir şey- "Etaplardan hangisi önce biterse onu erken devreye alabilir." Şimdi, projenin toplamına bakıyorsunuz -yine sizin verdiğiniz tutarlar üzerinden bakıyorum, tutarı şu anda değiştirmiyorum- köprünün toplam gelir içerisindeki, garanti ödemeleri içerisindeki -bakın, buraya çok dikkat edelim lütfen- payı yüzde 75 ama maliyet içerisindeki payı yüzde 17. Akıllı bir, rasyonel bir müteahhit ne yapar? Yatırım maliyeti düşük ama geliri yüksek olanı önce yapar. O da öyle yapmış. Köprüyü yapıyor, yolsuz köprü yapılıyor; yolu yok, köprü yapılıyor. Ondan sonra çatır çatır garantilerden para veriyoruz zaten. Bakın, bunu Fuat Oktay itiraf etti, Genel Kurul tutanağı var Sayın Bakan; Genel Kurulda Sayın İsmail Bey, İsmail Hocamız bunu söyledi ve aynen tutanağı var bunun, itiraf etti. Bu ilave süre erken işletmeye alınıyor, o on beş yıla ilave ediliyor, yaklaşık üç yıl sekiz ay erken alınıyor. Üç yıl sekiz aydan dolayı şirkete toplam yapılan ödeme 2,1 milyar dolar, daha doğrusu toplam geliri, vatandaştan topladı, vatandaştan topladığı az ama garanti 2,1 milyar dolar. Bakın, Osmangazi Köprüsü'nün yatırım maliyetini söylüyorum, finansman giderini söylemiyorum; 1,2 milyar dolar. 1,2 milyar dolara yapılan bir köprüye 2,1 milyar doları ekstra işletme süresi olarak verdik arkadaşlar ya. Ya, nasıl yüreğiniz yanmıyor, nasıl içiniz yanmıyor? Ve Fuat Oktay bunu -tutanaklar var, birazdan verebilirim- itiraf etti. Şimdi, dolayısıyla, bunların hepsi ihaleden sonra yapılmış hususlar, ihaleye fesat karıştırmadır.
Şimdi, yatırım bedeliyle ilgili elimde not var, onları söyleyecektim ama tek tek söylemeyeyim. Yani mesela, Sayın Erdoğan, Sayın Bakanlar, işte, başkaları, herkes, ayrı ayrı zamanlarda emin olun, bu Osmangazi Köprüsü artı o 4 tane yolun proje bedeliyle ilgili farklı bir şey söylemiş, hiçbir şeffaflık yok. Ticari sırsa bunları da söylemeyin, söylüyorsanız doğru bir şey söyleyin o zaman. Herkes farklı arkadaşlar, 13 milyar dolar diyen var, 6 milyar dolar diyen var, şu işletme süresine bile, ya, yirmi iki yıl değil, on beş yıl diyen var. Bana düzeltme gönderdi Habertürk'te basın sözcünüz "İşletme süresi yirmi iki yıl." diyor, Ahmet Arslan "İşletme süresi on beş yıl." diyor. Bunun hangisi doğru? Ya, böyle bir şey olabilir mi? Şimdi, buna tek tek girmiyorum ama isterseniz notu var yani yatırım maliyetiyle ilgili hangi dönemde, hangi vakitte kim ne söylemiş, hepsini derledik. Çünkü kafa karışıklığı var, bulanıklık var, hesap kitabın da çok doğru olduğunu zannetmiyorum.
Şimdi, bakın, Sayın Bakan, kendi hesabımızı ayrıca söyleyeceğim, sizin yaptığınız şu hesap -yine ekran görüntüsüdür bu- tamam, şimdi bunu söyleyeceğim.
Şimdi, en son...
ULAŞTIRMA VE ALTYAPI BAKANI ADİL KARAİSMAİLOĞLU - Sayın Usta...
ERHAN USTA (Samsun) - Tamam, işte, ondan sonra, yaklaşık bir yedi sekiz aydır bu hesap üzerinden gidiyorsunuz.
ULAŞTIRMA VE ALTYAPI BAKANI ADİL KARAİSMAİLOĞLU - Verdim.
ERHAN USTA (Samsun) - Hayır, vermediniz.
ULAŞTIRMA VE ALTYAPI BAKANI ADİL KARAİSMAİLOĞLU - Mecliste okudum ben bunu ya.
ERHAN USTA (Samsun) - Hayır.
ULAŞTIRMA VE ALTYAPI BAKANI ADİL KARAİSMAİLOĞLU - Mecliste okudum.
ERHAN USTA (Samsun) - Plan Bütçe Komisyonunda okumadınız.
ULAŞTIRMA VE ALTYAPI BAKANI ADİL KARAİSMAİLOĞLU - Mecliste tek tek okudum orayı.
ERHAN USTA (Samsun) - Plan Bütçe Komisyonunda okumadınız Sayın Bakan, okuduysanız söyleyin.
UĞUR AYDEMİR (Manisa) - Genel Kurulda...
ERHAN USTA (Samsun) - Genel Kurulda okumuş olabilir, orada ben katılmamış olabilirim ama burada okumadınız, onu söylüyorum.
Şimdi, işte, yaklaşık altı yedi yıldan sonra, şu anda, ortak olarak bu rakam kullanılıyor. Ya, rakam ne biliyor musunuz arkadaşlar? Şimdi, zeyilnameler var, 35 TL'den başlıyor -bu işte geçiş ücreti- en son 35 dolara kadar çıkıyor. Bir şey, 35 TL'den 35 dolara nasıl geliyor, onu ben bilmiyorum; neyse, o olmuş. Şimdi, bunlar TÜFE'ye karşı -değilse, burada lütfen söyleyin- Amerikan TÜFE'sine karşı 35 dolarla başlıyor, yaklaşık on dokuz yıllık bir dönem, işletme süresi; Amerikan TÜFE'sine göre bunun güncellenmesi gerekiyor ve onun TL'ye çevrilip bedelinin alınması lazım. Şu anda, normal şartlarda, köprünün 400 küsur TL olması lazım, 147 lira alınıyor, üzeri...
ULAŞTIRMA VE ALTYAPI BAKANI ADİL KARAİSMAİLOĞLU - İhale şartnamesinde...
ERHAN USTA (Samsun) - Hayır, bu kısmın ihalede olmadığını söylemiyorum, şimdi, hesabınızın yanlışlığı...
Şimdi, şu hesapla ne yapılıyor biliyor musunuz arkadaşlar? Deniliyor ki: "Kabaca 12,9 milyar gelir var, garanti ödemesi var; 12,9 milyar da yatırım maliyeti var." Yatırım maliyetini 13,6 buluyor da "Yüzde 5 kırım yaptırdık, Osmangazi Köprüsü 12,9'a, başa baş geldi." diyor. Bakın, en büyük hatayı söylüyorum: Niye 35 dolara alıyorsunuz? Elimizde Amerikan TÜFE'sinin ne olacağına ilişkin bilgiler var -bakın, sadece Amerikan TÜFE'sine göre bunun yapılması gerekiyor- onları kullandığınız zaman, şu andaki tahminlere göre bu, ortalama, 35 dolar değil, 62 dolara kadar çıkacak 2035 yılında. TÜFE...
ULAŞTIRMA VE ALTYAPI BAKANI ADİL KARAİSMAİLOĞLU - Yatırım maliyeti...
ERHAN USTA (Samsun) - Ya, onun için faiz koyuyorsun. Ya, yatırım maliyetine 4,6 milyar dolar finansman gideri koymuşsun. Onun finansmanını koyuyorsun yani orada güncelleme yapıyorsun ama bu tarafa geliyorsun, burada esas ödeyeceğin parada güncelleme yapmıyorsun. Benim ömrüm bu hesaplarla geçti, böyle bir hesap yapılır mı ya? Kim yaptı bu hesabı?
Bakın, şimdi, sadece burada, yaptığınız bu hesaptaki hata 4,5 milyar dolar. Şimdi yazın bir yere 4,5 milyar doları "başa baş" diyordu ya! 4,5 milyar dolar, tamam mı, burada garanti kapsamında yapacağımız ekstra ödeme var; sizin dediğiniz gibi 12,9 değil, 17,4 milyar dolar oluyor.
Gelelim finansman maliyetine. Ya, 1,2 milyar dolarlık yatırım "Toplam 6,7 milyar dolarlık yatırım." deniliyor. Yine, doğru kabul ediyorum; 4,6 milyar dolar finansman gideri konuluyor arkadaşlar, 6,7 milyar dolarlık yatırıma 4,6 milyar dolar. Bununla ilgili bütün çalışmaları yaptırdım: Hazine borçlanmalarını aldım, uluslararası borçlanmaları aldık, şunu aldık, bunu aldık, hepsini aldık; orada en az 2,5 milyar dolar, finansman giderlerine yansıtılmış, bu hesabınıza konulmuş, fazlalık var; yanlış. Onu da koyalım üst üste.
Bakım onarım maliyeti... 6,7 milyar dolarlık projenin 2 milyar dolar bakım onarım maliyeti var. Ya, bütün uluslararası standardı belli bunun. İşletme gelirlerinin yüzde 5'inden fazla hiçbir yerde bakım onarım ve işletme maliyeti olmaz. Bütün uluslararası standarttır bu ya, yüzde 5'ini asla aşması mümkün değildir. Sizin hesaba göre de -bak, dürüst hesap yapıyorum- 12,9'a değil, kendi yaptığım 17 milyar dolara göre hesap ediyorum, yüzde 5'ini aldığımız zaman maksimum 870 milyon dolar eder; orada 1,1 milyar dolar fazlalık var.
4,5 milyar dolar garantiden fazla ödeyeceksin, 2,5 milyar dolar faiz fazla yazılıyor hesaba, 1,1 milyar dolar da bakım onarım gideri fazla yazılıyor; toplam fazlalık 8,1 milyar dolar arkadaşlar. Bakın, Bakanın hesabında sadece metodolojisiyle ilgili değişiklik yapıyorum, onun bütün parametrelerini kullanarak bunu yapıyorum.
Şimdi, gelelim bunun doğru hesabına... Onun detayını geçen sefer verdim bu sefer vermeyeceğim çünkü başka konular da var. Bunun doğru hesabı şu: Arkadaşlar, bütün maliyetlerde -köprü kısmı için söylüyorum bu kısmı, az önceki konuştuğumuz köprü artı yollarla ilgiliydi- 8,1 milyar dolar kazık var. Sayın Bakanın bize verdiği rakamlar üzerinden sadece metodoloji, metodoloji düzeltmeleri yaparak şey yaptığım rakam. Osmangazi Köprüsü'nün toplam maliyeti; finansman gideri, bakım onarım giderleri, işletme giderleri ve yatırım giderleri toplamı 2,3 milyar dolar arkadaşlar, verilen garanti 13 milyar dolar; 2,3 milyar dolar maliyet, 13 milyar dolar garantili. Yani hazineden çıkmasının bir önemi yok, vatandaş diyor ki: "Zenginleştik hepimiz." Hiç hazine para ödemedi, hepsi vatandaştan alındı. Vatandaş geçmezse devlet verecek. Vatandaş geçmezse zaten 400 küsur lira 45-46 doları devlet veriyor, geçerse işte bir kısmını vatandaş veriyor, bir kısmını devlet veriyor. Böyle bir şey olmaz. Türkiye böyle bir sıkıntı... Şimdi hani, kaba olsun diye demiyorum ama böyle bir soygun görülmedi ya, böyle bir şey olmaz. Şimdi onun detaylarına geçmeyeceğim.
İstanbul'la ilgili birkaç tane husus var Sayın Bakan.
BAŞKAN CEVDET YILMAZ - Erhan Bey, o kelimeyi düzeltirseniz sevinirim. Öyle bir şey söylenemez.
ERHAN USTA (Samsun) - Nasıl bir şey söyleyeyim? Tamam, düzelteyim hakikaten. Nasıl düzeltelim? Ya buna başka bir kelime bulun. 3 milyar dolarla, 2,3 milyar dolar...
BAŞKAN CEVDET YILMAZ - O zaman başkaları da size o kelimeleri kullanırlar "Nasıl düzelteyim?" derler. Kusura bakmayın yani öyle şey olur mu? Ha, bildiğiniz somut bir şey varsa söyleyin.
ERHAN USTA (Samsun) - Ya somutları söylüyoruz, hesap koyuyoruz, makale vereyim eline.
BAŞKAN CEVDET YILMAZ - Lütfen, kullandığımız kelimelere dikkat edelim.
ERHAN USTA (Samsun) - Sayın Bakan, şimdi, metrolar kent içinde normal şartlarda yer altından, kent dışında da yer üstünden gider. Bu Gayrettepe -Havalimanı ve Halkalı- Havalimanı, 69 kilometre tamamı, şimdi buranın tamamı yer altından gidiyor. Evet, şimdi, burada hem mühendislik açısından hem de bir şeyi ekonomik yapma açısından... Şimdi, 69 kilometrenin 49 kilometresi şehir dışı arkadaşlar. Hani diyorsunuz ya "Buralarda hiçbir şey yoktu, ot yoktu; buraları değerlendirdik." Ya ot olmayan yerde niye biz... Dünyanın neresinde var? Hangi zengin ülkede şehir dışındaki bir yeri aşağıdan götürüyorlar?
İSMAİL GÜNEŞ (Uşak) - İleriye dönük.
ERHAN USTA (Samsun) - İleriye dönük değil.
ULAŞTIRMA ve ALTYAPI BAKANI ADİL KARAİSMAİLOĞLU - Allah'ını seversen bari mühendisin işine karışma.
ERHAN USTA (Samsun) - Ben iktisatçıyım. Ekonomik de değil, mühendislik de değil.
BAŞKAN CEVDET YILMAZ - Karşılıklı...
Sayın Bakanım, sonunda mutlaka cevap vereceksiniz, en sonunda cevapları verin lütfen.
ERHAN USTA (Samsun) - Ya Paris'te var mı bu? Sayın Bakan, 1,5 milyar dolar. Bunun bu kısmı belli ki müteahhitlerin yönlendirmesiyle yapılmış bir proje. Başka bir şey mümkün değil burada yani mühendislik açısından da şey açısından hiçbir şekilde bunu kabul etmek mümkün değil.
Atatürk Havalimanı, Atatürk Havalimanı... İstanbul Havalimanı yapıldı, Atatürk Havalimanı bizim niye üçüncü havalimanımız olmasın İstanbul'da, madem öyle bu kadar biz büyüyoruz, ediyoruz. Yok mu dünyada? Londra'da kaç tane havalimanı var? Başka ülkelerde kaç tane havalimanı var? Dünyanın en büyük havalimanını veya Avrupa'nın en büyük havalimanını yapıyoruz madem, onu iddia ediyoruz... Ya bir sermaye stoku arkadaşlar, yurt dışından borçlanarak yapıyoruz bunları. Sermaye stokunu tahrip etmeye ne hakkımız var bizim ya. Atatürk Havalimanı, millet bahçesi yapıyoruz ya. Böyle bir şey olabilir mi ya? Yani böyle bir şey olabilir mi? Altını alıyorsun, teneke yerine kullanıyorsun. Millet bahçesi yapın, bir yandan orman kesiyorsunuz, millet bahçesi orman filan demek değil. Millet bahçesine karşı olduğumuzdan değil, o pistlerin...
ULAŞTIRMA ve ALTYAPI BAKANI ADİL KARAİSMAİLOĞLU - Millet bahçesi...
ERHAN USTA (Samsun) - Öbür tarafta kestiğiniz ağaçlar ne olacak? Ya bir sermaye stoku, bak, iktisatçı olarak konuşuyorum: Bir sermaye stokunu tahrip etmeye sizin ne hakkınız var, böyle bir şey olabilir mi ya? Dünyanın neresinde görülmüş böyle bir şey ya? Neresinde görülmüş böyle bir şey? Pisti yıkıyorsunuz, yani kaç milyar dolardır değeri yıktığınız pistin? Zaten garantilerden ödeme yapıyoruz bir de müteahhide.
O zaman son sorularıma geleyim. Hiçbir hesap yapıldı mı Türk Hava Yollarının bu büyüme stratejisiyle ilgili?
ULAŞTIRMA ve ALTYAPI BAKANI ADİL KARAİSMAİLOĞLU - Hepsi yapıldı, noktasına kadar yapıldı.
ERHAN USTA (Samsun) - Bizimle paylaştığınız, kamuoyuyla paylaştığınız hesap yok. Kendi kendinize yapıp kendi kendinize söylediyseniz... Bizimle paylaştığınız hiçbir hesap yok Sayın Bakan, tamam mı?
Yavuz Sultan Selim Köprüsü içinden dört senedir tren geçmedi. Şimdi, bir tren rezervi bırakılmış, işletme maliyeti içerisine bu tren konuldu mu? Şu anda orada bir işletme maliyeti var ve bir para ödüyoruz, şu andaki ödediğimizin içerisinde var mı?
ULAŞTIRMA ve ALTYAPI BAKANI ADİL KARAİSMAİLOĞLU - Niye olsun...
ERHAN USTA (Samsun) - Hayır, onu kayıtlardan söyleyin. Bu, kayıtlara girsin istiyorum.
BAŞKAN CEVDET YILMAZ - Sayın Bakanım, notları alalım.
En sonunda söyleyelim.
ERHAN USTA (Samsun) - Son kısmında kayıtlardan söyleyelim çünkü bu önemli, yarın bir gün bunu konuşacağız.
Şimdi Uber'e "evet" dediniz önce, sonra insanlar Uber için araçlar aldı, sonra Uber'i iptal etti; milletin parası çarçur oldu. Şimdi bu araçların kimi korsan çalışıyor, ondan sonra, öbür tarafta da sarı taksilerle Uber çalışılıyor. Bu nasıl bir devlet anlayışıdır, bunu anlamak mümkün değil. Buraları geçiyorum.
Şimdi, bu Sayıştay meselesindeki tutumunuzun hiçbir şekilde doğru olmadığını zaten ifade ettim yani bu çok talihsiz bir konuşma oldu. Bugün, biz, Sayıştay raporlarını görüşüyoruz; gündem konumuzu bu şekilde söylemeniz kabul edilebilir değil.
BAŞKAN CEVDET YILMAZ - Erhan Bey, iki dakika ek süre veriyorum; yemeğe inmemiz lazım, böyle sakin bir şekilde inmemizi sağlarsanız sevinirim.
Buyurun.
ERHAN USTA (Samsun) - Yani o, Sayın Bakanın elinde.
Yetiştireceğim.
Şimdi, bu Karayollarında işçi problemleri var, işçilerimizin problemleri var, yaklaşık 16 bin zannediyorum, böyle problemli bir durum var, iki tane ana problem var: Bir tanesi skala problemi. Tamam mı? Yani bu, bakın, bize sürekli geliyor. En azından ya millete iyilik yapmak istemiyorsanız, çalışanınıza, bize bir iyilik yapın yani şu "WhatsApp"larımız bu sıkıntıdan kurtulsun. Geliyordur herhâlde Baki Bey'e, Baki Bey bu konuda hassas birisidir yani geliyordur. Ya, bu skala problemini halledin artık, nedir bu böyle? Bu kadar ücret farklılığı, aynı iş... "Eşit işe eşit ücret." diyoruz yani skala problemi var. Şu yüzde 70, Sayın Bakan, taşeron problemini lütfen halledin. Yani tabii kanun gerektiriyor ama bunu talep edin. (AK PARTİ sıralarından gürültüler) Hayır, hayır. Ya, bırak şimdi başka konuyu, konuyu saptırmayalım. Şu yüzde 70 meselesi. Yani hastanelerde de var, Karayollarında da var, bu şoförler olarak bütün şeylerde var. Ya, araçla, makineyle, karpuzla insanı aynı ihaleye koymuşsunuz. Ondan sonra... İnsanların bundan haberi yok. Bir taraftaki, beraber çalışan arkadaşlardan birisine kadro verildi, öbürüne kadro verilmedi; böyle bir adaletsizlik olmaz. Bunların mutlak suretle düzeltilmesi lazım. Bunu siz de Bakanlık olarak Sayın Cumhurbaşkanından talep etmeniz gerekir diye düşünüyorum.
Ya, şu telefon numaralarımız... Ya, bizim telefon numaramız nasıl milletin eline geçiyor? Yani bu firmaların eline nasıl geçiyor Sayın Başkanlar? Allah aşkına yapmayın. Yani artık çok şeyler... O kadar tuhaflık oldu ki yani burada söylemek uygun değil. Yani hiçbir şekilde ahlaki olmayan yerlerden sürekli telefonlarımıza mesaj geliyor ya, bizim o âlemlerle bir işimiz yok ya. Bizi nereden buluyorlar bunlar?
ULAŞTIRMA VE ALTYAPI BAKANI ADİL KARAİSMAİLOĞLU - Bize niye söylüyorsunuz ki?
ERHAN USTA (Samsun) - Niye? Telekomünikasyon kurumu yok mu? Niye bunların güvenliğini sağlamıyor? Ayrıca bunlar nasıl satılıyor?
BAŞKAN CEVDET YILMAZ - BTK'ye de ayrıca söz vereceğim, notunu alsın.
ERHAN USTA (Samsun) - Bu, BTK'nin işi. "Bize niye söylüyorsunuz?" İşte, al sana Ulaştırma Bakanı kardeşim, ne yapacaksan yap ya, al sana Ulaştırma Bakanı!
BAŞKAN CEVDET YILMAZ - Ek süreniz de tamamlanmıştır, son cümlenizi alayım lütfen.
ERHAN USTA (Samsun) - Bitiriyorum.
Bu Kanal İstanbul yanlış bir projedir -vakit kalmadı, biraz konuşurduk ama- lütfen bundan vazgeçin. Şu iltisak hatları meselesi -tren yolunda yani- şu: Demir yollarıyla bağlantılı yapılması lazım, verimlilik açısından son derece önemli. Yük taşımacılığına önem verin diyorum ve kalanları da artık başka bir zamana bırakıyoruz.
Bütçenizin hayırlı olmasını diliyorum.