BAŞKAN - Ben o konuda birkaç şey söylemek istiyorum.

Şimdi, bu savunma sanayisi ürünleri ya da askerî malzeme ihracatı izne tabidir, her ülke açısından böyledir. Yani Amerika bize satarken de izne tabi, Amerikan Hükûmetinin iznine tabi, biz Türkiye olarak bir ülkeye satarken bizim Savunma Bakanlığının iznine tabi.

Dolayısıyla, şimdi, şu anda çerçeve anlaşmayı görüşüyoruz, ürün bazına girdiğimizde, ürün bazında tek tek, hangi kalemin satışı söz konusuysa o kalemler için tek tek satıcı şirket ASELSAN, TAI, ROKETSAN, her kim olacaksa, Savunma Bakanlığından, askerî makamlardan izin almak durumundadır. Yani bu anlaşma var diye eline çantayı alıp Ruanda'ya mal satamaz; bu, bütün dünyada böyledir. Mesela Hindistan'da ciddi bir pazar var, büyük bir Pazar, dünyanın en büyük savunma sistemleri ithalatı yapan ülkesi Hindistan'dır. Şimdi, Hindistan bu şekilde, büyük bir pazar var, bu büyük pazar bizim şirketlerimizin dikkatini çekiyor, yani o pazarda olmak istiyor fakat Pakistan var. Şimdi, Hindistan'a mal sattığınız zaman Pakistan'la çok eskiden gelen dostluğumuza, kardeşliğimize halel gelip gelmemesi söz konusu. Mesela bunlar da hep Dışişleri Bakanlığı, Savunma Bakanlığı, Genelkurmay koordineli çalışırlar ve o ülkeye izin verip vermemeye kalem kalem malzeme bazında karar verirler.

Ben bir anekdotla bu konuşmayı bitirmek istiyorum. Hindistan'a gitmiştik, savunma sanayi fuarı vardı, ASELSAN'la beraber gitmiştim. ASELSAN'daki arkadaşlar dediler ki: "Bu Hindistan'ın o kadar çok sayıda telsiz ihtiyacı var ki." 100 bin adetten bahsediyorlar. "Bizim Türkiye'de sattığımız, bin, 2 bin, 3 bin, 5 bin neyse... Ben 100 bin adet telsiz için buraya fabrika kurarım." diyor. Yani rakamlar büyük. Tabii, bunu -o zaman Başbakan Dışişleri Bakanıydı- Dışişleri Bakanıyla, Dışişleri Başkanlığıyla konuştuk. Mesela Dışişleri Bakanlığımızdan görüşmeler öncesinde bize gelen, Yeni Delhi'den bize gelen görüş: Patlayıcı ya da silah değilse, tabanca ve üstü -füze neyse- değilse, telsiz gibi, araç gibi satılabilir şeklindeydi. Yani Pakistan'ı darıltmadan, küstürmeden... Bir pazar var, ekonomik bir şeyi var, şirketlerimizin buna ihtiyacı var. Dolayısıyla, Sayın Milletvekilim bunlar tek tek görüşülüyor, her ülkeyle bire bir görüşülüyor ve buna tek başına bir makam karar vermiyor, Dışişleri Bakanlığı, Savunma Bakanlığı ve Genelkurmayla müştereken bu karar veriliyor. O konuda çok büyük bir endişeniz olmaması gerektiğini düşünüyorum efendim.