KOMİSYON KONUŞMASI

MUSTAFA KALAYCI (Konya) - Sayın Başkan, Sayın Bakan, değerli milletvekilleri, Değerli Bakan Yardımcıları, kıymetli bürokratlar, basınımızın değerli temsilcileri; hepinizi saygıyla selamlıyorum.

Sayın Bakanımıza yaptığı kapsamlı sunum için teşekkür ediyorum.

Kültür ve turizm faaliyetleri bakımından son iki yıldır bir taraftan küresel pandemi nedeniyle zorlu bir süreç yaşanırken, diğer taraftan Türk tarihi, Türkiye Cumhuriyeti devleti ve Türk milleti için büyük önem arz eden, milletimizin her ferdini gururlandıran ve her biri ayrı bir mana yüklü tarihî adımlar atılmış, muhteşem şaheserler hizmete açılmıştır. Ayasofya Camisi'nin seksen altı yıl sonra yeniden ibadete açılması, Yassıada'nın "Demokrasi ve Özgürlükler Adası" olarak açılması, 15 Temmuz Demokrasi Müzesi'nin açılması, Ahlat'ta Cumhurbaşkanlığı Köşkü yapılması ve çevresinde kültür merkezi kurulması, İstanbul Atatürk Kültür Merkezi'nin hizmete açılması, Taksim Camisi'nin ibadete açılması, New York'un kalbinde Türk mimarisinin motiflerini taşıyan ve lale şeklinde gökyüzüne yükselen Türkevi'nin hizmete açılması ve Türk Devletleri Teşkilatının kurulması yakın tarihimizin en önemli gelişmeleri arasında yer almıştır. Bu gelişmeler Cumhurbaşkanlığı hükûmet sisteminin de önemini ve başarısını açıkça ortaya koymakta olup bu sistemle birlikte Türkiye vesayet odaklarından arındırılmış, ayak bağlarından kurtulmuş ve özgüvene kavuşmuştur. Cumhurbaşkanlığı hükûmet sisteminin ilk Kültür ve Turizm Bakanı olan Sayın Bakanımızın bu hizmetlerde emeği çoktur. Elbette bu eserlerin ve kararların asıl sahibi Sayın Cumhurbaşkanımızdır. Türk milletine büyük gurur yaşatan bu hizmetler için başta Sayın Cumhurbaşkanımıza, Kültür ve Turizm Bakanımıza ve katkısı bulunan herkese şükranlarımı sunuyor, Allah razı olsun diyorum. Bu süreçte millet olarak gördük, dışarıdan ve içeriden "Ayasofya'yı açamazlar." dediler. Hamdolsun, Ayasofya Camisi seksen altı yıl sonra 24 Temmuz 2020 günü cuma namazıyla birlikte ibadete açılmıştır. "Taksim'e cami değil, AVM yapacaklar." diye kara propaganda yaptılar. Hamdolsun, büyük bir hasret daha sona ermiş; temeli 2017 yılında atılan Taksim Camisi 28 Mayıs 2021 günü ibadete açılmıştır. Gezi eylemleri sırasında Taksim Atatürk Kültür Merkezi'nin yıkılıp yerine AVM yapılacağı iddia edilmiş, hatta AVM projesini gördüğünü söyleyenler dahi olmuştur. Gezi eylemcilerinin Hükûmete ilettiği 7 talebin 2'ncisi AKM'nin yıkılmamasıydı. AKM binasını bölücü pankartlarla, terörist paçavralarıyla kaplayarak bu binayı koruma altına aldıklarını iddia ediyorlardı. AVM yapılacağı iddiaları ve sonu gelmeyen yargı süreçlerine rağmen teknolojinin son imkânlarıyla yenilenen Atatürk Kültür Merkezi, cumhuriyetimizin kuruluşunun 98'inci yıl dönümünde 29 Ekim 2021 günü görkemli bir törenle açılmış, Sinan Operası'nın dünya prömiyeriyle sanatseverlerle yeniden buluşmuştur. "AKM binası AVM olacak." diye eylem yapanlar, köşe yazısı yazanlar, manşet atanlar ve bildiri yayınlayanlar sessizliğe bürünmüş olup bunlardan tek bir öz eleştiri dahi duyulmamıştır. Esasen, bu anlayıştan bir özür, bir takdir, bir öz eleştiri beklemek de zaten hayal olur.

Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; pandemi nedeniyle 2020 yılında uluslararası turist sayısı yüzde 72,6 azalarak 402 milyon kişi, küresel turizm gelirleri ise yüzde 63,6 azalarak 533 milyar dolar gerçekleşmiştir. Birleşmiş Milletler Dünya Turizm Organizasyonu'nun yayınladığı Dünya Turizm Barometresi'ne göre 2021 yılı Ocak-Temmuz döneminde uluslararası turist sayısı geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 40,3, 2019 yılının aynı dönemine göreyse yüzde 80,5 düzeyinde azalma göstermiştir.

2019 yılında turist sayısı ve turizm geliri bakımından tarihî rekorlar kıran ve dünyanın en çok turist ağırlayan 6'ncı ülkesi olan ülkemizde ise 2020 yılında gelen turist sayısı bir önceki yıla göre yüzde 69 azalarak 15,9 milyona, turizm gelirimiz ise yüzde 65,1 azalarak 12,1 milyar dolara gerilemiştir. 2021 yılında gerek gelişmiş ülkelerde gerekse gelişmekte olan ülkelerde uluslararası turist sayısında düşüş devam ederken Türkiye, Cumhurbaşkanlığı hükûmet sisteminin de katkısıyla aldığı etkin önlemler sayesinde yabancı ziyaretçi sayısında ve turizm gelirinde geçen yıla göre önemli düzeyde artış sağlamayı başarmıştır. Türkiye'nin küresel turizmden aldığı pay artmıştır. Kültür ve Turizm Bakanlığı istatistiklerine göre, 2021 yılı Ocak-Eylül döneminde ülkemize gelen yabancı ziyaretçilerin sayısı geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 85,9 artışla 17,6 milyon kişi olarak gerçekleşmiştir. Buna rağmen, hâlen 2019 yılını yakalayamadık, 2019 yılının aynı dönemine göre yüzde 51,7 düşüş görülüyor.

Ülkemizin turizm gelirleri ise 2021 yılı Ocak-Eylül döneminde, geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 106,9 artışla 16,9 milyar dolar olarak gerçekleşmiştir. Turizm faaliyetlerinin güvenli bir şekilde gerçekleştirilebilmesi amacıyla Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından 2020 yılında başlatılan güvenli turizm sertifikasıyla ulaşımdan konaklamaya, tesis çalışanlarından yolcuların sağlık durumuna kadar uzanan geniş bir yelpazede yeni tedbirler tanımlanmıştır.

Ülkemize gelen yabancı ziyaretçilerin güvenli bir şekilde seyahatlerini gerçekleştirebilmeleri için alınan diğer bir önlem Covid-19 turisti koruma sağlık sigortası ve ekstra konaklama maliyet garantisinin de tek bir pakette hizmete sunulmasıdır. Salgının turizm sektöründeki olumsuz etkilerini azaltmak üzere çeşitli destekler uygulamaya konulmuştur. Bu kapsamda, turizm sektörünün de yoğun yararlandığı kısa çalışma ödeneği uygulaması, konaklama tesislerindeki geceleme hizmetlerine yönelik KDV indirim desteği, turizm tesislerinden tahsil edilmesi gereken ecrimisil ve kullanım bedeli ödeme sürelerinin başvuru şartı aranmaksızın faiz uygulanmadan ertelenmesi, aidatların alınmaması, kredi desteği verilmesi ve konaklama vergisinin alınmaması gibi tedbirlerle sektör için önemli destekler sağlanmıştır. Turizm ekosistemindeki işletmelerin ayakta kalması için etkin önlemler alınmakla birlikte toparlanma zaman alacaktır. Geleceğe yönelik daha güçlü, daha sürdürülebilir bir turizm ekonomisi inşa etmek için koordineli bir şekilde çalışmalar yapılmaya, gerekli tedbirler alınmaya devam edilmelidir.

Turizm sektörü yenilikçi hizmetler ve ürünler geliştirmek üzere yeni nesil teknolojilerin süreç ve verilerinden faydalanarak akıllı turizme dönüşmektedir. Ülkemizdeki önemli turistik destinasyonların tanınırlığını artırmak amacıyla dijital medyanın gücünden yararlanılması önem arz etmektedir. Bu çerçevede, ülkemizde de turizm sektörü için yeni bir dijital takip altyapısı oluşturulmuş, ziyaretçilerin davranışlarını büyük veri ve yapay zekâya dayanarak analiz etme ve hedef ülke bazlı destinasyon tanıtım stratejisi oluşturma imkânı sağlanmıştır. Türkiye'nin ilk ve tek dijital global tanıtım platformu "Goturkiye.com" yenilenmiş yapısıyla ülkemizin turizm potansiyelini, destinasyon ve deneyim odaklı bir bakış açısıyla hedef pazarlarda kullanıcılara sunmaktadır.

2019 yılında Milliyetçi Hareket Partisinin de desteğiyle kurulan ve özel sektörün karar süreçlerinde yer aldığı Türkiye Turizm Tanıtım ve Geliştirme Ajansının sektörün geleceği açısından önemli bir görev yürüttüğünü ve turizm hedeflerine ulaşılması bakımından önemli katkısının olacağını değerlendiriyoruz. Nitekim, ülkemizdeki turizm destinasyonlarının çeşitlendirilmesi, marka bütünlüğünün sağlanması ve etkin tanıtımın yapılması amacıyla Türkiye Turizm Tanıtım ve Geliştirme Ajansı tarafından il bazlı markalaşma ve tanıtım çalışmaları başlatılmıştır.

Turizm aktivitelerinin yoğunlaştığı kıyı alanları, insan kaynaklı kullanımlar ve küresel iklim değişikliğinin yarattığı olumsuz koşullar nedeniyle baskı altındadır; yeni bir bütünleşik kıyı alanları yönetim modeli oluşturulması gerekmektedir. Bu yıl Türkiye Büyük Millet Meclisinde kabul edilen Turizmi Teşvik Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun'la turizmde hizmet kalitesinin artırılması için tüm konaklama tesislerine Bakanlıktan turizm işletme belgesi alma zorunluluğu getirilmiş, belgelendirme niteliklerini taşımayan konaklama tesislerine ise bir yıl içinde basit konaklama turizm işletmesi belgesi verilmesi öngörülmüştür. Plaj işletmeleri belgelendirme kapsamına alınmış ve lüks kampçılık turizm türünün yasal altyapısı oluşturulmuştur. Bakanlığın kontrolü ve denetimi dışında turizm amaçlı kullanımların önlenmesi, turizm sektörünün tek elden ve kapsayıcı stratejiyle geliştirilmesi hedefi doğrultusunda konaklama içeren tesislerin yapılması amacıyla yatırımcılara taşınmaz tahsis etme konusunda ilgili bakanlıkların yetkisi sınırlandırılmış ve jeotermal kaynakların turizm amaçlı kullanımına yönelik düzenlemeler yapılmıştır.

Turizm sektörünün çevresel, sosyokültürel ve ekonomik sürdürülebilirliğine katkıda bulunmak üzere çevreye duyarlı konaklama tesisleri belgelendirme faaliyetleri devam etmekte olup bu çerçevede 2021 Eylül ayı itibarıyla 451 tesise Yeşil Yıldız Belgesi düzenlenmiştir. Ayrıca, Mavi Bayrak uygulamasına dâhil olan ülkeler arasından ülkemiz 2021 yılında 519 ödüllü plajla 3'üncü sırada, 22 ödüllü marinayla 7'nci sırada yer almıştır.

Ziyaretçi başına düşen ortalama harcama artış eğiliminde olup 2019 yılında 666 dolar iken 2020 yılında 762 dolara, 2021 yılı Ocak-Eylül döneminde ise 830 dolara yükselmiştir. Turizm sektörünün sağlıklı gelişimi ve toplam turizm gelirinin artması için harcama eğilimi yüksek turist kitlesi hedefine ulaşmak üzere atılan alternatif adımlar devam ettirilmelidir. Geleneksel pazarların yanı sıra yeni pazarlara açılmayı ve yeni bir Türkiye imajı oluşturmayı amaçlayan özel sektör ve sivil toplum kuruluşları arasındaki iş birliği ve eş güdümü öngören uzun vadeli turizm politikaları uygulanmalıdır. Turizmin on iki aya ve tüm ülkeye yaygınlaştırılması amacıyla yeni destinasyonlar belirlenmeli; gastronomi, golf, festival, kültür, ekoturizm, inanç, eğitim, spor ve bisiklet turizmi gibi alternatif turizm ürünleri daha da zenginleştirilmelidir.

İllerdeki otel kapasitelerinin maksimum oranda kullanılmasını ve geceleme sürelerinin artırılmasını sağlamak üzere birden fazla turizm faaliyetlerini aynı anda içeren, ürün çeşitliliği sunan, bütüncül olarak planlanmış turizm destinasyonları oluşturulmalıdır. Turizmde hizmet kalitesinin artırılması için iş gücü piyasası ile turizm eğitim sistemi arasındaki bağın güçlendirilmesi, sektörde nitelikli personel sayısının artırılması gerekmektedir. Hizmet kalitesinin artırılması için turizmde nitelikli personel ihtiyacını karşılamak amacıyla Millî Eğitim Bakanlığı ile Kültür ve Turizm Bakanlığı arasında mesleki ve teknik eğitim alanında imzalanan protokollerle, üç yıldır devam eden ve öğrencilerin konaklama tesislerinde staj yapabilmelerine imkân sağlayan uygulama sürdürülmektedir. Sağlık turizminin payı arttırılmalı, Covid-19 salgını sonrası dönemde birçok ülkede açığa çıkan sağlık sektöründeki zafiyetleri fırsata çevirmek amacıyla ülkemizdeki sağlık turizmi potansiyeline yönelik projeler hayata geçirilmeli ve bu kapsamda özellikle ileri yaş turizmi ile termal turizme yönelik tanıtım stratejileri geliştirilmelidir.

Ülkemizi diğer ülkelerden ayıran en önemli özellik olan tarihî ve kültürel varlıklarla ilgili farkındalığın artırılması amacıyla tanıtıma daha fazla ağırlık verilip kültür turizminin geliştirilmesi gerekli görülmektedir.

Ülkemizin doğal, tarihî, kültürel ve diğer zenginlikleri; çevreye duyarlı, tarihe saygılı, özgünlüğünü muhafaza eden ve sürdürülebilirliğini sağlayacak bir anlayışla, yüksek katma değer yaratacak şekilde değerlendirilmeli, zengin turizm potansiyelimizi gereğince değerlendirmek için tanıtım ve pazarlama konularına etkinlik kazandırılarak potansiyelin dört mevsim kullanılması temin edilmelidir.

Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; küresel pandemi nedeniyle tüm sektörlerde meydana gelen sorunlar kültür sektöründe de fazlasıyla hissedilmiş ve birçok kültürel faaliyet, etkinlik ve proje aksamıştır. Devlet Tiyatrolarının bir önceki sezona göre temsil sayısında yüzde 77, seyirci sayısında yüzde 87 oranında azalma yaşanmıştır. 2021-2022 sezonunda 42 sahnede koltuk kapasitesi yüzde 50 düşürülerek oyunlar sahnelendiğinden temsil ve seyirci gerçekleşmelerinin potansiyelin oldukça altında olması beklenmektedir. Bununla birlikte, pozitif bir önlem olarak kamyon tiyatrosu, açık hava yaz oyunları gibi projeler hayata geçirilmiş olup sanatseverlere erişim kanalları açık tutulmuştur. 2020 yılında özel tiyatroların projelerine yapılan yardımlara ilişkin ödenek 2 katına çıkarılmış, bütçenin yanı sıra özel hesaptan yapılan desteklerle pandeminin meydana getirdiği olumsuzluk telafi edilmeye çalışılmıştır.

Sinema sektöründe sağlanan desteklerde de artış yaşanmıştır. Sinema salonlarının altı ay kapalı kalması, film üretiminin yavaşlaması ve vizyon tarihlerinin ertelenmesine bağlı olarak vizyona giren yerli film izleyici sayısı ve hasılatta pandemi öncesi yıllara kıyasla önemli düzeyde düşüş meydana gelmiştir. Buna rağmen ülkemiz sineması yüzde 80'lik yerli film izleme oranıyla önceki yıllarda elde ettiği Avrupa'daki 1'incilik konumunu 2020 yılında da sürdürmüştür.

Türk sinemasının bir marka olması yolunda önemli adımlar atılmaktadır. 2021 yılında dünyanın önemli uluslararası film festivallerinde ödüller kazanılmış, Türk sinemasının ve ülkemizin tanıtımına önemli katkı sağlanmıştır.

2021 yılında hizmet veren kültür merkezi sayısının 122'ye ulaşması beklenmektedir. Bu alandaki en önemli gelişmeler; İstanbul Atatürk Kültür Merkezi'nin 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı'nda, 15 Temmuz Demokrasi Müzesinin 15 Temmuz 2021 tarihinde hizmete açılmış olmasıdır.

Son yıllarda yayıncılık sektöründe yüksek bir ivmeyle büyüme görülmektedir. Dünya Fikrî Mülkiyet Örgütü ve Uluslararası Yayıncılar Birliği tarafından hazırlanan rapora göre, Türk yayıncılık sektörü, perakende pazar büyüklüğü bakımından dünyada 9'uncu, üretilen başlık sayısı bakımından ise 6'ncı sırada yer almaktadır.

Yurt içinde ve yurt dışında somut ve somut olmayan kültürel mirasımızın korunmasına yönelik restorasyon, sayısallaştırma ve envanter çalışmalarına devam edilmelidir. Kültür ekonomisinin ülkemiz kalkınması için stratejik alanlardan biri olarak kabul edilip gelişimi için tedbirler alınmasına ve desteklerin geliştirilmesine ihtiyaç duyulmaktadır. Türk kültürü ve sanatının yaşatılması, geliştirilmesi, tanıtılması ve yaygınlaştırılması amacıyla güçlü bir millî kültür endüstrisi oluşturulmalıdır. Ülkemiz önemli bir film çekim merkezi ve film ihracatçısı hâline getirilmelidir. Farklı kültürler karşısında özellikle yeni nesillerin kültür şokuna uğramasına ve kimlik bunalımına düşmesine mâni olacak kaliteli ve ihtiyaca cevap veren eserler ortaya konulmasına yönelik millî kültür değerlerinin millete tanıtılması ve benimsetilmesini sağlayacak çalışmalar yapılmalıdır.

Son dönemde, Türk tarihiyle ilgili yerli ve millî içerikli dizi filmlerin

-başta TRT olmak üzere- televizyon kanallarında yayınlanması memnuniyet vericidir. Çocukların kişiliklerinin oluşumu ve kültürel değerlerinin özümsenmesi açısından millî çizgi film endüstrisi geliştirilmeli, üretilecek filmlerin ihracı yoluyla kültürümüzün tanıtımı sağlanmalıdır. Kültür alanında kamu ve özel sektör arasında iş birliğinin geliştirilmesi önem arz etmekte olup devletin kültür ve sanat alanındaki destekleyici rolünün artırılması önemli görülmektedir. Görsel, işitsel tüm sanat dallarının geliştirilmesi, faaliyet alanlarının daha da yaygınlaştırılması temin edilmeli, bu amaçla sanat ve sanatçılar daha fazla desteklenmelidir.

Milleti millet yapan temel unsurlardan biri dildir. Millî kimliğimizin vazgeçilmez bir ögesi olarak gördüğümüz Türkçenin doğru ve güzel kullanımı esas olmalıdır. Türkçenin uluslararası düzeyde bilim, sanat, ticaret ve tele iletişim dili olarak kullanılabilmesi için çalışmalar yapılmalıdır. Yurt dışında Türkiye aleyhine yapılan lobi faaliyetlerine karşı tanıtımın artırılması, bu tanıtımın sadece turizm kaynaklı değil, siyasi ve sosyal alanlar itibarıyla da yapılması gerekmektedir.

Türkiye dışında yaşayan vatandaşlarımızın yanı sıra, soydaşlarımızın yaşadığı Kıbrıs, Kafkasya, Balkanlar, Orta Doğu ve Orta Asya ülkeleriyle ilişkiler başta ekonomik, siyasi, sosyal ve kültürel olmak üzere her alanda geliştirilmeli ve derinleştirilmelidir. Bugün Türk coğrafyası uyanmaktadır, Türkistan ruhu dirilmektedir. Sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan'ın bu konudaki samimi gayret ve mücadelesi her türlü takdir ve tebrikin üstündedir.

Bakanlık ve kurumlarımızın 2022 bütçelerinin hayırlı ve bereketli olmasını diliyorum.

Teşekkür ediyor, saygılar sunuyorum.