| Komisyon Adı | : | PLAN VE BÜTÇE KOMİSYONU |
| Konu | : | 2022 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu Teklifi (1/283) ve 2020 Yılı Merkezi Yönetim Kesin Hesap Kanunu Teklifi (1/282) ile Sayıştay tezkereleri |
| Dönemi | : | 27 |
| Yasama Yılı | : | 5 |
| Tarih | : | 19 .11.2021 |
İSMET TOKDEMİR (Hatay) - Sayın Bakan, Sayın Başkan, değerli Komisyon üyeleri ve değerli milletvekilleri, değerli bürokrat arkadaşlarım; hepinizi saygıyla selamlıyorum.
İktidarın 2022 Yılı Programı'nda Türkiye'ye gelen yabancı ziyaretçi sayısının bu yıl sonu itibarıyla bir önceki yıla göre yüzde 82,2 artarak 23 milyon 200 bin kişiye ulaşacağı öngörülmüş. Buna paralel olarak da turizm gelirinde de ciddi bir yükselme olacağı öngörülmüş; öngörünüz çok güzel. Döviz kurları bu kadar yükselmişken, paramız yabancı para birimleri karşısında pul olmuşken, turizmde en ucuz ülke olmuşken turist sayımız artabilir, turist sayısında rekor da kırılabilir. Ancak elin asgari ücretle çalışanı, emeklisi ülkemizde tatil yapabilirken neden bizim asgari ücretli çalışanımız, emeklimiz tatil yapamıyor? Bu konuda 2022 öngörünüz nedir?
Diğer taraftan, turizm sektöründe çalışan, sekiz ay çalışıp sekiz aylık maaş alıyor, dört ay maaşsız olarak evinde beklemek zorunda kalıyor. Sektörde çalışanların büyük bir kısmı asgari ücretli. Günümüzde asgari ücret, açlık sınırının çok altında. Sektörde de çalışanlar kazandığı parayla ay sonunu getiremiyor. 1 kişi sekiz aylık maaşla on iki ay nasıl yaşayacak? Sekiz ay çalışan turizm emekçisinin sekiz aylık bir sigorta hesabı oluyor, dört ay sigortasız kalıyor yani daha geç emekli oluyor.
Turizm sektöründe çalışanların çoğunun gelecek hayali kalmadı çünkü geleceği oluşturabilecek bir geliri olmuyor. Turizm personeli artık aile kurmak bile istemiyor çünkü geçim çok zor, ailesi olanlar da artık anne babayla kalmak zorunda kalıyor çünkü ancak o zaman geçinebiliyor. Turizm çalışanı perişan durumdayken Sayıştay raporuna göre kasıt, kusur ve ihmallerden kaynaklanan mevzuata aykırı karar, işlem ve eylemleri sonucu kamu kaynağını en fazla zarara uğrattığı uygulama sonu kesinleşenler arasında ilk sırada Kültür ve Turizm Bakanlığı bulunuyor. Bunun yanı sıra, zarar olarak belirlenen tutarların sorumlularından tahsil edilemediği de resmî raporlara yansıyor. Bir tarafta sekiz ay asgari ücretle çalışarak ayakta kalmaya çalışan turizm çalışanları, diğer tarafta kurumu zarara uğratan hem de herhangi bir yaptırımı yerine getirmeyen Bakanlık sorumluları. Bu mudur adaletiniz?
Değerli arkadaşlar, "turizm" denilince hep Antalya, Muğla ilk akla geliyor. Oysaki dünyanın 2'nci büyük Mozaik Müzesi, dünyanın ilk kilisesi Saint Pierre, Anadolu'nun ilk camisi Habibi Neccar Camisi, tarihte ilk ışıklandırılan cadde olan Kurtuluş Caddesi, dünyanın en büyük sahil şeridi Samandağ Sahili, Türkiye'nin tek Ermeni köyü Vakıflı Köyü Hatay'dadır. Yaklaşık 460 yemek çeşidiyle dünyanın en zengin mutfaklarından birine sahiptir. Tüm bu zenginlikler Hatay'ı deniz turizmi, inanç turizmi, gastronomi turizmi, ekolojik turizm gibi turizmin pek çok çeşidi açısından dünyada ciddi bir konuma oturtmaktadır.
Hatay, Suriye iç savaşının etkisiyle on bir yıldır savaşın gölgesinde kalmasıyla, gelen yerli ve yabancı turist sayısında ve dolayısıyla turizm gelirlerinde büyük bir kayba uğramıştır. İktidarın yanlış Suriye politikası Hatay turizmini on yıldır baltalamaktadır.
Bölge ekonomisine ve tanıtımına büyük katkı sağlayacak olan Hatay EXPO 2021, pandemi tedbirleri nedeniyle alınan uluslararası seyahat ve yasakları ve vaka sayılarındaki artışlar nedeniyle gecikmeyle 1 Nisan 2022'de açılacak. Hatay Büyükşehir Belediyemiz tarafından düzenlenen binlerce iş insanını ve onlarca büyük yatırımcı şirketi ağırlayacak olan Hatay EXPO için Bakanlık olarak hiçbir destek sunmadınız. Oysa 2016 yılında EXPO Antalya genel bütçeden yapılmıştır diyorum.
Hepinizi saygıyla selamlıyorum.