ORHAN ÇAKIRLAR (Edirne) - Teşekkür ederim Sayın Başkan.

Sayın Bakan, sayın milletvekilleri, kıymetli bürokratlar; hepinize saygılar sunuyorum.

Bu konuşmamda sadece Edirne'yi konuşacağım. Önce teşekkür etmem gerektiğini biliyorum ama yapamadıklarınızı da sert bir şekilde eleştireceğimi bir kenara yazmanızı rica edeceğim.

Hıdır Tabya'yı ihya ettiniz; çok teşekkür ederim. Yalnız Hıdır Tabya'yı ihya ederken Hıdır Baba Türbesi'ni bunun dışında bıraktınız. Bunun, o tepeye adını veren muhteremi ne kadar incittiğini tahmin edebilirsiniz. Dolayısıyla Hıdır Baba Türbesi Edirne'de yerli insanların kabul ettiği, duaların kabul edildiği 4 yerden 1'idir. Çünkü Edirne'nin yerlisinde "Mekke'de, Medine'de, Kudüs'te edilen dualar makbuldür; Edirne'de Hıdır Baba'da, Eski Cami'de, Dar'ül Hadis Camisi'nde ve Muradiye'de edilen dualar makbuldür." diye bilinir ve öyle kabul edilir. Bunun yanında, Hıdır Tabya'nın yanında Karagöz Tabya, Aynalı Tabya, Abdurrahman Tabya, Kemer Tabya, Başhöyük Tabya veya diğerlerinde bu kapsam içerisinde ileriye dönük çalışmalar olup olmadığı konusunda bilgilendirirseniz sevinirim.

İkinci sitemim de Şükrü Paşa Anıtı'yla ilgili olacaktır. Uzun yıllar önce turizme açılmış olan bu tabyamız bir hayli zamandır kapalı. Bunun çalışmaları, çevre düzenlemeleri ne zaman olacaktır? Bunun bir an önce hayata geçirilmesi ki çok iyi bilinen Balkan Savaşı sırasında gerek Hıdır Baba gerek Şükrü Paşa Anıtı veya Kıyık Tabya çok önemli savunma hatlarından olmuştur. İkinci Balkan Savaşı sırasında Şükrü Paşa'nın Edirne'yi yüz seksen küsur gün savunduğu, Hıdır Baba'nın da Bulgarlar tarafından esir alındığı bilinmektedir.

Bundan sonra ikinci teşekkürüm de Saatli Medrese'nin Fatih Sultan Mehmet Han adına müze olarak yapılması çok sevindirici. İkinci sevindirici hadise de Evliya Kasım Paşa Camisi'nin tekrar yükseltilerek nehir seviyesinden yükseltilmesi de Edirne için makbul olan girişimlerden biridir.

Üçüncü sitemim de Karaağaç'taki askerî garnizon içerisinde bulunan askerî hastanenin Kültür Bakanlığına devredilmesiyle hastanenin ihya edilmesinin şu günlerde söz konusu olmadığı kanaatini taşıyorum. Bu, Edirne için büyük bir kayıptır. Çünkü Balkanlardan gelen bütün göçmenler burada belli bir süre iskân edilmişler, sağlıkları tedavi edilmiş, 1950'li yıllarda özellikle Bulgaristan'dan gelen göçmenlerin sağlık merkezi hâline gelmiş bir yerdir. Bir an önce ihya edilmesi Edirnelileri ve Balkanlarda olan soykırımın özellikle İkinci Balkan Savaşı'ndaki soykırımın anıt yerlerinden biri olacağı kanaatini taşıyorum.

Dördüncü sitemim demeyeceğim buna da sevinebilirim. Selimiye'nin çevresi her ne kadar Kültür Bakanlığında değil ve Şehircilik Bakanlığında ise de etrafındaki Mezit Bey Hamamı ve Ekmekçizade Ahmet Paşa Sebili bu kapsam dışında. Balkapanı Hanı ve Havlucular Hanı da bunun dışında kalmaktadır. Eğer, bu çevre düzenlemesi içerisine bu 2 han, sebil ve hamam alınmazsa -yani benzetmemi mazur görün- entariden bozma mintana dönecektir. O kadar güzel bir çevre düzenlemesi düşünülüyorsa, planlanmışsa bunun da bu kapsam içerisine girmesinde fayda olduğunu düşünüyorum.

Zindanaltı kazıları keşke yapılmasaydı diye düşünen bir insanım. Toprağın altında kalsaydı tahrip olmazdı, kazıldı ve orman gibi özellikle bir ağaç türü var ki çok çabuk büyüyor. Ümit ederim, bunun da bir an önce gerekli çalışmalar yapılarak bir düzeye getirilmesi Edirneliler tarafından arzu edilmektedir. Makedonya Kulesi zaten malumunuz kapsam içerisinde ve devam ediyor. "Selimiye restorasyonuna devam edilecek." dendi, Selimiye dört yılda bitmiş bir camidir, restorasyonunun üç buçuk senede yürütülmesi günümüz teknolojisiyle biraz düşündürücüdür.

BAŞKAN CEVDET YILMAZ - Son cümlelerinizi alalım lütfen.

ORHAN ÇAKIRLAR (Edirne) - Heyetinize çok teşekkür ediyorum. Çalışmalarınızda başarılar diliyorum.