KOMİSYON KONUŞMASI

DERSİM DAĞ (Diyarbakır) - Teşekkürler Sayın Başkan.

Şüphesiz, kültür, her milletin varlığının en büyük göstergesidir ve her millet için de en önemli varlık göstergesidir. Bizim ülkemiz aslında sadece Türk kültürü değil, onlarca kültürü içinde barındıran bir ülke ve yine, belki bu kültürler arasından en çok baskıya maruz kalan Kürt kültürünü de içinde barındıran bir ülke. Bugün baktığımızda, Türkiye Cumhuriyeti Kültür ve Turizm Bakanlığının ülkenin içinde barındırdığı tüm kültürlere, tüm kültür ve dile dönük çalışmalar yapması gerekirken aslında tekçiliği, tek dilliliği, tek kültürlülüğü çalışmalarında, programlarında yürüttüğünü görüyoruz. Sadece basılan kitapçıklara bile baktığımızda aslında tek bir dilin, tek bir kültürün yansıtıldığı, çok dilli bir kitapçık hazırlamak yerine sadece Türkçe bir kitapçık hazırlamak... Bugün, Türkiye'de en çok konuşulan ikinci dil, yaklaşık 25 milyon insanın konuştuğu Kürtçe, kitapçıklarda yer almıyor. Yine, bununla beraber, Kürt'e ait, Arap'a ait, Süryani'ye ait tek bir kültür kitapçıkta yer almıyor ve gösterilmiyor. Bununla beraber, aslında, sadece bu Bakanlığın değil, bir bütün Hükûmetin yürüttüğü politikalar sonucu Kürtçe, ülkenin dört bir yanında illegalize ediliyor ve insanlar Kürtçe konuştuğu için katlediliyor, sokak ortasında, Kürtçe konuştuğu için katlediliyor.

(AK PARTİ sıralarından "Yalana bak." sesleri)

DERSİM DAĞ (Diyarbakır) - Daha birkaç yıl önce Ankara'da 19 yaşında bir Kürt genci Kürtçe konuştuğu için katledildi ve yine Konya katliamını hiçbirimiz unutmadık, Kürt bir aile ırkçı bir saldırı sonucu katledildi. Daha birkaç gün önce Keçiören Belediyesi Kürtçe konser verileceği gerekçesiyle, Kürtçe şarkılar söyleneceği gerekçesiyle konseri iptal etti.

İSMAİL GÜNEŞ (Uşak) - Böyle bir şey olur mu ya!

(AK PARTİ ve HDP sıralarından gürültüler)

BAŞKAN CEVDET YILMAZ - Söz talep edin, vereyim; cevap verin. Şimdi karşılıklı konuşmayalım.

DERSİM DAĞ (Diyarbakır) - Ve yine aynı şekilde, Kürt halkının, Kürt milletinin iradesini gasbeden kayyumlar, Kürt kültürünü üreten bütün merkezleri kapattı. Sadece birkaç tanesini örnek vereceğim: Diyarbakır'da üniversite düzeyinde eğitim veren Cegerxwin Kültür Merkezi kapatıldı. Van'da yine aynı şekilde Nuda Kültür Merkezi kapatıldı. Ağrı'da Ahmedi Hani büstü yıkıldı. Tabelalardan Kürtçe kaldırıldı ve birçok kütüphaneden Kürtçe kitaplar kaldırıldı.

Elbette ki kültür sadece dilden oluşmuyor, bununla birlikte Kürt kentleri de, Kürt'ün turizmi de, Kürt'ün tarihi de yıkılıyor. 5 bin yıllık Sur talan edildi ve 3.500'e yakın yapı yıkıldı. Bunun yerine bir cezaevi sistemini andıran, cezaevi görünümlü sokaklar inşa edildi.

Yine, on iki bin yıllık Hasankeyf elli yıllık baraj için yok sayıldı, talan edildi ve sular altında kalan Hasankeyf'in aslında ne kadar büyük bir tarih olduğunu, aynı şekilde bir turizm yeri olduğunu da hepimiz çok iyi biliyoruz. Bunun ötesinde, yine, Hasankeyf'te sular altında kalmayan bölgeler de kepçelerle yıkıldı, yok sayıldı, talan edildi.

Yine, aynı şekilde, Kürtçe üzerinde baskılar olduğu gibi -bugün kültürden bahsediyoruz, kültür aynı zamanda hafızadır da; mezarlıklar da tüm milletler için, tüm halklar için önemli hafıza yerlerindendir- bugün Van'da Ermeni mezarlıkları talan edildi.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN CEVDET YILMAZ - Son cümlelerinizi alalım lütfen.

DERSİM DAĞ (Diyarbakır) - Bitiriyorum Sayın Başkan.

Kemikler etrafa saçıldı. Yine, birçok Kürt ilinde Kürtlere ait mezarlıklar talan edildi.

UĞUR AYDEMİR (Manisa) - Talan eden kim, kim?

DERSİM DAĞ (Diyarbakır) - Kırıldı mezarlıklar ve aslında bir halkın, bir milletin hafızası yok sayılmak istendi, hafızası unutulmak istendi. Ben de bunları söylüyorum ve...

BAŞKAN CEVDET YILMAZ - Teşekkür ediyorum, süreniz dolmuştur.

DERSİM DAĞ (Diyarbakır) - Bitiriyorum Sayın Başkan.

BAŞKAN CEVDET YILMAZ - Dolmuştur süreniz.

DERSİM DAĞ (Diyarbakır) - Umuyorum ki önümüzdeki....

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)